Denizlere yelken açarken ırkçılık çukurunda boğulmayalım

DR. BEKİR TANK BUGÜNKÜ YAZISI VE

BÜTÜN MAKALELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ..

Denizlere yelken açarken ırkçılık çukurunda boğulmayalım

Bir yandan varlığını daha güçlü bir şekilde devam ettirmek; siyasetten diplomasiye, ticaretten ekonomiye ve teknolojiden silahlanmaya kadar dışa bağımlılıktan kurtulmak için kıyasıya mücadele eden bir Türkiye ve diğer yandan vatandaşlarının diline kilit vuran ve resmiyette terk ettiği inkâr politikalarını pratikte devam ettiren ve bu bağlamda Türkçe değil diye milyonlarca vatandaşının diline kilit vuran bir Türkiye!

Olayı duymuşsunuzdur, ama yine de hatırlatayım… Geçen hafta Batman’dan bir vatandaşımız Türk Telekom hattının aboneliğini iptal ettirmek için arıyor. Ancak telefonun diğer ucundaki kişi, “Kürtçe değil, Türkçe veya Arapça konuşması halinde talebinin karşılanacağını söylüyor. Bunun üzerine hat sahibi yeğenine aratıp sözlerini onun aracılığıyla iletiyor. Fakat karşıdaki kişi bu kez de, “abone sahibi başkasının aracılıyla, değil kendi hür iradesiyle ve Türkçe olarak beyanda bulunmalı” diyor ve işlemi gerçekleştirmiyor. Bundan da daha utanç verici olanı ise, yetkili ağızlardan hiçbirinin bu ırkçılığı mahkûm etme erdemini gösterememesidir. Oysa Bulgaristan’daki, Afrika, Avrupa ve Amerika’daki ırkçı eylemleri lanetlediğimiz gibi ülkemizdeki ırkçı eylemleri de lanetlememiz gerekmez mi?

Eğer Türk Telekom’unkine benzer bir olay Almanya’da yaşansa, yani Almanca bilmeyen bir Türk meramını Türkçe ile ifade ederken muhatabı da kendisine, “işleminizi yapmam için Almanca konuşmalısınız” derse ve tercüman kullanmasını bile reddetse, inanın resmi ağızlardan başlayarak medyaya, siyasilere ve STK’lara kadar her kesimden bu ırkçı eylemi kınayanların ardı arkası kesilmez. Lakin suç mahalli, yani ırkçılığın mahalli Türkiye olunca, çoğu gözler kör, çoğu kulaklar sağır ve çoğu ağızlar kapalı oluyor! Ve üstüne üstlük bunun adı oluyor kardeşlik ve dahi eşit vatandaşlık!

Hatırlarsanız, Sağlık Bakanlığı geçen yıl sayıları en fazla binlerle ifade edilen insanlar da yararlansınlar diye altı değişik dilden hizmet vermeye başladı. Ki gerçekten takdire şayan bir hizmettir. Ancak bu dillerin içine 20 milyon Kürt vatandaşının dili olan Kürtçeyi de almamış olması sizce ırkçı bir eylem değil mi?

Üzülerek ifade edeyim ki, Türkiye’de yaşayıp da bu gibi ırkçı muamelelere maruz kalmayan bir Kürt yoktur! Nedense, mesele Kürt ve Kürtçe olduğu zaman kamu kurumları ve dahi çoğu insan hemen birer Atatürk oluveriyor.

Benzer bir olayı ben de üniversitede öğrenci iken yaşadım. İstanbul Cevizlibağ’da bulunan 10 bloklu Atatürk Öğrenci Yurdunda (AÖS) kalıyorduk. O zamanlar cep telefonları yoktu. Kendisine telefon gelen kişi hangi blokta kalıyorsa, oradan anons edilir, “telefonunuz var” diye. Günlerden bir gün benim de adım anons edildi. Dördüncü blokun dördüncü katından aşağıya doğru koştum. Memurun bana uzattığı ahizeyi alıp soluk soluğa konuşmaya başladım. Karşımdaki annem idi. Henüz hoş beş etmiştik ki, memur azarlayıcı bir ses tonu ile “Türkçe konuş, yoksa kapatıyorum” dedi. İlk uyarısını duymazdan geldim ve devam ettim. Tekrar uyarınca, ben de ahizeyi ağzımdan uzaklaştırarak memura, “annem Türkçe bilmez” dedim. Yine azarlayıcı ve dahi aşağılayıcı bir ses tonu ile “bugüne kadar annenizle Türkçe konuşsaydınız, o da öğrenirdi” demesin mi? Annemle konuşmayı kesmekten başka çarem yoktu artık. Anneme de, “burada telefon kuyruğunda bekleyen başka arkadaşlar da var. şimdi kapatalım, sonra ben sizi ararım” dedikten sonra ahizeyi memura uzattım. Öfkemi içime gömerek sordum memura; burada Arap, Fars, İngiliz ve Alman arkadaşlar var. Telefon geldiğinde hepsi de kendi dillerinde konuşuyorlar. Neden beni de konuşturmadınız?” O memurun verdiği cevap hala kulaklarımda çınlar: “Herkes kendi dilini konuşabilir, ama siz burada Kürtçe konuşamazsınız!” Bazıları inanmayabilir, o anları benim gibi hala tap taze hatırlayan bir şahidim de var.

Peki, bu ırkçılığın üzerine üzerine gitmesi gereken başta Diyanet camiası olmak üzere üniversitelerin ve TBMM’nin bile yangına körükle gider türünden bir politika izlemelerine ve ırkçılığa çanak tutmalarına ne demeli?

İşte PKK'yı doğurup büyüterek bugünlere kadar getiren ve on binlerce insanımızın ölümüne sebep olan zihniyet de bu değil mi?

Hayır, bu millet bu tabloyu hak etmiyor! Onlarca değişik milliyetten, dilden, renkten, dinden ve kültürden olan insanları yüzlerce yıl boyunca bir arada ve hem de barış ve güven içinde yaşatan bir milletin torunları olan bizler nasıl oldu da bir ırkçılık çukuruna düştük ve bir türlü çıkamıyoruz?

Şu bir gerçek ki, Türkiye’nin her türlü bağımlılıktan kurtulmak için karada, havada ve denizde gerçekleştirdiği her eylem nasıl ki, bu vatanı seven her birimizin göğsünü kabartıyorsa, devletin inkâr ve asimilasyon politikalarının devamı anlamına gelen ırkçı eylemlerin her biri de pak alnımıza kara bir leke oluyor.

Dikkat ederseniz, gerek dünyaya verdiğimiz mesajlarda ve gerekse meşru çıkarlarımızı korumak bağlamında bir ayağımız uçsuz bucaksız denizlerde ve okyanuslardadır, ama diğer ayağımız da ırkçılık çukurundadır. Hayır, bu millet bir insanlık suçu olan ırkçılıkla anılmayı hiç mi hiç hak etmiyor! Öyleyse behemehâl bu kötü fiili, yasalarımızdan da çıkaralım hayatımızdan da. Aksi halde adalet esen rüzgarımız kesilir ve ırkçılık çukuru mezarımız olur!

Dr. Bekir Tank

DR. BEKİR TANK BÜTÜN MAKALE ve YAZILARI TIKLAYINIZ..

DR. BEKİR TANK KİMDİR..

Dr. Bekir Tank gerçek bir filozof, ehli iman örnek bir insan, örnek bir alim.. İst. Ünv. Ed. Fak. den yakın arkadşımız olan eşssiz meziytetleri olan güzel bir insan.. Zaten CV’ni incelerken.. Ne demek istediğimizi anlarsınız.. (Doğu Medya Genel Yayın Yönetmeni- Yusuf Yasin Sit)

Dr.Phil. Bekir TANK  Kimdir CV..

Doğum Tarihi:  18.04.1964

D. Yeri: Kâhta / Adıyaman/ Türkiye

Uyruğu: Avusturya (Türkiye’nin teşviki ve izni ile Avusturya vatandaşlığına geçilmiştir. 5203 sayılı kanuna göre, seçme ve seçilme dışındaki hakları saklıdır. Türkiye’de çalışmasının önünde bir engel yoktur!)

Mobil: +905332009334

bekirtank@hotmail.com

Türkiye

1972-1977           Akdoğan Köyü İlkokulu

1977-1984           Kâhta İmam-Hatip Lisesi

1984-1988           İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. Öğretmenlik Formasyonu. İngilizce, Arapça ve Farsça Öğrenimi.

1988-1989           Gazeteci olarak İran, Pakistan ve Afganistan’a seyahat.

Avusturya

15.05.1990          Avusturya’ya göç ve Viyana’da İkamet

22.08.1990          Viyana Üniversitesi- Beşeri Bilimler Fakültesi- Yakın Tarih Bölümü’ne Doktora kaydı ve Almanca Kursu.

 17.09.1992

Prof. Dr. Wolfdieter BİHL ve Prof. Dr. Karl VOCELKA’nın danışmanlıklarında “Maria Theresia Döneminde Avusturya -Osmanlı Politik Ve Diplomatik İlişkileri (1740-1780)” (Die politischen und diplomatischen Beziehungen Österreichs zu den Osmanen in der Zeit Maria Theresias 1740-1780) başlıklı-konulu doktora tezine başlama.

11.03.1999          Avusturya’nın Vatandaşlığına geçiş.

01.09.2005          Doktora Diploması (Siyasi Tarih) “Doktor” –Dr.Phil- Unvanı

Viyana Pedagoji Akademisi’nde Aldığı Dersler ve Seminerler

 1997-2005

Eğitim Bilimi

Ders Bilimi

Pedagojik Psikoloji

Pedagojik Sosyoloji

Derste Medya

Çocuklar Nasıl Öğrenir? Okul Öğreniminin Yasal Şartları

Derste Yaratıcı Metotlar

Bildiği diğer diller: (Okuma-Yazma-Konuşma)

 Ana dil -Kürtçe

Almanca

Farsça

Arapça

İngilizce

Kürtçe

Osmanlıca

Avusturya’da (1990-2010) Akademik-Kültürel-Sosyal Etkinlikler

Avusturya ve Almanya devlet arşivlerinde değişik konularda araştırmalar.

Viyana’da Radio Orange 94.0 FM üzerinden Selam FM Haftalık (Almanca-Kürtçe-Türkçe) programın kurucusu ve koordinatörü (2000-2009).

Selam-Friede (Almanca ve Türkçe) Dergisinin kurucusu ve editörü (2 Sayı).

Viyana ve çevresindeki Cezaevi ve Hastanelerde gönüllü “Manevi Bakım” hizmeti.

 İş hayatı

1991-2008           Avusturya Devlet Okullarında (İlk-Orta-Lise) Almanca Dilinde Öğretmenlik

2010-2020           İstanbul Ticaret Üniversitesi

Gerçekleştirdiği Projeler

CONSCRIPTION:

1776 Yılında Viyana’da mukim Osmanlı Tüccarları

Osmanlı Devleti’nin uluslararası ticaretteki etkisini kırmak, yeni politikalar geliştirmek ve rekabet gücünü arttırmak amacıyla Avusturya makamları tarafından hazırlanan bu çalışmada 13 Müslüman, 19 Yahudi, 21 Ermeni ve 82 Rum olmak üzere 135 tüccarın biyografisi yer almaktadır. Tüccarlarla yapılan yüz yüze görüşmelerde kendilerine yöneltilen 20’den fazla soruya verdikleri cevaplardan oluşan 142 sayfalık bu eser Almanca dilinde olup tek nüshadır. Tercüme ile birlikte dört bölümden oluşmaktadır. İstanbul Ticaret Üniversitesi adına yapıldı.

Akademik yayınlar

KİTAPLAR

 Ocak 1990

CİHADI KUŞANAN TOPRAKLAR

Nemrut Dağı’ndan Hindukuşlara

(Gazeteci olarak İran-Pakistan-Afganistan Seyahati- Gözlemler ve Araştırma) Şura Yayınları, İstanbul 1990, 420 sayfa.

Yayınlanmış Makaleler

Tezkire Dergisi Düşünce -Siyaset- Bilim

Gürsel DÖNMEZ, Bekir TANK

Makalenin adı: “Türk Ermeni ilişkilerinde üçüncü ülkeler 1878 1923” Tezkire, Düşünce-Siyaset-Siyaset Bilim. Sayı 53, Temmuz/Ağustos/Eylül 2015, s. 79-109.

