ÜLKEMİZİ YİNE TARİKATLARLA ÇETELER YÖNETİYOR…
TC'de son yerel seçimlerden sonra da değişen birşey olmadı, ülkemizi yine tarikatlarla çeteler yönetmeye başladı...
ÜLKEMİZİ YİNE TARİKATLARLA ÇETELER YÖNETİYOR…
TC'de son yerel seçimlerden sonra da değişen birşey olmadı, ülkemizi yine tarikatlarla çeteler yönetmeye başladı. TC derin çeteleri kuruluşundan günümüze halkı güdülecek, kırılacak koyun sürüsü olarak gördüklerini yerel yönetimlerde ortaya koydukları yönetim anlayışıyla birkez daha ortaya koydular.
Son yerel seçimlerde halk olarak parti-purti ayırımı yapmadan desteklediğimiz CHP kısa zamanda yine tarikatlarla, yine rejimin kurucusu TC derin cetelerinin, ithal kripto-ajan yöneticilerin kontrolüne geçmeye başladı, birçok il-ilçe ithal yöneticilerle, kripto ajanlrala doldurularak halk yine çizildi. Bu çizmenin, halkı devre dışı bırakmanın temel nedeni ülke geneli ve İstanbul’daki rantın siyonist şatolara taşınması, halkın düşürülmesi ve bitirilmesidir, kırılmasıdır. TC devlet siyasal alanını tc yi kuran siyonist çete 100 yıldır sorunsuz kullandığı gibi 100 yıldır vatandaşı da koyun gibi kırpmakta soymaktadır. Siyonist holdingler şiştikçe halk ta hasta fakir yolsuzluk-yoksulluk çemberleri ile yok edilmektedir.
Rejimin kurucu-direk partisi chp halkın kendisine verdiği krediyi yine halk lehine değil patronu olan tc siyonist çetlerinin lehine kullanmaya başlayarak biz 80-90 milyon vatandaşı yine aptallar konumunda gördüklerini belediylerde ortaya koydukları yönetim biçimi ve anlayışı ile ortaya koymaya başladılar...
CHP belediyelerinin çoğunluğunun fetönün bir diğer versiyonu süleymancıların kontrolüne geçtiği haberleri ortalığı kasıp kavururken. CHP kodları nedeniyle de Kemalizm giderek en büyük tarikat olarak tüm ülkeye hakim kılınmaya çalışılmaktadır. Erken seçim vb zırvalar ortada dolaşırken, asıl sorun olan tc rejim sorunu maalesef tc siyaseti, basını, STK sı tüm alanlarıyla halkın dikkatinden sürekli kaçırılmaktadır.
Beykoz’da ve benzer şekilde İstanbul’un chp nin aldığı diğer ilçelerinde yaşanan gelişmeler ülkemizin yerel yönetim anlamında nasıl bir mecraya kaydığını net ortaya koymaktadır. Beykoz’daki gelişmelere benzer geleişmeler tüm İstanbul genelinde yaşanırken, önemli bir örnek teşkil etmeye başlayan Beykoz'u belediyelerin nasıl bir mecraya kaydığının anlaşılması bakımından STK alanlarına ve kamuoyuna taşıyoruz.
Beykozu beykozlular yönetecek sloganı ile yola çıkan Köseleri halk parti-görüş ayırımı yapmadan desteklemişti. Ama ortaya çıkan yönetim ve fotoğraf Beykoz’u Beykozlular Değil, Beykozu ülkemizi 100 yıldır derinden işgal eden Siyonist Çete, Fetövari tarikatlarla, Süleymancılarla, Siyon çetenin ithal elemanları yönetmeye başladılar, halk değil önemli tüm koltukları siyon çetenin elemanları doldurdururken, halk yine traş ve yelleme moduna çekildi. İnternet ortamında ulu türk-kürt ... Modundaki saftirkler başta olmak üzere halk traş ederken, siyon çete ülkede vatandaşta benim malımdır, dilediğimi gibi kullanırım 100 yıllık gas-soygun, düşürme, kırma politikasını olduğu gibi sürdürmeye başladı...
Ak parti çıkışından yükselişine, buradan son iki seçimdeki düşüşüne kadar genelde belediyeleri halk ya da halk bileşenleri değil FETÖ’cüler, tarikatlar, rantçılar ve mevcut belediyede ikamet etmeyen dışardan getirilen ithalcilerle halk en iyi soyup soğana çeviren rantçılar yönettiler. AKP de chp gibi halka değil kendine ne kadar biat eden köle varsa koltuklara oturturken, her zman olduğu gibi siyon çete her zman bu kukları da oynatan bir kuklacı konumunu hep sürdürdü. Rantçılar şiştikçe şişti, halk düştükçe düştü, AKP de siyonist çetenin partisine dönüşüp rejimi değişitreceğim iddiasından vaz geçtiği gibi soykırımcı-gaspçı tc rejiminin en büyük kölelerinden, bekçilerinden, koruyucularından birine dönüşrerek tarih sahnesini terk etmeye başladı. Halkı çizerken halkın kendisini daha kötü çizeceğini hesaplamayı bırak, tc siyasal alanı gibi giderek halka tepeden bakan davarlarla dolmaya başladı.
