ARDAHANI FİLİSTİN GİBİ HARİTADAN SİLYORLAR…
TC rejimi fetöcülerle-ihanetçilerle el ele Ardahanı haritadan siliyorlar...
ARDAHANI FİLİSTİN GİBİ HARİTADAN SİLYORLAR…
TC rejimi fetöcülerle-ihanetçilerle el ele Kars-karadeniz-Erzurum Fetöcüleriyle Ardahanı haritadan siliyorlar...
Ardahan’da utanç verici gelişimler sürekli peş peşe yaşanıyor. İlimizi yavaş -yavaş zamana yayarak haritadan siliyorlar. Şu anda perde arkasında Fetöcü teröristlerin desteği ile Artvinliler bütün güçleri ile Bülbülan Yaylalarını Ardahan’dan koparmaya çalışırken … Ortada Ardahanlılar yok…
Ardahan köyleri Ardahan’dan koparılıp Kars’a bağlanırken, son yıllarda bölgeden geçen ipek demir yolu dahil bir tek antrepo, bir tek ticari merkez Ardahan’a yapılmadı.
Biz Doğu Medya olarak bölgemizin, ülkemizin ve dünyamızın nasıl insan soyunun sıfırlanacağı soykırım ve yok edilme oyunları ile sarıldığını 7/24/365 yerel-ulusal-küresel ülke ve dünya gündemine taşırken… Bölgenin en önemli gazetecilerinden Fakir Yılmaz haklı olarak Ardahan’a Filistin modeli uygulandığını mükemmel bir şekilde tesbit ederken… Bir diğer bölge Gazetecisi Suat İncedere ise bu saldırıları hergün neredeyse canlı olarak bütün ülke sathına taşıyor.
Dilimizde tüy bitti federasyonlar, il-ilçe dernekleri yönetimleri dar -davar gruplardan oluşmasın. Ardahan’daki sarılma ve kuşatma göz önüne alındığında birçok federasyonun olağan üstü kongreye giderek mevcut yönetimleri al aşağı etmesi gerekmektedir. Şu anda federasyon olarak böyle bir hamle yapan Hocvan oldu. Diğer federasyonlarında bu edilgen YK’ları al aşağı ederek toplu bir şekilde ilimizin sorunlarına eğilmesi gerekirken… Şaka gibi, ortada federasyonlar yok. Bizim bütün Ardahan’ı temsil eden bir Arda Fed çağrılarımız dernekleri ceplerine koyup kullanalar kaale bile almadılar.
Erzurumlu fetöcülerin neredeyse Göle’ye kadar Ardahan’a yayıldıklarını, Erzurum levhalarını nerdeyse Gölenin içlerine kadar uzattıklarını, sarı çam ormanlarını kestiklerini bu orman kesme işlemleri içinde çevre bakanının tüm muhtarlara yetki verdiğini … Yani devlet fetö el ele Ardahan’a saldırıyorlar…
Karadeniz lobisinin ise fetöcülerin desteği ile binlerce yıllık ata dede topraklarımız olan Bülbülan yaylalarına konmak için (Ki bülbülan yayalrının gerçek ismi Gohe Berxa Reş) Karakuzu kulağı. Ve Ardahanlı Kıurdlerin mezarları hala yok etmeişler orada duruyor. TC deki Fetöcü kanat ve diğer ihanetçi tüm kanatlardan dolar euro hukuk her desteği vererek kars lobisi Karadeniz lobisi oluşturdukları devletin içinde de şu anda ormanlrı yok eden bakanın da bunlarla harekete ettiği... da halk arasında fısıltı gazetesinde dilden dile dolaşmaktadır...
Ardahan’ın tarih boyunca ülkemiz açısından sağlam bir kilit olması günümüzde ise aydın, gazetecisi, ciddi STK’ları ülkemizle küresel yerli hainleri deşifresi … Oynanan maden su hava toprak tarım gıda genom alanlarının ülkemizin derin işgalini işlemesi … TC rejimi içindeki tüm hain odakları Ardahanlılara karşı harekete geçirmiş bulunmaktır. Bu ihanetçiler Erzurum, Kars, Karadeniz de on yıllardır kümelenerek en ince detayına kadar planlar yaparak Ardahan’ı yavaş yavaş küçültüp ala nihaye haritadan silmeye çalışıyorlar…
Ardahanlıların federasyon il ilçe Ardahan sorunlarına vakıf olmayan tüm yapıları al aşağı etmesi, ankara ve uluslar arası hukuk dahi heryol yönetemi kullanacak, ilimizi saran derin terörist yapıları deşifre ve ekarte edecek ciddi bir iş STK siyaset erbabına ihtiyacı var…
KUZEY ANADOLU GAZETESİNİN İBRETLİK HABERİ …
BAROSU DAHİL TÜM ARTİVİNLİLER ORADAYDI
BAROSU DAHİL ARDAHAN’DA İSE KİMSE YOKTU!
Bir zamanlar Ardahan’ın hayvan borsası olarak adlandırılan ve her yıl yapılan yayla festivali ile gündeme geldikten sonra unutulan Ardahan’ın Bülbülan Yaylasına sahiplenmek isteyen Artvinliler, ‘Bübülan bizimdir’ diyerek açtıkları davalarının takibi için Artvin Barosu dahil top yükün keşifte iken Ardahan’dan ise köylüler ve Suat Hancıoğlu’nun da aralarında bulunduğu AK Partili İl Genel Meclis üyeleri orada vardı.
Yılan hikayesine dönen ve onca avukatı zengileştirmesine karşın yıllardır bir türlü bitmeyen diğer yayla davaları gibi Bübülan Yayla Davasının kendi lehlerine sonuçlanması için oynamadıkları oyunları oynayan Artvinlilerin keşfe gelen mahkeme heyetini etkilemek için Artvin Barosu Avukatlarının çoğunluğu dahil Artvinliler, Bülbülan Yaylasında görülmeye devam eden davaya yoğun bir şekilde katıldıkları görülürken Ardahan’dan topu topu 10-15 kişinin orada dahil kimsenin orada olmaması dikkat çekti.
Bülbülan yaylası elden Ardahan’dan gidiyor mu?!.
Konu hakkında bir açıklama yapan AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Suat Hancıoğlu Ardahan ve Ardahanlıların olan Bülbülan Yaylasının kendilerinin olduğunu iddia edip, bu yönde sık sık davalar açan Artvinlilerin bölgede yaptıkları yayla evleri ile her yıl biraz daha arttığı ve sahiplendikleri Bülbülan Yaylasına tüm Ardahanlıların sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Bülbülan’da yapılan yayla evlerine elektrik ve imar almak isteyen Ardahanlıların Ardahan’da ki kurumlardan çok Artvin’in resmi kurumlarında almalarının Ardahan adına dezavantaj olduğunu da belirten Hancıoğlu elektrik, imar ve özel idare olarak başta Bağdeşen (Kinzodamal) köylülerine, Ardahanlılara bu yönde özel bir ayrıcalık değil, hakları olan izinleri rahatça verilmeli. Aralarında Ardahanlı Bağdeşenlilerin de olduğu kişilerin Artvin’de ki resmi kurumlarda evrak alarak gün geçtikçe Bübüllan’ın kendilerinin olduğunu kanıtlamaya çalışan Artvin’iler davayı kazanacak’ diyerek tüm Ardahanlıları uyardı.
GAZETECİLERLE GÜNDEMDE TARTIŞILACAK..
Öte yandan pazar günü uydu üzerinden yayın yapan ulusla tv TEMPO TV’de yayınlanan GAZETECLERLE GÜNDEM adlı programa konuk olacak olan Bağdeşen (Kinzodamal) Derneği Başkanı ve yetkililer Bülbülan’ı masaya yatırıp, iki saat sürecek olan canlı yayında konuşacaklar.
BÜLBÜLAN’DA İSRAİL MODELİ Mİ?!.
Ardahan’ın olan 9 köyün son anda oynanan oyunlar ile Kars’a bağlanması, Erzurum’un ormanlara sahip olma adına şehir sınırını ve levhasını Göle’nin içine kadar getirdiği, Karslıların Ardahan’ın olan Çıldır Gölüne sahip olma girişimleri gibi bir çok ayak oyunları ile karşı karşıya bulunan Ardahan’ın Bülbilan Yaylasının kendilerinin olduğunu öne sürüp, buna yönelik açtıkları bir çok yayla davasıyla yetinmeyen ve Bülbilan’a yayla evleri yaptıran Artvinli ve Kemalpaşalıların oyununu haberimiz bozdu.
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın gündeme getirdiği ve Ardahan denilince en çok okunan haber sitesi www.kuzeyanadolugazetesi.com ve yerel gazetelerimizde yayınlanan ‘BÜLBÜLAN’DA İSRAİL MODELİ Mİ?!.’ başlıklı haberimiz üzerine Bülbülan yaylasına kaçak olarak yapılan bir çok yayla evi için yıkım kararı verildi.
Evet, işte o haberimiz ve haberimiz ardından Bülbilan’da yaşanan kaçak yayla yıkımı ile görüntüler..
BÜLBÜLAN’DA İSRAİL MODELİ Mİ?!.
1936 yılında Filistin topraklarına yerleşmeye başlayan ve önce büyük paralar ödeyerek Arapların çöl deyip beğenmedikleri toprakları satın alan daha sonra Amerika ve batı ülkelerinin desteği ile elde ettikleri teknolojik silahlarla Arapları topraklarından sürgün ederek Filistin’i yok edercesine büyük İsrail’i kuran modelin benzeri Ardahan’ın Bülbül an yaylasında gerçekleştiği ileri sürülmekte.
Bu iddianın nedenine bakıldığında tümünün Ardahan’ın Bağdeşen “Kinzodamal” köyüne ait olan ve geçtiğimiz günlerde yeni vali Hüseyin Öner’in de ziyaret edip, incelemeler yaptığı Bülbülan yaylasının gün geçtikçe Artvin’e bağlı Hopa-Kemalpaşa ve Arhavi ilçelerine bağlı köylülere bırakılması..
Her geçen gün bir çok Karadenizlinin kalıcı olarak yerleştiği, büyük paralar vererek Ardahanlılardan tapusuyla beraber araziler aldıkları ve yayla evi adı altında bir çok yeni yapılar yaptıkları görülüyor. Alamadıkları arsa ve yayladaki iş yerlerini yine büyük paralar karşılığında kiraladıkları görülen Karadenizlilerin Bülbülan yaylasındaki güç ve etkinlikleri her geçen gün artıyor.
Bülbülan yaylasının %70’ine hükmettikleri belirtilen Karadenizlilerin yıllar sonra yeniden Ardahan’a ait olan Bülbülan yaylasında bu gücün artmasının diğer bir nedeni de Bağdeşen muhtarlığının yeni yapılan mekanlara enerji verilmesi için izin vermesi olarak da gösterilmekte. Öte yandan aynı durum yönetimi Ardahan’da olan Çıldır Gölü’ne yönelik Karslılarca da sessizce ortaya koyulduğu da ileri sürülmekte.
