Orta Doğu’da Barışı Öldürmek !
Orta Doğu’da Barışı Öldürmek !
ABD, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı ! Peki bu süreç nasıl işleyecek ve bu karar Filistin’de neleri tetikleyecek?
Trump, seçim döneminde Yahudi lobisine bir takım vaadlerde bulunmuş ve Kudüs’ü başkent olarak tanıma sözü vermişti. Bunu 2008’de Obama da yapmıştı; Bush ve Bill Clinton dahil önceki başkanlar da aynı vaadlerde bulunmuşlardı. Fakat bu başkanlar, vaadi yerine getirmedikleri için seçim de kaybetmediler zamanında. Peki Trump, barış sürecini ateşe atma pahasına böyle bir adımı neden attı ve oluşacak sonuçtan neler umuyor ?
Tarih boyunca, birçok kutsal yapıya ev sahipliği yapmasından dolayı çok sayıda savaşa sahne olan ve defalarca yıkılıp yeniden inşa edilen Kutsal Kudüs; bugün, geçmişi katliamlarla dolu bir ülkenin insafına terk edilmekle karşı karşıya. Uluslararası anlaşmalara ve ilgili BM kararlarına aykırı bu karar, o bölgede yaşanılanların gerçekliğinden uzak ve iç politik hesaplarla alınmış bir karardır. Bu karar, iki devletli çözüm sürecine vurulan ağır bir darbedir.İsrail’in 1967’den beri Doğu Kudüs’te sürdürdüğü işgallerin meşruiyet kazanmasının önizlemesidir.
Karar; İsrail Baskı Politikasına Destek Midir !
Barış sürecini yok edecek olan bu karar,tarih ve hukuk önünde asla meşru kabul edilmeyecek bir olaya imza atmaktır.Trump açıklamasında; bunun gecikmiş bir karar olduğunu ve başarısız stratejilerle sorunların çözülemeyeceğini ve ayrıca bu kararın da barışa katkı sağlamak adına atılmış bir adım olduğunu belirtiyor.
Bu karar barışa ne kadar katkı sağlar! Oldukça tartışılır bir konu elbette.Bu karar barış kararı değil; bölgeyi kargaşaya,kaosa, ateşe atma kararıdır.İsrail ve Filistin arasındaki barışın sağlanmasında temel unsur Kudüs’tür. Bu destek, Filistin-İsrail meselesindeki çözümsüzlüğe güçlü bir katkı sağlayacaktır.
Filistinliler, Doğu Kudüs’ü ileride kurulacak bağımsız bir Filistin devletinin başkenti yapmak istiyor. Bu yüzdendir ki; Kudüs’ün İsrail’in başkenti olma ihtimali ileride kurulabilecek bağımsız bir Filistin devletinin temeline atılan bir dinamitten farksız olacaktır.Bu karar, beraberinde iki devletli çözüm planını da mezara gömecektir.
Suriye’nin 2011’den beri nasıl yandığını, Irak’ın Amerika işgalinden sonra kendine gelemediğini, bir çok yerde yaşanan Sünni-Şii geriliminin geldiği noktayı görüyoruz.Peki bu Filistin davasına kimler arka çıkacak ? Bu davadan bir destek çıkar mı dersiniz?
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Trump’ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi kararını reddeden tasarıyı oyladı.Karar tasarısı 128 oyla kabul edildi ; 9 ülke ret oyu, 35’i çekimser oy kullandı.Fakat, asıl önemli olan bundan sonra nasıl bir yol izleneceğidir.Barışın sağlanması uluslararası toplumun bütün olarak bir sorumluluğudur. Çünkü yapılan bu hamle zaten çalkantılı haldeki bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracaktır. Bir bölgenin sorunlarını çözmek için başka bir bölgenin varlığını ve haklarını yok sayamazsınız.
Tepkiler Ciddi Bir Yankı Uyandırır Mı !
İslam ülkelerinde birlik beraberlik olmuş olsaydı bugün böyle bir adım atılabilir miydi ? İslam ülkelerinin bu noktada, cesur davranma, her şeyi göze alan bir iradeyle ortak tavır koyma noktasında eksikliği bulunmakta. En azından, karardan sonra verilen tepkilerden bunu ölçmek pek de zor değil.Gerçek anlamda bu ülkelerden kaçı ABD’ye ve İsrail’e karşı tutum alacak dersiniz?
Suudi Arabistan, Mısır, Arap ülkeleri, Asyalı Müslümanlar öncülüğü ele almazsa bu kararlar istediği yankıyı bulamaz. Yapılması gereken İsrail-Filistin arasında sağlanacak barış için çizilen bir yol haritası ve somut adımlar olmalıdır.Müslüman ülkeler aynı çatıda toplanmalı.Milletler; mezhep farklılıklarını, Batı ile ilişkilerini bir kenara bırakıp Kudüs’e ve onun hassasiyetine odaklanırsa belki o zaman bu kararlardan vazgeçirilir. Dişarıdan gelecek tepkiler Filistinlilerin de direncini artıracaktır; aksi halde onlar da bir yere kadar direnecektir.
ZOZAN AYDIN
