Ajan Suçlamasına Tepki

AJAN SUÇLAMASINA TEPKİ - İran'a eğitime gönderilen orta ve lise çağındaki çocukların ajanlık faaliyetinde kullanıldığı yönündeki iddiaları yalanlayan aileler, 'Iğdır'daki Azeri toplumunun İran'da yaşayan Azeri Türkleriyle kültürel ortaklığı bulunmakta.'.
Bu haber 2013-09-27 15:59:02 eklenmiş ve 490 kez görüntülenmiştir.

İran'a eğitime gönderilen orta ve lise çağındaki çocukların ajanlık faaliyetinde kullanıldığı yönündeki iddiaları yalanlayan aileler, "Iğdır'daki Azeri toplumunun İran'da yaşayan Azeri Türkleriyle kültürel ortaklığı bulunmakta. Bu nedenle çocuklarımız İran'daki Türkeleri ziyarete gitmiştir. Ajanlık iddiası gurur kırıcıdır. Çocuklarımızın ifadesi hukuk dışı alınmıştır" dediler.

Hürriyet Gazetesi'nin manşetten duyurduğu 'İran Turuna Ajanı Sorgusu' haberi üzerine Otel Gold Yıldırım'da bir basın açıklaması yapan aileler, suçlamaları kabul etmedi. Çocuklarının 'ajan' suçlaması ile sorgulanmasının onur kırıcı olduğunu söyleyen ve aileler adına konuşan Hüseyin Kıran, demokrasi paketinin açıklanacağı bugünlere böyle bir olayın yaşanmasının anlaşılır olmadığını söyledi. Çocukların Türkiye karşıtı propaganda yaptıkları yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ifade eden Kıran şöyle konuştu:

SORGULAMADA YASAL KURALLAR GÖZETİLMEDİ

"25 Eylül 2013 tarihli Hürriyet Gazetesi manşetinde "İran Turuna Ajan Sorgusu' başlıklı haberi okuyunca, İran'a tamamen kültürel-sosyal gezi amacıyla düzenlenmiş kafiledeki çocukların velileri olarak çok üzülmüş, incinmiş ve bu nedenle bu basın bildirisini açıklama ihtiyacı duymuş bulunmaktayız. Kafilede bulunanların sorgulamasında insani ve yasal kurallar gözetilmemiş, çocuklarımız zan altında bırakılmıştır. Şöyle ki, kafiledeki çocuklar ülkemizin resmi pasaportuyla İran'a giriş-çıkış yapmışlardır. Yasal olarak yurtdışı gezilerini tamamlayarak ülkelerine dönen ve çoğunluğu 13-15 yaşında olan çocukların sorgusu savcılık arama izni olmadan, savcı ve psikolog mahiyetinde yapılmamış. Onları savunacak bir avukat bile bulundurulmamıştır. Bu hem sorgulama tekniğine uygun değil, hem de çocuk psikolojisi açısından doğru bir tutum değildir. 13-15 yaşındaki çocukların bu şartlar altında tek tek ifade odasında adeta bir suçluymuş gibi ifadelerinin alınması onların psikolojilerini son derece olumsuz etkilemiş ve yeni eğitim-öğretim döneminde bu çocukların olumsuz etkilenmelerinin sorumlusu ise bu sorguyu yapan mercilerdir. Iğdır İran'a sınır bir il olduğundan komşu bir ülkeyi kafile olarak gezmek en doğal haklardan birisidir ve olumlu bir durumdur. Bu tür geziler Azerbaycan, Gürcistan, Nahcivan gibi yakın ülkeler veya diğer ülkeler için de düzenlenebilir. Azerbaycan, Nahcivan ve Gürcistan'a benzer organizasyonlarla farklı kafileler sıklıkla seyahat edebilmekte iken İran'a yapılan bu gezinin altında böyle asılsız iddiaların aranması asla ahlaki değildir. Bu akıl ve vicdan sahibi olan hiç kimse tarafından da asla kabul edilemez. Iğdır'da yaşayan Azeri toplumunun İran'da yaşayan Azeri Türkleriyle kültürel ortaklığı, genel olarak İran toplumuyla Caferi mezhebine mensubiyet anlamında inanç ortaklığı bulunmaktadır. Ayrıca İran'ın Meşhed Şehrinde sevgili Peygamberimizin torunu İmam Rıza'nın türbesi, Kum şehrinde Peygamberimizin torunu Hz. Masumenin türbesi, farklı bölgelerde onlarca Peygamber torununun türbeleri bulunmaktadır. Asırlardır dünyanın birçok ülkesinden olduğu gibi Türkiye'den de Caferi mezhebine mensup olanlar hatta diğer mezhep mensupları da bu mukaddes mekanlara kafilelerle ziyaret seferleri düzenleyerek onları ziyaret etmektedirler. İran dini müesseseleri bu ziyaretlere gelenlerin konaklaması için Hüseyniye olarak adlandırılan misafirhaneler tesis etmişler ve gelen misafirler bu misafirhanelerde ağırlanmaktadırlar. Masraflar ise ihsan adıyla bu müesseselerin bütçesinden karşılanmaktadır. Bu bir dini gelenek olarak asırlardır İran'da vardır. Aynı gelenek Irak'ta da sürdürülmüştür. Iğdır'dan giden bu kafilenin de amacı bu ziyaretlerle beraber komşu olan bu ülkeyi kültürel ve sosyal yönden tanımak, bir bakıma da inanç turizmi kapsamında inanç kültürü alışverişinde bulunmak olmuştur. Böyle doğal bir amaç taşıyan seyahatin bilinçaltında şiddet, ajanlık aramak son derece yanlış, guru kırıcı ve psikolojik açıdan normal dışı bir davranıştır. Bu nedenle yapılan bu soruşturmayı aileler olarak şiddetle kınıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve her birimiz öğretmen, mühendis, memur ve esnaflık gibi görevler yapan kişileriz. Ülkemize hizmet eden, ülkemizi seven aileler olarak gururumuz kırılmış, itibarımız zedelenmiştir. Bu nedenle bu yanlış tutumu sergileyen görevlilerin sorgulanmasını ilgili mercilerden talep ediyoruz."

BASKI ALTINDA SORGU

Gözaltına alınarak ajanlıkla suçlanan Muhammet Ali Çıngıl da İran'a kültürel bir ziyaret yaptıklarını belertti. Cıngıl, "İmam Rıza'nın Türbesi ve kütüphanelerini gezdik. Orada 3 hafta kaldık. Dönüşte Doğubayazıt polisi bizleri durdurarak emniyete götürüp sorguladı. Bizlere sizler 'İran ajanısınız eğitim aldınız' gibi suçlamalarda bulundular. Ellerinde hiçbir gözaltı yazısı yoktu. Çünkü sorduk göstermediler. Bu nasıl ajanlıksa 3 hafta içinde eğitim alıp ajan olduk. Bizleri baskı yaparak sorgulandılar" dedi. - Iğdır

ETİKETLER : Ajan Suçlamasına Tepki
Diğer haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA