TC’DE FAİLİ MECHULLER SOLDAN SAĞA YÖN DEĞİŞTİRDİ..

TC’DE FAİLİ MECHULLER SOLDAN SAĞA YÖN DEĞİŞTİRDİ..

Eskiden Amerikan, nazi-nato siyonizim karşıtı solcu, devrimciler, Müslümanlar, yurtsever Kurdler katl edilirken, faili meçhul yapılırken..

2000’li yıllardan sonra TC faili mechul cinayetleri soldan sağa yön değiştirdi.

Ülkemizde artık ana hedefi yeni bir rejim olan, yüzyıllardır derin oyun ve kumpaslarla yok edildiklerini gören milli-yerli unsurlar-vatandaş, ırk, dil, din, mezhep üstü bir sistem isteyen TC’nin yıkılmasını bu toprakların imparatorluk ruhuna uygun ırk-dil-din üstü yeni bir siyasal sistemin kurulmasını isteyen vatandaşla, TC’yi yüz yüzyıllardır babalarının çiftliğine dönüştürmüş bulunan, Anadolu ve Mezopotamyayı derinden işgal eden siyonist çete arasında amansız bir savaş var.. 

Son bir haftada işlenen Diyarbakırlı 'Ramazan Hoca' olarak tanınan Ramazan Pişkin cinayeti ile tc nazi-nato basının sürekli Palalı Sabri olarak işlediği; hedef gösterdiği Sabri Çelebi İstanbul Beyoğlu'nda cia-mossad ajanlarıyla iltisaklı oldukları iddia edilen kişilerin silahlı saldırısına uğrayarak hayatını kaybetmesi ülkemizde faili meçhul cinayetlerin yönünü soldan sağa çevirdiğini ortaya koymaktadır.

TC de devlet ve istihbarat, emniyet bittiğinden ülkemizdeki siyonist çete artık dilediği gibi at oynatıyor. Kimi vatandaşı trafik kazaları süsü ile, kimilerini etraf coğrafyada görüldüğü terör lejyonlarıyla, pusularla, kimine amansız hastalıklar bulaştırarak..

Daha da beteri insanı giderek zombileştiren yeme-içme-saldırma öldürme dürtülerini sürekli yukarılara çeken abd-israil dış menşeili, ülkemizde de devasa firmalarıyla gıda-genom-tohum, nişastalar,  temizlik ürünlerinden yiyecek içeceğe nazi-nato iltisaklı siyon-soykırımcı kapital sermaye ülkemizi tümüyle sarmış, gıda alanlarıyla ilgili üretimden pazarlamaya her argümanı ele geçirmişlerdir. Gıda bir silaha dönüştürülmüş bulunmaktadır. Vatandaş artık açık açık hastalıklarla, biyolojik saldırılarla, covid-19 sürecinde görüldüğü gibi aşılarla imha edilmektedir. Artık madenlerimiz, sularımız, tarımımız, ovalarımız, gıdamız, küresel siyonist firmalrla yerli şbirlikçileri tarafından ele geçirilmiştir. 

Tabi bu durum sadece buzdağının üstte görünen yüzü. Altında daha büyük tehditler, imhalar, kumpas oyun ve cinayetler yatmaktadır. Anadolu’nun her bölgesinde yukarda vurguladığımız milli-yerli, bu rejimin değişmesini isteyen, fetödan binlerce kez daha tehlikeli, daha derin bir şekilde ülkemizi yüzyıllardır işgal eden siyonist çetenin farkına varan tüm yerli milli unsurlar kısacası vatandaş büyük bir tehdit altında..

Kardenizin, doğunun, marmaranın .. ülkemizin herhangi bir bölgesinde iş, adamı, yerel-kamuda önemli noktalarda bulunan tüm vatandaşlar bu derin çete tarafından bire bir markaja alınmıştır.

