DEVLETİN MİLLETİ ve ÜLKESİ OLMAZ, MİLLETİN DEVLETİ ve ÜLEKESİ OLUR…

DEVLETİN MİLLETİ ve ÜLKESİ OLMAZ, MİLLETİN DEVLETİ ve ÜLEKESİ OLUR…
Bu haber 2024-10-14 09:15:07 eklenmiş ve 100 kez görüntülenmiştir.

 

DEVLETİN MİLLETİ ve ÜLKESİ OLMAZ, MİLLETİN DEVLETİ ve ÜLEKESİ OLUR…

 

Devleti icat eden, yönetim biçimlerini icat eden kim, tabi ki insan... İnsanlık tarihinden günümüze devlet iki şekilde kullanılmıştır.

 

Köleci Empreum’dan günümüzdeki ırkçı-faşist diktatörlüklere, buradan modern gelişmiş batı demokrasilerine kadar birçok yönetim biçimi ortaya çıkmıştır.

 

Yönetim biçimlerine baktığımızda İslami Bakış açısıyla tek cümle ile ifade edilen bir gerçek yeryüzündeki tüm yönetimleri mükemmel tanımlıyor. Bütün toplumların yönetim biçimi geçmişte de gelecekte bu evrensel ve insani gerçeğe göre olacaktır.  O gerçek te hadiste belirtildiği gibi: “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz”gereçek yönetim biçimi budur. Örneğin iranda islam diye hurafe yahudilik nedeniyle halk kölelştirimiştir. Humeyninin pantolonu etrafında zırıl-zırıl ağlayanlar, bütün çocukları seks kölesi olarak kullanma, arabiada kadına parmak atan bie genç kellesi alınırken, şeyh-yada baş-başı perde arkasında viskehyli kutlamalra rakkaseler, türlü türlü oğlanllıklar sertiler. Afganistanda ilkel taliban ise kız çocuklarını cahil bırakmadan badelme yontemi ile din adı altında erke çocuklara tecavüze... Toplum tam bir yok edilme çemberine alınmıştır. TC de anır ahır kabirlerde zırıldamalr, şeeyh-tarikatlara dizilmeler, alevilik adı altında Hz. Aliyi ilah ve peygamber yapmalar... Kısacası türlü türlü israiliyat ve hurafelerle İslam dünyasında din din olmaktan çıkarılmış, egemenlerin kullandığı insan soyunju soyduğu sömürgüğü yok ettiği araçlara dönüşmüştür...

 

Buradan baktığımızda eğitimli, kültürlü, gelişmiş toplumlar devleti bir araç olarak, vatandaşa hizmet eden bir kurum olarak, bütün vatandaşların eşit haklara sahip olduğu bir yapı olarak kullanmaktadırlar.

 

Devletin asli görevi vatandaşın, halkın her alanda gelişmesidir. Bundan dolayı gelişmiş bir toplumda en üst koltuktaki ile en alttaki aynı Cafe de oturur çay içer. ÖBir vatandaş baş-başı ile aynıdır. Kimse oarya başın başın gelmiş diye dönüp bakmaz bile. Çünkü o baş halktan bir neferdir. Halkın hizmetinde bir memurdur. Kimsede büyük baş-başı geldi diye hazırollara geçmez. Koruma orduları -çakarlı arabalar, saraylar vs türlü-türlü soytarılıklar ve maymunluklar sergilenmez, baş-başına ulaşmak için binbir takla atılmaz, baş geldi diye kuyruklar oluşmaz…

 

Yani bir yerde halk gelişmişse, halk refah içindeyse, kanunlar önünde eşitse, tc gibi devlet kutsal değilse, halkı kurtaran kutsal kurtarıcılar yoksa, anır-ahır kabirler-türbeler, put ve totemler, toplumu din -laiklik maskeleri ile soyan güruhlar yoksa o toplum gelişmiş toplumdur…

 

Gelişmemiş toplumlarda, faşist ulus devletlerde ve diktatörlüklerde ise parti ve kişi herşeydir. Halk hiçbir şeydir. Parti ve lider ilahtır. Belli bir zümre ultra zengindir. Halkın ekseriyası fakir-hasta-dilenci ve düşkündür. Baş-parti-devlet dilediğini batırır, bitirir, dilediğini yukarı çıkarır. Hukuk kişi ve zümreye göredir. Eğer baş-başı olmasa milyonlar bir hiçtir, o olmasa ne ülke olur, nede halk olur. Bir başka deyişle Allahın-Tanrının tüm yetkileri baş baştadır. İslam ülkelri dediğimiz ülkerin bu kadar geri yoz-yobaz ve birer siyonist yahudi sömürgeleri olarak kullanılmarında bu tahripve tahriş edilmiş din 1. dereceden rol oynar. Yönetim tabakasının kaymak tabakanı dinle ilgi alaksı yoktur. Çocukları en iyi okullarda okur, marka giyinir marka yer içerler... Komşu açken tok yatan bizden değildir İslamın bu düstürü onları ilgilendirmez. Mala-mülke-kişiye-paraya... tapınmanın şirk olduğunu birer ebu leheb ve ebu cahil olduklarını halktan ustaca gizlerler...

 

Örneğin TC deki tek adam Erdoğan ülkemizi yerle yeksan etdi. Tek adam rejiminde madenlerimiz, sularımız, enerjilerimiz, tarım-toprağımız, gıdamız yerli-yabancı ihanet şebekelerince işgal edildi. Artık bizimdir diyebileceğimiz bir ülkemiz kalmadı. Hepsi siyonist çetelerin ve yerli işbirlikçilerinin eline geçti.  Hani İslamda kul hakkı yemek en büyük günahtı. Bunların bırakın kul hakkını doğmamış çocukların geleceklerini de yiyen canavarlara dönüştüler...

 

Dünyanın başka hiçbir ülkesinde diktatörlüklerde bile onbinlerce yıllık ata dede toprağına bu şekil çökülmez. Bir siyonist godoş yerli işbirlikçileri ile geliyor, bu faşist tek adam rejiminden aldığı güçle, kanunlarla, çitini çekiyor toprağımızı, madenimzi, suyumzu, havamızı, enerjimizi gıdamızı... alıyor, babamın malıdır diyor. Erzincan Fırat Dicle havzasında olduğu gibi bütün kaynak suyumuzun çıkışını siyanürle zehirledikleri gibi, Karadeniz’in altına uzanan maden damarlarını da tahriş ederek, Karadenizi patlatmaya çalışarak Anadolu Mezopotamia halkların tarihten silmeye çalışıyorlar… Yani tek adam rejimlerinde, Ortadoğu rejimlerinde halk bir hiçtir. Devlet yerel-kamu bir proje yaparken asla halka sormaz, asla halkı takmaz. Yani faşist ulus devlet vatandaşı bizi diri-diri gömerken… Biz de koyu cehaletin pençesinde koyun gibi kırılıyoruz. Yani nasılsanız öyle yönetilirsiniz.

 

Gelişmiş toplumlarda ise bir ev dahi yapılırken doğaya, doğal alana, vahşi yaşama etkisine kadar araştırılır ve ultra zengininden en yoksuluna aynı imar kanunu planı geçerlidir. Biri 5, oburu 3 kat vs yapamaz… Bir bir arsa aldığında ev yapıp yapmayacağı o alana girip girmeyceğinde de orada ikamet edenler olur vermese oturamaz…

 

Hele-hele doğal alana, maden planları halk-STK alanı olur vermeden devlet erki ağızını bile açamaz.  Çünkü gelişmiş toplumda kimsenin suyu ovası madeni coğrafyası doğası enerjisi ile oynamasınız. Oynarsanız nasıl eşek cennetini gittiğiniz gönderildiğinizi ruhunuz bile duymaz, imha ederler…

 

Özetle bir yerde halk güçlüyse, müreffehse, halk yönetiyorsa gelişmiş ülke ve toplumdur. Yok kişi yönetiyor, parti ve kişi herşeyse orası :

 A-Sömürgedir

B- Faşist Ulus Devlettir

C-Diktatörlüktür

D- Hırsızlık -Yolsuzluk-Yoksulluk, Cehalet halkın temel kaderidir.

