Dımdım Kalesi Destanı


Bu makale 2020-12-10 10:26:16 eklenmiş ve 955 kez görüntülenmiştir.
Murat Akkuş

 

Dımdım Kalesi Destanı

 

Xanê Çengzêrin (Altın Elli Han) da olarak bilinen destan, halk arasında Dımdım Kalesi olarak biliniyor. Destan, 17. yüzyılda İran Kürdistan'ında yaşanmış gerçek bir Kürt ayaklanmasına dayanıyor.

 

Ayaklanmanın merkezi ise İran Kürdistan'ında yer alan Mergever bölgesindeki Dımdım Kalesi'dir. Memê Alan'la birlikte Kürtlerin ilk efsanesi olan Dımdım Destanı, 19. yüzyıl ortalarına kadar dengbej geleneği ile taşındı. 19. yüzyılın ortalarında yazıya dökülen destan Rusya'nın Erzurum eski Başkonsolosu A. Jaba tarafından derlendi. 1860 "Kurdskiye Rasskazı" dört sayfalık bir düz yazı metni olarak yayımlandı. Destanın bu versiyonu Bayezitli bir Kürt'ün sözlerinden Arap alfebesiyle kaydedildi. Birkaç ad altında bilinen destan; Dimdim (Dımdım), Dımdım Xanê Kurda (Dımdım Kürt Hanı), Beyt'ta Xanê Kurda (Altın Elli Han'ın Merkıbesi), Xanê Çengzêrin (Altın Elli Han) gibi isimlerle bilinmekte. Destanda Dımdım Kalesi kahramanca savunulduğu; İran Kürdistan'ında Tergever, Mergever, Bıradost ve Uşnu bölgelerinde yaşayan Kürt köylülerin, Safevi (İran) istilacılarına karşı verdiği mücadele anlatılmakta.

 

İstilacılara tepki Kürt halkının, kendi bağımsız Kürt devletini kurması istilacılar tarafından sürekli engellendi. Kuzeyden güneye, doğudan batıya giden ticaret yolları Kürt devletinin bulunduğu topraklarda geçiyordu. Stratejik bir yere sahip olan Kürt devleti sürekli, Osmanlı İmparatorluğu ve Safevilerin saldırılarına uğruyordu. Dımdım Destanı, Safevi hükümdarı Şah Abbas I'in (1587-1629) döneminde yaşandı. Köylerde ve kentlerde yaşayan yoksulların durumları her geçen gün kötüye gidiyordu. Herhangi bir iyileşme görülmezken, şah kendi iktidarını ve amaçlarını gerçekleştirmek için daha sert önlemlere başvuruyordu. Bu da yoksul halkın tepkisini çekiyordu. Aynı zamanda Safevileri tek bir devlet haline getirmek isteyen Şah Abbas I, Kürt beylerini kendi himayesi altına almak istiyordu. Safeviler bu siyasetini yaşama geçirirken, en çok Kürt halkı zarar gördü. Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Kürt feodal beyleri de tek bir Kürt devletinin kurulması çabası içerisindeydiler. Xanê Çengzêrin'inde (Altın Elli Han) böyle bir amaçı vardı. Fakat Kürt feodal beyleri kendi aralarındaki düşmanlıklar ve çıkar ilişkilerinden dolayı bir türlü bir araya gelmediler. Kürt halk ayaklanması olan Dımdım da bu ortamda gerçekleşti. 1608-1610'da gerçekleşen ayaklanma Safevi devletinin varlığına yönelen tehlikeli ayaklanmalar arasında yer aldı. Gerçekleşen ayaklanmadan sonra diğer halklar da birbirini zincir gibi izleyen ayaklanmalar gerçekleştirdiler.

 

Destanın hikâyesi Emir Han, Şah Abbas I'den yaptığı hizmetler karşılığında bir öküz derisi kadar toprak parçası ister. Emir Han, öküz postundan daracık ve incecik bir kemer yapar ve bu kemerle büyük bir toprak parçasını kaplar. Ve Gozan Tepesi'nde Dımdım Kalesi'ni inşa eder. Kaleyi gizli geçitler, su havuzları, yeraltı su boruları ile döşer. Kalenin yeri ve yapımı göz önüne alındığında ise Emir Han'ın büyük bir strateji bilgisine sahip olduğu görülür. Kürt devleti kurmak için böylesi bir plana girişen Emir Han, daha sonra şaha karşı çıkar. Ve şah, Emir Han'a şöyle seslenir; "Ku te bêaqilî kiriye, Min bihîstiye te navê şah ser xwe daniye.

 

Lo-lo Xano tu kurmancî

 

Qebûl bike tu vî t'acî

 

Qebûl nakî te dikujim"

 

(Akılsızlık yaptığın; Kendini şah ilan ettiğini duydum. Ey, han, sen Kurmancsın, Tanı benim tacımı,

 

Tanımazsan, seni öldürürüm!)

 

Ama Emir Han'ın şaha cevabı nettir: "T'acê te ser serê te be, Gû nav mesebê te be, Kuştina mêra wê hebe,

 

K'urdistan bênav nabe."

 

(Senin tacın başında kalsın, Mezhebine tüküreyim senin, Varsın yiğitler ölsün, Bir tek Kürdistan onursuz kalmasın!)

 

Bu cevaptan sonra savaş başlar. Yedi yıl süren savaşın seyri, şahın, gizli suyolunu bulmasıyla değişir. Kalenin içindekilerin susuz kalmasından dolayı kale şah tarafından ele geçirilir. Kalenin ele geçirildiği sırada Emir Han'ın annesi Güher Hanım kalenin içine daha önce döşenmiş barutları patlatır. Ve kale yerle bir olur. Kürtlerin "Şêr e, çi jin e çi mêr e" (Aslan aslandır, ne fark eder, ha erkek, ha dişi) atasözünden de anlaşılacağı gibi, o dönemde Kürt toplumunda kadına değer veriliyordu. Emir Han'ın, Xanê Çengzêrin (Altın Elli Han) ismini alması da; şahın, Kürt aşireti olan Bıradost'u kazanmak için altın işçiliğinin en iyi ustalarına protez bir kol yaptırarak, Emir Han'ın kesik koluna takmasıyla olur. Safevi devleti, Şah Abbas I'in uyguladığı sert ve baskıcı iç politikalardan dolayı başlayan Kürt ayaklanmasını zor da olsa bastırdı. Yaşanan ayaklanmalara katılan beylikler ve aşiretler ya yok edildiler ya da topluca ülkenin en ücra köşlerine sürüldüler.

 

(Kaynakça:Avesta Yayınevi Kürt Kahramanlık Destanı: Dımdım. Ordixanê Celil'in yazdığı eser Rusça'dan İbrahim Kale tarafından çevrildi. Destanın altı değişik versiyonu hem Kürtçe hem de Türkçe olarak verilmiş.Evrensel.)

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA