Din adamları Kandil’de Cemil Bayık ile görüştü

Koma Civakê Kürdistan (KCK) İnanç ve Azınlıklar komitesinin daveti üzerine Güney Kürdistan’ın Süleymaniye, Ranya
Bu haber 2013-08-28 23:26:18 eklenmiş ve 492 kez görüntülenmiştir.

Din adamları Kandil’de Cemil Bayık ile görüştü

Koma Civakê Kürdistan (KCK) İnanç ve Azınlıklar komitesinin daveti üzerine Güney Kürdistan’ın Süleymaniye, Ranya, Sengeseri, Çoman, Qeledizê, Diyana, Jarava, Qesre, Ş. Rüstem Kampı ve Kerkük şehirlerinden toplam 83 Kürt din adamı KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık ile bir araya geldi.

 

Aralarında Güney Kürdistan’ın tanınan din adamlarından Nadır Ali, Yasin Hakim Necmettin, Abdullah Zengıl, Hakim Çoman, Şex Muhammed Besteyi , Levent Gılali, Abdülkerim Necmettin, Mela Tofiq, Alaattin Sengeseri, Kandil Belediye Başkanı Şex Ömer ve Muhammed Abdullah Medya Savunma Alanında KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık tarafından karşılandı.

 

Kandil’de bir araya gelen din adamları bir köy camiisinde öğlen namazını kıldıktan sonra, KCK İnanç ve Azınlıklar komitesi üyeleri ve Bayık ile görüştü.

 

Görüşmede konuşan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, davetleri üzerine gelen din adamlarına teşekkür ederek konuşmasına başladı. Bayık, Abdullah Öcalan’ın İmamların yürüttüğü çalışmaları önemsediğini ve kendilerine çalışmalarından dolayı teşekkür ettiğini ileterek devamla şöyle konuştu:

 

“Önder Apo’nun sizlere selamları vardı. Sizin yaptığınız çalışmalardan haberdar. Özellikle de Önder Apo’nun özgürlüğü için toplanan imzalarda sizler öncülük ettiniz. Rojava halkı için başlattığınız kampanya var. Tabi bunların yanında bir de dağlara çıkarak Kuzeyden çekilen gerilla güçlerimizi ziyaret ettiniz. Önder Apo biliyor yapmış olduğunuz bu çalışmaların hepsini. Bundan dolayı da Önder Apo’nun hepinize çok selamları vardı ve yapmış olduğunuz çalışmaları da kutsal görüyor. Çalışmalarınıza devam etmenizi istiyor”.

 

Cemil Bayık, din adamlarının toplumun vicdanı, ahlakı ve aydınları olduğunu belirterek KCK olarak din adamlarına biçtikleri misyonu ve kendilerinden beklentilerinin şu şekilde sıraladı:

 

“Din adamlarımızın kendilerini iyi bir şekilde örgütlemeleri gerekiyor. Kendi çalışmalarınızı örgütlü bir şekilde yürütmelisiniz. Yaptığınız çalışmalar çok değerlidir. Yapacağınız eleştiri ve öneriler bizim açımızdan çok önemli ve bize güç verecektir. O nedenle Kürt Özgürlük Hareketi olarak bizler her zaman Kürt din adamlarının düşünce, öneri ve eleştirilerini almak istiyoruz. Toplumda yaşanılan eksiklikleri bizden önce fark edebilir ve bizimle paylaşabilirsiniz. Bizim burada yaptığımız bütün çalışmalar toplum ve insanlık içindir. Din adamları olarak sizler de sadece Kürt halkı için değil insanlık için kutsal bir çalışma yapıyorsunuz. Eğer Kürt devrimcileri ve Kürt din adamları bir araya gelir ve birlikte çalışırsa Kürdistan’ı özgürlüğe kavuşturabilirler. Özgürlüğün ve başarının yolu bu şekilde gerçekleşir. Birlik olunursa yapılamayacak hiçbir şey yoktur”.

 

Rojava halkının statü sahibi olması mücadelesine değinen Bayık, “her Kürdün bu devrimde yer alması gerekiyor” dedi.

 

TÜRK DEVLETİ TARİHİ BİR KARARLA KARŞI KARŞIYA

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2013 Newroz’unda ilan ettiği demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa süreci ve bugüne kadar yaşanan gelişmeleri değerlendiren Cemil Bayık, “Osmanlılardan günümüze kadar hiçbir millete hak verilmemiştir. Hak talebinde bulunanların hakları verilmemiş aksine katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Şimdiye kadar Türk devleti nezdinde çözüm konusunda böyle bir şey yaşanmamış ve eğer olursa bu bir ilk olacak” dedi. Bayık, ”Türkiye’nin Ortadoğu siyasetinde fazla bir rolü kalmadı ve çok zayıflamış bir durumda. ABD şimdiye kadar sınırsız bir şekilde Türk devletine imkan sundu. Erdoğan şu an çok büyük bir korku içerisinde. Mursi’ye yapılana benzer askeri bir darbe olmasından çekiniyor. AKP hükümeti tek taraflı bir paket hazırlıyor. Paketin içeriğinin ne olduğuna yönelik her hangi bir bilgimiz yok. 1 Eylül’e kadar hükümettin ciddi atım atması gerekiyor. Çözüm konusunda adım atacak mısınız, atmayacak mısınız? Bilmemiz gerekiyor. Süreç konusunda herkesin ortak istemi budur. Akil insanlar heyeti halkı ziyaret ederek elde ettikleri sonuçları bir rapora döktüler ve raporlarını hükümete sundular. Hükümet raporları aldı ama hiçbir planlama görünmedi. Şu ana kadar raporların cevabına ilişkin her hangi bir gelişme yaşanmadı. Kürt sorununun çözülmesini istemeyen Türkiye devleti ve AKP hükümetidir. Türkiye halkları sorunun çözülmesinden yana ancak hükümetin böyle bir yaklaşımı yok. Aslında Türk devleti küçücük bir taş parçasını bile vermek istemiyor. Bugün eğer bazı adımlar atılmışsa eğer bu da yürütülen mücadelenin bir sonucudur” şeklinde konuştu.

 

Rojava’da Cepet El Nüsra tarafından gerçekleştirilen katliamları ve saldırıları değerlendiren Bayık devamla şunları söyledi: “Erdoğan ve Cepet El Nüsra kendilerinin Müslüman olduklarını iddia ediyorlar. İslam dininin gereklerini siz benden daha iyi biliyorsunuz. Müslüman bir insanın nasıl yaşaması ve sorunları nasıl ele alması gerektiğini benden daha iyi biliyorsunuz. İslamiyet zulmü kabul etmez, İslamiyet toplumsallaşmayı kabul eder. İslamiyet ahlaksızlığı ve haksızlığı kabul etmez. İslamiyet adalet ve eşitlik içindir. İslamiyet’tin gerçekliği budur. O nedenle bunların İslamiyet’le hiçbir alakaları yok. Fakat İslamiyet adına konuşuyorlar ve yaptıklarıyla İslamiyete büyük zararlar veriyorlar. Eğer gerçekten bunlar İslam dinini esas alıyorlarsa ve Müslümanlarsa Kürtler üzerinde bu haksızlıkları yapmazlardı. İnsanların başlarını keserek katledemezlerdi. Evlerini talan etmezlerdi. İslamiyet adına fetvalar veriliyor. “Kürtlerin canı, malı ve kadınları helaldir” diye fetvalar çıkarıyorlar. İslamiyet bunlara karşıdır. İslamiyet adına bu yapılanlar kabul edilemez.”

 

ULUSAL KONGRE KÜRTLERİN YÜZYILLIK HAYALİDİR

 

Ulusal Kongrenin Kürt halkının yüz yıllık hayalli olduğunu ve bu kongrenin başka devletlerin istemleri doğrultusunda değil Kürt halkının talepleri doğrultusunda gerçekleşmesi gerektiğini belirten Bayık, din adamlarına da bu konuda önemli rollerin düştüğünü belirtti. Bayık, Ulusal Kongreye ilişkin şunları kaydetti: “Ulusal kongre kendi meclisini oluşturmalıdır. Dönüşümlü eşbaşkanlık sistemi olmalıdır. Bu kongreyle Kürtlerin arasındaki sorunları çözeceğiz. Kürtlerin birliğini oluşturacağız. Kürtlerin rüyaları, hayalleri, umutları bu kongreyle gerçekleşecek. Bazı devletler kongrenin kendilerinin istemleri doğrultusunda gerçekleşmesini istiyorlar. Kongre başkalarının istemleri doğrultusunda değil Kürt halkının talepleri doğrultusunda gerçekleşmelidir. Türk devleti ulusal kongrenin gerçekleşmesini istemiyor. Kürtlerin yüz yıllık hayallerinin gerçekleşmesini istemiyorlar. Kürtler eğer bunlara karşı durursa Kürtler başarılı bir şekilde sonuç alabilir. Kürtler kendilerine güvenmelidirler. Bu kongrede Kürtlerin ulusal birliğini oluşturacağız. Burada din adamlarına ve imamlara düşen görevler çok büyüktür. Din adamlarının halkımıza öncülük yapması gerekiyor.”