AKP'nin FETÖ’yü, tarikatları, AKP eliyle semirtmesi, ülke geneli askerinden güvenlikçisine, vatandaşa , vatandaşın feryadına kulak asmaması sonucu fetönün kalkışma yapmasının faturasını yine halk canıyla-kanıyla ödedi. Halende ödemeye devam ediyor…
TC’nin batının bir sömürgesi olduğu, vatandaşı soykırıma uğratmak, düşürmek üzere kurulan kurgulanan siyon-kapital çetelerin yönettiği bir ülke olduğu gerçeği ortadayken…
Ülke genelinde de kamu yönetiminde de TC’yi ya da rejimi terör israil lejyonu, amerika ve İngiliz sergerdelerle yerli işbirlikçileri idare edip biz Anadolu Mezopotamia halklarını tarihe gömmeye çalışırlarken… (Ayrıntılar İçin Tıklayınız…)
Halk-vatandaş rejimin kuruluşundan günümüze rejmin yerel-kamu ayakları ile kendilerini nasıl imha ettiğini giderek net bir şekilde bilince çıkarırken…
Halk, son iki yerel seçimde de önemli dersler verdi. Ak partiyi yalan dolanlarından dolayı yerle yeksan etdi, tarihe gömdü, bu saatten sonrada akp den bir cacık olmaz silinip gidecek. Çünkü ülkemizin ana sorunu olan siyonist işgali, siyon çeteyi ... Hepsinin çıktığı ana kapı olan tc rejim gerçeğini halktan ustaca gizlenen bir halk düşmanı harekete dönüşmeye başladı. Şimdi akp-chp el -ele siyon çete ve tc rejimini yaşatmak için hertür operasyonu birlikte hayata geçirmeye başladılar. Bir başka ifade ile vatandaş fetö tehlikesini akp taşırken gormezden gelinyordu. Şimdi vatandaş siyon çete ve tc derin işgal rejimini akap-chp ye taşırken... Bunlar yine bildi,klerini okumaya vatandaşı halkı düşürmeye oldukları gibi devam ediyorlar. Bunun ileride çıkacağı kapı iç savştır. Halk bir gün bunları takmadan siyon çetelere ve bunlara dalacaktır ki zaten ülkemizde karasızlar, karasız secmen giderek cığ gibi büyümektedir...
SANATCI BARİŞ AKARSUNUN ŞEHADETİ ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖRNEK...
Bu korkudan dolayı, siyon çete ya insanlara, halka vatandaşa onarılmaz bir hastalık bulaştırma, ya pounduna getirip cinayete kurban etme, yerden udulardan trafik kazası süsü ile imha etmeden, yiyecek içecekin kimyasal-biyoljik silaha çevrilmesi ki gıda alanları tarım toprak madenlerimize, hava-suyumuza... herşeyimize çökmüş bulunmaktadırlar ... Artık binbir yöntemle vatandaşı imha ediyor. Bu duruma verilebilecek en önemli örneklerden biri sanatçı Barış Akarsu'un trafik kazası süsü ile imhasıdır, örneğidir.
Akarsu : "Tepede Beyaz bir Saray, Sarayda Soytarı Bir Kral"...
Parçası ile tc siyon çete yapısını mükemel işlemişti. Bu eserinin ardından yerden nuydulardan kurdukları düzenekle trafik kazası süsü vererek HEMDE BİR COCA COLA arabası ile imha ettiler. TC de istihbarat devlet vs halkın kontrolunde olmadığından, tc siyon çetenin rejimi olduğundan Akarsuyu katl edenler simdi ellerini kollarını salyarak saraydaki soytarı kralla her gün vatandaşlarımızı değişik yol yöntemlerle kırmaya devam ediyorlar. Ülkemiz babalrının çiftliğne dönüşmüş diledikleri gibi oynuyorlar. Nasısa hesap soran yok, nasılsa peşlerine düşen yok... Eseri Dinlemek için Tıklayınız...
2024 yerel seçiminde halk ve halk bileşenleri ülke genelinde CHP’yi 1. Parti konumuna taşırken, halkın tek istediği düzgün, dürüst halkı ülkeyi temsil edebilecek onurlu namuslu vatandaşlarla ülkenin yönetilmesi varsa bir pasta halkın, onurlu adil, insan haysiyetine-onuruna-ahlakına yaraşır bir şekilde paylaşılması yoksa da sorun ve sıkıntıları birlikte paylaşacak yöneticiler yönetim kadroları istedi. Halk halkı aptal yerine koyan siyon çetenin halkın kadrajında olduğunu kendine çeki düzen verip çalıp-çırpıp gasp ettiklerini usulune uygun halka devr etmesini beklerken.. Çetelerin, çeteleşmiş yapının kendilerini dizayn edeceği ithal figürlerle kirletilmeyeceği yönetimler istedi.
Neyse sözü fazla uzatmadan önemli bir örnek teşkil ettiği için Beykoz’a gelelim. Beykoz’u Beykozlular halk yönetecekti. Halk akp kalesi olan Beykoz’u parti-purti ayırımına düşmeden destekledi. Deyim yerindeyse hepimiz eşek gibi çalıştık. Alaattin Köseleri ve ekibini omuzumuza alarak koltuğa taşıdık. Ama siyon çete ve imamus tamus halk siz kimsiniz nesiniz tarzında istanbulu genelini yine siyon çetenin, itahllerin, kripto ajanlrın cirit attığı kadrolarla dodlrurarak halkı çizdiler. Bizim adımıza halk adına seçilenlerde kırıntılardan faydalanmak için bizim gibi deyim yerindeyse çamura yatmayacaklarına göre, halkın ve ülkenin, vatandaşın değil kendi çıkarlarına bakacakları için ülke olarak, vatandaş olarak 4-5 yılımız daha heba edildi. vatandaş yine kullanılan ve düşürülen bir bir eşya araç oldu.
Daha seçim üzerinden 3-4 ay geçmedi Beykoz akp gibi tarikatçılarla ithalcilerin eline düştü. Ve giderek buna rantçılarda eklenecek. Ve yine giderek akp-chp el ele birbirlerine karşıymış hava ve suyunda halkı dizayn edip halkı düşürüp, perde arkasında rantta işbirliği herşeyin üstünde olduğu gibi devam edecek. Değişen hiçbir şeyin olmadığını halk olarak kısa sürede görmeye başladık.
Halk olarak biz yine hava ile civa aldık. Örneğin biz 30-40 yıllık gazeteciyiz, STK alanlarının en önemli temsilcilerinden biriyiz. 90'ların tc sinde bin yıllara varan cezalarla sarılıp hayatımız elimizden alınırken, günümüzde ise ne iktidar ne muhalefet insan haysiyetine onuruna yaraşır tek bir ilan veya destek vermeyerek bzi değişik yol ve yöntemlerle imhaya işkence etmeye devam ediyorlar. Bizim adımıza koltukları kapanlarda kısa zamanda bu kirli rejimle birlikte kayb olup insanlıktan çıkıp bizleri imha eden araçlara dönüşmektedirler...
Beykoz’da bir taraftan imamın adamları, diğer yandan tarikatlar ve perde arkasında kuruluşundan beri ülkemizi dizayn eden çeteleşmiş sermaye güruhlarının koltuklara atadıkları kripto-ajanları ile yine bizimle -vatandaşla top oynar gibi oynamaya başladılar. Kurdler ve ezilenlerin bel bağladığı DEM ise giderek chp ye dönüşerek bitmektedir...
Beykoz’da ve ülke genelinde istisnalar dışında halk yok. Parti var, imam var, ithal var, tarikat var, halkın çürümesinden düşmesinden nemalanan STK-siyaset zübükleri var. Hepsinin kucağında olduğu tc siyon çete sermayesi ile diğer çeteler var, bu çetelerin atadıkları kripto -ajan yapının halkın vergilerinin üstüne çökmesi ve tc siyon şatolara taşıması var…
Özetle bizler halk olarak halkın özne olacağı yerel kamu yönetimleri hedeflerken… TC rejimi nasıl bizi sahte kurtarıcı ve kutsal devlet oyunları ile kurtarıp yüzyıldır soykırıma uğratıp dizayn ediyorsa… Günümüzde de fazla değişen bir şey yok. Kimi iktidara taşıyorsak ilk darbeyi onlardan alıyoruz…
Buda demektir ki önümüzdeki yerel-genel seçimlerde halk olarak artık ırk-dil-din-mezhep yemlerini aşıp halk ittifakı bileşenleri, sivil toplum platformları olarak tc nin hiçbir siyasi partisini takmadan vekil ve bld başbakanlarımızı seçerek hem bu rejimi tarihe gömmeye, hemde ülkemizi yönetecek gelişmiş toplum kriterlerine çıkmadıkça bu rejimin hangi partisi olursa olsun bizi dizayn edeceği, düşüreceği soykırım-kırım oyunlarını yine en ince metotlarla sürdüreceği net ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş toplum kriterlerine çıkarak, halkın ve halkın oluşturduğu STK platformlarının idare ettiği kontrol ettiği sömürge tc yi nazi-natosu ile siyasi partileriyle, rejimi ile tarihe gömmekten başka şansımızın da olmadığı apaçık ortada…
Halk olarak bizler artık tc yerel-kamu yapısından umudumuzu kesip ülkemizi kendimizin idare edeceği bir bilinçlenme ve örgütlenme dönemine geçmeliyiz…
Aksi abd-ingiliz sömürgesi TC rejimi siyasi partileriyle yerel küresel ihanet odaklarıyla bizi tarihten silmek için zaten gereken tüm yol taşlarını döşemiş bulunmaktadır ( TC rejimi 80-90 milyon vatandaşı, Bizi Nasıl Yok Ediyorlar Tıklayınız…)
TC’de dikiş tutmuyor, ülke geneli bunlar bizimdir, bizim çocuklardır, bizdendir, diye kimi sırtımıza alıp koltukları taşıyorsak. Taşıdıklarımız o koltuklardan düşüp tc güç odaklarının oyuncaklarına dönüşerek bizleri de kendilerini de yok eden, düşüren araçlara dönüşmektedirler… TC yine sahibi çete sermayenin kripto-ajan elaman ve tarikatları ile kanser gibi tüm alanlara yayılarak bizi ustaca imha etmektedir, soykırıma uğratmaktadır…
Yani 80-90 milyon vatandaş artık şu gerçeği net görmeliyiz. TC ve sistemi var oldukça vatandaş var olmayacak çökecektir…! Bundan dolayı halkı patron olarak gören, gelişmiş toplum kriterlerini esas alan, halkın, halkın vergisini tek kutsal gören Namuslu ahlaklı vatandaşlar tc yi gömüp ülkemizin kaderine el atmaktan başka şansımızın olmadığını 80-90 milyon vatandaş olarak görmeliyiz. TC rejimini de partilerini de artık tarihe gömmeliyiz, ülkemizi işgal eden çeteleri yerel küresel ayakları ile hesaba çekmeliyiz, aksi bu sistemde melekleri koltuğa oturt 2 dk sonra kirlenip şeytana dönüşüyor...
BEYKOZ BASININDAN GELİŞMELERİ YORUMSUZ AŞAĞIYA ALIYORUZ…
Beykoz Belediyesi’ni Süleymancılar mı yönetiyor?
Süleymancıların Beykoz sorumlusu Ahmet Karahan’ın, resmi görevi olmamasına rağmen Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in sürekli yanında olması dikkat çekti.
Aydınlık Gazetesi’nin haberine göre, Beykoz’da Süleymancıların sorumlusu Ahmet Karahan, Kurban Bayramı’nda Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in yanında görüldü.
Haberde, Karahan’ın belediye yönetiminde etkili olduğu ileri sürülürken, Köseler’in Süleymancıların desteğiyle aday olduğu ve başkanlığa seçildiğini belirtildi.
2014’TE KÖSELER’İN LİSTESİNDEYDİ
Beykoz Belediyesi’nde 1999-2004 arasında meclis üyeliği yapan Ahmet Karahan, bu sürede Fazilet Partisi ve Anavatan Partisi üyeliği yaptı.
Karahan, Alaattin Köseler’in MHP’den belediye başkan adayı olduğu 2014 yılında MHP’den Beykoz Belediye Meclis Üyeliğine aday oldu ancak seçilemedi.
beykoz-belediyesini-suleymancilar-mi-yonetiyor
Aydınlık Gazetesi’nin haberinin devamı şu şekilde;
BELEDİYEYİ CEMAAT Mİ YÖNETİYOR?
Süleymancılara bağlı faaliyet yürüttüğü bilinen Beykoz Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin başkanlığını yürüten Karahan’ın, Başkan Köseler’le birlikte hareket etmesi, “Belediyeyi cemaat mi yönetiyor?” sorusunu akıllara getirdi.
beykoz-belediyesini-suleymancilar-mi-yonetiyor
“SÜLEYMANCILAR ADAY YAPTI” İDDİASI
31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sürecinde Alaattin Köseler’in adaylığına sosyal medyada bazı hesaplardan tepki geldi.
beykoz-belediyesini-suleymancilar-mi-yonetiyor
beykoz-belediyesini-suleymancilar-mi-yonetiyor
Sosyal medyada tanınan Tolgahan Erdoğan ve vatandaşlar, Köseler’i Süleymancıların aday yaptığını iddia etti.
Osmanlı S. Mustafa isimli hesap Alaattin Köseler ile Ahmet Karahan arasında bağ olduğu iddiasını şu sözlerle anlatmıştı:
“2017’de açılmış olan 350 takipçili bu arkadaş CHP Beykoz adayı. Kendisi 99-2004 arası ‘şansa’ belediye başkanı olmuş bir adam. Ahmet Karahan abisini çok sever. Zaten Ahmet abisi onu her dönem bir yerlerden aday yapar. MHP’den bile aday olmuşluğu var.
“Beykoz’a ve gençlere bu kadar değer verdiği için mi? Beykoz’da böyle çalışan kimi gördünüz? Alaattin dediğiniz adam mankenlik yaparken yakışıklı diye DSP aday bulamadığından yaptı. Seçildiğinde biz anlamayız belediyecilikten diyordu. 5 sene Süleymancı Ahmet Karahan yönetti onu.
“Sadece Beykoz’da sayıları artmadıysa 7 tane kaçak çalışan Süleymancıların anaokulu var. 99-2004 arasında belediyeyi yöneten Köseler değil Ahmet Karahan’dı. 2014 de Köseler’in arkasında 2. sıradaydı. Bu adamlar FETÖ’den daha tehlikeli olacaklar. Umarım bir önlem planınız vardır.
“Beykoz’da Süleymancıların emriyle imamın çocuğu yine Alaattin Köseler’i aday yaptı. Daha önce Süleymancılar Alaattin’i MHP’den de aday yapmışlardı. Süleymancılara Beykoz’da öyle bir tokat vuracağız ki Ahmet Karahan’ın aklı gidecek.”
“RESMİ GÖREVİ YOK”
Karahan’ın Köseler’in yakınında yer almasıyla ilgili Beykoz Belediyesi yetkililerine sorularını ilettiklerini ifade edilen haberde, yetililer, Karahan’ın belediyede herhangi bir resmi görevinin olmadığını, bayramlaşma nedeniyle orada bulunduğunu belirtti.
Beykoz’u Beykozlular yönetecekti, o zaman bunlar kim?
Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Beykoz’dan ilk olarak Bilgehan Murat Miniç, Taner Aksu ve Turgay Sucuoğlu’nu Beykoz belediye başkan yardımcısı olarak göreve getirmişti. Daha sonra 2 atama daha yaparak; İETT Kurumsal Yolcu Hizmetleri ve İletişim Daire Başkanı Müfit Yetkin'i ve de Beylikdüzü Belediyesinde Başkan Yardımcılığı, Kültür Müdürlüğü ve Kreş Müdürlüğü yapmış olan Fidan Gül’ü başkan yardımcısı olarak atadı.
