Taziye Yemeği Geleneği Sona Eriyor


Bu makale 2019-07-31 21:32:07 eklenmiş ve 7204 kez görüntülenmiştir.
Murat Akkuş

Taziye Yemeği Geleneği Sona Eriyor

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yakınlarını kaybedenler, 3 gün boyunca başsağlığı dileklerini

kabul ettiği taziye evlerinde, yüzlerce misafire iki öğün yemek veriyor.

Vefatlardan sonra kurulan taziye çadırlarında yemek dağıtılması caiz değildir. Ölünün ailesinin yemek

hazırlayıp gelenlere ikram etmesinin dinimizde yeri yoktur. İslam’ın böyle bir emri de yoktur.

İslam, böyle zamanlarda acılı aileye yük üstüne yük yüklemek yerine, onlara ikram etmeyi emreder,

ellerinin, ayaklarının tutmaz bir durumda olduğu aileye yardımcı olmayı emreder.

İkramlar sadece sevinçli günlerde yapılır. Böyle üzüntülü zamanlarda yanlış bir davranıştır. Ölen

kişinin komşularına ve uzakta da olsa akrabalarına düşen yemek tertip edip cenaze sahibine götürüp

beraberce yemeleridir. İslam’dan önce ve İslam’dan çok sonraki yapılan bazı gelenekler zamanla sanki

dinmiş gibi algılanmış..! Cenaze evinde yeme içme durumuna son verilmelidir. İslam, mantığın kabul

etmediği hiçbir şeyi kabul etmez.

Cenaze evine bir defadan fazla gitmekte haramdır. Her gidişinde, ölüyü hatırlatıp yarayı tazeliyorsun!

Cenaze evinde dünyevi meselelerden bahsetmekte mekruhtur. Günümüzde taziye çadırlarının siyaset

meydanına dönüştüğüne şahit oluyoruz maalesef.

İslâm'da olmayan, ölünün üçü, yedisi, kırkı, elli ikinci gecelerinde mevlid okunması İslam ile ilgisi

olmayan bir merasim ve ibadet şekli ile icra edilmesi de haramdır.

Mevlit bir ibadet değildir, Ölü ile ilgisi yoktur!

Mevlid, İslam’ın bir emri değildir. Mevlid okutma âdeti, Resûlüllah (asm)’ın zamanında olmadığı gibi,

sahabelerin devrinde de görülmemiştir. Mevlid peygamber efendimizin vefatından yüzyıllar sonra

İslam yazarları tarafından yazılmıştır. Peygamberin doğumunu müjdeleyen bir sevinç belirtisi olarak

ortaya çıkmıştır. Mevlid’in ölü ile ölü evi ile hiçbir alakası yoktur. Kürtlerde ve Türklerde olan mevlidi,

herkes kendi dilinde yazmış.

Mevlid, halk arasında sanki büyük bir ibadet olarak kabul edilmekte, ölülerin ruhu için mevlidler

okutularak, onların günahlarının bağışlanacağı zannedilmektedir. Bu yanlış inançtan istifade eden bazı

mevlid okuyucular, bir piyasa oluşturarak, bunu ticarî bir çıkar aracı yapmışlardır. Bu tip bir kabul ve

davranışın İslamî olmadığı hususu ile ilgili herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Böyle bir olaya

sebep olan herkes dinen sorumludur. Mevlidin vazgeçilmez bir âdet haline getirilişinin

sakıncalarından biri de, netice olarak insan kelâmı bir şiir olan bu metinlerin, okunması ve

dinlenilmesi ibadet olan Kur'an ile eşdeğerde görülmeğe ve değerlendirilmeğe başlanılması

tehlikesidir.

Bu konuda zenginler öncü olmalı ki, yoksullar kendilerini kötü hissetmesin.

Doğu ve gündeydoğu bölgelerimizden sevindirici girişimler ve haberler geliyor

Bu uygulamanın bazı aileler için mağduriyete dönüşmesi üzerine Kaymakamlık ve Müftülükler

geleneğe son verilmesi için çalışma başlattı. Bu geleneğe son verme yönünde doğu ve gündeydoğu

bölgelerimizden sevindirici girişimler ve haberler geliyor:

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA