Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî) 1- II
Ä°smail BeÅŸikci: Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî)
Cumhuriyet’in çok önemli politikalarından biri Kürdleri TürklüÄŸe asimile etmekti. Kürdçe’yi unutturmak, baÅŸta Kürdler, herkese Türkçe öÄŸretmek, Kürd çocuklarını Türk dili ve Türk kültürü içinde büyütmek, yetiÅŸtirmek, Cumhuriyet’in, kararlı ve istikrarlı bir ÅŸekilde uyguladığı bir politikaydı. Kürd kadınlarına Türkçe öÄŸretmek, Kürd kadınlarının Türkçe konuÅŸmalarını saÄŸlamak devlet için çok önemli bir baÅŸarı kabul ediliyordu..
Bu politikanın baÅŸka bir yüzü de Kürdçe yasaklarıydı. Kürdçe yasakları da devlet ve hükümet tarafından kararlı ve istikrarlı bir ÅŸekilde uygulanıyordu. 1930’larda, ürünlerini satmak, ihtiyaçlarını karşılamak için ÅŸehirde, pazara gelen köylülere, konuÅŸtukları kelime sayısına göre para cezaları da uygulanmıştı.
1960’lardan itibaren geliÅŸen Kürd muhalefet hareketlerinin, bu konuya önem vermesi, asimilasyonun bilincine varması, bu sorunu gündeme getirmesi beklenirdi. Kanımca Kürd muhalefet hareketleri bu sorunda yeteri kadar önem vermediler. Soruna önem vermek, elbette Türkçe konuÅŸmak, Kürdçe yazmak, bu tutumu geliÅŸtirmekti. Çocukların, Kürdçe öÄŸrenmelerine çok önem vermekti. Her ev bir okul olarak deÄŸerlendirilebilirdi. Devlet tarafında çok çeÅŸitli aygıtlar, kullanılarak Kürdçe’nin inkar ve imha edilmesine karşı, Kürdçe’yi yaÅŸatmak böyle mümkün olabilirdi.
Kürt Dil Hareketi, HezKurd, (Hereketa Zimanê Kurdî) 15 Ekim 2020’de kuruluÅŸunu açıklamıştır. Kürt Dil Hareketi’nin kuruluÅŸunda, Ä°brahim Sediyani’nin, fikri katkıları büyüktür. Ä°brahim Sediyani, birkaç sene önce Bengal Dil Hareketi konusunda, önemli yazılar kaleme almıştı. Kürt Dil Hareketi, HezKurd’un bu konuda derleyici, toparlayıcı olacağı kanısındayım.
Kürd Dil Hareketi, HezKurd, amaçlarını ÅŸu ÅŸekilde ortaya koymaktadır:
Kürtçe’nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin 2. resmî dili olması (= Ä°sviçre Modeli)
2 – Kürtçe anadilde eÄŸitim ve Kürtçe’nin Türkiye’de ilkokuldan üniversiteye kadar okullarda eÄŸitim dili olması (= Makedonya Modeli)
3 – Asimilasyon politikaları sonucu isimleri zorla deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ ve masa başında uyduruk Türkçe isimler verilmiÅŸ bütün ÅŸehir ve köylerimizin eski ve gerçek Kürtçe, Lazca, Gürcüce, Çerkesçe, Rumca, Ermenice, Arapça, Türkmence isimlerinin iade edilmesi (yeni Zelanda Modeli)
Kürt Dil Hareketi, bu üç amacının dışında baÅŸka bir amaçlarının olmadığını vurgulamaktadır. HezKurd Yönetimi bu çerçevede ÅŸunlara iÅŸaret etmektedir._
Kürtçe Dil Hareketi sivil bir inisiyatif olarak ahlakî açıdan her türden ÅŸiddete karşıdır ve tamamen yasalar dahilinde Kürtçe eÄŸitim hakkının tanınması için kurulan sivil bir hak hareketidir.
Dilsel ve kültürel asimilasyonun toplumsal sorunları daha da karmaşık bir duruma getirdiÄŸi günümüz dünyasında, Kürtler’in anadilde eÄŸitim hakkı çok kültürlülük esasına, temel demokrasi kriterlerine ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler hukukuna göre de doÄŸal bir haktır. Ve bizler bu bilinç ile hareket ediyoruz.
Bu anlamda Türkiye’de yaÅŸamakta olan milyonlarca Kürt vatandaÅŸa bu hakkın tanınması, yaratılmak istenen bölünme algısının aksine, toplumsal çeliÅŸkileri ortadan kaldırarak demokrasiyi güçlü kılacağına olan inancımız tamdır.
Kürt Dil Platformu
Kürdçe’nin geliÅŸtirilmesiyle ilgili baÅŸka bir giriÅŸim de Kürd Dil Platformu’dur. Kürt Dil Platformu’nun sözcüsü, Åžerafhan Cizîrî, 7 Åžubat 2020’de yaptığı bir açıklamada, Kürdçe’nin resmi dil olarak kabul edilmesi için siyasal partilerden destek beklediklerini vurgulamıştır. Bu çerçevede, siyasal partilerle ve Avrupa BirliÄŸi üyeleriyle görüÅŸmelerini sürdürmektedir.
Åžerafhan Cizîrî, Ben Kürdüm diyen herkesin Kürdçe bilmek durumunda olduÄŸunu belirtmektedir..
Kürt halkına da seslenen Cizîrî, “Ben Kürdüm diyen herkes Kürtçe bilmelidir. YaÅŸamın her alanı Kürtçe olmalıdır” demektedir..
Delegasyon üyesi Ä°rfan Söner de, Kürt dili üzerindeki baskıların bugün en üst seviyede olduÄŸunu söyledi. Platform olarak partilerden güçlü bir destek talebin de bulunduklarını söyleyen Söner, “Kürt Dil Kurumu’nun yasal olarak oluÅŸturulması ve Kürt dilinin korunmasını talep ettik. Bunun önündeki yasal engellerin kaldırılmasını talep ettik” dedi. Söner, AB delegasyonu ile yapılan görüÅŸmede özellikle Kürtçe’ye dair artık raporlama dışında da Türkiye’ye bir yaptırım ve baskı uygulanması gerektiÄŸine dair taleplerini ilettiklerini belirtti.
'DÄ°LSÄ°ZLÄ°K VATANSIZLIKTIR'
Kürt dilinin geliÅŸmesi için herkese çaÄŸrıda bulunan Söner, “Herkesin bu çalışmaya destek vermesi gerekiyor. Kürt yazarlar, gazeteciler, dil bilimciler hep birlikte dilimiz üzerindeki engelleri kaldırabiliriz. Dilsizlik, vatansızlıktır. Bizim dilimiz yoksa ülkemiz de yoktur. Halk olarak öncelikle kendi dilimize sahip çıkmalıyız. Çocuklarımıza, torunlarımıza dilimizi öÄŸretmeliyiz. YaÅŸamın tüm alanlarında dilimizi kullanmalıyız ki dilimize sahip çıkabilelim. Her mahallede, her sokakta Kürtçe yaÅŸayalım. Önce herkes evinde, sonra sokağında diline sahip çıkmalı” ifadelerini kullandı.
Bêjan Hînî Kurmancîyê Dîbe (Bejan Kürtçe (Kurmanci) ÖÄŸreniyor Projesi
Erkam Yazılım'ın geliÅŸtirdiÄŸi dünyanın ilk Kürtçe çocuk oyunu olan Bejan, dört bölümlük bir projedir. Bu bölümler, Bejan Oyun, Bejan Çizgi Film, Bejan EÄŸitim Seti ve Bejan oyuncak olarak tasarlanmıştır. Bejan projesinin tanıtım galası, 27 Eylül 2020, Pazar günü Diyarbakır’da yapılmış, galaya, salgından dolayı sadece basın mensupları ve ÅŸirket çalışanları katılmıştır..
Galanın açılış konuÅŸmasını yapan Erkam Yazılım Genel Müdürü Behmen DoÄŸu, 4 alanda piyasaya sürülen Bejan projesinin tanıtımını yaptı.
Diyarbakır Teknokent’te animasyon ve Kürtçe dublaj yapan 21 kiÅŸilik ekip ile yoÄŸun bir emek sürecinin ardından “Bejan” karakterinde dünyanın ilk Kürtçe çocuk oyununu tasarladıklarını ifade eden DoÄŸu, projenin Diyarbakır Dicle Teknokent AR-GE projesi ve Sanayi Bakanlığı tarafından da onaylandığını söyledi.
Projenin ilk ayağının “Bejan Oyun” olduÄŸunu söyleyen DoÄŸu, oyunun 2-5 yaÅŸ arası çocuklara hitap ettiÄŸini söyledi. DoÄŸu, çocukların oyun ile eÄŸelenerek anadillerini öÄŸreneceÄŸini kaydetti.
‘DAHA Ä°YÄ°SÄ° Ä°ÇÄ°N ÇALIÅžACAÄžIZ’
“Projemiz Kürtçeyi yaÅŸatma ve zenginleÅŸtirme amacı taşısa da Türkçe ve Ä°ngilizce dublaj da var” diyen DoÄŸu, ÅŸunları söyledi:
“Bejan kızımın adı, anlamı ise aÄŸrısı ve sıkıntısı olmayan demektir. Projenin ismi buradan geliyor. ÇocukluÄŸumda birçok kültürün kendine has çizgi filmi vardı fakat sonradan bizim de böylesine evrensel bir çalışmamız neden olmasın diye düÅŸündüm ve Erkam Yazılım olarak 2 yıl boyunca aktif çalıştık. Bu projeyi yoÄŸun bir emek sonucu açığa çıkardık. Elbette ki eleÅŸtirilebilecek yönleri olacaktır. Bu eleÅŸtiriler bizim için ön açıcı olup daha iyisi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceÄŸiz.”
OYUNDA KÜLTÜR VE TARÄ°H VAR
Bejan çizgi filminin hikayesinin tarihi ve kültürel mekanlarda geçtiÄŸini, bu sayede çocukların hem tarihi hem kültürel mekanları tanıdığını ifade eden DoÄŸu ÅŸöyle devam etti:
“Bejan 8 yaşında bir kız çocuÄŸu. Projemizin ana karakterini oluÅŸturuyor. Bejan’ı uçuran, zamanda yolculuk yapan Åžahmaran adında bir karakterimiz daha var. Bejan ve arkadaÅŸları Åžahmaran’a binerek zamanda yolculuk yapıyor. Kürt kültürü ve tarihi mekanları dışında ilerleyen bölümlerde farklı kültürlere ait coÄŸrafyalar da tanıtılacak ama keyifli bir ÅŸekilde olacak bu. Çizgi dizimizde önemli mekan ve yapıtlar göreceksiniz. Mesela; Malabadi Köprüsü’nü, On Gözlü Köprü’yü, Diyarbakır Surları’nı, Cizre’deki Kırmızı Medrese’yi, Akdamar Adasını, Van Kalesini, Hasankeyf’i, Zaxo’daki köprüyü, Erbil Kalesini, Konya’daki Mevlana’yı, Galata Kulesi’ni, Çin Seddi’ni, Tac Mahal’i.”
APP STORE VE GOOGLE PLAY’DAN Ä°NDÄ°RÄ°LEBÄ°LÄ°R
Açılış konuÅŸmasının ardından Bejan çizgi filminin Kürtçe ve Türkçe gösterimi yapıldı. Ardından aralarında sanatçılar Kadir Ä°nanır, Åživan Perwer, Brader, Tara Mamedova, ÅŸair Bejan Matur, ressam Ahmet GüneÅŸtekin gibi ünlü isimlerin Bejan ile ilgili videolu mesajları yayınlandı.
Daha sonra sahneye çıkan Bejan ekibi katılımcıları selamladı.
Behmen DoÄŸu, Bejan karakterinin esin kaynağı olan kızı Bejan ile App Store’dan ilk oyunu indirdi. DoÄŸu, oyunun Apple Store ve Google Play’den indirilebileceÄŸini söyledi.