Beykoz’u Beykozlular yönetecekti, o zaman bunlar kim?
2019-20024 yılları arasında Beykoz Belediye Başkanı olarak seçilen Murat Aydın’a Zeytinburnu’ndan geldiği için “ithal aday” ve “ithal başkan” denilmişti. Murat Aydın’ın başkan yardımcısı olarak atadığı Bünyamin Korkmaz, Engin Köklü ve Feruz Kutsal için de “ithal başkan yardımcıları” deniliyordu. Zeytinburnu’ndan geldikleri için sürekli “ithal” olarak yaftalanan eski belediye başkanı Murat Aydın ve başkan yardımcıları için 5 yıl boyunca “sizi bisikletle Zeytinburnu’na geri göndereceğiz” deniliyordu.
Peki, bu atadığınız isimler ‘İTHAL’ değil mi?
Müfit Yetkin kimdir?
Adıyaman Gerger doğumlu olan Müfit Yetkin, Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından Anadolu Üniversitesi İktisat ve Aydın Üniversitesi Siyaset Akademisini tamamlayan Müfit Yetkin, 1981-1994 yılları arasında Maliye Bakanlığında memur olarak çalıştı.
Profesyonel iş hayatına Yetkinler Limited Şirketi’nde 1994-2015 yılları arasında yönetici olarak devam eden Yetkin, 2007’den itibaren İletişim ve Halkla İlişkiler Eğitmenliği, 2011 itibarıyla Adalet Komisyonu’nda Gayrimenkul Bilir Kişiliği ve 2016’dan sonra da Maremder’de Yönetim Kurulu Üyeliği yapıyor.
İyi derece İngilizce bilen Müfit Yetkin, Engelliler Derneği Fahri İkinci Başkanlığı, Beşiktaş Kent Konseyi Yönetim Kurulu, Beşiktaş İş Adamları Derneği, İstanbul Yaşam Derneği, TAYGIAD (Tarihi Yarımada Girişimci İş Adamları Derneği) ve Beşiktaş Kongre Üyeliği görevlerinde bulundu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından 2020 yılında İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü Yolcu Hizmetleri ve İletişim Dairesi Başkanlığı görevine getirilen Müfit Yetkin, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler tarafından Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığına atandı.
Fidan Gül kimdir?
1979’da Elazığ’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Elazığ’da tamamladı. 1997 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü kazandı, 2001 yılında bölümünden mezun oldu. 2001-2002 yıllarında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Eğitim Bilimleri (Pedagojik Formasyon) Tezsiz Yüksek Lisans yaptı, o dönemde aynı zamanda Küçükçekmece İsmet Aktar Anadolu Teknik Lisesi’nde Tarih Öğretmeni olarak çalıştı.
2012-2013 yılları arasında İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında Tezsiz Yüksek Lisans yaptı. 2002-2014 yılları arasında Küçükçekmece, Beylikdüzü ve Bakırköy’de çeşitli dershanelerde ve özel okullarda Eğitim Yöneticiliği yaptı. 2014 yılında Beylikdüzü Belediyesi’nde Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görev yaptıktan sonra 2017 yılında Spor İşleri Müdürlüğü’ne atandı. Fidan Gül, 2023 yılından itibaren Kreş Müdürü olarak görev yaptı.
Gül, Mayıs 2024’te Köseler tarafından Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı olarak atandı.
BEYTAŞ’ın başına da Eyüpsultan’dan Kemal Taştan getirildi
Seçim döneminde ‘Beykoz’u Beykozlular yönetecek’ sloganıyla iktidara gelen CHP’li Beykoz Belediye başkanı Alaattin Köseler, Belediye iştiraki olan BEYTAŞ’ın başına Eyüpsultan’da ikamet eden Kağıthane eski meclis üyesi Kemal Taştan getirdi.
CHP Kağıthane Belediye Meclis Üyeliği yapmış ve yine Kağıthane’den Belediye Başkan aday adayı olarak gösterilmiş olan Kemal Taştan’ın da Beykoz ile alakası olmadığını görüyoruz.
Beykoz meclisinde sert tartışma! Personel tehdit edildi
Beykoz Belediye Meclis Toplantısı’nda, kapatılan BEYSEM ve AKDEM ile belediye binasına asılan borç yeniden tartışmalara neden oldu, mecliste tehditler havada uçuştu.
5 Temmuz 2024, 16:54 yayınlandı 5 Temmuz 2024, 17:19 güncellendi
Meclis toplantısı, Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in yönetiminde yapıldı.
Toplantının gündem dışı bölümünde, belediye borçlarına ilişkin başkanlık binasına asılan afişler ve BEYSEM ile AKDEM’in kapatılarak 252 personelin işsiz kalması gündeme geldi.
Karşılıklı tartışmaların yaşandığı mecliste tehditler havada uçuşurken, Belediye Başkanı Köseler, meclis üyelerine yanıt verdi.
