HOC-FED OLAĞANÜSTÜ KONGREYE GİDERKEN…

Hoc-Fed Olağanüstü Kongreye giderken kaptan köşkünde kimler olmalı.Nasıl kadrolarla yola çıkmalıyız...
Bu haber 2024-07-31 16:25:59 eklenmiş ve 495 kez görüntülenmiştir.

HOC-FED OLAĞANÜSTÜ KONGREYE GİDERKEN…

 

Hoc-Fed Olağanüstü Kongreye giderken kaptan köşkünde kimler olmalı.Nasıl kadrolarla yola çıkmalıyız...

 

Hoc-Fed olağanüstü kongreye giderken nasıl bir yönetimle gidecek, kimler aday adaylar arasında kimin şansı daha yüksek. Hoc-Fed yönetimine soyunanlar Hocvanlıları ve federasyonlarını ne kadar tanıyor, biliyorlar, Hoc-Fed’in yada STK’ların misyonuna ne kadar vakıflar… 

 

Hocvan Dernekler Federasyonu (Hoc-Fed) 2000’li yıllardan sonra bölgemizin ve ülkemizin ilk kurulan federasyonlarından biri.

 

2005 ten sonra STK ve federasyonların kurulumuyla ilgili çıkan yasaların ardından 2007-09 yılları arasında kuruldu.  Kurulumunda 60-70’lerin devrimci ruhuna sahip Hocvanlı aydından, halk için bedel ödemiş bir sürü insana, dernek başkanından, sıradan Hocvanlıya büyük bir emek üzerine kuruldu. Bu devrimci ruhun yanı sıra 1990’lardan kurulumuna kadar STK alanında arayış içinde olan biz doğu medya başta olmak üzere, bir sürü aydın, Asker Demirbaş gibi halkına aşık Hozanların, Rodilerin, Osman-Halit Avşarları, Osman Arslanlar, Hikmet Yılmazlar, Yunus Gökçeler, llhan çelikler, Ayvaz Yıldırımlar, Şeref Caferoğulları… Rahmetli Bahattin Kılıç’lar Naim Demirler,  gibi devrimci-demokratların, aktivist, aramızdan ayrılan Rahmetli Önder Aktürk gibi dernek başkanları, Abdurrahman Mavzer gibi hocalar… şimdi yaşayanlarından… kanaat önderinin de kurlumu ve ortaya çıkmasında tc cehennemini yaşayan bir sürü  aydın, günümüzde Allah uzun omur versin Güven yılmaz, Menderes Kaya Volkan Kaya… insanlarımızın büyük emekleri oldu.  Yakup Süt gibi Serhad iş dünyasının en büyük değerlerinin maddi-manevi katkılarıyla oluşturulan bir alt yapı üzerinden yükselerek ortaya çıktı…

 

Yani özetle ata dedelerinden günümüze Hoc-Fed bin yılların tarih bilincine -şuuruna sahip, yüzyılların mücadele tecrübesine sahip, ruhuna vakıf, gezegende eşi olmayanların inşa ettiği bir STK yapılanması. Bunları belirmemizin nedeni hoc-fed oyle düzen ve düzenbazların başında oturacağı basit bir yapılanma ve yer değil. Gezegenimize evrensel Kurd kültür ve mücadelesinin taşındığı bir yer.

 

Ülkemizde ve bölgemizde Hoc-Fed’in kurulumunun ardından federasyonlar, Ardahan dernekler federasyonu, il -ilçe federasyonları STK’lar peş peşe kurulmaya başladılar. Bir başka ifade ile federasyonlardan iş dünyasına birçok derneğin kurulumuna Hoc-Fed’in kurulması öncülük etdi. Hoc-Fed kurulduğu günden bugüne bölge ve ülke STK yapılanmasına öncülük eden bir misyonla öne çıktı. Şimdi ise ileri değil geri gidiyor. Bundan dolayı Olağanüstü Kongre süreci başladı…

 

Hoc-Fed nedir, misyonu nasıl olmalı, ne yapmalı, hoc-fed yönetimine aday olacaklar hangi kriterleri taşımalı… Haberi dağıtmama adına Hoc-Fed nedir, Misyonu nedir Haberin altında altta aldık.

