Kck Ana Davasını İzleyen Kışanak: Bu Davalar Çözümün Önündeki En Büyük Engel

KCK ANA DAVASINI İZLEYEN KIŞANAK: BU DAVALAR ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL - PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) ile ilgili Diyarbakır'da açılan ana davada delil ikamesi yapılan Mehmet Nimet Sevim'in avukatı ile Mahkeme Başkanı arasında sanığın savunma sırasında sözünün...
Bu haber 2013-09-16 14:59:04 eklenmiş ve 468 kez görüntülenmiştir.

Pkk'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) ile ilgili Diyarbakır'da açılan ana davada delil ikamesi yapılan Mehmet Nimet Sevim'in avukatı ile Mahkeme Başkanı arasında sanığın savunma sırasında sözünün kesilmesi nedeniyle gerginlik yaşandı. Duruşmayı izleyen BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, çözüm sürecinin önündeki en büyük engelin KCK davaları olduğunu savundu.

KCK/TM ana davasının Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan 59'uncu duruşmasında 96'sı tutuklu 175 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, aralarında Hatip Dicle ve Selma Irmak'ın da bulunduğu 19 tutuklu sanık rapor alıp katılmazken, 77 tutuklu sanık ve tutuksuz yargılanan 18 sanık hazır bulundu. Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı SezginTanrıkulu, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, milletvekilleri Altan Tan, Nursel Aydoğan, BDP'li bazı belediye başkanları ile Berlin Barosu üyesi bazı avukatlar da izledi.

Mahkeme Başkanı duruşma sırasında ilk olarak dosyaya gelen evrakları okudu. Dosyaya gelen evraklar arasında önceki celse Anayasa Mahkemesi'nden istenen DTP'nin kapatma davası dosyasının bulunduğu görüldü. Mahkeme Başkanı, sanıklardan Hüseyin Yılmaz'ın Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen ve cezaevinde yatmasında sağlık açısından bir sorun olmadığına ilişkin belgenin de dosyaya geldiğini söyledi.

DURUŞMA GERGİN BAŞLADI

Duruşma daha sonra sanıkların Mehmet Nimet Sevim'in delil ikamesinin yapılması ile devam etti. Delil ikamesinden önce söz alan sanık Mehmet Nimet Sevim, şöyle konuştu: "İddianamenin önyargılı olarak hazırlandığını düşünüyorum. Mahkeme kendini tarafsız olarak kabul ediyorsa, Savcının hazırladığı iddianameyi kabul etmemeliydi. Bu iddianame politik bir şekilde hazırlanmış. Polis ve savcı Kürt sorununu kriminal bir suç unsuru olarak görüyor. Bu suçu işlediğimiz gibi algılanıyor. 5 yıldır bu nedenden dolayı tutukluyuz. İddianamede Kürt sorunu kriminal bir olay olarak gösterilmiş."

Mahkeme Başkanı'nın sanığın savunmasını bitirmesini isteyip, sözünü kesmesi üzerine salonda gerginlik görüldü. Bunun üzerine ayağa kalkan sanık avukatı Feride Laçin, "Müvekkil 5 yıldan beri tutukludur. Yargılamada son sözünü söylemesine bile tahammül edilemiyor. Bırakın son sözünü söylesin" dedi.

Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı, duruşmada kimin söz alacağına kendisinin karar verebileceğini anlatırken, "Ama bundan önce delilleri okuyacağız. Son cümlesini söyleyecek diyorsunuz. Ancak 10 dakikadan fazla uzattı. Son cümlesini söyleyeceğini nereden bileceğim?" dedi.

Daha sonra söz alan sanık Mehmet Nimet Sevim, delillerin tamamının okunmasından sonra savunma yapacağını söyledi. Sevim, gözaltına alındığı sırada üzerinde bulunan ve kendi fotoğrafı yapıştırılmış olan kardeşine ait nüfus cüzdanının sorulması üzerine, "Ben kendim hazırladım" yanıtını verdi. Duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi.

KIŞANAK: ÇÖZÜM SÜRECİ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL KCK DAVALARIDIR

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, adliye önünde gazetecilere açıklama yaptı. İlk açıklamayı yapan Kışanak, KCK operasyonları ile halkın iradesinin cezaevine alındığını ifade ederek, şunları söyledi: "Bu operasyon demokratik Kürt siyasetine yönelik bir darbe girişimiydi. Çözüm sürecinin önündeki en büyük engel mahkeme salonlarında görülen KCK davalarıdır. Çözüm süreci demokratik sürecin olanaklarını yaratmak, halka demokratik yol yöntemlerle, hak ve özgürlüklerini kullanabilecekleri konusunda teminat verebilmektir. Bunun yolu, bu mahkemeleri derhal ortadan kaldırmak ve derhal bütün arkadaşlarımızı serbest bırakmaktır. Demokratik çözüm sürecinin ruhuna uygun atılacak en uygun adım KCK tutuklularını derhal serbest bırakmak ve bu KCK davalarına zemin hazırlayan Terörle Mücadele Kanunu'nu ortadan kaldırmaktır. Barış sürecini ilerletmek istiyoruz. Herkesin çabası Türkiye'yi demokratik bir ülke yapmak ve Kürt sorununu çözmektir. BDP'nin bütün çabası ve emeği bunun içindir. Ancak karşımızda hala demokratik siyaseti mahkum etmek, işlevsiz kılmak, örgütsüz bırakmak, çaresiz bırakmak isteyen bir anlayış varsa, buna da boyun eğmeyeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu mücadeleyi en iyi şekilde halkımızla büyütmenin yolunu arayacağız. Biz umut ediyoruz ki, bugün başlayan KCK ana davasında vakit geçirmeksizin, acilen hızlı bir şekilde tahliye kararları verilsin. Hem önümüzdeki yerel seçimin demokratik bir yarış olacağına inancı geliştirmek hem de demokratik çözüm sürecine inanç ve güven geliştirmek için bu adım derhal atılmalıdır."

