Suriye'deki Kürtlere Gidecek Yardımlar Sınırda Bekliyor

Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) üyesi kadınların Doğ ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde topladığı 12 kamyonluk yardım konvoyu, Suriye tarafına geçişine izin verilmediği için 2 günden beri Mardin'in Kızıltepe İlçesi'ne bağlı Şenyurt Beldesi'ndeki sınır kapısında bekletiliyor. Sınır kapısında bulunan Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, yapay sınırların artık kaldırılması gerektiğini belirterek, Suriye sınırında devletin ciddiyetsiz yaklaşımı ile karşı karşıya olduklarını söyledi.

DÖKH üyesi kadınlar öncülüğünde Diyarbakır, Van, Mardin ve Ağrı'da Suriye'de yaşayan Kürtlere verilmek üzere toplanan acil ihtiyaç malzemeleri ve gıda maddelerinden oluşan 12 kamyonluk yardım konvoyu, 2 günden beri Kızıltepe İlçesi'ndeki Şenyurt Sınır Kapısı'nda bekletiliyor. Yardım konvoyunun sınırdan geçişine izin verilmediği haberi üzerine yüzlerce kişi, dün akşam saatlerinde sınır kapısına yürüdü. Sınır kapısına ulaşan kalabalık, sabah saatlerine kadar zılgıt, alkış, slogan ve halay çekerek durumu protesto etti.

Türkiye tarafından bu gelişmeler yaşanırken, sınırın Suriye tarafındaki Derbesiye ile Şenyurt Beldesi'nde yaşayanlar, birbiriyle meafonla konuşmaya çalıştıkları ve selamlaştıkları görüldü.

DEVLET YETKİLİLERİYLE 24 SAAT SÜREN GÖRÜŞME

Yardım konvoyunun geçişine izin verilmemesi üzerine sınır kapısına gelerek yetkililerle görüşen Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, "DÖKH olarak Rojava'daki halkımızla dayanışma, onların verdikleri mücadelede acil ihtiyaçlarını karşılamak temelinde bir kampanya başlattık. İnsani yardım temelinde DÖKH'lü kadınlar öncülüğünde toplanan yardımları, kadın belediye başkanları, seçilmişler ve halkımızın katılımıyla Rojava'daki halkımıza ulaştırmak için Şenyurt Sınır Kapısı'na getirmiş bulunmaktayız. Biz 24 saattir buradayız. Devlet yetkilileri ile 24 saattir yaptığımız görüşmelerde toplanan acil ihtiyaç malzemesi, bir an önce sınırın öbür tarafındaki insanlara ulaştırmak istediğimizi belirtmemize rağmen, hala bir sonuç almış değiliz. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Dışişleri Bakanlığı düzeyinde görüşmeler gerçekleştirdik. Dün itibari ile yaptığımız her görüşmede toplanan yardımların sınır kapısından geçebileceği söylendi, ancak bir takım bürokratik sorunlar yaşanacağı, bu sorunların çözüleceği söylendi. Atalay, 'toplanan yardımlar yarım saat içinde gönderilecek' demesine rağmen, sınır kapısındaki yetkililere resmi bir yazının ulaşmadığı için toplanan yardımlar hala bekletiliyor" dedi.

"DEVLETİN CİDDİYETSİZ YAKLAŞIMI İLE KARŞILAŞTIK"

Toplanan 12 kamyonluk malzemelerin, kadın ve çocukların temel ihtiyaçları ile temel gıda malzemelerinden oluştuğunu kaydeden Tuğluk, "Yardımlar, kadın ve çocukların temel ihtiyaç malzemelerinden oluştuğunu söyledik. Ama buna rağmen devletin ciddiyetsiz yaklaşımıyla karşılaştı. Bu Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Yaşanan engellemeyi insani olmayan bir yaklaşım olarak görüyoruz. 10 dakikada ulaşabilecek yardımlar malesef 24 saatten beri burada bekletiliyor. Bu yapılan insanlık dışıdır. Karşımıza çıkarılan hukuksuzluğun kendisidir. Bu hukuksuzluk, malzemelerin gönderilmesini engelliyor, bir insani yardım koridoru açılabilir. Devletin bu tutarsız yaklaşımını kınıyoruz" diye konuştu.

"BU YAPAY SINIRLAR KALDIRILMAK DURUMDADIR"

Suriye'deki Kürtlerle, her türlü olumsuz koşullara rağmen dayanışma içerisinde olacaklarını savunan Tuğluk, şöyle konuştu:

"Rojava'daki halkımızın mücadelesi bizim mücadelemizdir. Biz onları asla yalnız bırakamayız. Onlarla ne pahasına olursa olsun her koşulda dayanışma içinde olacağız. Rojava'daki halkımızın bu direngen direnişine, yeterince sahip çıkamamanın burukluğu içerisindeyiz. Biz bunu telafi etmek istiyoruz. Biz özeleştiri de vermek istiyoruz. Halkımıza karşı bu engeller artık kalkmak durumunda. Sınır kapısında yardımlar geçinceye kadar biz burada kalmaya devam edeceğiz. Tahammülün sınırına geldik. Bu kapılar açılmak durumundadır. Bu yapay sınırlar kaldırılmak durumdadır. İnsani yardım çerçevesinde hiçbir engel kalmamalıdır. Bu eksende tüm halkımızın duyarlı olmasını, yardımlarını esirgememesini istiyoruz. Çünkü orada bu insani yardımlara ihtiyaç var ve bu çerçevede sorumlu davranmak durumundayız. Devletin bu engellerini aşmak durumundayız. Halkımız ve kamuoyu duyarlı olmalı, bu kapıların açılması konusunda herkesin çaba içinde olması lazım."

Mardin Valiliği tarafından Sınır Kapısı'na gönderilen Kızılay ve AFAD ekipleri ise, dünden bu yana beklemelerine rağmen kendilerine henüz bir resmi yazı ulaşmadığı için, toplanan yardımların kontrolünü yapamadan bekliyor.