E- Kutsal devlet, bayrak, toprak, millet, kurtarıcı yemleri ve edebiyatı ile vatandaş soyulan ve soykırıma uğratılan köle ve koyun sürüsüdür…

 

Şimdi tc nin kurulumuna bakın ato diye biri çıkmış hepimizi kurtarmış, o olmasa biz bir hiçmişiz. Bizi kurtarmış ve biz cennete yüzüyoruz... Tamamıyla ingiliz sömürge sistemi ve oyunu. Katışıksız bir diktatörlük. Katışıksız soykırımcı bir rejim… Bu rejimde ato herşeydir, vatandaş bir hiçtir, koyundur, milyonlar geri zekalı bir sürüdürler, ato olmasa hepsi yok olacak bitecek var olmayacaklar… Kısacası ingiliz sömürge oyunları inşa edilen tc rejiminde bizi öyle bir kurtarmışlar ki bu kurtarıcılardan kurtulamıyoruz…

 

Bu kurtarıcı edebiyatından Erdoğan’a tek adama geldiğimizde başkanımız ne yapsa haklıdır. Çünkü rejim budur. Ato yada Erdoğan fark etmez lider ne dese, parti ne dese odur. Dün ato olmasa biz olmayacaktık bugün apo Erdoğan olmasa olmayacağız, anlayışından, bu koyu-katışıksız soykrımcı-soyguncu tc rejimine baktığımızda, bu rejimi, yıkacağız değiştireceğiz, vatandaşı rejimin sahibi yapacağız, din iman kuran diyen  Ape Erdoğan büyük bir devrimci olarak halk kitlelerince omuzlara alındı... Ama oda gitdi anır ahır kabirde eğildi. TC nin memuru oldu. Sırtımızda taşıdığımız yıllar bize yoksuluk hasatlık cehalet ve ülkemizin satılması olarak geri döndü...

 

Birde tc siyasi yapısına bakın, siyasi partilerin patronu-sahibi görünmez bir siyonist-faşist çete ve sermaye vardır.  Bilim adamlrımızı uçağa doldurup imha eder, dilediği vatandaşa dilediği kumpası kurar, hata-hata soyunun var olup olmayacağını dahi planlar... Bunların istemdiği bir vatandaş çöpçü bile olmaz. Bu derin çete tc siyasetine baktığımızda biri, baş-başkan- vekil olacaksa, ona halk değil tepedeki adamla parti karar verir. Halk değil baş ve ilahlaşmış partinin vekili olan vatandaş ilçeden ile bölgeye Ankaraya en üste kadar soyulur yontulmuş bir tavuk olarak vekil yapılır. Halk değil kutsal partisi ve baş-başı kendisini vekil yaptığından yada bld başkanı yaptığından şayet seçilirse buda halkı soyar soğana çevirir, baş-parti ülkeyi satsa dahi artık gıkı çıkmaz, el kaldır indire indirgenmiş bir kukla artık halkın vekilidr. el kadır indir ve inderegandi artık yaşam biçimidir. Bitmiş bir köledir.  Ve bu komediyi de bu diktatörlüğü de bize demokrasi diye yutturuyorlar. Yani hadis bunu yüzyıllar önceden net belirtmiş, nasılsanız, öyle yönetilirsiniz diye . 

 

Gerçek demokrasilerde halkı böyle dizayn eden parti-örgütler yoktur. Ahmet adayım der halka çıkar halk onaylarsa vekildir, bld başkanıdır, itfaiye eridir. Herşey liyakat ve ehliyete göre yürür. TC de ise bir çanta dolarla istediğin şehire köye kasabaya dalar o halkı yok kedersin…Büyük bir hırsız ve yok ediciysen o oranda ilik ilikleyenler çoğalmaktadır.

 

Siyonist Şekerbank denizbank gibi siyonist bankalar gider halkı kandırır krediyi basar ve topraklarımıza ovalarımıza sularımıza madenlerimize konarlar, ülkemize çökerler. Çünkü ortada halkın devleti yoktur. Halkı düşüren devleti kutsallaştıran sömürge memurları var. gelişmiş bir toplum yoktur, ato-yada Erdoğan bizi kurtarmıştır. Kurtarıcının çocuğu, yada kurtarıcıdan devletten güç alan  siyonist soytarı ise gelir herşeye konar… Yani bizi ileride halk ve ülke olarak büyük savaşlar bekliyor. Çünkü kutsal devlet yüzünden soyguncular ve sömürgeciler gaspçılar katiller herşeyimizi elimizden aldılar…İnsanlar bir gün uyancak bunları şatoları ile ablukaya alcaklr, kimse ne kurt nede turk nede ermeni rum yemini artık yemiyecek seviyeye toplum yavaşta olsa gidiyor...

 

Şimdi buradan anaysa tartışmalarına geldiğimizde Numan amca güzel bir belirleme yapmış, tc 3. anababa yasa maddesi olan

 

"Devletin, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü’ tabirinin ‘Milletin, devleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğü’ şeklinde değiştirilmelidir demiş ve kıyametler kopmuş.

