Kadınlar Hakları İçin Kadın Platformu Öncülüğünde Kadıköy'de Toplandılar
İstanbul’da kadınlar , “Birlikte mücadeleye” naralarıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda “Büyük Kadın Buluşmasını” gerçekleştirdi.
“Kadın kırımına karşı özgürlüğe yürüyoruz” yazılı pankartının yer aldığı kortejde, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Halitağa Caddesi’nde bulunan DEM Parti Kadıköy ilçe binası önünde toplanmaya başladı. Kadınlar ellerinde, “Jin jîyan azadî” bayrakları ve “Jin jîyan azadî” sloganlarını atarak haklarını aradılar.
İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun “Emeğimiz, eşitliğimiz, özgürlüğümüz ve savaşa karşı barış için birlikte mücadeleye” şiarıyla çağrısını yaptığı Büyük Kadın Buluşması binlerce kadın ve LGBTİ+’nın katılımıyla Kadıköy Rıhtım Caddesi’nde gerçekleştirildi. Birçok sosyalist, feminist ve devrimci kadın örgütünün pankartları, flamaları, sloganlarıyla katıldığı buluşmada, 2025 yılının mücadele yılı olacağı vurgusu öne çıktı. Konuşmacılar yargı sisteminin sıkıntıları ve İstanbul sözleşmesi gibi önemli noktalara değindiler. Yürüyüş sırasında 11 kadın gözaltına alındı.
Kadınlara yıllardır yapılan geri bırakılma, hapsedilme, öldürülme taciz ve tecav*z olayları asla doğru düzgün yargılanmaması veya iyileştirilmek için adım atılmıyor olması bu yürüyüşün başlıca sebepleri arasındaydı. Sadece dünyanın değişmesi ile gelen bazı modern yapılar belli başlı öncülük etse de kadının kadından başka dayanağı olmadığını 8 martta bir kere daha anlıyoruz. Ayrıca feminizmin radikal gruplar tarafından yanlış yöne çekilmesi ve potansiyel destekçilerin ne olduğunu anlayamaması sebebiyle bu mücadele ilerlemek yerine gittikçe geride kalıyor.
Eğer ismi kirli şeylere bulaşmış yapılar gerçekten haklı yolda ilerlese bile halkın geri kalanı onları destekler mi?
Desteklemez. Bu üstüne üstlük haklı bir yol olsa dahi artık ismi radikal bir grupla karışmıştır. Bundan mütevellit halk şüpheyle yaklaşacak desteklenmesi gereken konuyu anlamaya çalışmayacaktır bile. Halk propagandalarla yürür. Eğer bir yapı ‘kötü’ olarak kodlandıysa onun beraberinde getireceği herşey de halkın gözün de kötüdür. Bu sebeple öncelikle halkın organize eden grubu tanıyor olması ve ‘iyi’ olarak benimsemesi lazımdır. Aksi halde yılın 365 günü dahi etkinlik yapılsa etkinlikte anayasanın verdiği hakla hakkını arayan vatandaşın başına bir şey geldiğinde bile halk tepki vermeyecek bu kavramları benimsemeyecektir.