Kürtçe eÄŸitim setinin satışının 29 Eylül itibariyle www.erkamsoft.com adresi üzerinden sipariÅŸ edilebileceÄŸini kaydeden DoÄŸu, Bejan oyuncakların da önümüzdeki aylarda piyasaya çıkacağını belirtti. (DUVAR)
Kürt Dil Hareketi, Kürt Dil Platformu ve Bêjan EÄŸitim Seti… Bu üç kurumun birbirleriyle koordineli ve organize bir ÅŸekilde çalışması Kürdçe’nin geliÅŸmesinde, derlenip toparlanmasında çok önemli bir rol oynayacaktır.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II
Bundan önceki yazıda, devletin asimilasyon politikasından ve Kürdçe yasaklarından söz etmiÅŸtim. Devlet Kürdçe’yi yasaklamaya neden gerek duymaktadır?
Ä°smail BeÅŸikci
Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II
Kürdçe yasakları, devletin, dil, ulus, devlet konusunda çok yüksek bir bilince sahip olduÄŸunu göstermektedir. Devlet, Kürdçe’ye yasaklar getirerek, Kürdlerin uluslaÅŸmasının engellemeye çalışmaktadır.
Türklerin ulusal bilincini yükseltmek için ise çok yoÄŸun bir çaba söz konusudur. Türk Tarih Kurumu’nun,Türk Dil Kurumu’nun kurulması bu noktada gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Kürdlerin ise,bu konularda, dil, ulus devlet kategorilerin birbirleriyle iliÅŸkileri konusunda ciddi bir bilince sahip oldukları söylenemez.
1960’larda geliÅŸmeye baÅŸlayan Kürd muhalefet hareketlerini düÅŸünelim. Kürd sol hareketlerinin söylemi genel olarak ÅŸudur: ‘Sosyalizmi kuralım, her ÅŸeyyoluna girer. Bu arada Kürdçe de yoluna girer.’ Halbuki, Kürdçe sosyalizmle gelecek bir kategori deÄŸildir. Zaten vardır. DoÄŸumla birlikte varolan bir kategoridir.Ä°nsanı insan yapan kategorilerin başında gelmektedir. Ama insanı insan yapan bu temel kategori, devlet tarafından gasbedilmiÅŸtir. O zaman gasbedilen bu temel kategorinin yeniden kazanılması gerekir. Bunu,sosyalizme ertelemek doÄŸru deÄŸildir. Bu konuların bilincine ulaÅŸanlar, dili tekrar kazanımın mücadelesine baÅŸlarlar. Ama 1960’lar ve sonrasında, bu bilincin Kürdlerde özellikle sol anlayışlı Kürdlerde çok cılız olduÄŸunu vurgulamak gerekiyor.
Bu konuda PKK’nun tutumuysa çok olumsuzdur. Hatırlayalım, 1985 ve daha sonraki yıllarda, gerillaya katılanlar için daÄŸda Türkçe kursları açılıyordu. Herkese Türkçe öÄŸretiliyordu. Kürtçe’ye önem verilmiyordu. Bu, gerillanın Kürdlük deÄŸerlerinden ne kadar uzak, savaÅŸtığı devletin deÄŸerlerine ne kadar yakın olduÄŸunu gösteriyordu. Bu tutumun, devletin asimilasyon politikasına hizmet olduÄŸu açıktır.
PKK’nin bu tutumu, 1990’lardan sonra kurulan, HEP (Halkın Emek Partisi), DEP (Demokrasi Partisi) ÖZDEP (Özgürlük ve Demokrasi Partisi), HADEP (Halkın Demokrasi Partisi) HDP (Halkların Demokratik Partisi) gibi siyasal partilere aynen yansımıştır. Bu partilerden milletvekili seçilenlerin Kürdlerin, kaçı, Kürdçe konuÅŸabilmektedir, yazabilmektedir, Kürdçe bir yazıyı okuyabilmektedir?
Bundan çok daha önemli bir soru: Bu Kürd milletvekillerin çocuklarının kaçı Kürdçe konuÅŸabilmektedir, yazabilmektedir, Kürdçe bir metni okuyabilmektedir? Bu sayıların çok çok olumsuz olduÄŸunu yakından biliyoruz.
Bugün PKK/KCK TV yayınlarında, Kürdçe’ye daha ağırlık veriyor. Bu ÅŸüphesiz iyi bir geliÅŸme. Ama bu, baÅŸlangıçta, yapılan yanlışları konuÅŸmaya, eleÅŸtirmeye engel olmamalıdır. Çünkü bu tutumun etkileri çok yıkıcı olmuÅŸtur.
Bu konuda, devlet bilincini Atatürk, ÅŸu ÅŸekilde ortaya koymaktadır: “Biz Balkanları neden kaybettik, biliyor musunuz? Bunun tek bir sebebi vardır. Bu da Ä°slav araÅŸtırma cemiyetlerinin kurduÄŸu Dil Kurumlarıdır. Bizim içimizdeki insanların milli ÅŸuurlarını uyandırdığı zaman, biz Balkanlarda, Trakya hudutlarına çekildik.” (söz eden, Enver Behnan Åžapolyo, 1951 OlaÄŸanüstü Türk Dil Kurultayı, s. 54, Türk Dil Kurumu Yayını, Ankara 1954. Bu olaÄŸanüstü kurultaya, sadece, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu üyelerinin katıldığını da vurgulamak gerekir. (Bütün bu bilgiler için bk. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve DüÅŸünceleri, Turhan Kitabevi, Ankara 1984 s. 149
Burada dil kurumları ve milli ÅŸuur kavramlarına, birbirleri arasındaki arasındaki iliÅŸkiye dikkat etmek gerekir. Atatürk’ün bu sözlerinin Türkler ve Kürdler bakımından anlamı ÅŸudur; Türklerin milli ÅŸuuara, milli bilince ulaÅŸması için her türlü kurumlaÅŸmalarının önünü açalım. Kürdlerin milli ÅŸuuara, milli bilince ulaÅŸmamaları için Küdçe’yi yasaklayalım, kurumlaÅŸmalarının önünü keselim… Bu zihniyetin bilincine varmak, karşı durmak, eleÅŸtirmek elbette önemliydi. Bunun yolu da herÅŸeyden önce Kürdçe’yi yaÅŸamaktı…
Bir önceki yazıda, Kürd Dil Hareketi’ (Hereketa Zimanê Kurdî)’den baÅŸka, Kürd Dil Platformu’ndan ve Bêjan Hînî Kurmancîyê Dîbe (Bejan Kürtçe (Kurmanci) ÖÄŸreniyor Projesi’nden de söz etmiÅŸtim.. Bu üç kurumun, birlikte ve organize bir ÅŸekilde ve birbirleriyle koordineli bir ÅŸeklide çalışmaları Kürçe’nin yaÅŸanmasında geliÅŸmesinde ve geliÅŸtirilmesinde büyük rol oynayacaktır.
Bu üç kurumdan üçüncüsü üzerinde biraz daha ayrıntılı bir ÅŸekilde durmak gerekir kanısındayım. Bêjan Hînî Kurmancîyê Dîbe (Bejan Kürtçe (Kurmanci) ÖÄŸreniyor Projesi’çocukların Kürdçe öÄŸrenmeleri ve Kürd diliyle eÄŸitimiyle ilgilidir. Bu bakımdan, ‘Kürd Dil Hareketi’ (Hereketa Zimanê Kurdî) ve Kürd Dil Platformu’nun, bu projeye verecekleri destek, projenin baÅŸarıya ulaÅŸması yolunda önemli olacaktır.
Not: Kürçe yasaklarıyla ilgili olarak, Prof. Dr. Baskın Oran’dan bir ileti aldım. Baskın Oran hoca, Dr. Tarık Ziya Ekinci’nin anlatımına dayanarak, 1930’larda pazara gelen köylülerden, konuÅŸtukları kelime kadar deÄŸil, her konuÅŸmaları için ayrı ayrı ceza kesildiÄŸini belirtiyor. Baskın Oran hoca, bunu, birkaç ay önce yayımlanan bir yazıdan sonra da hatırlatmıştı. Baskın Oran hocaya ve Tarık Ziya
Ekinci hocaya teÅŸekkür…