ABD-İSRAİL EMPERYAL EMELLERİ İÇİN KÜRTLERİ KURBANLIK KOYUN YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR...
Küresel Katil Firmalar 1. Dünya Savaşının akabinde Osmanlıyı yıkarken, sadece Osmanlıyı yıkmakla yetinmediler. Aynı Millet olan Arapları uyduruk devlet ve diktatörlüklerle parça -parça ettiler.
Kadim Kürt coğrafyasının bir bölümünü Ermenistan yapıp orada yaşayan Milyonlarca Kürdü soykırım dahil adeta yeryüzünden sildiler. Kürt kökenli Beluciler ve diğer halklar çeşitli devletler tarafından parça-parça edildiler.
Kemalist diktatörlük, İran Rejmi gibi diktatör soykırımcı rejimleri de kullanarak, Irak-Suriye diye iki uyduruk devlet de kurarak hem Kürtler arsına suni sahte sınırlar döşediler, hem de Türkiye ve İran'ı dikiş tutmayan sahte-suni sınırlarla çevirerek Yüzyıldan fazladır Ortadoğu'da süren esaret ve soykırım coğrafyasını ortaya çıkardılar.
Küresel katiller bununla da yetinmediler. 2. Dünya savaşında Asya'da (Japonya'da) iki atom bombası patlatarak bütün dünyayı esir aldılar. Ortadoğu'nun kalbine bir kazık gibi siyonist-terörist İsrail devletini çaktılar. Dünyayı pimi çekilmiş bir nükleer bombaya çevirdiler.
Kürtler Osmanlının yıkımıyla kurulan Diktatör TC devletinin Saltanat ve Hilafeti kaldırmasını asla kabullenmediler. Çünkü bu coğrafyada otorite boşluğu ve adaletsizliğin bedelini tarih boyunca ödeyen kadim coğrafyanın değişmeyen gerçek tek sahibiydiler...
İskender dünyaya hükm ederken, roma bizans bu topraklarda var olurken, İslam yayılırken, Selçuklu ve Osmanlı Kurulurken... Kürtlerin onayı alınmadan dünyaya hükm edilmeyeceğini her imparatorluk, her medeniyet biliyordu...
Kürdistan'ın en rahat ve en huzurlu dönemi Osmanlının hüküm sürdüğü yüzyıllar olduğu gibi, Ortadoğu'da hüküm sürmek, dünyaya hükmetmenin yolunun da Kürdistan'a, Mezopotamya'ya hüküm etmekten geçtiğini en iyi Kürtler biliyordu. Kürtler tarih boyunca Ortadoğu'nun bel kemiğiydiler. Kürtlerin onayı alınmadan ne bir imparatorluk nede bir medeniyetin var olma şansı geçmişte de yoktu, gelecekte de olmayacaktır...
Bu gerçeği bilen Küresel katiller, Tc, İran, uyduruk Irak-Suriye devletlerini de kullanarak Kürtleri parça-parça yapmakla yetinmediler. 10-20 bin arap yada değişik halkları özellikle petrol vb. madenlerin olduğu yerlerde toplayarak devletleştirirken, Kürtlere kölelikstatüsü dahi reva görmeyerek, Kürtleri tarihten silmek içinde soykırım başta olmak üzere hertür tuzağı döşediler.
Bölge devletlerinin (Türkiye-İran) sahte -suni sınırları kaldırma, yeniden bir siyasal yapılanmaya giderek emperyalizmin, küresel katil firmaların oyunlarını boşa çıkaracaklarına, ırk-mezhep üstü yeniden bir siyasal yapılanmayla oyunları boşa çıkaracaklarına yüzyıl boyunca siyonizmin-emperyalizmin emir erleri olarak kendi halklarını soykırıma uğrattılar. Küresel katillerle birlikte Kürtlerin yönünü hep dağa-isyana yönlendirirlerken, vatandaşları ise soykırıma uğrayan koyun sürülerine çevirdiler.
Kendi vatandaşlarını yok etme, düşürme üzerine kurgulanan bu rejimlerden Suriye-Irak'ın durumu ortada. İran Molla diktatörlüğü ile halkını yüzyılımızın en büyük köle sürüsüne, Diktatör TC ise 2000'li yıllara, Ak Parti iktidarına kadar resmen bir soykırım cumhuriyetiydi.
Sadece post modern 28 şubat darbesinde bu halkın yarım trilyon dolarını bir gecede götürdüler.
Ak Partinin iktidara gelişiyle denklem değişti. Kürdü-Arabı-Türkü, Çerkezi... Halklar aralarına döşenen sahte suni sınırları, ırk-mezhep sınırlarını gördükleri gibi Rusya gibi devlerde Mezopotamya'da barış ve istikrar yoksa dünya'da da olmayacağını görüp bölgeye indiler.
Sözü fazla uzatmadan Küresel katillerin, siyonist israilin elinde ise kala kala terör örgütleri kaldılar. Dünya genelinde küresel katilleri, siyonist israili çevreleyen çember daraldıkça ki Kudüs başkent oylamasında dünya siyonist İsraile Küdusten defol cevabını verdi. Bu küresel katiller Kürtleri kendi pis emelleri için kullanmak soykırıma uğratmak için şeytanın aklına gelmeyen oyunlar sergilemektedirler.
Özetle Kürt halkı da, diğer halklarda yüzyıldır aralarına ve halklar arasına döşenen sahte suni sınırları, ırk-mezhep sınırlarının kaldırılmasını, Ortadoğulu bütün halkların anavatanı Türkiye ile birleşme-bütünleşme yönünde karar aldılar.
Türkiye Afrin başta olmak üzere Kürdistan'da yüzyıldır süren inkar, asimilasyon, soykırım... Eski diktatör tc, iran, suriye, ırak rejimlerinin... iç-dış ihanet şebekelerinin planlı saldırıları, oyunları sonucu on binlerce Kürt gencinin nasıl terör saflarına çekildiğini, hakeza İslam ve Müslümanlığa yapılan saldırılarla Müslüman gençliğin daiş gibi barbar-dinsiz yapılara nasıl alet edildiğini iyice analiz ederek alanda küresel katil firmaların, siyonistlerin kullandıkları militanları da kurtararak ilerde bu küfür güçlerinin kan davası açam oyunlarını da engelleyerek aynı zamanda büyük bir rehabilitasyon ve geri kazanma savaşı yeteneğini de kazanmalıdır. Bu nalmda geliştirilen savaş küresel kapitale ve siyonizme bölge genelinde vurulacak en büyük darbe olacağı unutulmamalıdır... Bu savaş verilirken günümüz Türkiye'sinin dikkat edeceği en büyük tuzak kriptolar (Arap-Kürt-Türk...) olmalıdır. Kriptoları halkın içinden ayıklayarak militanlaşan, siyonizmin kullandığı tüm gençleri ve savaşçıları halkının çıkarlarına hizmet eden bir rehabilatasyon süreci ve büyük bir psikolojik harp kaçınılmaz bir gerçektir.
Sahada bunlar yapılırken, giderek köşeye sıkışan ve bölgede oyun yapamayacak konuma gelen Küresel katil firmalar siyonist israil yönetimi ve derin abd ansızın Rusya-Türkiye, yada İranı nükleer silahlarla vurabileceği gerçeğini de bu üç devlet asla bir salise bile unutmadan hareket etmek zorundadırlar...
Kürt aydınlarına, stk'larına da fillerin devlerin çarpıştığı Kürdistan coğrafyasında Kürt gençliğinin kullanılmaması, kırılmaması için cesur bir şekilde gerçekleri Kürt halkına taşıyarak Kürtler adına ortaya çıkarılan terör örgütlerinin Kürtleri kullanmaları engellenmelidir. Kürtler için en büyük tehlike Küresel kapitalin, katil emperyalizmin kullandığı terör örgütleridir. Bu örgütlerin arakasındaki güçlerin amacı Kürtleri şehir-şehir, Kanton-kanton bölüp terör orduları aracılığıyla kölelştirme, siyonizmin kullanacağı-kıracağı sürülere dönüştürmedir. Bir başka deyişle Kürt coğrafyasında terör örgütleri ve terör örgütlerinin vesayet bitirilmeli, bir daha Kürt coğrafyasında ortaya çıkmamaları için gömülmelidirler. Geçmişin diktatör-puta tapıcı, ırkçı TC'si Kürtleri ve halkları yok ederken, günümüzün Türkiyesi tam aksine halkları kurtarmaktadır. Bu ince çizgiyi anlamayanlar küresel kapitlain harcadığı kurbanlık koyun olmaktadırlar. Tabi halklar Türkiye öncülüğünde küresel katillere karşı mevzi kazanırken, burada Rusia gibi dünyanın diğer halklarının da desteği ve iradeside unutulmamalıdır...
Dünya genelindeki bütün Kürtler şu gerçeği anlamak zorundadırlar. Türkiye Kürtlerinin istemediği bir proje başarıya ulaşamaz. Türkiye Kürtleri devletin yanında yer alarak (Kürtlerin %70'i iktidar partisine oy veriyor, TV'de Vanlı askerin tekmiline bakınız...) kendi adlarına ortaya çıkan legal-ilegal yapıları 2010'dan sonra çizdiler. Türkiye Kürdistan'ında bu oluşumları ise bu yapıların açtıkları çukur ve hendeklere gömdüler. (Hatırlayınız halk canımızda malımızda devletindir, gelsin bizi bu terörden kurtarsın diye isyan etmişti...). Afrindeki olayda bu devlet Kürt halkını terör belasından kurtarıyor. Bütün Kürtlerin ana temennisi Afrin Türkiye sınırının kaldırılıp oradaki Kürtlerin Türkiye'ye dahil edilmesi...
Sonuç olarak emperyalizmin, siyonizmin oluşturduğu "Türkiye Kürdistan'ı İşgal Ediyor" algısı dünyanın en büyük yalanlarından biri. Türkiye diğer bölge halklarını da için alan bir savaşla halklara birlik-özgürlüğün kapılarını sonuna kadar açan tek ülke, çünkü Türkiye'nin yönetiminde her alanda en çok Kürtler yer alıyor. Kürtler yüzyıllardır küresel katil firmaların-siyonistlerin kendileri için kurdukları tuzakları en iyi bilen bir halk ve bu anlamda Türkiyenin halkları özgürleştirme savaşında da en ön saflarda yine Kürtler çarpışıyor... Kürtlerin en büyük düşmanı küresel katil firmalarla onların kullandığı siyonist israil abd gibi devletleri kullanan dünya halklarının kanını emen küresel katil sermaye gurubu, aile ve firmalardır, Kürt gençliği bu gerçeği çok iyi kavramak zorundadır. Kavramazsa tarih boyunca hep soykırım ve oyuna maruz kalmaktan kimse kurtulamaz...
NÜKLEER SAVAŞ TEHLİKESİ KAPIDA....
ABD, Rusya'nın Nükleer Tehdidine Meydan Okudu: Tam Bir Şekilde Hazırız...
Pentagon Sözcüsü White, Putin'in yeni bir nükleer füze geliştirdikleri açıklamasıyla ilgili, "Bizim için şaşırtıcı değil ancak Amerikan halkı emin olsun ki biz tam bir şekilde hazırız" dedi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Dana White, ABD'nin nükleer kapasitesinin, Rusya'nın nükleer faaliyetlerine karşı caydırıcılık sağlamak için çeşitlendirildiğini ve Rusya'dan gelebilecek bir tehdide karşı "tam şekilde hazır olduklarını" belirtti.
RUSYA'DAN TEHDİT GİBİ AÇIKLAMA
Haftalık basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan White, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "dünyanın her yanını vurabilecek büyük bir nükleer füze hazırladıkları ve dünyadaki hava savunma sistemlerinin buna karşı koyamayacağı" açıklamasını şaşırtıcı bulmadıklarını ifade etti.
"BİZ TAM ŞEKİLDE HAZIRIZ"
White, "Açıklama bizim için şaşırtıcı değil ancak Amerikan halkı emin olsun ki biz tam bir şekilde hazırız" diye konuştu.
"ÜLKEYİ SAVUNMAYA HAZIRIZ"
Putin'in, Federal Meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, ABD'nin yeni Nükleer Durum İnceleme Belgesi'nde yer alan ifadelerin "endişe verici" olduğuna ilişkin açıklamasını değerlendiren White, "Güvenilir bir caydırıcılığa sahip olduğumuza emin olmamız gerekir. ve bu ülkeyi ne olursa olsun savunmaya hazır olduğumuzdan eminiz." dedi.