En iyi imam, müftü, güvenlik elemanı, eleman olarak, emirlerinde bir dediklerini iki yapmayan kripto-etki ajanlarınca vatandaş sarılmış bulunmaktadır.  Siyon çete tehdit unsuru olarak gördüğü bu vatandaş kesimini  bire bir ülke genlinde markaja alınmış bulunmaktadır..  Bu markajda da bilindiği gibi tc kurulurken dışarıdan getirilen 1 milyona yakın türk kimliği giydirilmiş en iyi kürt-türk-laz, imam-amir, baba-aabi şeyh meşayih.. kripto nüfus kullanılmaktadır..

Genel anlamda örgütlü tüm ilçe ve şehirlerde örneğin gazi mahallesi sistem yada bu çete uyuşturucuyu servis ederek kitleleri düşürmede kullanırken.. özel olarak ta Ajan hukuk büroları, ajan banka oyunları, düşürülecek vatandaşın çel-çocuğunun kumar-uyuşturucu-fuhuş vb oyunlarla batağa çekilmesinin yanı sıra rejim işi kanununa uydurarak uyduruk tc hukuku ile vatandaşın ev arazi hayatına çökmüş bulunmaktadır. Özellikle türk milliyetçiliğinin en çok kullanıldığı iç anadolu vb bölgelerde neredeyse zengin, ayakları üstünde duran aile bırakılmadı. Bin bir oyun kumpasla ev-arazi-hayatlarına çökülerek herşeyleri alınırken.. Doğuda da bilinmeyen adam ve firmalar şeklinde toprak toplmaktadırlar..

Hedef vatandaş kitlesi dini, devleti, milli-manevi değerleri profesyonelce kullanan bu çete tarafından kaz-kuş gibi avlanmakta, düşürülmektedir. Buna bir uç örnek verecek olursak vatandaşın tüm datasının kasasında olduğu siyonist sermaye ve çete hangi sülalede hangi vatandaşın soyunun devam edip etmeyeceğine kadar bütün ülkemizi sarmış yüzyıllardır operasyon yapmaktadır.. Hedef aile ve sülalelerde erkek çocukları uyuşturucu, tetikçi, ona buna yem edilme binbir kumpasla sarılıp düşürülürken.. Kız çocuklarına da sistemli saldırılarla kısırlaştırmadan düşünemeyecek hastalıklı bireylere çevrilerek aile ve sülaleler bitirilmektedir..

Bugün ülkemizin hangi bölgesinde, ilinde, ilçesinde, köyünde yukarda vurguladığımız saldırı metotlarıyla günde kaç vatandaşımız düşürülmekte, imha edilmektedir. Basına yansıyan vahim trafik kazaları, intihar vakarlı vb. olaylarda bu saldırıların ağır kokuları ortaya salınırken..

Bazen de şeytanın bile anlamayacağı oyunlar dönmektedir. Örenğin Sedat Peker yerli-milli unusur olarak çıkar heyt-huyt yaptırılır, iktidar kolluyor görüntüsü verirken, nazi-nato muhalefeti basını hedef gösterir bizim yiğit keko yerle bir edilir, nasıl düştüğünü düşürüldüğünü kendisi bile anlamaz..

Bazen Sezgin Baran Korkmaz gibi bir değil tc ve Amerika gibi iki devletin birden saldırınsa uğrayarak ablukaya alınır..  Thodex kurucusu  Fatih Faruk özer gibi bir beyinse korunma yerine tuzaklara çekilerek bin de değil onbin yılları aşan cezalarla vatandaş kuşatılır, işin perde arkasına girdiğinizde ardiyede yine bu siyonist çete ile küresel bağlantıları çıkmaktadır. Ama malesef nazi-nato uşaklığına yarışan tc siyasal alanı basını stksı çoğu davar ve mal olduğu için farkında değil farkında olanların ekseriyasıda bu alanlrda tepeleri kuştan kripto ajanlardır. Halk vatandaş ne döndüğünü nasıl düşürüldüğünü anlayamamaktadır.

