CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU AÇIKLAMASI - ''(Başörtülü bir kadın siyasetin dışında kalsın). Hayır efendim, o da siyasete girsin, onun da hakları var, onun da seçme seçilme hakkı var. Niye olmasın? Ama bunu alıp da günlük, sıcak tartışmanın bir noktasına getirip temel sorunmuş gibi toplumun önüne koymayı doğru bulmuyorum' 'Büyük bir tezgahın içinde olduğumuzu kimse unutmasın. Derbi olayı da bu tezgahlardan bir başkasıdır' (Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmesi) 'Bizce hiçbir sakıncası yok. Milletvekili arkadaşlarımız kanun.
Bu haber 2013-09-24 14:59:02 eklenmiş ve 394 kez görüntülenmiştir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "(Başörtülü bir kadın siyasetin dışında kalsın). Hayır Efendim, o da siyasete girsin, onun da hakları var, onun da seçme seçilme hakkı var. Niye olmasın? Ama bunu alıp da günlük, sıcak tartışmanın bir noktasına getirip temel sorunmuş gibi toplumun önüne koymayı doğru bulmuyorum" dedi.

Kılıçdaroğlu, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri ile kahvaltıda biraraya geldi. Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, burada yaptığı sunuş konuşmasının ardından dernek üyelerinin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.  Gezi Parki odaklı olayların ardından bazı sermaye gruplarına mali denetim uygulandığının ifade edilmesi ve değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, aramalı denetimin sıklıkla başvurulmayan ancak ciddi şüphe ve bulguların olduğu durumlarda gerçekleştirilen bir yöntem olduğuna işaret etti.

Yaşananların olağanüstü bir durum olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Hükümetin büyük gruplara karşı yaptığı bu operasyon bir gözdağı operasyonudur. Çünkü ülke demokrasi ile yönetilen bir ülke değil. Oradan süratle uzaklaşıyoruz. Ülkenin süratle bir dikta yönetimine kaydığını artık ülkenin kabul etmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu. 

Kılıçdaroğlu, büyük sermaye gruplarına karşı yapılan bu tür vergi incelemelerinin sadece Türkiye'ye zarar verdiğini ve doğru olmadığını söyledi. 

Bütçeden örtülü ödeneğe ayrılan payda son dönemdeki artışı neye bağladığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bütçenin Sayıştay raporları TBMM'ye sunulmadan onaylandığını savundu. Bunun kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bütçenin denetlenmediği, 'ödediğim vergiler nereye harcanıyor' diye sorulmadığı bir ortamda demokrasiden söz edemezsiniz. Örtülü ödenekten söz ediyorsunuz. Siz hesabınızı Suriye'den gelecek sığınmacıların hesabını 10 bin diye yaparsanız, 500 bine ulaşırsa, bu resmi rakam, gayrı resmi bu 1 milyona yaklaşırsa Suriyeliler Türkiye'nin neredeyse 81 ilinde iş yeri kurmuş, çalıştırmaya başlamışsa kaçak işçi olarak çalışıyorlarsa, bir şekli ile örtülü ödenek artacaktır. Siz yabancı radikal unsurları Türkiye'ye getirip eğitiyorsanız, eline silah veriyorsanız, cebine para koyuyorsanız bunun bir maliyeti olacaktır. 900 kilometrelik sınır kağıt üzerinde sınır. Sınır kapıları otopark alanına dönüşmüş."

Örtülü ödeneğin, nasıl ve nerelerde kullanıldığını kimsenin bilmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Örtülü ödenek, başbakanın namusuna teslim edilen bir paradır. 'Nereye harcandı?' diye sormak da hepimizin ortak görevi" dedi. 

-"Oraya olay çıkarmak için gidiyorlar"

Kılıçdaroğlu, hafta sonu Beşiktaş ve Galatasaray futbol takımları arasında oynanan derbi maçta çıkan olaylara ilişkin sorular üzerine, "Güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu herkes kabul ediyor. Derbi öncesi bazı çevrelerin attığı Twittlere bakıldığında o da zaten görülüyor. Oraya olay çıkarmak için gidiyorlar. Binlerce kişi biletsiz giriyor içeri, polis gerekli önlemleri almıyor. Bütün bunların tamamı bilinçli yapılıyor. Amaç, Çarşı Grubunu sindirmek. Hükümet terörden medet umar hale geldi" diye konuştu.

