CHP’DE KONGRE -TÜRKİYE’DE MUHALEFET…
Sağ-sol, sosyal demokrat, kürt-türk-alevi sunni, sosyalist-kapitalist, kominist, muhafazakar,laik-anti laik, ataürkcülük-kemalizm…
Bu terimler içinde bulunduğumuz yüzyıl’da çağımızın insanının kulağına sadece bir ninni veya komedi olarak kalmakta, deforme olmuş, bitmiş günümüzün siyasi hayatında herhangi bir karşılıkları kalmayan kavramlar.
Buradan Türkiye’ye geldiğimizde, Roma, Bizans, Mezopotamya- Sumer, Babil, Hitit-Anadolu (Kürdistan), Osmanlı-İslam medeniyetlerinin sentezi bir yapı, bir tarihsel miras karşımızda durmaktadır…
Yapılan bilimsel araştırmalar, kürt-türk-laz, gurci, çerkez, afgan, acem, azeri, terekeme, ermeni,rum… vb. ayrıştırılan, Kafkaslardan Doğu Avrupa Kıyılarına yaşayan halkların akraba halklar oldukları ortak ata dedelerin çocukları oldukları gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bir başka deyişle birbirleriyle akraba aynı kökenden gelen 350-400 milyonluk bir nüfus ve devasa bir coğrafya…
Bu devasa nüfus ve coğrafyanın yanı sıra Sumer’lerden Osmanlıya yeryüzünde hiçbir medeniyetin hayal edemeyeceği devasa bir mirasa sahip bir coğrafya.
Osmanlı-İran savaşları ile başlayan, 1. Dünya savaşı ile gelişen süreçlerde Katil-Kapitalist siyonizm, bu devasa medeniyeti, bu devasa mirası, bu devasa nüfusu yeryüzünden silmek, Mezopotamyaya konmak için insanlık tarihinde benzeri görülmemiş saldırılarla bu bölgeye saldırdı. Nufüs, medeniyet-kültür olarak bu yapıyı yok etmek, soykırıma uğratmak içinde özellikle son iki yüzyıldır insanlık tarihinde benzeri görülmemiş saldırılarla bölgeye yöneldi:
Halklar- coğrafya parça parça edildi, dünya ve bölgeyi sürekli uçuruma götüren israil terör örgütü bir hançer gibi bölgenin bağrına saplandı, yiyecek ve içeceklerle oynama başta olmak üzere biyolojik saldırı, parçalanan coğrafyada ortaya çıkarılan diktatörlüklerle halkların-kültürlerin soykırımı, bütün bunlar yetmedi günümüzde ise dünya genelinde paramiliter (kiralık katiller) uzman tüm katillerler İslam’ı da İslam tarihinde hiç görülmediği kadar kullanarak bölgeye yaydılar…
Yüzyıllardır yukarda vurguladığımız coğrafyayı her alanda vuran-bitiren katil-kapitalist kuşatmayı yaracak tek yer bütün bu mirasın sahibi Türkiye’dir. Türkiye’de siyasete baktığımızda bu derinliği Kürtlerin verdiği mücadele sonucu kısmen Ak Parti kavramış, cüzi de olsa biraz HDP çizgisi bunu kavramaya başladı…
Buradan CHP-MHP’ye diğer muhalefet partilerine geçtiğimizde ise tam bir komedi ile karşı karşıyayız. Katil-Kapitalizmin, soğuk savaş döneminin eseri olan bu yapılanmalar hala halkı, halkları bitmiş, tükenmiş; halklar ve bölge genelinde, dünya genelinde çöp olmuş kavram-düşüncelerle dizayn etmeye çalışıyorlar…
Buradan önümüzdeki günlerde yapılacak olan CHP kongresine geldiğimizde kim seçilirse seçilsin bu vb. partiler miadını doldurdukları için, halklar nazarında bir karşılıkları olmadığı için tarihin çöplüğündeki yerlerini alacaklardır…
Türkiye’de siyaset artık Kafkaslardan Doğu Avrupa kıyılarına 300-400 milyonluk nüfusu ve medeniyeti kapsayacak şekilde yeni tanımlarla (örneğin Öcalanın belirttiği gibi sınırların olmadığı demokratik konfederalizm gibi, İslam birliği gibi ) yeni çağın ihtiyacına cevap verecek kavramlarla, plan, program ve projelerle yapılmak zorundadır…
Bu tarihi miras ve gerçekliklerden Türkiye’ye geldiğimizde kısmen AK Parti ve emekleyen bir çocuk konumunda olan HDP dışında siyaset alanında tam anlamıyla büyük bir komedi ile karşı karşyayız. Siyasal anlamda yüzyıllardır süren bu komedi ve körlük halklara soykırım koşullarından başka da hiç bir şey vermediği yüzyıllardır sürmektedir…
Rusya Putin’le kominst-kapitalist kuşatma ve komediyi kavrayıp çağa uygun bir şekilde yeniden yapılandığı için imparatoluğa doğru evrilmeye başladı...
Türkiye’de ise siyaset bu devasa nüfus ve coğrafyaya dayatılan soykırımı durduracak, bu yapıyı bütünleştirecek donanımla-argümanlarla ortaya çıkmak zorunda; bunun dışında ki yapılanamların siyasal anlamda karşılığı olmayacaktır…