Ülkemiz'de zaten araştırma yapan, bilimsel bilgiyi esas alan tek bir ünv. olmadığı gibi..  üniversitelerinde de bu konularla, bu derin işgal biçimlerini deşifre edecek ne bir tek tez ve nede ar-ge çalışması, nede bir araştırma maalesef yok. Bu konularda vatandaşı kollayacak bilgilendirecek ne bir STK, ne siyasi parti, Doğu Medya gibi istisnalar dışında maalesef bir basında yok. İstihbarat ve emniyet yaşanan olaylara baktığımızda eski tc ye nazaran bazı gelişmeler var. Ama bu alanların hala derin siyon çete işgali altında olduğu yaşanan olaylardan ortaya çıkmaktadır..

Eğitim sistemi ve rejim kutsal adamlar, tek adamlar, kutsal kurtarıcılar, kutsal devlet, kutsal ırk, kutsal parti  oyunlarıyla yüzyıldır vatandaşın beynini kitlenirken.. Çıkar odakları çeteler dün bu kutsal adam kurtarıcıyı atatürk ve kutsal kurtarıcılar kutsal tc olarak sembolleştiriken.. Günümüzde din maskesini takan siyonist çete ise kutsal kurtarıcı olarak artık erdoğanı kullanmakta, tc muhalefetinin tümünü de tepeden bu siyonist çete kontrol etmektedir.. 

Bu kitlemenin sürmesi içinde yüzyıldır sağ-sol, ırk, din-mezhep, ideolojiler hertür argümanı kullanırken.. Bu argümanların boşa çıkmasıyla birlikte günümüzde artık gıda-genom-tohum, hava-su, yiyecek içecek her şey bir silaha dönüştürülmüş bulunmaktadır. Ve TC’de siyaset artık halkı kandırma ve düşürme aracına dönüştürülmüştür. İktidar ve muhalefeti ele geçiren siyonist çete tek adam tek parti diktatörlüğüne siyaseti çekerek deşifre olmasını durdurma ve bir an önce tc de iç savaş senaryoları ile ülkemizin tarihi miras misyonuna sahip çıkışını ve kendi yargılanışını engelleme ülkemizi bir syria ve ırak çevirmek için her oyunu ve senaryoyu devreye koymuş bulunmaktadırlar..

Günümüzde uyanan Amerikan halkı, biz Anadolu-Mezopotamyalılar ve Ruslar dünya genlinde dünyayı yüzyıllardır işgal eden siyonist çetenin, sermayenin  yerli-küresel ayaklarının birebir markajına alınmış bulunmaktadır..

Bu gerçeği ne kadar hızlı kavrarsak o oranda var olacağız. O oranda bu derin soykırımcı-gaspçı işgal çetelerini çözüp ablukaya alcağız.

Yani TC sömürgesinde yaşayan tüm vatandaşlar bir an önce türk-türkü-ye İngiliz sömürge sisteminin kendilerini nasıl laiklik-dincilik sarmalı ile imha ettiğini yok ettiğini, Osmanlının yıkılışından günümüze siyonst sergerdelerin askeriye siyaset istihbarat maliye.. alanlarını nasıl işgal ettiklerini, son 1-2 yüzyılda en az on milyon gencimizi nasıl filstinden yemenden  sarıkamış Kafkaslara imha etiklerini, Osmanlı, ermeni-rum, kurd-turk hazinlerine soykırım ve gasp oyunları ile nasıl çöküp ülkelerimizi nasıl  derinden işgal ettiklerini.. Aynı senaryonun mısırda sislerlerle, iranda mollalarla, arap coğrafysında uyduruk arap rejimleriyle katmerleşerek artık günümüzde halkların ülkeleri ve şehirleri ile yok edildiğini çözmemiz bu faşist ulus devletlerle patronu siyonist sermaye ve çeteleri hesaba çekmemiz gerekmektedir.

Ortadoğu-İslam coğrafyasında ırk-dil-din-mezhep.. sorunları hepsi yemdir. Asıl sorun siyonist –kapitalist emperyal derin işgaldir. Halklar bu gerçeği kavramadıkça yok olmaya her şeylerini kayb etmeye devam edecekler..

DOĞU MEDYA- AVDO AVALON -PHİLİSTİNE