"BARIŞ SÜRECİNDE İŞLERİN YOLUNDA GİTMEDİĞİNİ BİLİYORUZ"

Kışanak, hükümetin üzerinde çalıştığı 'Demokratikleşme paketine' değinirken, demokratik siyaset ve müzakere ruhuna uygun olmayan bir çalışma tarz ve yöntemi bulunduğunu savundu. Kışanak, şöyle devam etti: "Başbakan kendi ekibiyle, kimsenin görüş ve önerisini almadan, toplumun beklentilerini dikkate almadan kapalı kapılar arasında bir paket hazırlarsa, bunun başta yöntem olarak problemli olduğunu net bir şekilde ifade ediyoruz. Bu nedenle BDP olarak paketin içinde neler olduğunu bilmiyoruz ki; bugün bir yorum yapalım. Kürt sorununu çözüm konusunda misyon üstlenmiş bir parti olan BDP'nin dahil haberi olmadığı bir pakette, ihtiyacımızı ve halkımızın beklentilerini karşılayacak bir yaklaşım çıkar mı bilemiyoruz. Nihayetinde izledikleri yol eksik ve yanlıştır ve ilerleme konusunda pozitif bir yaklaşım değildir.Demokratikleşme paketinin içerisinde belki, çözüm sürecinde karşılıklı olarak güveni artıracak bazı yaklaşımların çıkmasını temenni ediyoruz. Paketin ötesinde, demokratik çözüm ve barış sürecinde işlerin yolunda gitmediğini biliyoruz. Öcalan ile parti heyetimizin yaptığı görüşmeden sonra, yapılan açıklamada bu durumu bir kez daha teyit etmiştir. Öcalan, müzakere sürecinin ruhuna uygun olarak sürdürülmesi ve ortaya çıkarılması konusunda yeni önerilerde bulunduğunu açıklamıştı. Bu öneriler hükümetin önündedir. Bunları değerlendirerek, demokratik çözüm sürecini ilerletecek bir çözüm ve yaklaşımla hareket edilmesini arzu ediyoruz."

TANRIKULU: BU DAVA UYDURMA DELİLLERLE YÜRÜYOR

CHP Genel Başkan Yrdımcısı Sezgin Tanrıkulu, AK Parti'nin 2009'daki yerel seçimin yenilgisinin intikamı amacıyla buradaki operasyonu başlattığını öne sürdü. Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan'ın Adıyaman'da, "Gelsinler siyaset yapsınlar" dediğini ifade ederek şöyle konuştu: "Siyasetçiler içeride. Dışarıdakileri çağıracağına önce içeridekiler konusunda bir karar versin. Kendi talimatı olmadan bu kadar tutuklu içeride kalamazdı. Çoğu uydurma ve hukuk dışı dellilerle içeride tutuluyor. Bu dava Ceza Muhakemesi Kanunu sınırlarıyla yürüyen bir dava değil. Doğrudan doğruya uydurma delillerle yürüyor. Kürt meselesinin çıkmaza girmesine neden olan davalardan bir tanesi de bu davadır. Umarım bu dava yargıçların takdir hakkıyla değil, yasama organın çıkaracağı yasalarla bir noktaya gelir. Çünkü ceza yasasında belirsiz suç tanımlamalarıyla hakimlere çok büyük takdir hakkı tanınmış. Yani herhangi bir biçimde herkes terör suçlusu olabilir. Yaptığımız bir konuşma, bir etkinlik terör eylemi kapsamına alınabilir. Bu yasal düzenlemelerin değişmesi lazım. KCK davası Kürt meselesinin psikolojik eşiklerinden bir tanesidir."

Demokratikşelme paketi ile ilgili soruları da yanıtlayan Tanrıkulu, şöyle dedi: "İki ay önce yaptığım basın toplantısında tanıttığım 'Toplumsal Barışı Demokrasi ile Güvence Altına Almak' kitabımda CHP'nin yasama çalışmalarının bir kısmı yer alıyordu. Pakette yer alacağı bildirilen maddelerin çoğu bu çalışma içerisinde vardı. Değişiklerle ilgili maddeler bu dönemde meclise sunuldu.Kürt meselesindeki psikolojik eşikleri aşmamıza yardımcı olacak anayasa dışındaki tüm düzenlemeler bu çalışmamızda var. Bu çalışmayı, bütün milletvekilleri ve bakanların makamına gönderdim. O nedenle yarın toplantı yapmalarına gerek yok. Oraya baksalar bu çalışmaları yapmalarına gerek yok. Yaklaşık 5 aydır toplanıyorlar. Demokratikleşme konusunda hiçbir şey yeni değildir. 'Şu olacak bu olacak' diyorlar ama hepsi meclise sunulmuş. Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin çok çalışması var."

ETİKETLER : Kck Ana Davasını İzleyen Kışanak: Bu Davalar Çözümün Önündeki En Büyük Engel
Diğer haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA