Biz 78 kuşağıyız
Ölene dek bırakmayacağız hayatın içinde teğet geçen küçük mutlulukların yakasını…
Yüzümüzden, titreyen ellerimizden hiç bir şey istemeyin
Bakışlarımızdaki çocuğa uzatın ellerinizi
Öper
Öperiz…
Öperler…
Korkmayın
Kir bulaşmaz
Yıllanmış sevdalara
Kibirden arınmış umutlara yıkandık…
Ama…
Ama işte;
Kalbini bir mezarda bırakıp ille de sarayda yaşayacağım diyorsan o başka…
Oralarda yer yok aşka!
Biz aşkın ve devrimin çocuklarıyız
Halkın gönlündeki saraylarda yaşarız…
Bi şartla;
Kalbin bir dergah olmalı
Bir tek katiller ve hainler girmemeli
Birde büyük hırsızlar
Arka cebindekini kalabalıkta aşıranlar değil ama…
Fahişeler ve küçük hırsızlar da değil tabi ki…
Onlar da en az senin kadar masumdur benim gözümde…
Düşünsene; yıldızları bile sildim
Bir tek dağları çıkaramıyorum aklımdan, birde seni…
Bizim kuşak bir acayiptir Deniz kızı…
Biz sevdiğimize “seni seviyorum” deme ayıbının(!) ancak bir “itirafçı”ya yakıştığını düşünürdük
Axaaşlar ne derdi sonra!
Hey haaattt…
Dudaklarımız sevgiliye de şarabada tövbekardı…
Bütün güzel şeyler bize yasaktı!
Ayıp olmaz mıydı yani?
Hem zaten “Devrimden sonra” her şey daha güzel olacaktı…
Ve fakat;
Ne devrim olmuştu
Ne sen aynı sendin
Ne şarabın tadı aynı tattı
Ama Kürdçe hala yasaktı…
Rodi Baz