ÜLKEMİZ TC REJİMİYLE ÇÖKERTİLİRKEN…

ÜLKEMİZ TC REJİMİYLE ÇÖKERTİLİRKEN…

İTHAL YOLUYLA ÜLKEMİZ REJİM TARAFINDAN ÇÖKERTİLMEKTEDİR, HALK SOYULMAKTA, YOKSULLAŞTIRILMAKTADIR...

Yukarıdaki haber fotografında gorüldüğü gibi TC rejimi tarımda bizi yeniden ortaçağ karanlığına götürürken, ithal yoluyla da halk, vatandaş, yerli üretici yerle yeksan edilmektedir. Vatandaşın ürettiği arpa-buğday vs başta olmak üzere rejim vatandaşa oyun yaprak ülkeyi çökertmektedir.

Amerika başta olmak üzere deniz aşırı ülkelerden gemilerle paketlenmiş kuru gıda-kuru yemiş gibi yüzlerce ürünü ithal eden iktidar yada rejim, aynı şekilde arpa-buğday vs de ithal ederek yerli üreticiyi çökertmektedir. TC sahibi çetlerle bunların işbirlikçisi iktidar yandaşları gemi-gemi mal ithal edip getirirken… Birde birebin üstüne katarak vatandaşı kaz-kuş gibi soydukları gibi bütün ülkeyi ve vatandaşı soyup soğana çevirme ve çökertmektedirler. İthal yoluyla hem korkunç fahiş fiyatlarla vatandaş soyulmakta hemde ülke ekonomisi çökertilmektedir. Halk yabancı üretici ve yandaş tüccar -firmalarla korkunç bir soyguna uğratılmaktadır. Doğal şeker gibi doğal gıda alanlarımız yok edilerek siyonist soykırımcı Cargill firmalardan dierkt insan sağlığını tehdit eden,şeker, nişasta, glikoz vs de getirilerek, çinden bilmem ne tuzları ithal edilerek, en korkuncu terörist i,srailden getirilen gıda maddeleri, katkı maddeleri ile toplum-halk vatandaş sakat-hasta düşünemeyen hayvanlara çevrilmektedir. Bir başka ifade ile tc gıda alanlrımıza müdahale ederek zamana yayarak 80-90 milyon vatandaşı profesyonel yöntemlerle imha etmektedir... Bu operasyon 1940-50 lelerdeMarshall planı ile başlamıştı. Amerikalı sşiyonist yahudilerle tc sahibi siyonist yahudiler bu planlrı yerli işbirlikçlierle ortak hayta geçirmektedirler... TC siyaseti-devleti- nazi-nato basını bu ölümcül gerçekleri halka taşımayrak, halkı uyuturak zamana yayılmış soykırımı 80-90 milyon olarak yüzyıla yakınıdr uygulamktadırlar... Birde bunlara fahiş fiyatlar da ekleyerek... Market-bakkal-şarkuteri satılan kuruyemişler küçük gramlık poşetlerde dahi en hafifi 50-100 bin tl arası fiyatlarla satılırken… Bu akıl almaz soygunların gerçekleşmesi vatandaşa dayatılan gizli bir soykırım hareketi olurken…

Buradan analşılıyorki kaymak tabakanın halkı, vatandaşı ülkeyi taktığı yok. İktidar ve tc uyuduruk muhalefeti siyasi parti mensupları halkı kandırıp düşürmede ki ustalıklarından tc sahibi çetelerce beslenirken... Ki bu beslenme yerel-kamu alanlarında vatandaşın vergilerine çeşitli hırsızlık-yolsuzluk ve yoksulluğu yaygınlaştırmaları ile vatandaşın vergilerine çöreklenmeleri ile gerçekleşiyor. Kaymak-soyguncu tabaka ise kendi ceplerini şişirmek için herşeyi vatan-vatandaş dahil herşeyi satabiliyorlar, sadece ithal yoluyla vatandaşı üretimden kopararak ülkeyi çökertmiyorlar, günümüzde tarım-toprak-gıda-genom, hava-su-maden- enerji alanlarını da siyonist yahudi firmalrının başı çektiği yerel küresel terörist firmalara satarak ülkemizi çaktırmadan filistin gibi yahudilere işgal ettirmektedirler...

ÜLKEMİZİN MADEN TOPRAK-TARIM-GIDA-ENERJİ ALANLRI HER ŞEY KÜRESEL SOYKIRIMCI FİRMALRLA YERLİ İHANETÇİ ŞEBEKELERE PEŞKEŞ ÇEKİLİP HALK ve ÜLKE ÇÖKERTİLİYOR…

Bu gerçekten ülke yönetimine baktığımızda asla özelleştirilmesi mümkün olmayan enerji alanları özelleştirildi. 

Asla dokunulmaması ve satılmaması gereken sular su havzalarımız, göllerimiz satılmaya, özel yerli yabancı firmalara peşkeş çekilmeye başlandılar.

Asla dokunulmaması ve satılmaması gereken ovalar, dağlar, tarım arazileri, maden alanları, madenler… perde arkasında-önünde siyonist yahudi firmaların olduğu yerli-yabancı ihanetçi çetelerle ülkemiz resmen talan-yağma ve işgal edildi, şu anda son hız karadenizi patlatıp Anadolu-mezopotamia halklarını tarihten silmeye çalışıyorlar… (Ayrıntılar için tıklayınız…))

TC rejimi sayesinde, gıda ve tarımı ele geçiren, tekelleştiren yahudi firmalarının, dolapları, ürünleri köy baklalarına kadar uzanarak ülkemizi baştan başa işgal etmiş bulunmaktadırlar…

Burada vatandaş büyük soykırım, büyük bir biyolojik kimyasal saldırı tehlikesini altında olduğunu görecek boyutta olmadığından. Bu yahudi Firmalarının suyla oynaması bile türkü-ye sömürgesinde bütün vatandaşların yerle yeksan olması demek. Bundan daha büyük bir ihanet olurumu. Bir ülkede birileri gıda tarım alanlarımızı sularımızı ovalarımızı enerjimizi işgal ediyor. Ülkeniz boydan boya işgal edilyor, siyasal alan, partiler, stk-basın halkı uyarmıyor, örgütleyemiyor, halkın ve ülkenin yok edilmesine TC rejmi ve devleti ise kanun ve oyunları ile buna öncülük ediyor… 

Şimdi akp yi devirip chp ile son darbeyi vurmaya hazırlanıyorlar… İyi-kötü akp de yerli-milli bir taban vardı. AKP içindeki kriptolar-etki ajanları çaktırmadan ülkemizin çoğunluğunu oluşturan bu vatandaş tipini özellikle siyasi-yerel kamusal alanda çeşitli oyun ve kumpaslarla aşağı çekerken… Ülkemizde yarınların ne olacağı ne getireceği konusunda kimse artık öngörüde bulunamıyor… Gelecekte su anda yasadığımız karanlıktan daha karanlık gözüküyor…

Ülkemizin ad dan anayasaya acil bir değişikliğe ve siyasal rejime ihtiyacı var. Bu ingiliz sömürge sistemi tc rejimi sayesinde artık bizimdir diyebileceğimiz bir ülke kalmadı.  Vatandaş ise hala kendilerini türk-Kürt, ırk, din-iman-kuran, ato kutsal devlet anır ahır kabirlerle, sağ solla oyun yapan tc rejimi ve siyasal partilerinin kendilerini kurtaracağı kurtarıcı modunda… Artık kurtarıcı edebiyatının geçilmesi lazım. Acil dernekler bazında bölge federasyonlarının ve lobilerinin oluşması lazım. Ve acil bir şekilde tc yi tarihe gömüp ülkemizi işgalden kurtarmamız lazım. Gelecek karanlığını silmemiz lazım… Ülke geneli STK ve dernek yapılanmasını hızla bu yönlü örgütlememiz lazım…  

TC ÇİFTÇİYE BÜYÜK BİR KAZIK DAHA ATDI…

Siz ekin biz hepsini alacağız’ dediler, İnanıp ektiler ama ‘alamayız’ dediler! Çiftçiyi ortada bıraktılar. Bunun yerine ithal yoluyla getirilen buğday-arpa silolara boca edildi. Yandaş tüccar malı götürürken; üretici vatandaş paket oğlu paket yapıldı. 

Bu paketlenmeden Serhat bölgesi de nasibini aldı. Ardahan’da Tarım Bakanlığı’nın “Siz ekin, biz alacağız” sözüne inanarak büyük masraflar yapan Ardahanlı çiftçiler, ektikleri sertifikalı buğday ve arpanın TMO tarafından “almayacağız” denilerek geri gönderilmesi üzerine, ürünlerini eski imkanlarla taşımaya çalışıyorlar. Bazı çiftçilerin ise ellerindeki tarım araçlarını satılığa çıkardıkları görülüyor.

TURAN ÇÖMEZDEN KORKUNÇ İDDİALAR…

İyi partili Milletvekili Turan Çömez, İktidarın yandaşa para kazandırmak için ithal buğdayları silolara koyduğunu yerli buğdayı vatandaşın buğdayını ise boş arazilere gömdüğünü iddia ederek internet ortamında videolar yayınlarken…

İktidara yakın kayaklar ve basın ise bunun bir dezenformasyon olduğunu, silolara sığmayan buğdaylar açık alanlara depolanmaktadır. Diğer yandan yurdun dört bir yanında yerli çiftçinin ürettiği buğdayın tasarruf tedbirleri bahanesiyle alınmadığı yönünde yurdun dört bir yanından haberler tüm ortalığı kaplarken, dezenformasyon haberleri biraz absürt kalmaktadır…