“İBB’NİN İLK İCRAATİ İSMEK’LERİ KAPATMAK! BEYKOZ’UN İLK İCRAATİ BEYSEMLERİ KAPATMAK”
İBB ve Beykoz Belediye AK Parti Meclis Üyesi Gaye Zayıf, “2019 yerel seçimlerinde AK Parti’den CHP yönetimine geçen İBB’nin de ilk icraati İSMEK’leri kapatmak olmuştu. Beykozlu kadınların önceki dönem belediye başkanımız Murat Aydın’dan kapatılan İSMEK’lerin yerine kurs açılması talebi olmuştu. Kadınlarımızın bu taleplerine kayıtsız kalmayan önceki dönem belediye başkanımız, sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirerek (Beykoz Sanat ve Eğitim Merkezi) yani BEYSEM kurumlarını ivedilikle açmış, Beykozlu kadınlarımızın, gençlerimizin ve çocuklarımızın hizmetine sunmuştu. Bugün geldiğimiz noktada Beykoz’da 10 farklı yerde 86 branşta ücretsiz eğitimlerin verildiği BEYSEM kursları, CHP’li yeni yönetim tarafından bir kalemde kapatılmıştır. 5 yılda yaklaşık 30 bin hemşerimizin yararlandığı BEYSEM’erde çalışan yaklaşık 230 personelin de işine maalesef son verilmiştir.” dedi.
beykozun-ucretsiz-beysem-kurslari-kapatildi
“230 KİŞİNİN İŞİNE NEDEN BİR ANDA SON VERDİNİZ?”
Zayıf, “Konuyla, ilgili başkan yardımcımız Taner Bey söz aldı ve bir dizi açıklamalar yaptı. Açıklamalarına binaen sormak istiyorum. Eğer bu taşeron sistemine açılmış bir savaş ise peyderpey taşeron uygulamasını yok edebilecekken 230 kişinin işine neden bir anda son verdiniz? Yeni ihale sürecinden bahsettiniz, İhale süreci 45 gün olan bir ihale için üç ay yeterli bir süre değil midir? Seçim çalışmaları sırasında sıkça Beykoz’u Beykoz’un çocukları yönetecek diye çıktığınız yolda geldiğiniz günden itibaren borç, alacak ve olmayan bir tabloyu hazırlama telaşına kapılana kadar neden ihale sürecini başlatmadınız?” diye konuştu.
Beykoz BEYSEM'den 24 bin 570 kişi ücretsiz yararlandı
“KÜLTÜR MÜDÜRÜ UYARMASINA RAĞMEN İHALEYİ NEDEN YAPMADINIZ?”
“Dönemin Kültür Müdürü, şu an Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Basri beyin iki farklı zaman diliminde “Beysem ihale süresinin bitmek üzere olduğunu, yeni ihale için bir buçuk ay süre olduğunu, bununla ilgili adım atılması için 1,5 ay süre kaldığını” söylemiş olmasına rağmen neden yeni ihale için bir girişimde bulunulmadı?” diyen Gaye Zayıf, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sayın belediye başkanımızda, başkan yardımcımızda liyakatli personellerimiz ile devam edeceğiz ibaresini kullandı. Peki siz bu personellerin liyakatini neyi baz alarak belirleyeceksiniz? Kulaktan dolma x veya y kişilerinin personel hakkında söylem ve ithamları liyakat kriteriniz mi olacak? Bu sorularımın cevaplanması için başkanlık makamına sözlü önerge olarak verilmesini teklif ediyorum.”
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“GÖZBEBEĞİMİZ AKDEM KAPATILDI! 22 KİŞİNİN İŞİNE SON VERİLDİ”
AKDEM’de bugüne kadar 20 bin 950 Beykozlunun hizmet aldığını belirten Gaye Zayıf, “Gelelim gözbebeğimiz AKDEM’e… 2021 yılının haziran ayında kapıları açılan ve sağlıktan eğitime, psikolojik danışmanlıktan sanata birçok alanda özel çocuklarla sevgi dolu bir okuldu AKDEM… Bugüne kadar 20 bin 950 Beykozlu hemşerimiz 43 bin 400 seans hizmet almıştı. Beylikdüzü’nden Beykoz’a gelen ancak hakkında soruşturma olduğu iddia edilerek, müdür olarak görevlendirilen Fidan Gün hanım yetkilileri çağırarak AKDEM’in süresiz tadilata gireceği gerekçesiyle 22 kişinin işine son verildiğini söyledi. İhaleye 45 gün önce çıkılabiliyor hatta ihale süresi 2 ayda uzatılabiliyorken Beykoz’un çocukları olarak çıkılan yolda yine Beykoz’un çocuklarının işine son verildi.” dedi.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“BİLGEHAN MURAT MİNİÇ’E SORUYORUM!”
Gaye Zayıf, sözlerine şöyle devam etti:
“Geçen mecliste Başkan Yardımcımız Bilgehan Murat Miniç Bey bir konu için söz aldı ve Beykoz’un çocukları burada dedi. Ben sormak istiyorum çeşitli sebep ve bahanelerle yapılan işçi kıyımı hakkında Beykoz’un çocukları ne düşünüyor? Acaba kendisi Beykoz çocuğu olarak bu kıyıma dur diyebildi mi? Seçim sürecinde sık sık söyledikleri gibi gerçekten Beykoz’u Beykozlular mı yönetiyor? Bu sorularımı da sözlü soru önerge olarak başkanlık makamına sunuyorum.”
