PARİS SALDIRSININ ARDINDAKİ ANA GERÇEK..
Kurdlere yönelik yapılan Paris saldırısının ardındaki ana gerçek Ortadoğu halklarının Avrupalı halklarla birlikte ulus devlet faşizmine yönelmesini engelleme.. Avrupa halklarının içine alındığı siyonist soykırım çemberini gzileyerek faşizimle hedef şaşırtma..
Kurdlere yönelik yapılan Paris saldırısının ardındaki ana gerçek Ortadoğu (Mezopotamya-Kurdistan-Anadolu) halklarının Avrupalı halklarla birlikte ulus devlet faşizmine, ulus devlet faşizminin ardındaki siyonist-terörist soykırımcı sermayeye halkların birlikte yönelmesini engellemeye yönelik bir cia-mosad-m16 operasyonudur..Almanyada İmparatorluk aile fertlerine yapışan operasyonla pariste kurdlere yapılan sadırı siyonistlerin birer operasyonu..
Burada özellikle şiddeti yayarak dünya insanlığının uyanmasının ana mimarı Kurd halkını hedefe koymaktır.. Ama nafile dünya halkları dünyanın her yerinde iki halkı çoktan rehber seçtiler.. Ruslar ve Kurdler.. İnsanlık bu iki halkı takip ederek insan soyunun sıfırlanma operasyonunu dünyanın tüm kıtalarında tersine çevirmeye harekatını başlattılar.. Avrupa halkları siyonistlerin Kurd çocuklarını avlamalarına asla izin vermeyecekler..
Hasta diye yutturulmaya çalışılan saldırganın ardiyesi eşelendiğinde siyonist bir Yahudi olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır..
Dünya genelinde Amerika-Asya-Avrupa, dünya halkları, insanlık siyonist terörizmin faşist ulus devletlerle, dinli dinsiz terör lejyonları ile, hava-su-yiyecek-içecek, gıda genom akla gelecek herşeyi silaha dönüştürdüğünü de görmeye başladılar..
İlaç-Gıda-Genom-Bilişim.. gibi küresel firmaların sahipleri olan, bir tek siyonist aile ve firmanın servetinin dünyanın en büyük ülkelerinden fazla. Terörist Nato örgütü ile Zelensky gibi cici oğlanları ile Rusyayı da mideye indirmek için harekete geçen siyonist soykırımcı-soytarılar hergeçen gün bütün insanlık tarafından görülmeye ve çözülmeye başlandılar..
Halklar ve kıtalar fakirleşip soykırım, savaş ve hastalıklarla mülteci yapılıp yok edilirken, düşürülürken.. Bu siyonist soykırımcılar dünyanın bütün kıtalarında dünya halklarının herşeylerine konmaya ele geçirmeye başladılar.. Düzmece 1.2. dünya savaşlarının ardından da bütün dünyayı ele geçirdiler..
Dünya halkları kıta kıta bu soykırımcı siyonist sergerde aile ve firmaları çözmeye giderek ablukaya almaya başladı..
Burada dünya halklarının, ulusların birbiriyle buluşmasını engelleme, siyonistlerin yüzyıllardır yok etmeye çalıştığı dünyanın imparatorluk, kraliyet, soylu aile ve sülalelerin birbiriyle buluşmasını engellemek yönünde insanlığın harekete geçmemesi için özellikle Avrupa da ırkçı saldırılarla hedef yanıltmaya, faşizmi tavan yaptırarak dünya halklarının ortak noktalarda birbiriyle buluşmasını engelleme yönünde ne gerekiyorsa yapmaya, hatta güçleri yeterse devletler arası nükleer savaş çıkararak insanlığın kendilerini yargılamasından kaçmak için her yol yönteme başvuracaklar..
İnsanlık Ortadoğu-Asya ve tüm kıtalarda halklara ait ne varsa siyonist şatolara taşıyan soykırımcıların tüm oyunlarını boşa çıkaracak ve hepsini teker-teker avlayarak hesap soracak, insanlık kıtalar bazında federasyonlara, dünya bazında ise konfederasyona geçerek..
İnsanlık, uzayda kolonileşme, her insana bir gezegen .. Boyutuna açılıyor.. Bu açılımın ana yolu ise soykırım-gaspla insan beynini kitleyen, insanı köleleştiren, insanlara ait ne varsa şatolarına taşıyan, özgür irade ve düşünceyi ortadan kaldırarak insan soyunu düşünemeyen, hastalıklı salak hayvanlara çeviren siyonist terörizmi ve ardiyesindeki sermayeyi yok etmekle mümkün olduğunu tüm insanlık giderek görmeye ve kıtalar bazında harekete geçmeye başladılar.. Yüzyıllardır dünyamızı binbir şeytani oyunla ele geçiren, insan soyunu sıfırlamak için operasyon üstüne operasyon yapan siyonizim insanlığın kendilerine yönelmesini durdurmak için biyolojik, nükleer vb. her silahtan her oyuna herşeyi kullanacaktır..
7/24/365 GÖZETİM ALTINA ALINMALRI ŞART..
Köşeye sıkıştıkça bir intihar bombacısı gibi dünyamızı da kendiyleriyel birlikte havaya uçurmaya bakan siyonist soytarıların tüm firmalrı ve karanlık ardiyeleri ile 24 saat gözetim altına alınmaları, yan kolları ile hangi ülke ve kıtada neler yaptıkları acilken araştırlmalıdır.. .. Bundan dolayı dünya halkları ve devletleri ne olursa olsun bu siyonist soytarıların karanlık ardiyesine girip çözmeleri ablukaya almaları çözmeleri insanlığın geleceği açısından olmazsa olmaz bir gerçektir..
Doğu Medya Haber Merkezi - Paris
Paris Savcılığı, Fransız saldırganın "yabancılara karşı patolojik bir nefreti" olduğunu, "cinayet işlemek ve yabancıları öldürmek için" Paris'teki saldırıyı düzenlediğini açıkladı.
Fransa'nın başkenti Paris'te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne ve 2 iş yerine düzenlenen 3 Kürt’ün öldüğü saldırı ile ilgili Paris Savcılığı'ndan bir açıklama yapıldı.
Sanık ilk ifadesinde suçunu itiraf etti: "Tek pişmanlığım kendimi öldürememek"
Paris savcılığının açıklmasına göre, ifadesinde kendini "depresif" ve "intihara meyilli" olarak tanımlayan 69 yaşındaki Fransız zanlı, 2016 yılında yaşanan bir hırsızlık olayından bu yana "intihar etmeden önce" "hep göçmenleri, yabancıları öldürmek istediğini" de dile getirdi.
Savcılık, ayrıca sanığın olay sabahı silahıyla "yabancılara karşı cinayet işlemek için" önce Paris'in Saint-Denis bölgesine gittiğini söylediğini; sonrasında ise "kıyafetinin silahını kolayca yeniden doldurmasını engellediği için" bu bölgeyi hedef almaktan vazgeçtiğini kayda geçtiğini bildirdi. Sanık, kısa bir süre sonra nihayet Paris'in 10. bölgesindeki rue d'Enghien'e yürüdü. Zanlı, önünde ateş açtığı Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nin bu mahallede olduğunu bildiğini de itiraf etti.
"Bütün göçmenlere" kızgın olduğunu ve tanımadığı kurbanlara rastgele saldırdığını açıklayarak, tek pişmanlığının kendini öldürememek olduğunu söyledi ve her zaman "düşmanları mezara götüreceğini" düşündüğünü sözlerine ekledi ve "düşman" derken "Avrupalı olmayan tüm yabancıları" kastettiğini belirtti.
Silahlara meraklı olduğu bilinen 69 yaşındaki eski tren makinistinin Aralık 2021'de Paris'te işlediği bir 'ırkçı saldırı' sonrası silahla zarar verme suçundan hapis cezasına çarptırıldığı12 Aralık'ta cezaevinden kefaletle serbest bırakıldığı ortaya çıkmıştı.
Avukat izoli: Fail Kürtleri bilerek hedef aldığını söyledi
Dün Rûdaw TV'de Hevidar Zana’nın sunduğu 15:00 bültenine Paris’teki gösterinin olduğu meydandan bağlanan avukat Seve İzoli saldırı hakkında yapılan soruşturmada gelinen aşamaya ilişkin bilgi verdi ve gösterilerinin amacını değerlendirdi.
Seve İzoli, saldırganın ifadesinde “Kürtlere bilerek ve isteyerek saldırdım. Saldırıyı Kürtlere karşı gerçekleştirmek istedim” ifadelerini kullandığını belirterek, “Bu ifadede, saldırının genel bir milliyetçilikten ziyade Kürtlere karşı bir katliam girişimi olduğu anlaşılıyor” dedi.
İzoli, Fransa Cumhuriyet Savcısının saldırganın verdiği ifade doğrultusunda soruşturmayı derinleştirdiğini ve kapsamını genişlettiğini dile getirdi. İzoli, ancak savcının dosyayı normal bir saldırı gibi ele aldığını belirtti.
“Kürtlerin kanı bu kadar ucuz dökülmemeli”
Kürt avukat savcılığın bu suçu normal bir saldırı olarak ele almasına karşı olduklarını, dosyanın “terör saldırısı” kapsamına alınmasını gerektiğinin altını çizdi.
Avukat Seve İzoli, “Şuana kadar bu saldırının terör kapsamında soruşturulmamasına bir anlam veremiyoruz. Bu yüzden Fransa’daki Kürtler burada toplandık. Ve dünyanın her yerindeki Kürtlerin bize destek olmasını, istiyoruz. Paris’te Kürtlerin kanı artık böyle uzuc ve kolay dökülmemeli. Biz sahipsiz veya güçsüz bir halk değiliz. Bugün yapılan şeyin adı terörizmdir” şeklinde konuştu.
Saldırganın daha önce ırkçı saldırılardan ötürü hapis yattığını hatırlatan İzoli, “Ayrıca saldırganın profiline ilişkin bazı soru işaretleri oluşuyor. Bu adam bir yıl Fransa hapislerinde kalmış. Bir yıl içerisinde yeri değiştirilmiş. Kim bu adamın yerini değiştirdi, Kürtlere saldırı düzenlemesinin arkasında kimler var? Elbette şimdilik bu sorulara net bir cevap vermemiz mümkün değil. Ancak, bu soruların soruşturmada sorulması ve netliğe kavuşturulması gerekiyor. Yine tekrarlamak istiyorum, bu adam (saldırgan) hapisten çıktıktan 10 gün sonra, Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nin bulunduğu mahallede saldırı düzenlemesi tesadüf değildir” dedi.
Kürt avukat Seve İzoli 10 yıl önce bu zamanlarda Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledildiğini ve Fransa yargısının bu katliamın arkasındakileri açığa çıkarmadığını hatırlattı. İzoli, Fransa hükümetinin bu tür saldırılar öncesi tedbir almada yetersiz kaldığına işaret etti.
“Fransız olduğu için mi fişlenmedi?”
İzoli dünkü saldırının failinin daha önce kılıçla Suudan ve Eritrelilerin kaldığı bir mülteci kampına saldırdığını, anacak bir yıl sonra serbest kaldığını belirterek, “Bu kişinin suç dosyası kabarık. 3 kez yargılandığını ve hapis yattığı söyleniyor. Şiddet eğilimi olan bir insan. Ve silah eğitimi almış biri. Bütün bu bahsettiğim konular hakkında polis takipte olmasına rağmen bu kişi hakkında fişleme yapılmamış. Halbuki Fransa’da biraz radikal örgüt eğilimi olan, yabancı kökenli olup İslami bir düşünce de olan insanlar hemen fişlenir. Acaba Fransız olduğu için mi fişlenmedi?” şeklinde tepki gösterdi.
Avukat İzoli, Kürtler olarak Fransa hükümetinden, dış etkilerden uzak bir şekilde “Kürt katillerini açığa çıkaracak” ve cezalandıracak bir soruşturma yapmasını istediklerini yineledi.
Kürtlerin bu saldırı karşısında büyük bir öfke duyduğunu dile getiren İzoli, ancak gösterilerde şiddette başvurulmasının kabul edilemez olduğunu ve bunun Kürt-Fransa halkları arasındaki dostluğa zarar verdiğini belirtti…