Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde lise öğrencisi 15 yaşındaki Fatma Atagün'ü kendisini reddettiği gerekçesiyle 21 bıçak darbesiyle öldüren üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Aydın Keleş, tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşmasına sağlık sorunları nedeniyle mazeret dilekçesi göndererek katılmadı. Kadın kuruluşlarının davaya müdahil olma talebi ise kabul edilmedi.
Geçen 8 Nisan'da Şükrü Ayna Mesleki Teknik Eğitim Merkezi Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Fatma Atagün'ü 21 bıçak darbesiyle öldüren Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tarih bölümü öğrencisi Aydın Keleş'in yargılanmasına Diyarbakır 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek çocuk öldürme' iddiasıyla, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Aydın Keleş, sağlık sorunları nedeniyle mazeret dilekçesi göndererek duruşmaya katılmadı. Duruşmaya öldürülen Fatma Atagün'ün babası Mehmet Atagün, annesi Altuna Atagün, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi temsilcisia avukat İmren Bayhan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Sıla Gemicioğlu ve ailenin avukatları katıldı.
KADIN MERKEZİNİN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmada ilk olarak, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi temsilcisi avukat İmren Bayhan ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Sıla Gemicioğlu'nun duruşmaya katılma talebi değerlendirildi. Cumhuriyet savcısı iki kurumun da katılma talebinin kabul edilmesini isterken, mahkeme suçtan zarar gören sıfatları bulunmadığı için talebi reddetti. Daha sonra söz hakkı verilen genç kızın annesi Altune ve babası Mehmet Atagün, sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi. Söz hakkı verilen Atagün ailesinin avukatı Vedat Yentürk, "Sanık daha önce de Bingöl'de sağlık mazereti sunarak duruşmalara katılmamıştı. Bu yolu bir yöntem olarak benimsediğini görüyoruz"dedi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, sanığın ifadesinin alınması için hazır edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
KADINLARDAN TEPKİ
Duruşmanın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri tarafından adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Ellerinde Fatma Atagün'ün fotoğraflarını taşıyan grup, slogan atarak cinayeti protesto etti. Grup adına açıklama yapan temsilci Sıla Gemicioğlu, "Fatma Atagün, Aydın Keleş tarafından reddedildiği gerekçesiyle öldürüldü. Diyarbakır'da son zamanlarda artan kadın cinayetleri karşısında idari makamlardan kadınları korumak adına hiçbir adım atılmamıştır. Diyarbakır ilinin tüm yetkilileri kadın cinayetlerinden sorumludur"dedi.
21 KEZ BIÇAKLAMIŞ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olayla ilgili olarak hazırladığı iddianamede, öldürülen Fatma Atagün'ün henüz çocuk sayıldığı belirtilerek, sanık Aydın Keleş'in genç kızla daha önceden arkadaşlık ilişkisi bulunduğu, olay günü de maktülü okuduğu okuldan alarak boş bir araziye götürüp bıçakladığı belirtildi. Genç kızın otopsi raporuna göre vücudunda 21 ayrı bıçak yarası olduğu belirtilirken, maktülle şüpheli arasında olay günü öncesine ait görüşme detaylarına ilişkin bir bulguya rastlanmadığı ifade edildi. İddianamede yer alan Fatma Atagün'ün okul arkadaşlarının ifadelerinde ise çarpıcı detaylar yer aldı. Atagün'ün Dicle İlçesi Şükrü Ayna Mesleki Teknik Eğitim Merkezi'nde eğitim gören arkadaşları, "Aydın'dan Fatma'yı kaçıracağına ilişkin cep telefonu mesajı geliyordu. Olay günü Aydın Keleş, Fatma'yı kolundan tutup okulun dışına götürdü. Fatma ise, 'Ben gelmiyorum' diye bağırıyordu"dedi.
3 AY ÖNCE BİRLİKTE KAÇMIŞLAR
İddianamede, yapılan araştırmada genç kızın cinayetten 3 ay önce daha önce eğitim gördüğü Bingöl'den Aydın Keleş ile birlikte kaçtığının ortaya çıktığı belirtildi. Fatma'nın babası Mehmet Atagün'ün şikayeti üzerine, olayla ilgili Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Aydın Keleş hakkında kamu davası açıldığı ve Keleş'in bu davadan 20 ay hapis cezası aldığı belirtildi.
"BIÇAKLADIM, İNTİHAR ETMEK İSTEDİM"
Şüpheli Aydın Keleş'in iddianameye yansıyan savcılık ifadesinde cinayeti işlediğini itiraf ettiği görüldü. Fatma ile uzun bir arkadaşlık ilişkilerinin bulunduğunu belirten Aydın Keleş, "Fatma son günlerde telefonlarına bakmadığı için kıskançlık duydum. Bir keresinde kendisini aramaya devam edersem hakkımda suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Bunun üzerine ben de arkadaşları Hüseyin ve Yıldız'a Fatma'yı kaçıracağım şeklinde mesaj attım. Olaydan bir gün önce aramızdaki problemleri çözmek için Ağrı'dan otobüsle Dicle'ye geldim. Fatma'yı beklerken okulun etrafında gezmeye başladım. Bu sırada çocukların bir yere bıçak sakladığını gördüm. Bu bıçağı çocuklardan alarak okulun önüne gittim. Fatma'yı telefonla arayarak görüşmek istedim. Ancak telefonu yüzüme kapattı. Bunun üzerine okulun bahçesine girdiğimde, Fatma'yı biriyle konuşurken gördüm. Yanına giderek tartışmaya başladım. Bu şekilde okulun dışına çıktık. Kendisine son kararını vermesini söyledim. Fatma ise benimle görüşmek istemediğini, Hüseyin'i sevdiğini söyledi. Bunun üzerine Fatma'yı bıçaklayarak kendi bileğimi kesip intihar etmek istedim" dedi.
CİNAYET, CANAVARCA HİS VE EZİYET ÇEKTİREREK İŞLENDİ
İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Yunus Demir, şüphelinin cinayeti vahşi bir yöntemle işlediğini belirterek, "Şüphelinin güçlü ve kuvvetli olmasına rağmen direnme gücü olmayan, savunmasız maktülü ıssız bir yere götürerek 21 yerinden bıçaklamıştır. Kesici aletin ısrarla batırılması, sırf ölene acı çektiren, öldürmek için yapılması zorunlu olmayan hareketler olduğu için bu eylem eziyet çektirmek niteliğindedir. Eylemin canavarca his ve eziyet çektirerek yapıldığından, maktülün 18 yaşından küçük olması nedeniyle ağırlaştırılmış cezanın uygulanması gerekir" dedi. - Diyarbakır