CHP Genel Başkanı Yardımcısı Keskin Açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Yardımcısı Adnan Keskin, "Komşularımızla sıfır sorunsuz dış politika izleyeceğiz diye yola çıkan iktidar, maalesef çevremizde kapısı çalınacak devlet, eli sıkılacak devlet adamı koymadı" dedi.

Keskin, partisinin Erzurum İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında, hükümetin iç ve dış politikasını eleştirdi.

Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, ulusuna bağımsızlık savaşı kazandırmış önderleriyle ilgili toplumun duyarlılığını rencide edecek faaliyetlerin yürütülmediğini söyleyen Keskin, "Ama bugün Başbakanlık koltuğunda oturan zatı muhterem, ulusal bağımsızlık savaşımızın yöneticilerini, cumhuriyetimizin kurucularını, toplum nezdinde itibarsızlaştırmak, aşındırmak için ayyaş olarak suçlayacak kadar fütursuz bir üslup kullanmıştır. Cumhuriyet, Türkiye'nin ulusal barışının, coğrafi ve ulusal bütünlüğünün çimentosudur" diye konuştu.

Cumhuriyetin temel kurallarından birisinin de laiklik olduğunu vurgulayan Keskin, şöyle devam etti:

"İslam dininin bütün mezhepleri Türkiye'de de yer tutmaktadır. Dört mezhebe mensup yurttaşlarımız vardır. Bu yurttaşlarımızın bugünü kadar, birbirlerinin inanç dünyasına, inanç alanlarına müdahale etmemelerinin temelinde cumhuriyetin Türkiye'ye kazandırdığı laiklik anlayışı vardır. Cumhuriyetimizi kuranlar, yalnız çağın teorik bilgileriyle cumhuriyetin temellerini oluşturmamışlardır. Bizim cumhuriyetimiz, bir ırk devleti değildir. Vatandaşlık ve siyasi bir bilinç devletidir."

Keskin, cumhuriyetin kurucularına, onun değerlerine ve kurumlarına saldırıların toplumu rahatsız edecek boyutlara ulaşması halinde CHP olarak her türlü toplumsal tepkiyi ülkenin her platformunda vereceklerinden kimsenin şüphe duymaması gerektiğini ifade etti.

Hükümetin dış politikada izlediği yanlış adımların Türkiye'yi bölgede yalnızlaştırdığını savunan Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Stratejik derinlik iddiasıyla komşularımızla sıfır sorunsuz dış politika izleyeceğiz diye yola çıkan iktidar, maalesef çevremizde kapısı çalınacak devlet, eli sıkılacak devlet adamı koymadı. Bugün komşularımızla yaşadığımız gerginliğin Türkiye için hiçbir anlamı yoktur. Türkiye'ye hiçbir yararı olmayan, Suriye'deki insanların birbirlerini acımasızca kıymasına neden olan soğuk rüzgarların bir an önce son bulması gerekiyor. Suriye muhaliflerine topraklarımızı açtık, onlara lojistik destek verdik, silah verdik."

Suriye'de yaşanan olayların Türkiye için de ciddi bir sıkıntı haline geldiğini belirten Keskin, Türkiye'de şu anda 1,5 milyon civarında Suriyeli vatandaşın bulunduğunu, özellikle Suriye sınırındaki illerin, ekonomik ve sosyal sorunlar yaşadığına söyledi.

Keskin, "Irak'la olan ilişkilerimiz zedelenmiştir. İran'la olan ilişkilerimiz zedelenmiştir. Türkiye bütün komşu ülkelerle düşman hale gelmiştir, kavgalı hale gelmiştir. Hükümetin dış politika stratejisi iflas etmiştir. Davutoğlu efendi, Türkiye'nin bütün komşularıyla kavga etmesine sebep olmuştur. Demokrasimiz arka sokaklarda satılan defolu ve ucuz mal haline getirilmiştir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de basın özgürlüğü ve demokrasinin olmadığını öne süren Keskin, şöyle devam etti:

"Başbakan basın üzerinde etkinliğini, gazetelere köşe yazarlarını atayacak kadar genişlemiştir. Türkiye'de demokrasi yoktur. Ergenekon ve Balyoz gibi birçok davada yargılanan Türkiye'nin aydınları, yazarları, sanatçıları, bir takım uydurma gerekçelerle yargılanmış ve büyük çoğunluğu müebbet hapisle cezalandırılmıştır. Bu yargı maalesef yazılmamış kitaplar hakkında toplama kararları vermiştir. Hükümet bu ve benzeri sorunları çözecek yasal düzenlemeleri şark kurnazlığı edası içinde yapmamakta adeta direnmektedir. Türkiye'de demokrasi yoktur, demokrasilerde medya dördüncü güçtür. Bu ülkede demokrasi yok, olsa olsa 'kokokrasi' olur. Tayyip Erdoğan, Türkiye'de demokrasiyi 'kokokrasi' yapmıştır." - Erzurum