TC ARTVİN’DE SALDIRDI, 1 ÖLÜ, 2 YARALI...
TC rejimi Artvin Hopa’da doğalarını korumak isteyen halka saldırdı. Halka açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı..
Bilindiği gibi TC rejimi uzun zamandır maden faaliyetleriyle Karadenizi patlatıp Anadolu -Mezopotamia halklarını tarihten silmeye çalışıyor. CHP başta olmak üzere tc muhalefeti yerli yabancı ihanetçilerin partileri olduklarından ne rejim aleyhine nede ülkemizi işgal eden yerli-küresel firmalara bir tek dava bile açmadılar. Kamuoyuna taşımadılar…
Erzincan’da patlayan siyanür dağları-doğa halkı uyarırken, Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu pilot bölge olarak seçildiler. Küresel katiller ve yerli işbirlikçileri Karadenizi patlatmak için batı -orta- doğu Karadeniz’den Gürcistan sınırlarına uzanan bölgeye dek çalışma yapmaktadırlar.
Dünyanın en değerli madeniş Kaynak sularımızın çıkış yeri, Fırat -Dicle nehirlerinin çıkış coğrafyası olan Doğu Anadolu da tc rejimi maden faaliyetleriyle bir taraftan doğayı zehirleyip uzun vadede canlı yaşamı (İnsan-Hayvan-Bitki…) bitirmeyi, kaynak sularımızı kaynağında yok etmeyi önüne hedef olarak koyarken, buralardaki maden damarları Karadeniz’in altına doğru uzandığından ala nihaye Karadeniz’de patlatarak Anadolu-Mezopotamia halklarını tarihten silmek için harkete geçmiş bulunmaktadırlar... (Karadenizi Patlatacaklar Tıklayınız…)
Sürenin kısaltılması içinde Kuzeydoğu Anadolu’ya girmeleri gerek bu anlamda Ardahan ve Artvin pilot bölge. Ardahan Doğu Medya gibi basın STK ve sivil toplum bileşenleri bu planları deşifre etmesi, politik ve anında harekete geçebilecek bir yapıda olmaları altın madeni ayaklarıyla tc rejimi ve firmaları bölgeye girecek şimdilik yol bulamıyorlar…
Bunun yerine Karadenizi patlatmanın baş memuru çevre bakanı Ormanların katl edilmesi, Doğu KARADENİZ ve Kuzeydoğu Anadolu’nun doğasının imha edilmesi için Gölede Sarıçam ağaç kesimlerinden, Ardahan’da arazilerin perde arkasında siyonist yahudilerin olduğu firmalara peşkeş çekilmesine kadar… değişik binbir yöntemle saldırı boyutunu büyütmeye çalışmaktadırlar.
Bu planların bir parçası olarak Artvin Hopa da Mesire alanı projesi ile nabız yoklamaya devam ederlerken yiğit Karadeniz halkı canımızı veririz ülkemizi ve doğamızı vermeyiz diye harekete geçtiler. 1 ölü-2 yaralı vererek ülkemiz geneli direniş meşalesini yaktılar…
HALKIN SİYASETE GÜVENMEMESİ ve SİYASETİN YEMLERİNİ YEMEMESİ GEREK…
Burada halkı artık TC siyasal alanı devlet ve partilerinden kesinlikle medet ummaması gerekmektedir.
Erzincan’daki siyanür patlaması dünyanın herhangi bir ülkesinde olsaydı orada ne iktidar ne muhalefet nede devlet kalırdı. Yıkarlardı.
TC de ana muhalefet ve Muhalefet partileri emperyal siyonistlerin partileri olduklarından chp başta olmak üzere hiçbiri ne tc rejimine nede rejimi kullanarak doğamızı ve ülkemizi yok etmeye çalışan küresel siyonist firmalara tek dava açmadılar.
Ülkemiz gıdadan genoma, enerjiden maden suya toprağa işgal edilirken dikkat edin hiçbiri ne devlet aleyhine nede devleti ele geçiren rio tinto-anatolia minerella, tupraş vs alan koc gurubuna ortaklaşa iş yaptıkları yerli-yabancı siyon sermaye, firma ve rejime tek bir dava açmadılar.
Ülkemiz şu anda tc rejim eliyle silaha çevrilen gıda ürünleri başta olmak üzere gıda ve tarımızı yahudilere peşkeş çekerek ülkemizi işgal ettirmişlerdir. Artık bunların dolaplarından ürünlerine koy bakllarına kadar girdiler.
Ülkemiz gerçeği bu olmasına rağmen, tc basın siyaset vb alanlarına bakın hergün yeni bir kurtuluş bayramı, hergün kutsal ataurkun bizi nasıl kurtardığı, hergün ülkemizin nasıl bir süper güç olduğu yalan dolanları ile 80-90 milyon vatandaşla hergün dalga geçmektedirler…
Toplum 1940-50 Marshall planlarıyla başlayan günümüzde de yahudi mallarıyla ülkemizin en ücra köşelerine kadar yayılan biyolojik kimyasal saldırılar nedeniyle hasta sakat düşünemeyen geri zekalılara çevrilirken… Halka bu ülkenin kendi ülkeleri olduğu gerçeği unutturdular. Halkın ülkesine doğasına sahip çıkması terör, suç olarak lanse edilmeye başlandı.
BİR PLAN PROJEYİ HALK ONAYLAMDIKÇA DEVLET HAYATA GEÇİREMEZ. ÇÜNKÜ HALK DEVLETİN TA KENDİSİDİR…
Halbuki bir devlet halkın ve vatandaşın devletiyse özellikle doğayı ilgilendiren projelerde sivil toplum ve halkla istişare halinde projeyi halka açar. Halk onay verirse hayata geçirir, bir devlet asla enerji alanlarını özelleştiremez, toprakları, suları satamaz ama tc rejiminde halk ve vatandaş bir hiçtir. Bunlar dilediklerini yerel-kamu vs fark etmez yapmaktadırlar…
TC devlet ve siyasetinde halk, kırılması, kırpılması, kandırılması kolay olan koyun sürüleri olarak görüldüğünden ne rejim, ne de rejimin siyasi partileri halkı takmaz. Geçmişte tc rejimi sürekli ülkeyi halkı gerip olay çıkarıp askeri darbe yaptırıp ülkemizde bir gecede emperyal siyonistlerle yerli işbirlikçileri bir gecede 500 milyar dolar götürüp ülkemizi yıkarlarken…
Şimdi saldırı daha da giderek büyümekte Karadenizi patlatacaklar analiz haberimiz, haberlerimizde belirttiğimiz gibi ülkemizi işgal eden siyonist çete yerli ortakları ve küresel ağababaları artık Anadolu-Mezopotamia halklarının uyanışını durdurmak, halkın ülkesinin sahibi olmasını engellemek için Anadolu-Mezopotamia halklarını tarihten nasıl sileriz saldırasına geçtiler.
KUZEYDOĞU ANADOLU ve İSTANBUL HAARP TEKNİĞİ İLE SALDIRI ALTINDA…
Halkın ve vatandaşın kolay-kolay göremeyeceği saldırı biçimleri ile kuşatılmış bulunmaktayız.
Gölcük ve Maraş depremleri gibi ki (bu depremler yine sahipsiz ülkemizin birçok yerinde amerikalı, ingiliz, terör israil sermayesi siyonistlerle yerli işbirlikçileri-tc rejimi…) maden faaliyetleri numara ve oyunları ile sahipsiz ülkemizin deprem fay hatları alanlarına bombaları boca ederken yerden ve uydulardan kurdukları Haarp düzeneği ile enerji dalgalarını harekete geçirerek bir savaşta göremeyeceğimiz yıkımı ve afetleri gerçekleştirdiler.
Şu anda da Kuzeydoğu Anadolu ve İstanbul Haarp tekniği ile iklim silahı ile vurulmaktadır. Kuzeydoğuda sürekli yağan yağmur saman-ot-buğday vatandaşın tüm mahsulünü çürütürken, İstanbul’da ise etraf sel götürürken İstanbul’a artık gram Yağmur yağmamakta teğet geçmektedir.
CHP- AKP vd diğerleri bu gerçekleri halka taşımazken, kurdish numarasındaki bir partide ise qer ismetin akrabalarından biri çıkıp ülkemize ve topraklarımıza kutsal topraklar deyip siyonistlerin hala Anadolu ve Mezopotamya’yı tam işgal edemediklerinden hayıflanıyordu. Halbuki gerçek bir Kurd amasız Yahudiliğin yasaklanmasını, din adı altında başkalarının mal mülk topraklarına hayatlarına çöken hahamların görüldükleri yerde tutuklanması … Çünkü siyonistlerin kutsal topraklar dedikleri yer Kurd halkının üzerinde yaşadığı topraklar…
(Kutsal Topraklar Yalan Dolanı Tıklayınız…)
Dünyanın çivisi çıkmış, Telegram'ın kurucusu Pavel Durov Telegram kullanıcılarını satmadığı deşifre etmediği için siyonist Macron tarafından Fransa'da tutuklanırken… Diğer yandan çel-çocuk onbinlerce insanı katl eden soykırımcı siyonist natanahu Amerika’da ayakta alkışlanıp ayakta karşılanıyor. Bu siyonist oyunlar ama bugün ama yarın Amerikan halkının patlamasına Amerika’daki tüm siyonistlere saldırıyı da beraberinde getirecek…
Neyse TC devleti eliyle doğaya ve ülkemize nasıl bir saldır geliştirildiği Rutin Haberi Olduğu gibi aşağı alıyoruz, bu haber aynı zamanda ülkemiz geneli halkın sembolleştireceği bir direniş sembolüdür. Vatandaş canını verir ama ülke doğasıyla oynanmaya izin vermeyeceğinin kanıtıdır …
BASINDAN ARTVİN HALKA SALDIRI …
Artvin Hopa’da mesire alanı projesine karşı çıkan köylülere ateş açıldı: 1 ölü, 2 yaralı
Artvin’in Hopa ilçesi Cankurtaran mevkiinde Çifteköprü Köyü’nde yapılması planlanan mesire alanı projesine karşı çıkan ve ormana giren kepçeleri durdurmaya çalışan köylülere ateş açıldı. Saldırıda ağır yaralanan Reşit Kibar hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı.
Köylüler Hopa Devlet Hastanesi önünde toplandı
Hopa-Borçka’daki Cankurtaran mevkii Çifteköprü Köyü’nde turizm tesisi yapmak amacıyla ihaleye çıkarıldı.
İddiaya göre köylüler 3 Eylül Salı günü ağaçların kesilmesini durdurmak istedi. İş makinalarını alana sokmak istemeyen köylüler ile şirket çalışanları arasında arbede çıktı. Şirket yetkililerinden biri köylülere silahla ateş açtı.
Saldırı sonucu Reşit Kibar yaşamını yitirdi. Kibar’ın cenazesi yarın (4 Eylül 2024) defnedilecek. Yaralanan Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu’nun tedavisi kaldırıldıkları Hopa Devlet Hastanesi’nde sürüyor.
Hopa Devlet Hastanesi’nin önünde bekleyiş sürüyor
Olayın ardından köylüler hastane önünde toplandı.
“Bir muhabir gözaltına alındı”
DİSK Basın-İş olayla ilgili açıklamasında, “Artvin’de doğasını savunan köylülere yönelik saldırı sonrası AKP İl Başkanlığı önünde düzenlenen eylemi takip eden Sendika.org muhabiri Nisan Çıra gözaltına alındı. Halkın haber alma hakkına yönelik her saldırının karşısında durmaya devam edeceğiz. Meslektaşımız derhal serbest bırakılsın!” dedi.