 

Bu yazımızda adaylar içinde kimin şansı daha yüksek, Hocvan halkı delegasyonu kimi istiyor. Hem bunu işleyeceğiz hemde federasyon yönetimine aday olanları nasıl sorunlar bekliyor, biraz onlar hakkında bilgilendirme yapacağız.

 

Doğu Kültür medya olarak bize ulaşan bilgilere göre federasyon başkanlığına aday isimler:

Devriş Arslan

Necati Aktürk

Aydın Ateş

Fikret Aktürk

İle mevcut başkan

Ayhan Öztürk.

 

Bu isimler şu anda medya, sosyal medya, yada arkadaşların kendi sayfalarında paylaşımlarıyla ortaya çıkan isimler. Aldığımız son duyumlara göre Deniz Ömeroğlununda adaylıktan çekildiği yönünde.

 

STK ana strateji yayını olarak Doğu Kültür Medya olarak hepinizin malumu kollarımız her yerde. Hangi dernek kiminle, delegasyonun iradesi kimden yana. Kaynaklarımızı gizli tutarak bu isimler içinde öne çıkan Derviş Arslan isimi üzerinde biraz duracağız.

 

Kendisiyle ilgili biyografi haberini altta verdiğimiz Devriş Arslan 2000’li yıllardan beri STK ve iş dünyası alanları içinde. Her iki alanda da ciddi başarıları mevcut.

 

Bunlardan bir-iki örnek verirsek Qora gibi bir köyü kısa zamanda dernekleştirdi. Dernekçilik alanında birbirinden güzel eylem etkinliklere imza atdı. Dernek kısa zamanda parmakla gösterilen bir dernek oldu.

İlk defa Hocvanın adını Latif Yılmaz başkanlığı döneminde ulusal stadyumlara taşıdı. (2017 Hocvanın adını Ulusala Stadyuma yazdılar) maç haberi tıklayınız..) Ulusal stadyuma hoc-fed adını yazdılar.

 

Bölgede İstanbul’da Derviş Arsalan yönetimde olsun olmasın heryerdeydi. Örneğin şu anda Sarıyer’de düzen partileri içinde hemşerilerimizin var olması öne geçmesi için bire bir lobi yaptı. Ve öne çıkardı.  Toplumsal duyarlılığı ile kendini on numara kanıtlamış bir insan… Şayet yaklaşan kıyametleri görüp Hocvan beyin yapısıyla hareket ederse hem olağanüstü süreci, hemde olağan kongre sürecin de ipi göğüsleyecek bir isim olarak öne çıkmaktadır. Yine de fikrimi söylemeden geçemiyorum. Kıyametlerin yaşandığı bir çağda Hocvan yönetimine soyunmak akılı adamların işi değil. Alttaki analiz yazımıza bakınca nasıl bir yükle karşı karşıya olduğunuzu göreceksiniz. Sadece yönetimlere bağlı kadroların altından kalkabileceği bir dernekçilik dönemi artık yok…

 

 

DEVRİŞ ARSLAN KİMDİR.

https://www.dogukultur.com/files/firm/photo/836b4b1373.jpg

Saygıdeğer Hocvanlı hemşerilerim, Sevgili Hocvan Delegasyonu, Değerli yoldaşlarım

 

1976 Hocvan Bayramoğlu köyünde doğdum. Eğitimimi Ardahan'da tamamlayarak İstanbul’a yerleştim. Yaklaşık 35 yıldır Sarıyer Merkez Mahallesinde ikamet eden bir esnaf kardeşinizim, evli 3(üç) çocuk babasıyım.

 

25 yıldır esnaf olarak Sarıyer’de turizm-hizmet sektöründe hizmet faaliyet göstermekteyiz. İstanbul boğazından Galata Köprüsüne Buradan Sarıyer’e uzanan bir çizgide restaurant alanı turizm-hizmet alanında işletmecilik yapmaktayız.

 

2000’li yıllardan beri STK alanları içindeyiz. 2016 yılında kurduğumuz Bayramoğlu köyü sosyal yardımlaşma derneğinin kurucu başkanlığı ve onursal başkanı olarak görev aldım.

2016 yılında kurduğumuz derneğimize 2 yıl içerisinde Arnavutköy’de 2 katlı mülk almayı başardık.

Bir önceki dönem Hocvan dernekler federasyonu Başkan Yardımcılığı yaptım. Esnaflık mesleğimin dışında Sosyal, Siyasal ve Sivil Toplum Kuruluşları gibi Kurum ve Kuruluşlarda görevler aldım.

Değerli delegasyon, Kıymetli Hocvan halkı Dava Arkadaşlarım,

Biz Demokrasiye ve bölge demokrasinin güçlü olmasını özümsemiş ve güçlenmesi için her zeminde savunmuş aynı zamanda halkın iradesine saygı duyan bir ekibiz.

 

Neden adayım?

 

Bir insanın kendi yaşamı dışında çevresi ve yaşadığı topluma karşı sorumluluk sahibi olması, zor şartlarda yaşam mücadelesi veren tüm canlılara karşı duyarlı olması gerektiğini düşünen biri olarak sosyal sorumluluk kapsamında tüm platformlarda olmaya çalıştım. Hiçbir şahsi beklenti düşünmeden, taşın altına elini koymaktan korkmayan biri olarak beni tanıyan çevrem ve arkadaşlarım beni HOÇVAN Dernekler federasyonu başkanı olarak görmek istediklerini söylediklerinde yine duyarsız kalamadım ve aday olmaya karar verdim. Benim gibi düşünen arkadaşlarımla birlikte yönetimimizi oluşturduk ve hep birlikte sizlerinde desteğiyle bu işi en iyi şekilde yapacağımıza eminim.

 

Bugün beni yalnız bırakmayan, desteklerini benden esirgemeyen, tüm dostlarıma teşekkür ediyor, bana duyduğunuz güvene karşılık tüm gücümle çalışacağıma sizlere, ve tüm HOÇVAN halkına söz veriyorum . Saygılarımla

 

Derviş ARSLAN

HOÇVAN DERNEKLER FEDERASYONU

BAŞKAN ADAYI

 

 

HOC-FED NEDİR MİSYONU NEDİR… FEDERASYON NEDEN OLAĞANÜSTÜ KONGREYE GİDİYOR…

 

Hoc-Fed yukarda haberin içinde vurguladığımız bin yılların tarihine kültürüne sahip, yüzyılların mücadele geleneğinden gelen, feleğin çemberinden geçmiş cehennemi birebir yaşayan insanların yaklaşan kıyametleri karşılamak için kurdukları oluşturdukları bir oluşum. Federasyonun misyonu hakkında bilgi ve tecrübesi olmayan kravat-ceket dernekçiliğine, tc rejim dernekçiliğine soyunanların asla içinde var olamayacakları bir oluşum.

 

Hoc-Fed Bölge STK yapılanmasına örnek ve öncülük yapacağına, STK’lar arası koordinasyonu sağlayarak bölge ve ülke lobisinin oluşmasına öncülük edeceğine, STK alanlarını birbiriyle buluşturup bölge ülke STK yapılanmasına rol-model misyonuna soyunacağına, kabuğunu kıracağına, sürekli büyüyerek STK alanlarını büyüteceğine… iyice küçülerek, içe doğru büzülerek sürekli geri gitmeye başladı. Buna yapısal yönetim sorunları, yönetememe sorunu da eklenince tökezledi kaldı. Olağanüstü kongre süreci kaçınılmaz bir hale geldi.