 

Tabi bizim milletin halkın beynine tc Marshall planlarıyla 1940’lardan itibaren günümüze değin yerli-yabancı ihanet çeteleri ve siyonist çete ile k,myasal -biyolojik saldırı yaptığından vatandaşta beyin bırakmadılar. Ülkemizde milyonlarca insan iki cümle arasındaki fakı anlamayacak derecede düşürülmüştür. Vatandaşın mantık ve muhakeme gücü yok edilmiştir.Sakat, jhasta, düşünemeyen, dilenci konumuna çekilen edilgen bir vatandaş tipi tc 100 yıllık tarihi boyunca milim milim döşendi.

 

Devlet soyut bir kavram, ona mana ve anlam veren ise insandır, millettir bu anlamda Kurtulmuşun da belirttiği gibi devletin, ülkesi olmaz. Devletin, milleti olmaz. Milletin devleti ve ülkesi olur. Çünkü halk-inasn-millet yoksa zaten devlet olmaz. Bu bilimsel sosyal gerçeği bile tc rejimi tersine çevirmiştir. Halkı halk olmadan olmayacak olan bir kavramın kölesi yapmaktadırlar...

 

Bir başka ifade ile halk-millet devlet için vardır cümlesi yada bu yönlü kanunlar halka millete yapılan en büyük sosyolojik, psikoljik saldırı biçimidir. Vatandaşı sıfırlam ve yok etmedir. TC yasa anayası budur. vatandaşı düürme ve yok etme üzerine inşa edilmiştir.  

 

Bunun doğrusu gelişmiş toplum kriterlerinde olduğu gibi halk millet devlet için değil, devlet halk-millet için vardır...

 

Bu anlamda gerçek devlette rejim vatandaşın ırkından dinine diline karışamaz müdahale edemez dizayn edemez… Osmanlı İstanbul’u feth ettiğinde ilk maddesi bu kuralı hayta geçiriyor.

 

Osmanlıyı yıkıp yerine yahudi çiftliği olarak kurulan ingiliz sömürgesi tc de ise ilk iş bu gerçeği değiştirmek oluyor. Artık -halk millet yoktur. Kutsal devlet kutsal adamlar, kutsal partiler, kurtarıcılar vardır.  Ve yüzyıldır bizi hem soykırıma uğratıyorlar, hem gasp ediyorlar, hemde artık bizimdir diyebileceğimiz bir ülke bırakmadılar siyon soytarı şekerler-denizler, koçlar…  Çaktırmadan herşeyimize konuyorlar. Ağababaları rio trintolar, anatolia mineraller Karadenizi patlatıp bizi tarihten silmek için 7/24/365 esasına göre saldırı yaparken… şu anda içerde olması gereken koltuk kapanlar ise tcnin başında bakanlık koltuğunda biz koyunları güdüyorlar, kırıyorlar…

 

Toplum olarak tc nin ilk 4 maddesini değil, toplum olarak tc nin addan anayasaya herşeyi ile çöpe atılması, devlet miilet ayakları ile ülkemizi işgal eden çeteleri yereli yabancı ayakları ile hesaba çekecek bir siyasal yapı ve devleti tartışmalıyız…

 

Ama siyon çetenin ana partisi cehaşpe ne diyor ilk dört maddeyi değiştirmeden bahsedenin kellesini alırız. İşte sömürge iste işgal işte kölelik. Yani chp tc var oldukça hiçbirimizin geleceği olmayacaktır… TC kanun ve devletinin doğurduğu tek adam ape Erdoğan ise bize dilediğini, yapacaktır. Tek adam tek parti kutsal devlet, kutsal parti, kutsal adam halk ise köle ve koyun, kır kırabildiğin kadar, soy soyabildiğin kadar…

 

Özetle tc rejimi bir sömürgedir, bir diktatörlüktür. Rejim değişmedikçe gelen gideni hep aratacak.

 

Yeni Anayasa:

Anadolu Birleşik Devletleri

Resmi Dil İngilizce

Nazi-nato örgütü yok

Bağımsız devlet

Yüzyıllar geriye dönük derin işgalcilerin hesaba ve sorguya alınması gasp ettiklerinin alınması ve cezalandırılmaları…

 

 

 

ETİKETLER : DEVLETİN MİLLETİ ve ÜLKESİ OLMAZ MİLLETİN DEVLETİ ve ÜLEKESİ OLUR…
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA