QELLİK DERNEĞİNDEN KURDİ EĞİTİM ve BURS ATAĞI..
2007 yılında kurulan kısa zaman içinde de plaza gibi bir mülkiyet sahibi olan Hoçvan Dernekler Federasyonu Üyesi Qellik (Ardahan-Hoçvan Çobanlı Köyü) Derneği bölgemizin en önemli derneklerinden biri..
Dernek bu yılın ilk ayında yaptığı gece ile binlerce kişiyi aynı çatı altında buluşturarak il, ilçe, bölge derneklerinin başaramdığı bir dayanışma gecesine imza atmıştı.. Serhat bölgesinin üst yapısı (siyaset-stk-sanat..) Esenyurtta yapılan bu gecede birbiriyle buluşmuştu.. Derneğin dayanışma gecesini (QELLİK BU YILKİ DAYANIŞMA GECESİNDE SALONLARA SIĞMADI..) haberi ile kamuoyuna taşımıştık..
İşte bu başarılı derneğimiz aynı duyarlılıkla kültürne sahip çıkıyor, eğitime ve gençliğe değer veriyor. Kurdi derneklerinin birçoğunun da yapmak istediği fakat başaramadığı Kurdi eğitime ilk imza atan derneklerimizden biri olarak öne çıkarken rejmin kürtlere dayattığı asimilasyonu kırmada önemli ve örnek bir adım atdı.. (Asimlasyon Nedir.. x1)
Qellik Derneği hafta sonu dernek merkezinde yaptığı tolantıda Kurdi Eğitim ve Burs gündemiyle toplandı..
Yasin Özer Başkanlığında toplanan Yönetim Kurulu (YK) üyeleri bir STK –STÖ (sivil toplum örgütüğ-kuruluşu ) ruhuna uygun önemli karalar alarak bir ilke daha imza attılar.
---YK üyeleri dernek merkezinde kürtçe eğitim kararı
---Öğrencilere burs verme kararı aldılar
Kurdi eğitim ve Burs üzerine Doğu medyaya açıklamalarda bulunan Başkan Yasin Özer ve Başkan Yrd. Ömer Gökçe, derneklerin en asli görevlerinin başında kültürlerini yaşatma ve yayma gelir, dil ise bir kültürün temel taşıdır. Bu anlamda derneğimiz kendi anadilimizi herşeyin üstünde tuttuğu gibi diline-kültürüne, tarihine; kültürel değerlerine sahip çıkmayan toplumların köleleştiğini, bittiğini, tarihten silindiğini bilincinde olarak.. Bir halkın olmasa olmazı ana dili olduğunu bilmektedir. Bu konuda dernek olarak üzerimize ne düşüyorsa halktan gelen talep üzerine yerine getirmeye çalışıyporuz ve bu anlamda derneğimiz bünyesinde kürtçe eğitim kararı aldık dediler.
Ana dil konusunda sadece üyelerle sınırlı kalmaycaklarını da ifade eden dernek yönetimi bu konuda gerekirse diğer stklarla da ortak hareket edeceklerini, ihitiyaca binaen kürtçe eğitim olayını büyüteceklerini bu konuda diğer stklarla da ortak toplantılar icra edeceklerini ifade ettiler..
SÜT’E TEŞKKÜR ETTİLER..
Derneğin bu yılki dayanışma gecesinde burs olayında derneğe önemli bir katkıda bulanan ve öğrencilere burs verilmesini isteyen iş adamı Kurd CEO (sio) Yakup Süt’e teşkkür eden YK üyeleri ayırımsız kendi üylerinin çocuklarına ihtiyacı olan her öğrenciye burs verceklerini ifade ettiler. Kendilerine sundukları desteklerinden dolayı Yakup Süt’e teşekkür ettiler..
Qellik Derneği yeri yurdu yönetimi olmayan, seçimden seçime halkı pazarlama ve kullanma üzerine ortaya çıkan teneke derneklerin aksine denetim-yönetim-katılım ayaklarının en sağlam çalıştığı mükemmel bir stk.. Yaptığı her etkinlikte farkını orataya koyuyor.
2020 yılında pandemi koşullarında sinip kaybolan stkların aksine kürtçe eğitim ve burs olayı ile serhat stk yapılanmasına öncü olan bir dernek..
Dernek yönetim kurulu :
Yasin Özer –Başkan
Ömer Gökçe – Bşk. Yrd.
Ali Karakoç
Coşkun Sural
Sinan Özer
Volkan Karakoç
Özkan Morkoç
DİP NOTLAR..
(Asimlasyon Nedir.. x1)
Bilindiği gibi tc rejmi asimilasyon, soykırım, ırkçılık üzerine kurgulanmış, vatandaşı her alanda bitirme üzerine kurulmuş bir diktatörlük ve soykırım rejmi.. Rejim kuruluş aşamasında önce hiristiyan halkların (ermeni-rum-malakan).. kuruluştan itibarende sahte bir türk ırkı ve söylemiyle müslüman milletleri (kürtler-türkler vd. ) soykırıma ve asimilasyona girişerek sürekli insanlığa karşı işlediğ suçlarla öne çıkmaktadır. İnsanlığın uzaya açılmaya hazırloandığı 21. Yüzyılda rejim hala anıt kabirler ve totemlerle idare edilmekte.. ülkeyi yönetenler totemler-heykeller karşısında karşısında yerlere kadar eğilmektedirler.. Hala değiştirlmesi dahi teklif edilkmeyen darbe ve diktatörlük anaysa ve hukuku ile idare edilmektedir. Bu kemalist diktatörlük ise halka demokrasi olarak yutturmak için rejim hergün yüzlerce takla atmaktadır..