 

İstanbul metropolü ve ülkemiz metropollerinden, buradan da kısaca Serhat bölgesine baktığımızda lobileşmeyen, STK lobisi oturmayan, sürekli göç veren, doğası, suyu, ovası, madenleri, tarımı, toprağı, enerji kaynakları, sınır kapıları ile hem yüzyıldır boşaltılmaya çalışılan bir bölge gerçeği var, hemde haritadan silinmeye çalışılan bir Serhat coğrafyası var.

 

Şu anda tc rejimi enerji alanlarını, tarım-toprağı, ovaları, suları, ormanları ile madenleri ile bölgeyi yok ederken, ajan banka, ajan hukuk büroları, ajan devlet ve kanun oyunları, çürük iktidar-muhalefet siyaseti ile… Halkı vatandaşı yok etmeye çalışırken, daha da vahimi aynen Filistin gibi yerli yabancı ihanet şebekleri 3-5 krş fazla vererek köy-köy halkın elinden dağ-taş topraklarını toplamaya başladılar. Yarın öbür gün coğrafyamıza halkımıza biyolojik kimyasal saldırıya geçecekler. Nüfusumuzu tarihten silmeye bakacaklar. Bundan daha da vahimi bunları sorgulayan peşlerine düşen tek bir dernek -STK çıkmaması… Yani şu anda muhtarlık başkanlık vs gibi şeylker atelten gömlek. Yerel küresel soykırımcılarla halk düşmanları ile rejimle birebir savaşın verildiği verileceği alanlar… Her eksik sizi direkt halkın hedefi haline getirecek. Halkla karşı karşıya getirecek.

 

Bunları sorgulaması öncülük yapması gereken bir hoc-fed gören var mı…  Hoc-Fed mevcut haliyle teneke bir STK’ya dönüşüyor, ciddi STK alanlarının çok çok gerisine düştü. Bitiyor, bitiriliyor.  

 

Eğer Doğu Medya ve duyarlı bazı STK’lar olmasa şu anda Kuzeydoğu Anadolu Maden faaliyetleriyle Erzincan gibi patlatılacaktı. Şu anda TC rejiminin kaynak sularımızın çıkış havzasına saldırısı bütün bölgeyi ve ülkemizi tehdit ederken, içerdide olması gereken hainlerin katillerin bakan olarak dolaştığı bir tc rejim gerçeği ortada dururken…

(Karadenizi patlatacaklar, Ayrıntılar İçin Tıklayınız)

Eski tas , eski hamam dernekçilik döneminin bittiğine az çok aklı zekası olanın artık vakıf olması gerekiyor. Analiz haber ve yazılarımız sadece bölgede değil, yerel, ulusal, küresel bazda hedef kitleleri bilinçlendirerek Gölede başlayacak olan maden faaliyetlerini Doğu Medya ve Serhat STK bileşenleri olarak 4-5 yıl önceden hazırladığımız raporlarla analiz haberlerle durdurduk... Bu teneke STKlara kalsak kuzeydoğu Anadolu şu anada her alnda dahada vahim bir işgal altında olmuş olacaktı…

 

(Serhat’ta İşgal ve Soykırım Dalgası son hız sürüyor…)

 

STK olarak bu yıl bölgede ses getiren en önemli etkinliğe Ardahan Gole federasyon ve STK ları imza attılar. 100 yılda bir yetişen ve dünyada 2. Bir benzeri olmayan sarı çam ormanlının nasıl katl edildiğini Erzurm fetö damarından kardenize kümelenlere kadar gece gündüz ağaç katliamı yapıyorlar.  Bu katliamın mimarının da Kuzey Anadolu’dan Fakir Yılmazın ortaya koyduğu gibi tc çevre ve şehircilik bakanlığı olduğunu…Bakanlık maden faaliyetleri ile bölgeye Erzincan gibi dadanmayınca bu sefer doğayı yok etmek, o coğrafyayı yok etmek için bir orman kanunu çıkarmış, köy muhtarlarına yetki vererek doğayı yok etmeyi resmen başlatmış. Şu anda tutuklanması gerekenlerin bakan olduğu ve bizlere operasyon yaptığı bir rejim içindeyiz.

 

Buradan Kars- Ardahan bir bütün olarak can alıcı sorunları dernekler değil biz gazetecilerin sırtına da taşınmaz bir yüke doğru gitmektedir.  Gazeteci arkadaşımız Suat İncedere adeta uyumadan 24 saat kamuoyuna bölgenin suları ovalrı dağları ile… nasıl yok edildiğini ne zaman kadar taşıyacak…

 

Bülbülan yaylası ata dede ocağımız işgal altında. Ardahan’da dedelerimizin mezarlarının (Kurd mezarlığı, bölgenin gerçek adı da binlerce yıl önceden Gohe berxa reş (kuzu Kulağıdır) olduğu, Binyılların Kafkasların, Doğu-Güneydoğunun birbiriyle buluştuğu Ardahan Bülbülan yaylaları ki tarih boyunca canlı hayvan ticaretinin kalbi beyniydi. Ulusların birbiriyle buluştuğu uluslararası bir noktaydı. Komşu ülkeler dahi Kafkasların ticaret başkenti Ardahan Bülbülan yaylarında birbiriyle buluşurlardı.

 

Osmanlı döneminde Ardahan’a bağlı bir belde olan Artvin’in hain sağır ismet tarafından Ardahan’dan koparılmasını il yapılmasını geçtik. Şu anda 300- 400 km ötelerden gelen kim oldukları belli olmayanlarca betonarme binalarla yaylalarla gayri yasal işgal Bülbülan edilirken… Bülbülan sahipsiz. Ortada ne federasyonlar nede dernekler var. Toprağına ülkene bölgene yaylana sahip çıkmasan orası nasıl senin olur…

 

Şu anda Kars Ardahan’da tc devleti sularımızı madenlerimizi baraj maden sahası, hes sahası  vb başını büyük siyonist yahudi firmaların içimizdeki hainlerle birlikte çektiği yerli-yabancı ihanet çetelerine siyonist nazi-nato çetelerine  satmaktadır. Yani hergeçen gün tc rejimi sayesinde artık bizimdir diyebileceğimiz bir ülkemiz de bölgemizde kalmamaktadır.

 

Ve o kadar saf-naif bir hale gelmiş ve getirilmişiz ki asla özele devril edilmemesi gereken enerji, su, gıda, toprak, tarım, maden… alanlarımızı devlet oyunları ile elimizden alan ihanetçi tc rejimini hala çözemiyoruz. Devlet adı altında küresel-yerli işbirlikçi hainlerle 100 yıldır Serhat bölgesini nüfusuyla yok etmek isteyen, sürekli bölgeyi boşaltan tc rejiminden, devletinden hala medet ummuyor, hala çözüm bekliyoruz…

 

STK ALANLARI ARTIK YAKLAŞAN KIYAMETLERİ GÖĞÜSLEYECEK, YEREL-ULUSAL-KÜRESEL ÇÖZÜMLER ÜRETECEK  KADROLARIN YER ALDIĞI ALANLAR OLMALIDIR.

 

Özetle ülkemizde bölgemizde dünyamızda binbir kıyametler dönüyor, kıyametler yaklaşıyor. Bölgemiz insanı coğrafyası ile yok edilmeye çalışılıyor.

 

İstanbul ve Metropollerde en az 10-15 bld vs kontrol etmemiz gerekirken, komedyen tc siyasi partilerini arkadan takip eden el pençe ovuşturan komedyen yapılara dönüşmüş STK gerçeği sayesinde ne yerel, nede kamuda gücümüzü ortaya koyup devlet idaresine geçemiyoruz. Devletin idaresi ingiliz-amerikalı, isrilli teröristlerle içerideki büyük yahudi firmalarında işbirlikçilerinin elinde. Halk vatandaş hastalık yoksullukla yok ediliyor. STK lara tünen davarlar kıyametlerin farkında olmadan halkın ülkemizin yok olmasına öncülük ettiklerinin farkında bile değiller…

 

Özetle yerel-kamu bölgeden ülkeye, küresele evrenselle yereli örgütleyebilecek çağımızın yegâne alanı STK alanıdır. Bu alan bu yoz-yobaz soykırımcı rejime karşı halkı örgütleyerek rejimi değiştirip dönüştürecek alan STK alanıdır. 

 

Ve ülkemizde STK alanlarına sahip olduğu beyin gücü ile hitap edecek örgütleyecek en önemli insan kitlesi ise Kurdi STK’lardır, Hocvanlılardır. Bunları bilmeyen ve farkında olmayan hiçbir saftirik çıkıp Hoc-Fed yönetimine aday olmasın. Çünkü politik Hocvan halkı onları anında al aşağı eder…

 

Artık STK alanları yaklaşan kıyametleri gören, ırk-dil-din-mezhep hafifliklerini gömen yerel-ulusal-küresel halka -halklara öncülük edebilecek kadroların yer alabileceği yegane alanladır. Bundan dolayı bu alanlarda asla ve asla siyaset-stk zübükleri asla ve asla adı sanı ne olursa olsun düzen partileri olmamalıdır.  İnsan soyunun sıfırlanmaya yok edilmeye girildiği bir çağdayız. Yanlışı eksikliği kaldıracak yürütecek bir lüksümüz yok. Ya ülkemizin bölgemizin yaşadığımızın yerlerin kaderine kendimiz el atacağız kanunları yapanlar bizler olacağız yada bizi yok edecekler. Yani artık kravat ceket tak hemoyu pazarda görsünler stk olayı yok. Ateşten gömlek bir stk olayı var. Bu ateşten gömleği giyeceklerin diri-diri yanmayı kabullenenlerin alanıdır stk alanı… Kravat ceket tak hemoyu pazarda görsünler… O donem bitdi. Kıyametlerin döndüğünde yaşam alanlarımızın cehennem çevrildiği ülkemizle yok edildiğimiz bir süreçteyiz artık uyanalım, uyandıralım…

 

Kürt-türk, sağ-sol, din-iman, mezhep meşrep tarikat, siyasi parti hepsi ülkemiz işgal eden siyonist çete ve işbirlikçilerinin yemleri. Sorun tc rejimi ya rejimi yıkacak şekilde halkı örgütleyeceğiz yada rejim hepimizi ırk dil din… ayırımı yapmadan tarihten siliyor…  Yani STK Anadolu-Mezopotamia halklarını coğrafyaları ile tarihten silmeye çalışan soykırımcılara, tc rejimine karşı halkı örgütlemek ülkenin kaderine el atmaktır.  Bunun farkında olmayan hiçbir davar sakın STK alanlarına soyunmasın…

 

Serhat’ta işgal haberimizde de belirttiğimiz gibi, birileri bölgemizde tc rejiminden ve kanunlarından aldığı güçle köy -köy ilimizde toprak tarla toplarken, Hoc-Fed ne yaptı, yada hoc-fed’e üye tek bir dernek neden bunları deşifre etmek için bir tek dilekçe yazıp şikayetçi olmadı. Biz neyin dernekçiliğini yapıyoruz. Bu halimizle halkımızın açık hedef haline getirildiğini germeyecek kadar kör müyüz, dernek olarak bu halimizle olsak ne olur , olmasak ne olur…

 

 

ETİKETLER : Hoc-Fed Olağanüstü Kongreye giderken kaptan köşkünde kimler olmalı.Nasıl kadrolarla yola çıkmalıyız...
Diğer STK-Dernekler haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA