TÜRKİYE ve BÖLGE ÜLKELERİ DENGE POLİTİKASI GÜTMELİDİRLER...
Dünyanın enerji koridoru Rusya, Ön Asya, kafkaslar, Ortadoğu, Mezopotamya dır. Bir başka deyişle Çin'in sınırlarından Doğu Avrupa (Türkiye'nin Batı Sınırları) ve Arap Yarımadası içlerine kadar uzanan bölgeler dünyanın enerji koridorunu oluşlturmaktadır.
Dünyanın devleri İngiltere, Fransa, Çin, Rusya, ABD, Almanya, AB bu koridora sahip olmak ve var olmak için kıyasıya bir savaşa tutuşmuş bulunmaktadırlar. Ki bu koridorun içinde en önemli güzergah tarihi ipek yolu güzergahıdır...
İngiltere Çin'in üzerinden (daha doğrusu Çin'e sızan Katil küresel firmalarla) bu koridora hakim olmaya, alternatif yol ve koridorlar oluştururmaya çalışırken, bu hakim olma bir bakıma ABD'nin sonu, Rusya'nın da düşürülmesi anlamına gelmektedir... ABD ve Rusya ise Ortadoğu'da, Ön Asya ve Kafkaslarda alan hakimiyetiyle Çin'in bu hamlesini boşa çıkarmak için amansız bir savaşın içindedirler. Bu anlamda Türkiye ve İran başta olmak üzere bölge ülekelerinin varlıkları ABD-Rusya ile geliştirecekleri denge politkalarıyla doğrudan birbirine bağlıdır.
Bir başka deyişle gezegenimiz küçük, gezegendeki kaynakları ele geçirme savaşına giren güçler-devletler nihai bir savaşta dünyayı binlerce kez yok edecek kadar büyümüşlerdir. Küresel katillerin dinmek bilmeyen iştahı dünyayı büyük bir yok olma tehdidiyle sarmıştır...
Küresel bazda firmalar ve devletler arasında belirleyici olan temel faktör çıkar ilişkileri olduğundan Rusya, İngiltere, Çin, ABD, AB ... kimin kimle nasıl ittifak ve ilişki geliştireceğini tek kelime ile Allah bilir. Dengeler ve saflar her an değişebiliyor... Bunun için ufak devletlerin... Büyüklerden birine tam yaslanmaları kendi felaketleriyle sonuçlanabilir...
Dünyanın bu gerçeğinden Ortadoğu -Mezopotamya ve Kürdistana geldiğimizde bu bölgede İsrail bölge halklarının kabul etmediği bir ur olarak büyük bir belirsizlik içinde varlığını sürdürürken; devlet anlamında iki büyük güç vardır. Türkiye ve İran.
Bu iki devletin de Kürt sorunu nedeniyle Kürtlerin sahte suni sınırlarla parçalanmaları nedeniyle, suni-sahte dikiş tutumayan sınırları var. Kürt sorunu nedeniyle bu devletlerin sınırları, dolayısıyla bekaları büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Bu sahtelik nedeniyle bu devletlerin geleceği büyük bir tehdit altında olduğu gibi, bu devletler sürekli küresel operasyonlara açık hale getirilmişlerdir...
Sahte ve belirsiz sınırlar yüzünden sürekli olarak küresel güçlerin operasyonuna açık hale getirilen İran ve Türkiye gerçeğinin yanı sıra, Ortadoğu bir bütün olarak ırk, mezhep sınırlarıyla da yüzyıllardır büyük bir parçalanma yaşamaktadır.
TR ve İran ırk-mezhep sınırlarını, Kürdistanın sahte suni sınırlarla parçalanmışlığına nasıl bir çözüm bulacakları büyük bir muamma olarak ortada dururken (Ki Ortadoğunun ırk-mezhep sınırlarının olmadığı, TR, İran, Suriye-Irak suni sahte sınırlara dolayısıyla her halukarda operasyona açıklar, bundan dolayı Ordaoğunun kalbi olan bu bölgede ırk-mezhep-fiziki sınırların olmadığı, Kürtler arasındaki sahte suni sınırların kaldırıldığı yeniden bir siyasal yapılanmaya ihtiyaç var...) Türkiyenin ve bölge devletlerinin Kürt kazanımlarına saldırmaları bu sahte-suniliğe bir çözüm bulmamaları nedeniyle komik kaçtığı gibi, fillerin savaşında karınca gibi ezilmemeleri için denge siyaseti gütmeleri, bölgeye, bölge halklarına dayatılan bu sahte-suni yapılanmayı bitirmeleri gerekmektedir...
Daha açık bir ifadeyle bölge devletleri ABD'ye daha temkinli yaklaşmalılar. İngiltere-Çin hattının dünya enerji koridoruna hakimiyeti ABD'nin bitişi olur. Bu anlamda ABD ne Ortadoğu'da nede ön Asya'da geri adım atar. Afganistan ve KÜrdistanda daha da artan bir oranda yerleşecektir...
TR-İran'ın önündeki en büyük sorun sahte -suni fiziki sınırlar, ırk-mezhep sınırları, dikiş tutumayan devlet yapılanmalarıdır. Yeniden bir siyasal yapılanmayla bu açığı kapatma yönünde bölgenin tüm halkları harekete geçmeliler. Bir başka deyişle evin içinde herkes birbirine girmişken, birbirini yemeye çalışırken, dışardan gelen saldırıları bu haliyle kimse engelleyemez, kimse de dayanamaz. Tr-İran, devlerle de denge politikası gütmeye yönelerek bu açığı kapatmaya odaklanmalıdırlar...
Bölgenin Kürdistan-Mezopotamyadaki sahte suni sınırları kaldırması, yeniden siyasal bir bütünlüğe gitmesi, yüzyıllardır süren atomizsayonu bitirmesi bölge ülke ve halklarını var edecek en temel gerçektir. bu gerçeği hayata geçirmeden bölge ülke ve halklarının hiçbirinin geleceği yoktur. Bu gerçeğin hayata geçirilmesinde ise ABD ve Rusya kendi çıkarları açısından destek sunmaktanda başka seneçnekleri yoktur. Aksine kaos terör bölgeye yecuc-mecuc kavimlerini çekmektedir, bu kavimler dolduğunda ise ABD'de Rusyada bölge devletleri de kalmayacaktır...
Sonuç olarak Çin-Hindistan gibi ... (Yecuc-Mecuc) bazlı yayılma ister istemez abd ve rusyayı birbirine yakınlaştırmaktadır. Ortadoğu- Mezopotamya yüzyılların atomizsayonunu (parçalanmışlığını) giderecek politikalar, yeniden siyasal yapılanmalara gitmedikçe İran ve Türkiye kantoncuklara ufalanmalardan kurtulamayacaklardır...