Rejmin ana karekteri kültürel, fiziki.. her alanda insanlığa karşı işlediği soykırım suçları ile öne çıkmaktadır. Yüzyılın başında dersim, ağrı, zilan.. soykırım operasyonları ile onbinlerce doğmamış bebeklerle kürtleri soykırıma uğratan rejim hakkında günümüze kadar hala açılmış tek bir dava yoktur.. Kürtler adına ortaya çlıkan hiçbir siyasi hareket parti bu olayları dünya gündemine ve uluslar arası mahkemelere taşımamıştır..
Bu ülkenin 1. Nüfusu olan Kürtler yüzyıldır asimilasyona tabi tutuldukları gibi hala dillerini yazı ve edebiyatta resmiyette eğitimde kullanmamaktadırlar..
Rejim bunula da yetinmemektedir.. Kürdistan coğrafyasında örneğin Rojava-Efrin gibi yerlerde de kürt dili ve edebiyatını yasaklayarak asimilasyonu sadece tc içinde değil etraf kürdistan coğrafyasında da hayata geçirmeye çalışmaktadır..
Yüzyıllık tc diktatörlüğü halktan aldığı vergilerle halkın, dilini, kültürünü.. fiziki soykırımın yanı sıra kültürel soykırımla da asimilasyon (aslından koparıp köleleştirme, başaklaştırma, insanların kendi kültürel değerlerini, dil,din, inanç.. gelenek yok etme, şehir, köy coğrafya orijinal adlarını değiştirme.. ana dili yasaklama-yok etme..bellek ve bilinci sıfırlama..) gibi insanlığa karşı işlenen suçlarla yok etmeye çalışmaktadır. TC bu anlamda dünya genelinde insanlığa karşı işlediği suçlarla ön sıralarda yer alan bir asimilasyon, bir diktatörlük ve soykırım rejimi..
Rejmi değiştireceğim iddiası ile gelen halkın sürekli iktidarda tuttuğu ak parti ise artık anıt kabirlerde yerlere kadar eğilirken.. Kürtler adına ortaya çıkan hdp vb. partiler ise bu rejmi taklit eden totem partilerine dönüşmüşlerdir. Attürk poster, apo posterler vb. figürlere tc rejimini besleyen siyasi figürlere, figüranlara dönüşmüşlerdir.. tr siyaseti traji komik bir düzeyde hala attürk-atkürt gibi komedi figürlerle seyr eden demokrasicilik oyununu oynayan tiraji-komik bir rejim..
Diktatörlük yüzyıldır insanların beynini okadar kötü yıkamıştır ki.. Çoğu stk yönetici başkanı atatturk vb. totemler karşısında ilk okul çocuklarından daha beter bağırarak hala marş-marş yapmaktadırlar, çoğu stk nın ne demek olduğunun manasını bile bilmiyor. avazları çatladığı kadar marş marş bağırmaktadırlar.. Bazıları ise hala totem ve heykelleri ilke yatıp kalkarken.. birde bu geriliklerini, toplumsal alana ve kamuya dayatmaya çalışmaktadırlar..
Dışardan biri stk adı altında ortaya çıkan bu komedi karelere baktığında acab kuzey koredemiyiz diya şaşırabilir.. çoğu iş adamı kültüründen yoksun iş adamı-esnaf, dernek hala iş yerinde rejmin dayattığı bir totemi heykeli asarken, hazırola geçerken.. O kadar da gerzekleşmişler ki.. Sürekli ezildiklerinden haklarının gaspından ve iki yakalarının bir araya gelmediğinden yakınmaktadırlar..
Yani rejmi kutsayıp kendi elleri ile kendilerini köleleştirdiklerini, soyguna-soykırıma açık sürülere dönüştürüldüklerini göremeyecek düzeyde rejim milyonlarca kara cahil üreten bir makinaya dönüşmüştür. Tabi kürtler ve kurdi stklar öncülüğünde başlayan demokrasi hareketi kısa bir zaman zarfında bu uyduruk diktatörlüğü tarihe gömmeye başladı..
Yakın bir gelecekte sadece uyduruk tc rejimi değil, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasını yüzyıllardır işgal eden tüm diktatörlükler tarih olacaktır.. Anadolu ve Mezopotamya coğrafysı üzerinde kurulan, kurdurlan bu uyduruk soykırımcı diktatörlükler, israil gibi siyonist sermayenin ileri karakolları terör devletçikleri.. yerel-ulusal-küresel ayakları ile halklara karşı işledikleri tüm suçlarınndan.. yüzyıllar geriye gidilerek insanlığa hesap vereceklerdir..
Çünkü artık insanlık dünya konfederasyonunu konuşmakta.. Ulus devlet faşizmi ile terör ordu örgüt ver lejyonları ile insanlığı esir alan, almaya çalışan küresel siyonist soykırımcı sermayaye karşı topyekün harekete geçmiş bulunmaktadır.. Ve insanlık yüzyıllar geriye giderek dünyamızı ve insanlığı esir alan bu derin işgali ama öyle ama böyle yok edecektir..