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“BORÇ VAR 5 YIL HİZMET YOK”
AK Parti Meclis Üyesi Serkan Şahin, söz alarak, seçimlerin üzerinden yaklaşık 100 gün geçmesine rağmen, 250 bin Beykozlu için gelecek 5 yıl neler yapacağına dair nasıl bir yol haritası çıkarıldığını, nasıl bir vizyon ortaya konulduğunu sordu.
Şahin, “31 Mart seçimleri neticesinde, Beykoz Belediye başkanlığını ve yönetimini devir alan CHP yönetimi, seçimlerin üzerinden yaklaşık 100 gün geçmesine rağmen, kendisinden hizmet bekleyen 250 bin Beykozlu hemşerilerimiz için gelecek 5 yıl neler yapacağına dair yol haritası çıkaracağı yerde borç afişleri asarak “Borç var 5 Yıl Hizmet Yok” vizyonunu ortaya koyuyor. Peki, yaşanan bu vizyon garabetinin ortaya çıkardığı afişlerdeki tablolarda, gelirler kısmından neden hiç bahsetmediniz? Hesap yaparken, sadece borç kısmının ele alınıp, alacaklar kısmının gizlendiği, hangi hesap doğru olabilir diye sormak istiyorum? Gelir ve giderlerin ortaya koyulmadığı bir tabloda hesap yapmaya kalktıysanız o halde siz ya bu işi ya beceremediniz ya da doğru bilgi vermeyerek borç algısı mı oluşturmaya çalıştınız? Neden bilançonun sadece borç kısmını paylaşarak karamsar bir tablo oluşturmaya çalıştınız diye sormak istiyoruz?” diye konuştu.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“BORCUNDAN KAT KAT FAZLA GELİRİ OLAN BİR BELEDİYE BIRAKILDI”
Serkan Şahin, “Hiçbir hizmet aksatılmadan tıkır tıkır işleyen bir belediye ile birlikte, imar planları tamamlanmış bölgelerden tahsil edilen ve edilecek olan yapı ruhsat bedelleri ve tahakkuk etmiş 1.2 milyar tapu alacaklarıyla birlikte, borcundan kat kat fazla geliri olan artık kendi kendine yetebilen bir belediye devir aldınız. Beklenmedik bir seçim sonucuyla, çok hazırlıksız yakalanmanın yarattığı panik havasının, bu karamsar tabloyu doğuran en büyük etken olduğunu düşünüyorum.” dedi.
“HAZIRLIKSIZ YAKALANMANIN TELAŞIYLA BORÇ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPILIYOR”
Meclis Üyesi Şahin, “Hazırlıksız olmanın acelesiyle, öyle Yeşilçam filmlerindeki gibi yaz kasaba 300, yaz bakkala 500, yaz manava 250 şeklinde borç tablosu çıkarıp ilk 100 günü borç algısı ve önceki dönemi ve yönetimi şikayetle geçirdiniz. Şunu da görmüş oluyoruz ki, son 20 yılın çaresizliği ile sürekli muhalefet etmeye çalışan CHP yönetimi hala Beykoz’da iktidar olduğunun farkına varamamış, iktidar sorumluluğundan daha çok muhalefet tarzı ile siyaset üretmeye çalışmaktadır. Hazırlıksız yakalanmanın da telaşıyla, gelirleri ile kendi kendine yetebilen bir belediye devir alacaksınız ve buna rağmen borç çığırtkanlığı yapacaksınız. Kusura bakmayın arkadaşlar Beykozlu hemşerilerimiz bunu yemez, zaten yemedi de.” diyerek sözlerini bitirdi.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“YAZ SPOR OKULLARI HİZMETE DEVAM EDECEK Mİ?”
AK Parti Meclis Üyesi Fatih Çelik, 1 Temmuz’da açılması gereken Yaz Spor Okulları’na değindi.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
Çelik, “Yaz Spor Okulları’nın 1 Temmuz itibarıyla başlayacağını ve hizmetin devam edeceğini belirtmiştiniz. 2023 yılında yaklaşık 8 bin kayıtlı Beykozlu çocuklarımızın, gençlerimizin 11 branşta ücretsiz faydalandığı spor okulları muhtemelen bu yaz Beykozluların hizmetinde olmayacak gibi görünüyor. Yaz Spor Okulları hizmeti devam edecek mi?” diye sordu.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“MUHTARLARA VERİLEN ÖDENEK KESİLDİ”
AK Parti Meclis Üyesi Sedat Altun ise muhtarlara verilen ödeneğin kesildiğini belirterek, “Beykoz’da 1500 civarı tapusu çıkmış vatandaşımızın tapularının verilmesi ve yine Beykoz’da yaşayan 2 binin üzerinde vatandaşımız kapı numarasını alamıyor. Bu konuda bir an önce çalışma yapılarak mağduriyetlerin giderilmesini rica ediyoruz. Mayıs ayında Muhtarlarımıza ödenek verilmesiyle ilgili vermiş olduğum soru önergesine cevaben ödenek verilemeyeceği, istenirse küçük çaplı tamirat, tadilat desteği verileceği söylendi. Önceki dönem Belediye Başkanımız Murat Aydın döneminde muhtarlarımıza maddi yardım yapılıyorken bu dönem eğer maddi yardım kesiliyorsa en azından sekretarya desteği verilmelidir.” dedi.