 

Bayık, Güney Kürdistan’da gerçekleştirilecek seçimlere de değinerek bütün partilerin özgürce seçimlere katılabilmesi ve demokratik bir siyasetin esas alınması gerektiğini söyleyerek şunları belirtti: “Halka hizmet ancak böyle olur. Halkın istem ve taleplerine cevap olunursa Güney Kürdistan seçimlerinden başarılı bir şekilde çıkılabilir. Irak’ta Sünni, Şia savaşı çıkarılmak isteniliyor bu çok tehlikelidir ve böyle bir şeyin yapılmasına izin vermemeliyiz. İslamiyet’te parçalılık olmamalıdır. Sizlerin Kürdistan’ın dört parçası için çalışmanız ve Kürtlerin birlik ve beraberliğini sağlamanız gerekiyor. Ulemalar Kürdistan’da rollerini oynasalar inanıyorum ki hiç kimse Kürtlerle oynayamaz. Dini ve inancı olmayan insan yaşayamaz. Ulusallık ve din birbirini tamamlıyor.”

 

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık’tan sonra söz alan din adamı Mela Kerim, davet ve bu buluşmaya imkan sundukları için teşekkürlerini sunarak, Kürtlerin tarih boyunca hep komplolara maruz kaldığını, Türk devletine güven olamayacağını ve bundan kaynaklı KCK’nin dikkatli olması gerektiğini belirtti. Mela Kerim, PKK’nin güçlü bir hareket olduğunu ve Rojava’nın savunmasında gerilla güçlerinin saldırılar altında olan Rojava halkını korumasını talep etti.

 

Mela Yasin Güney Kürdistan’daki halkımızın bir statü sahibi olduğunu ama diğer üç parçanın halen statü sahibi olmadığını bundan dolayı da din adamları olarak diğer üç parçanın özgürleşmesi ve statü sahibi olmaları için birlikte mücadele vermeleri gerektiğini söyledi.

 

Mela Alaaddin Kürdistan’ın dört parçasında yaşayan Kürt halkının özgürlüğüne kavuşabilmesi için ortak düşünce, ulusal birliğin şart olduğunu ve özellikle de Kürtlerin birbiriyle çatışmamaları gerektiğini ifade etti.

 

Mela Muhammed ise şu an attıkları adımın gecikmeli de olsa önemli olduğunu belirterek PKK’nin temiz bir düşünce sahip olduğunu söyledi. Mela Muhammed Kürt halkının düşmanlarının dini kendi çıkarları gereği ve kötüye kullandıklarını Kürt gençlerini Kürtlere karşı savaştırmaya çalıştığını, bazı din adamlarının da düşmanın bu politikalarına alet olduğunu, kendilerinin ve gerçek din adamlarının buna karşı mücadele etmesi gerektiğini söyleyerek en kısa zamanda Kürdistan’ın dört parçasından din adamlarının katıldığı bir konferansın gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Mela Levent ulusal birliğin önemine değinerek Rojava’ da halkın göçe zorlandığını daha önce aynı politikanın Güney Kürdistan’da da uygulandığını, katledilen ve göçertilen Kürtlerin yerine Arapların yerleştirildiğini aynı siyasettin şimdi Rojava’ da uygulandığını belirterek bu politikanın önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Mela Nadir Ali ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için kendi inisiyatifleriyle başlatmış oldukları imza kampanyasında bir milyon imza topladıklarını Güney Kürdistan halkının hem Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Rojava’daki halka yardım konusunda çok duyarlı olduğunu ifade etti. Güney Kürdistan hükümetinin Semêlka sınır kapısını Rojava halkına kapatmasını eleştiren Mela Nadir Ali “halkımıza sınırlarımızı kapatan bölge hükümeti düşmanlarımıza sınırlarını açık tutuyor” dedi. Mela Nadir Ali, ulusal kongrede din adamlarının ulusal bir hitap ve din adamlarından oluşan bir komisyonun oluşması gerektiğini söyledi.

 

 

Din adamlarının değerlendirme, görüş ve önerilerini alan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık son olarak şunları söyledi.”Rojava halkımızın yanında olacağız. Şimdiye kadar yaklaşık bin beş yüz Rojava’lı arkadaşımız Kuzey ve Güney Kürdistan’da da şehit düştü. PKK hareketi sadece Kürdistan’ın bir parçası için değildir. PKK bütün Kürtlerin hizmetindedir. Her yerde olduğu gibi Kürdistan’da da farklı hareketler ve partiler olmalıdır bu demokrasinin gereğidir. Ancak askeri gücün ulusal bir güç olması gerekiyor.” (anf)

ETİKETLER :
Diğer Kurdistan haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA