AR-DER’DE HALKLA BULUŞMA TOPLANTILARI SON HIZ SÜRÜYOR..

AR-DER’DE HALKLA BULUŞMA TOPLANTILARI SON HIZ SÜRÜYOR..

Merkezi Beykoz’da bulunan Ardahanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği (AR-DER) geleneksel hale getirdiği halkla buluşma toplantıları haftanın, ayın belli günlerinde sürdüğü gibi ayda bir de halk toplantıları yaparak geleneksel hale getirdik.

Derneğimiz dernekçilik alanında uzmanlıkları, başarıları ile öne çıkan, 2000’li yıllardan beri sürekli STK alanı içinde bölgemizin en önemli STK aktörlerinden biri olan Ardahanlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin  Başkanı Yusuf Yasin Sit ve herkes ve kesimin STK alanında parmakla örnek olarak gösterdiği Memet Yıldız arkadaşımız tarafından sürekli açık tutulurken..

Hemşerilerimiz,  Ardahanlılar halk derneğe akmaya başladı. Hemşerilerimiz  hem üye olmakta hemde derneklerini sahiplenmeye, hemde çalışmalra katılmaya başladılar.  Geçmişten günümüze samimi özverili çalışan tüm YK kadrolarından üyelere teşekkürü bir borç bilyoruz dediler..

HABERİN FOTO GALERİSİ- FOTOĞRAFLARI TIKLAYINIZ..

AR-DER OLARAK, BİRİLERİNİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL!

TEMSİL ETTİĞİMİZ KİTLENİN GÜCÜYLE HİZMET BİLİNCİ İLE LİYAKAT SAĞLAYALIM.

BİRİLERİNE EL PENÇE DURARAK DEĞİL,

GÖNÜLLERDE SAYGI DUYULAN OLALIM.

BU ANLAMDA FİKİR VE DÜŞÜNCELERİMİZİ İFADE EDELİM. YA HEP BİRLİKTE VAR OLALIM, YADA TEK TEK KAYBEDELİM.

ÖZELEŞTİRİLERİMİZİ YAPALIM.

BAŞARIYA GİDEN YOLDA BİRLİK OLALIM, LİDERLİK YAPALIM.

Sloganları ile yola çıkarken, halkla buluşma toplantılarımızın temel amacı sıkca  vurguladığımız gibi derneklerin gerçek sahibi halktır, halkın ta kendisidir.

Yönetimler ise halka hizmet için herhangi bir çıkar ve menfaat beklemeden koşan, toplumsal çıkarı ve yararı kendi çıkarı olarak gören gönüllü, liyaktli, dürüst ve samimi insanlardır..

Beykoz’da halkla buluşmalarımızın ana amaçlarından biri de bu yönlü bir yönetimlerin oluşturulması için halktan mevcut yöneticilerden hangi hemşerimizin bu kriterlere uyup uymadığıdır.

Bu kriterlerin orataya çıkmasının yolu da ancak ve ancak çalışmalarla ortaya konan emekle açığa çıkmaktadır.

Derneklerde yönetimlerde sıklıkla görülen adını yazdır ortadan kaybol hafifliğinde bir sürü boş-beleş  insan ortalığı kaplarken, bu boş-beleş  vatandaşlar yönetimleri de kitleyerek, derneklerin içini de boşaltarak, dernekleri 3-5 ahbap çavuşun kullandığı cepte taşıdığı araçlara çevirmektedirler. Ki bu tehlikeli ve geri tutum ise etki ajanlarının dernek ve STK alanına sızmasını dernekçiliği geri götürmesine, toplumun, toplumsal alanın çürütülmesi ve düşürülmesine  zemin hazırlamaktadır.

Derneklerde bu kısır döngüden çıkılmasının en önemli yolu, derneği STK’yı halkın derneği yapma, halka dernekçiliği taşıma ve öğretme, halkın içinde liyakatli, halka karşı samimi ve dürüst insanların tesbiti bunların önünün açılarak üye yapılması, yönetim kadrolarında yer almaları ve STK alanıyla oynamanın dururulmasında yatmaktadır..

İşte  Ar-Der’de bunu yapıyoruz.. Dernek hem halkı toparlamaya ve hemde halk içinden halk için koşacak hemşerilerimizin tesbitinde halk toplantılarımızla önemli bir misyonu yerine getirmiş bulunmaktayız.

Yaptığımız çalışmalarda yukarda belirttiğimiz kriterlerdeki hemşerilerimizi, hemşeri camiamıza taşırken.. Bu hemşerilerimizi yaptığımız  haberlerlerle, yaydığımız görselerle, medya ve sosyal medya da sizlere taşıyarak halkın gerçekten kimlerin kendileri için çalıştığını, koştuğunu da ortaya koymaktayız..

Burada herkesin malumu olduğu gibi dışarıdan gazel okuyan, herhengi bir emek çaba sarf etmeden, derneğe, dernekçilik alanına bir katılım ve katkı sağlamadan hariçten gazel okuyanlarla, derneklerin bitmesi ele geçirilmesi gibi fırsat kollayan boş-beleş tiple, bu tipin panzehiri olan liyaktli düzgün topluma toplumsal alana saygılı olan, çalışan, koltuk hastalığı olmayan, halka çalışmanın hakka çalışma olduğunun bilincinde olan,  hemşerilerimizle boş-beleş tipleri ve analyışları  birbirinden ayırmak, halkın bunları görmesini sağlamak, halkın kullanılması ve kandırılmasını önlemek, STK alanı ile oynamyı durdurmaktır.

Ar-Der olarak  1-2 ay gibi  kısa bir zaman diliminde bunu başardık. Bu konuda büyük bir ilerleme kayd etdik. Toplumsal alana, halka hemşeri camiamıza duyarlı insanlarımız derneğe akmaya başladılar. 

Toplumsal çürüme ve düşürülmenin panzehirinin örgütlü, birbirini seven, sayan insan topluluklarından, örgütlü toplumdan geçtiğini bilen hemşerilerimiz hem derneğe akmaya başladılar. Hemde bulundukları mahallerde artık kendileri de birer yönetici gibi  çalışmaya hemşerilerimizden üyelik vasfına sahip hemşerilerimizi de üye yapmaya başladılar.

Bu çalışmalar bir taraftan toplumsal çürüme ve düşürülmeye set çekerken, diğer yandan hemşeri camiamız içerisinden kimlerin yönetici vasfını, üyelik vasfını, delege olma vasfını da taşıdığını ortaya koymaktadır..

Bu anlamda Ar-Der olarak sadece Beykoz’da değil, İstanbul geneline örnek olacak çalışmalara da imza atmaktayız..  STK dernek halk demek, örgütlü toplum demek, 3-5 ahbap çavuşun gelip halkla oynadığı, yada birilerinin cebine koyduğu tabela teneke dernekçilikten, seçimden seçime halkı pazarlama düşürme aracına dönüştürüldüğü analyışların tümünü yerle bir etmeye başladık.  Halk bunu gördüğü için derneğe akmaya ve derneklerini sahiplenmeye yönetimlerde, organlarda gönüllü yer almaya ve çalışmaya başladı..

Halka karşı samimi dürüst kendi halkını ve toplumunu seven tüm hemşerilerimizin bu sürece katılması, katkı sunması çok önemlidir. Hemşerilerimiz derneğe aktıkça toplumsal alanla oynamaya çalışan tüm 3-5 kağıtlar bu alandan kacacaklardır.

Özetle vatandaş halk derneğine sahip çıkmasa, gelip gitmese üye olmasa tabiat boşluk kaldırmaz.. Bu alanla oynamak isteyenler anında içeri dalarlar ve oynarlar.. Bu oynamada çcuklarımızın kahve, kumar, uyuşturucu bataklıklarına çekilmesi, ona buna tetikçi –bekçi yapılmasını da beraberinde getirerek toplumsal geleceğimizi yok etmektedir..

Halkın vatandaşın çıkarını kendi çıkarı olarak gören, halkın vatandaşın derdini, tasasını  kendi derdi, sevinci mutluluğunu kendi mutluluğu olarak gören tüm güzel insanlara bin selam olsun.. Unutmayın tabiat-doğa boşluk kaldırmaz. Siz boş bırakırsanız anında dalarlar.. İşte gelişmiş toplum budur. STK alanında boşluk bırakmaz, toplumla kimsenin oynamasına geçit vermez. Zenginlik ve refah onların kaderi olur.. Gelilmemiş örgütsüz toplumlar ise zübükzadelerin ellerinde oyuncak olurlar. Halk vatandaş düştükçe düşer, çürüdükçe çürür.. Bunu durdurmak günümüzde dernekçilikle mümkün. Dernelkçiliği öğrenelim, öğretelim, üye olalım, sahiplenelimki 3-5 kağıtçılar toplumla oynamasınlar, sizleri çürütüp düşürmesinler..