AK Parti Meclis Üyesi Mustafa Fatih Çelikbilek, 11 Temmuz Srebrenitsa Katliamına değindi. Necla Yılmaz ise FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine değinerek şehitlere rahmetle gazileri minnetle andı.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“BELEDİYE ÇALIŞANLARIMIZI UYARIYORUM”
CHP Meclis Üyesi Gökhan Taneri Vural ise konuşmalara cevap vermek için söz aldı. Vural, belediye çalışanlarının diğer meclis üyelerine bilgi verdiğini ima ederek, “Takip ettikleri, bu kadar detaylı, güzel takip ettikleri, haber almaları falan da çok iyi (AK Parti meclis üyeleri) anladığım kadarıyla. Belediye çalışanlarımızı buradan uyarıyorum. Ben hissediyorum ki burada çok başka şeyler olmuş. BEYSEM, AKDEM güzel bir uygulamaydı teşekkür ederiz. Daha iyilerini yapacağımızı göreceksiniz çok kısa süreler içerisinde. Eylül ayında cevaplarınızı farklı bir şekilde, çoğu çözülmüş şekilde veririz. Borcumuz var diye biz hizmet etmeyiz yalanına veya böyle bir bahaneye tevessül etmiyoruz.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“TADİLATA GİRDİ EN KISA SÜREDE HALKIN HİZMETİNDE”
CHP Meclis Üyesi Esengül Yılmaz Gül de borç tartışmalarına dâhil olarak, “Yıllardır har vurup harman savurdukları belediyede bizden 100 günde devri alem yapmamızı bekliyorlar. Göz boyamak için açtıkları, borç bıraktıkları enkazları maalesef 100 gündür temizlemekle uğraşıyoruz. Biz şeffaf bir belediyecilik yapacağız sizler de göreceksiniz. Şuan bahsettiğiniz, kapanıyor dediğiniz, algı yarattığınız hiçbir şey kapanmıyor. Tadilata girdi, en kısa sürede de daha güzeliyle daha güzeliyle halkın hizmetine açılacaktır.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“BELEDİYE BAŞKANIMIZ İSTEDİĞİ KİŞİYİ BEYKOZ’DA İSTİHDAM EDEBİLİR”
CHP Meclis Üyesi Bilgehan Murat Miniç ise Köseler’in yüzlerce, binlerce Beykozluyla görüşmeye devam ettiğini, 800 randevunun da sırada beklediğini belirtti. Diğer ilçeden gelen belediye başkanlarına yönelik yapılan eleştiriye, “Belediye Başkanımız istediği isimleri, sadece İstanbul değil Türkiye’nin, dünyanın istediği yerinden burada istihdam edip Beykozluların hizmetinde çalışmasına görevlendirebilir.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
“ZAMANI GELİNCE BORÇLARIN DÖKÜMÜYLE İLGİLİ BİLGİ VERİLECEK”
Yaşanan tartışmalara Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, cevap verdi. Köseler, “Kapanan bir şey yok. Beykoz Belediyesi’nin borçlarının dökümüyle de ilgili tabi ki komisyona zamanı gelince bilgi verilecek. Fakat hesapta olmayan kalemler var. İleriki süreçlerde bunun yargıya taşınması var. Bunları da izleyeceksiniz. Burada siyasi söylemin dışında konuşuyorum. Beykoz halkına en iyi şekilde hizmet vermiş olan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu hizmetlerin artarak devam edeceği mesajını veriyorum. Bu siyasi polemik konusunun devam etmesi halinde dava konusunun hızlanacağının altını çiziyorum.” dedi.
Meclis genel kurulu, ilçedeki kentsel dönüşüm projelerinde gerekli işlemleri yürütmek ve uygulamaları yapmak üzere gündemde yer alan maddeleri oylayarak Başkan Alaattin Köseler’e yetki verdi.
beykoz-meclisinde-sert-tartisma-tehditler-havada-uctu
Çubuklu Riskli Alana (A Bölgesi) ilişkin mevzuat çerçevesinde başlatılan Kentsel Dönüşüm çalışmaları için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Beykoz Belediye Başkanlığı arasında ortak projeler geliştirmek, kat karşılığı, intifa hakkı tesisi karşılığı inşaat yapım, hasılat paylaşımı dâhil sözleşmeler, protokoller düzenlemek ve imzalamak üzere Başkan Köseler’e yetki verilmesi oy birliğiyle meclisten geçti.
Tokatköy Rezerv Yapı Alanı Kentsel Dönüşüm Uygulamaları ile Çubuklu Mahallesi Riskli Alan (B Bölgesi) Kentsel Dönüşüm Uygulamaları için Başkan Köseler’e yetki verilmesi de oy birliğiyle onaylandı.
Meclis, yeni kurulan müdürlüklerin çalışma yönetmeliklerini de oyladı.
Meclis üyeleri ayrıca “15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü”, “KKTC 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı”, “Lozan Barış Antlaşması’nın 101. Yılı” ve “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” konularında duygu ve düşüncelerini dile getirdi.
Beykoz Belediyesi Meclisi görüşmelerin ardından 1 aylık resmi tatile girdi.
