TÜRKİYE’DE HALK İKTİDAR, MUHALEFETE GÜVENMİYOR, COVİT İSE PUSUDA....

TÜRKİYE’DE HALK  İKTİDAR, MUHALEFETE GÜVENMİYOR, CAVİT İSE PUSUDA....

Türkiye 18 yıldır AK Parti iktidarı tarafından yönetiliyor. Ülkelerin parçalandığı, ekonomilerin çöktüğü, siyasi coğrafyaların değiştiği bir dönemde Türkiye’nin en önemli sorunu güven sorunu. Halk devlet, siyaset-siyasi partilere güvenini hızla kayb ediyor.. Halkın kafasu karışık, halk ne yapacğını bilemez bir duruma çekilmiş bulunmaktadır..

Türkiye’de yapılan anket çalışmaları kararsızların hergeçen gün arttığı % 30-40 lara doğru yükselmeye başladığını.. iktidar kanadının cumbaba seçimlerinde %30 ların altına gerilediği, Muhalefetin tümünün de toplamının aynı sınırda olduğu ortaya çıkmaktadır..

Ekonomiden koronavirüse, işsizlikten Doğu Akdeniz’deki gerilime kadar... Anketlerde bu ortaya çıkıyor.

İlginç olanı, halk “Bu sorunları muhalefete-iktidar da  çözer” diyemiyor.

Optimar, ağustos ayı anketinde halka bu ülkenin sorunlarını kim çözer sorusu sorulmuş.  Alınan yanıtlar çok ilginç:

Ankete katılanların yüzde 33.9’u yine  ülke sorunlarını “AK Parti çözer”,

Muahalefetin toplamı %27 ki..  CHP diyenlerin oranı yarı yarıya. “Bu sorunu CHP çözer” diyenlerin oranı ancak yüzde 15.3. Sorun sadece CHP değil.

HDP, İYİ Parti, Deva Partisi ve Saadet Partisi diyenlerin oranını da yüzde 27.1 ediyor. Yani iktidarı-muhalefeti ile çöken bir tr siyaseti. Giderek enkaza dönüşen bir tc gerçeği var.. Türkiye büyük bir sistem krizi ile karşı karşıya, çok derin sorunlar var..

Halk, “Muhalefet benim sorunumu daha iyi çözer ve Türkiye’yi daha iyi yönetir” demiyor. Hem de İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler CHP’li başkanlar tarafından yönetilmesine rağmen. Ama tek gösterge bu da değil.

Kararsızların oranı yüzde 26.1’le giderek iktidarı da  muhalefetide geçecek bir noktaya kayıyor. Ve yapılan ankette karasızlar nerdeyse iktidar-muhalefet toplamına yetişmiş durumda..

Özetle Türkiye yönetilemiyor, halkın devlete, iktidara da muhalefete de güveni yok. Halk bu siyasete ve bu yönetime mecbur bırakıldığından.. halkta şaşırmış durumda..

Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türkiyenin ana sorunu sistem sorunudur.. Hala diktatörlük yasa ve anayasası ile yönetilen ırkçı bir devlet tabi ki başarılı olamaz.. Halk yavaş-yavaş ta olsa sorunun kaynağının tc rejminin kendisi olduğunu giderek anlamaya başladı..

MİLLİLEŞME -BAĞIMSIZ EKONOMİ EN BÜYÜK PALAVRA..

Berat Albayrakın millileşmenin, bağımsız olmanın büyük bir bedeli var derken.. Burada yalanın en büyüğü kendiliğinden ortaya çıkmaktadır..

--- TC hala değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen diktaörlük yasaları ile idare ediliyor. Diktatör rejimlerin halkı kölelştirmede kullandıkları anıtkabir-totem vb. ülkemizi dünyadaki demokrasiler nezdinde komedyen konumuna çeken uygulama hala bütün ağırlığı ile sürüyor..

---Ülkemizin 1. Nüfusu Kürtler eğitimde yazı ve edebiyatta dillerini kullanamıyorlar..

---Ülkemizin bütün coğrafyası yabancı maden şirketleri tarafından işgal edilmiş, küresel soykırımcı firma ve aileler başta olmak üzere ülkemizin maden ve kaynakları yabncı şirketlere  peşkeş çekilmiş durumda.. Her taraftan sarılımış bulunmaktayız.. Halk fakirleşirken bizi satanlar ve soyanlar servetlerine servet katıyorlar.. Gıda yasası ile de toplumu hastalıklı düşünemeyen hayvanlara çevirmeye çalışıyorlar..

---Türkiyenin ablukaya alınması ve çökertilmesinin ana aktörlerinden olan terörist israille ilişkiler ticaret vb. her alanda çok ileri boyutlarda.. Bu ilişkinin yanı sıra tc rejmi tüm etraf coğrafyayı terörize ederek, kurd kentlerinde kurt dili edebiyatına saldırıya ve asimilasyona girişerek resmen terörist israile alan açıyor.. Bölge halklarını terörist israil cenderesine çekmek için çok derin ve sinsi planlarla sadece türk halkını değil bölgeninm bütün halklarını yem ediyor..

---Akp den önceki diktatör ırkçı-putçu  tc rejmi, askeri fiziki darbelerle, ekonomik soygun ve soykırımlarla 5-10 yılda bir topluma müdahale ederken.. akp daha da uzamnlaştı. Sivil faşist darbelerle, sürekli gaz çıkarıp, gaz vermelerle, milli-manevi gazlarla önceki muadıllarını geride bırakmış durumda..

---Türkiyenin bütün siyasi politiği vatandaşı harcama-bitirme ve çökertme üzerine...

---Hukuk sistemi çökmüş, liyakat bitmiş, yolsuzluk-yoksulluk –işsizlik giderek yükseliyor..

--- Ve yukardaki ölümcül sorunları gündemine alan bir tüzükle çıkan birtek siyasi partiş ve hareket yok..

İktidarın da –muhalefetinde gündeminde tr deki rejim sorunu gündemde yoktur.. TR siyaseti tamamıyla halkı ben daha iyi kandırırım siyasetiyle yüzyıldır vatandaşın harcanmasının en önemli mimarı.. 

Tabi bu yalan-dolan-kumpas siyaseti.. Bir noktada patlayacak.. Ülkemizin maden ve kaynaklarının yabancı güçlere-şirketlere peşkeş çekenler.. elbette günü geldiğinde hesabını verecekler..

TR’nin çıkışı yüzyıllık yalan-dolan-soykırım-diktatörlük rejmi tc yi yıkacak, ülkemize gerçek anlamda demokrasiyi getirecek bir siyasal çıkışla mümkün.. Ama buna ne halk nede halkı bu yönlü örgütleyecek birtek siyasi hareket yok..

COVİD -19 AŞISI PALAVRA.. ASLA OLMAYACAK.. 

Birçok düşünür-stratejistin öngördüğü gibi Coronadan sonra ulus devlet faşizmi birbütün olarak tüm gezegeni terk edecektir..

Sadece tr de değil dünya genelinde artık halklar kendilerini birer piyona çeviren ulus devlet faşizmine yönelmeye başladılar..

Covid-19 ise insanlığın içine düştüğü gerizekalılığa en iyi çözüm. Çünkü mevcut nükleer konvansiyonle silahlarla bu gerizekalı insan ırkını kırmaya yönelim olsaydı.. Dünya yıkılır ekonomi iflas ederdi.. İnsanlık en hafif deyimiyle 1000 yıl geri gidecekti..

Bu anlamda Covid-19 insanlık için bulunmaz bir nimet.. İnsan geriliklerini sorgulaya sorgulaya nalları dikerken.. Dünyada gereksiz iki ayaklı hayvandan da kendini temizliyor..

İnsanlık mevcut iletişim teknolojisi 4-5 g ve gelecek olan 6-7 g gibi artık uzaktan kumanda ile kendi kendini hertür virüse ve mikroba açık sürülere dönüştürdü..

Artık uydulardan, yerden, gökten.. Canlı yaşam büyük bir radyason dalgası ile çevrildi.. Bunu da birileri dayatmadı.. İnsanlar mevcut yaşam biçimiyle.. Mevcut bilim-teknoloji ile kendi kendilerine dayttılar.. Artık cep telfonu ile kalkıp yatan milyarlar var..

Ve Cavit yeni bilim-teknolojiye adapte olana kadar insanlığı kırpmaya kırmaya devam edecek. Geri kalan toplumlar, stres altındaki israil gibi terör devletçikleri bu küresel radyasonun en büyük hedefleri olarak gezegeni terk edecekleridr.. 

Aşı-maşı palavra ..  Covid-19 uzaydaki büyük yazılımın dünya gezegenindeki ufak bir nüvesi.. İnsanlık belli bir tekamül ve merhaleye aşamaya gelene kadar belki bu yüzyıl boyunca devam edecek.. Birkaç yıl içinde insanlar düşünemeyen iki ayaklı hayvana dönüşme günahına girdieklerinden .. kendi kendilerinin celadı olduklarını da kavrayacaklar..

İnsanlık fareler gibi kapana kısılan birbirini, canlı-cansız yaşamı tüketen mevcut durumu aşmadıkça.. Covid -19, 20-21.. olarak sürüp gidecek..

Önce şuradan başlayalım.. Anadolu ve mezopotamya halkları Yunan ve TC ulus devlet faşizmlerinin kendilerine dayattıkları ırk-ulus devlet faşizminin, fiziki sınırların,  sınırlarının mınına koyarak işe girişebilirler..  Diğer halklarda benzer gelişme seyrine girmeye … Ortada ne covid kalır.. nede kurtarıcılar.. Yani insanlık gerzewk davar sürüleri modundan çıkıp insanlaşmak tek çıkış olduğunu görene kadar covid hepsinin mınına koymaya devam edecek..