Bildiri Sunduğu Sempozyumlar

Tarih      Yayının adı ve Yeri

20-21 Nisan 2012             BÜTÜN YÖNLERİ İLE ŞİDDET ÇALIŞTAYI – Dicle Üniversitesi

Konuşmacı: Okul İçi Şiddete Karşı Mücadelede Avusturya Örneği.

04-06 Ekim 2012

Uluslararası OSMANLI DÖNEMİNDE MARAŞ

Kahramanmaraş

Bildiri Başlığı: Avusturya Belgelerinde Maraş (ve Çevresinde Ermeni Olayları) 1878-1923.

03-05 Kasım 2014

Uluslararası YÜZÜNCÜ YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI Macaristan-Budapeşte

Bildiri Başlığı: Almanya ve Avusturya Belgelerinde

Büyük Güçlerin Anadolu Hristiyanları ile İlişkileri ve Onların Üzerindeki Etkileri 1878-1918.

19-23 Mart 2015

Uluslararası II. İPEKYOLU KONGRESİ

İZU ve TİKA İşbirliğiyle

Bildiri Başlığı: Almanca Kaynaklarda İpekyolu

(19-21 Mart 2015’te Bişkek-Kırgızistan’da ve 22-23 Mart 2015’te Türkistan-Kazakistan’da)

06-08 Mayıs 2015

Uluslararası TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ VE BÜYÜK GÜÇLER Sempozyumu Atatürk Üniversitesi

Bildiri Başlığı: Avusturya Gizli Belgelerinde Erzurum ve Çevresindeki Ermeni Olayları (1878-1918)

2017

Uluslararası TARİHSEL VERİLER TEMELİNDE 1915 OLAYLARINA BAKIŞ

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Bildiri Başlığı: Birinci Dünya Savaşı’nda Büyük Güçler Arasındaki Çatışmaların Ermeni Sorununa Yansımaları

(Aynı makale Almanca ve İngilizce olarak da yayınlandı.)

15-16 Ekim- 2018

Uluslararası MODERN ÇAĞDA GENÇLİĞİN ANLAM ARAYIŞI

Bingöl Üniversitesi

Bildiri Başlığı: Eğitim sistemimiz gençleri anlamanın ve sorunlarını çözmenin neresinde?

 KİTAP BÖLÜMLERİ

Mart 2013

OSMANLI DÖNEMİNDE MARAŞ

Bölüm Adı: Avusturya Belgelerinde Maraş (ve Çevresinde Ermeni Olayları) 1878-1923.

Kahramanmaraş Belediyesi Yayınları, 2013, Cilt II, s. 409-439.

2017

TARİHSEL VERİLER TEMELİNDE 1915 OLAYLARINA BAKIŞ

A Legal Review of the 1915 Events on the Basis of Historical Findings

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Bölüm Adı: Auswirkungen des Konfliktes zwischen den Europäischen Großmächten während des Ersten Weltkrieges auf die armenische Frage. AYBÜ Yayınları, 1017, s. 113-171.

2018

MODERN ÇAĞDA GENÇLİĞİN ANLAM ARAYIŞI

Bingöl Üniversitesi

Bölüm Adı: Eğitim sistemimiz gençleri anlamanın ve sorunlarını çözmenin neresinde? Bingöl Belediyesi Kültür Yayınları, 2019, s. 111-126.

Genel kategorisine gönderildi

Selam ile

Yayın tarihi 31 Aralık 2012

18 Nisan 1964 yılında Adıyaman-Kahta-Akdoğan (Xêştür) Köyünde doğdum.

– 1972-1977 İlkokulu kendi köyümde okudum.

– 1977-1984 yılları arasında Kahta İmam-Hatip Lisesi

– 1984-1988 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

– 1985-1990 GİRİŞİM adlı aylık dergide yazılar

– Ağustos 1988-Ağustos 1989 İran, Pakistan ve Afganistan’a araştırmacı-gazeteci olarak bir seyahat

– 1990 Avusturya’ya göç ve Viyana’da ikamet

– 1999 Yılında Türkiye ile anlaşmalı olarak Türkiye vatandaşlığından çıkıp Avusturya vatandaşlığına geçiş

– 1991-2008 Avusturya devlet okullarında öğretmenlik

– 1992-2005 Viyana Üniversitesi’nde Doktora

– 2010-2020 İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Görevlisi