Dikmen'deki Emniyet Genel Müdürlüğüne ait binalara saldırı sonrası İçişleri Bakanı Muammer Güler'in "saldırganlar takibimizdeydi" sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Senin takibinde ise niye daha önce yakalamadın. Bu saldırıya medya geniş geniş verdi. Sayın Başbakan gitti Malatya'da konuşma yaptı. Bu sadırıyla CHP'yi aynı kefeye koydu. Biliyorsunuz, konuşma metinleri önceden uzmanlar tarafından hazırlanıyor. Peki bu saldırının olacağını nereden biliyordu? Halkın CHP'ye eğilimini kesmenin yolu nedir? (CHP bu terör örgütleriyle iç içe) bu algıyı yaratmak istiyorlar. Terör örgütleriyle iç içe olan, masaya oturan sensin. El Kaide'yi Türkiye'ye getirip, eline silah veren sensin" ifadelerini kullandı. 

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Büyük bir tezgahın içinde olduğumuzu kimse unutmasın. Derbi olayı da bu tezgahlardan bir başkasıdır. Bir siyasal iktidar terörden medet umar hale gelemez. Hitler döneminde Parlamento yangını neyse onun küçük bir versiyonu yaşanmıştır. Ankara'da 2 bin polis gitti hemen buldu. Niye saldırıdan önce bulmuyorsun? Toplum AKP iktidarı tarafından farklı şekilde yönlendiriliyor ve kurgulanıyor. Irak'taki patlamalardan da Suriye'deki iç olaylardan, kavgalardan da AKP'nin sorumluluğu vardı. Recep Tayyip Erdoğan'ın eli kanlıdır. Orada dökülen her kanın sorumlusudur. (Ben her türlü koalisyonun içinde yer alırım) diyor. Onun için ona söyledim; Keşiş Piyer'in haçlı seferlerinde üstlendiği rolü 21. yüzyılda Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan üstlenmiştir. Türkiye'nin Keşiş Piyer'idir. (Herkes gelsin, Müslüman kanı döksün. Kim gelirse gelsin ben de onun içinde yer alırım) diyor. Sonra dönüp Müslüman edebiyatı yapıyor. Keşiş Piyer'lerden bu ülkenin kurtulması lazım."   

-Yerel seçimler

Yaklaşan yerel seçimlere yönelik soruları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, partisinin adaylarını zamanı geldiğinde açıklayacaklarını söyledi. Parti içindeki 5 kişiden oluşan bir komisyonunun adaylıklara ilişkin kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü belirten Kılıçdaroğlu, diğer partilerin adaylarını ne zaman açıklayacağıyla ilgilenmediklerini, bağımsız hareket ettiklerini söyledi. 

Kılıçdaroğlu, seçim bildirgesine yönelik çalışmaların da sürdüğünü belirtti. 

-"Başvurursa niye olmasın"

"Yerel seçimlerde Türkiye'de yaşayan azınlıklardan aday göstermeyi düşünüyor musuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Başvururlarsa biz onları değerlendiririz" karşılığını verdi.  

"Önümüzdeki dönemde sizin partinizden başörtülü bir milletvekili, üst düzey yönetici görebilecek miyiz?" sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Başvurursa olur, niye olmasın? Biz, 'niye başvurdun' diye kimseye bir şey söylemeyiz. Zaten geçmişte de oldu, MHP'den başörtülü birisi başvurdu, milletvekili oldu, Parlamento'ya geldi. Bir sorunumuz yok ki bizim. Bunu Türkiye'nin sorunlarını halktan kaçırmak olarak görüyorum, bu tartışmaları. Doğru da bulmuyorum. İnsanlar istediği kıyafetle geziyor zaten sokakta, kimse de bir şey söylemiyor. Ama devlet dediğiniz bir tüzel kişilik var. O tüzel kişiliğin de kuralları var, herkes de o kurallara uyacak. Biz de o kurallara uyuyoruz zaten. (Başörtülü bir kadın siyasetin dışında kalsın). Hayır efendim o da siyasete girsin, onun da hakları var, onun da seçme seçilme hakkı var. Niye olmasın. Ama bunu alıp da günlük, sıcak tartışmanın bir noktasına getirip temel sorunmuş gibi toplumun önüne koymayı doğru bulmuyorum. AKP bundan besleniyor. ve bunu yeniden Türkiye'nin gündemine getirmek istiyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz." 

Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin soruyu yanıtlarken de sürece ilişkin bilgilerinin olmadığı eleştirisini tekrarladı. Kılıçdaroğlu, dolayısıyla sürecin nereye gideceğini de bilmediklerini belirtti.

-"Referandum yapılsın, bölge halkı istiyorsa Dersim olsun"

Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmesi tartışmasının hatırlatıldığı Kılıçdaroğlu, "Bizce hiçbir sakıncası yok. Milletvekili arkadaşlarımız kanun tekliflerini daha önceden vermişlerdi zaten. Bölge halkı istiyorsa Dersim olsun. Doğrusu ben şunu arzu ederim; bölgede bir referandum yapılsın, bölge halkı istiyorsa Dersim olmasını, olsun" diye konuştu.  

-"Ses getiren eylem ne olacak? Harakiri mi yapacağız?"

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin CHP'ye yönelik "daha sarsıcı ve ses getiren muhalefet yapması gerektiği eleştirilerini" nasıl değerlendirdiği sorusunu yanıtlarken de başta eğitimde 4+4+4 sistemine geçilmesi, tutuklu gazeteciler sorunu, medya özgürlüğü, dış politikadaki yanlışlar olmak üzere pek çok konuda iktidara karşı çıkanın CHP olduğunu söyledi. CHP'nin Gezi Parkı'ndaki tepkilere ve gençlerin taleplerine sahip çıktığını ancak yine eleştirilen kesimin kendileri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, yanlışlar karşısındaki tavırlarının da medyada yeterince yer almadığını savundu. Kılıçdaroğlu, "(Yeterli değil) diye bilirsiniz, ona saygım var. Ama bize şu eleştiri gelmemeli; (siz olaylar oluyor da o olayları görmüyorsunuz)" ifadelerini kullandı. 

Çözüm sürecine ilişkin eleştirilerini ortaya koyan ve alternatif bir yol önerenin de CHP olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ülkenin bir diktatör tarafından yönetildiğini söyleyen de biziz. Kimse Kusura bakmasın, bu ülkede demokrasi yok. Birbirimizi kandırmayalım. Diktatör dediğim için bazı çevreler alındı. Çocuğun okula gidiş yaşını, evde yiyeceği yemeği en sonda da seçmeli dersleri bile o belirliyor. Böyle demokrasi mi olur? Bunu dünyaya anlatıyoruz ama kendi ülkemize anlatamıyoruz" ifadelerini kullandı. 

Sarsıcı, ses getiren eylem önerilerine açık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Buyrun siz söyleyin samimi söylüyorum, yapacağız. Ama ben adım gibi eminim bütün bunları yaparken sarsıcı, ses getiren bir eylem olmuyor da ne olacak? Harakiri mi yapacağız? Bir ülkede anamuhalefet partisinin genel başkanı ülkeyi yöneten insana diktatör diyorsa daha serti ne olabili?" diye konuştu. 

Davalar AİHM'e 

Siyaset yapma alanının sadece muhalefeti eleştirmek olarak algılandığı bir döneme girildiğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, "En rahatı (CHP'yi nasıl eleştiririm?). Ulusal spor haline dönüştü. Çünkü başka türlü siyaset yapılmıyor" dedi.    

Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de siyasetçilerin birbirlerine açtıkları tazminat davalarını değerlendirdi. Yargının siyallaştığını ve eleştiri hakkını engeller hale geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, hakkındaki davaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağını da söyledi.   

-"Kıdem tazminatı konusunda sendikaların kabulü alınmalı"  

Kılıçdaroğlu, ekonomide iki yıl sonrasına ilişkin öngörüsünün sorulması üzerine ABD'nin kendi yaşadığı krizi aşmak için aldığı kararların, Uzakdoğu'daki gelişmelerin ve Türkiye'nin kendi içinde alacağı kararların gelecekteki ekonomik görünümü etkileyen parametreler olduğuna işaret etti. Türkiye'nin ekonomisini üretim üzerine inşa ederse bu süreçten başarılı çıkacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, aksi halde bir felaketin yaşanacağını ifade etti. 

Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de kıdem tazminatı konusunda sendikaların ortak görüşü ve kabulü alınmadıkça bir düzenleme yapılmasından yana olmadıklarını kaydetti. 

- Ankara

ETİKETLER : CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması
Diğer haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA