SIXIRPET-BEBEREG GECESİNDE HAK-HUKUK ADALET, KÜLTÜR SANAT, GERÇEK BİR STK RUHU BİR ARADAYDI..
Hocvan Dernekler Federasyonu Üyesi Sıxırpet-Bebereg Derneği Geleneksel hale getirdi dayanışma gecesini bu yıl Esenyurt Sarıkamış Kültür Merkezinde yaptı.
Geceye sanatçı Gülhan Yıldız mükemmel sesi – sanatı ile etkinliğe harikulade bir renk ve güzellik katarken.. Geceye asıl damgayı vuran gelişme Sıxırpet-Bebereg Derneğinin STK ruhuna uygun eylem, söylem ve etkinliği oldu..
Açılış konuşmasını başkan Fuat Yıldız yaptı. Yıldız derneğin faaliyetleri hakında bilgilendirme yaptı. Tüzük gereği başkan adayı olmayacağını ifade ederken üyeler bu görüşe katılmadı. Üyeler genel kurulda yapılcak ufak bir tüzük değişikliği ile sorunun çözülüleceğini, Fuat Yıldızı yeniden başkan olarak görmek istediklerini belirttiler..
Fuat Yıldızı başarılı bulan Sıxırpet –Beberegliler genel kurulda “Halkın üyenin yoğun bir şekilde yönetimde icrada kalmasını istediği her üyenin yönetici olması önünde zaman vb. bir engel yoktur, halk istediği müddetçe, sağlığı el verdiği müdettçe görevini ifa eder” Genel kurulda benzer bir madde ekleyerek Fuat Yıldızın yeniden başkan olmasının yolunu hep birlikte açacağız dediler..
Geceye halkın ve üyenin istekleri dogrultusunda siyasi partiler ve temsilcileri davet edilmezken.. Hoc-Fed, üye dernekler, Eyüp kai-fed, Ardahan Kültr Evi, Esenyurt Genclik Platformu, Ardahan Eğitim Vakfı, Yıldırım Ailesi Derneği.. gibi birçok stk başkan ve yönetimi katılım gösterdi.. Siyasetçiler ve siyasi partiler üye ve halkın istekleri nedeniyle geceye davet edilmediler..
Gecede derneğe, STK alanına, sivil topluma, toplumsal alana yararı olan iş adamı yönetici, üyelere, stk başkan ve yöneticilerine toplumsal alana katkılarından dolayı plaketler i verildi. Gecede Yılmaz Şit'in Hocvanın Gülü şiir kitabı da hem tanıtıldı, hemde Hocfed önceki başkanlarından latif yılmaz kitaptan kısa bir şiir okudu.
GECEDE REJİMİN HAKSIZLIK-HUKUKSUZLUK OYUNLARINA VURGU YAPILDI..
Gecede Derneğin Kurucu Bşk. Mart Ayında yapılacak olan Hoc-Fed kongresin Bşk. Adaylığını açıklayan Ayhan Öztürk, Eyüp KAİ-FED Bşk. İsrafil Aslanoğlu gibi STK başkanları konuşmaları ile damga vurdular..
Öztürk, hak-hukuk adalet varsa herkes için olmalıdır, kişiye özel olmamalıdır. Fakat içinde bulunduğumuz rejimde hak hukuk gukuk kuşuna çevrilmiş, siyasallaştırılmış bir hukuk, kimsenin geleceğini görmediği hilkat garibesi bir ülkeye dönüştürülmüş bulunmaktayız..
Bu çürümüşlük sadece hukuk alanında değil siyasi, stk eğitim üniversite her alanda ülkemizi boydan boya sarmış bulunmaktadır..
Örenğin Ardahanda Ünv. Var. Buradaki ünv. Şehrimize bölgemize cevap olacak veterinerlik, tarım-hayvancılık bölümleri yok, şehrimiz bir sınır ve gümrük ve ticaret şehri olmasına rağmen ..
Ardahan Üniversitesinde Gümrük ve sınır ticareti ile ilgili, ticaretle ilgili bölümler yok
çağımızın olmasa olmazları arasında yer alan yazılım ve kodlama bölümleri yok.. Birçok ünv. De olduğu gibi TC ünv. Leri hala ırkçılık çürümüşlük pompalıyorlar..
Öztürk, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere Kurd Siyasetçilerin tutuklanması, Canan Kaftancıoğlu gibi halk içinde büyük karşılığı olan devrimci-yurtsever insanların hukuk oyunları ile önlerinin tıkanması.. Siyasallaşan TC hukukunun nasıl guguk kuşuna dönüştüğünü ortaya koyduğu gibi.. Seçim atmosferine girildiği halde TC siyasal alanının gelecek için pek ümit vermediğini ortaya koyduğu gibi rejmin siyasal alan başta olmask üzere nasıl çürüdüğü nasıl bir diktatörlüğe evrildiği de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır..
Öztürk, ülkemizin tek çıkış noktası STK alanıdır.. Ülkemiz geneli il-bölge federasyonları kurulup ötekinin olmadığı bir gerçek STK alanı, ötekinin olmadığı bir sivil anayasa ve 80-90 milyon vatandaşı ırk -dil-din-mezhep üstü kapsayan bir sistevrilmelidir. Aksi bu ülkede hiçbir bireyin vatandaşın geleceği olmayacaktır.. Halkın vergilerini iç etmede hırsızlık ve namussuzlukta sınır tanımayanların bizi soyduğu bu rejim olduğu gibi sürecektir dediler..
Gecede bir diğer STK başakanı İsrafil Aslanoğlu da önemli belirlemelrde bulundu. Aslanoğlu, “Biz Kurdi STK’lar dün ak parti kurucusu bugun cumbsk olan sayın Erdoğana hukuksuzluk yapıldığında karşı durduk . Bugün Selahattin Demirtaş başta olmak üzere kurd siyasetçilere, ülkemiz muhalif siyasetçilerine.. muhaliflere yapılan hukuk ayak oyunlarına da doğru bulmuyor karşısında olduğumuzu belirtiyoruz..
Demirtaş içerde oldukça TC rejminin gösterdiği hiçbir cumhurbaşkanı adayı gerçek bir cumhur başkanı adayı değildir.. Bu siyasallaşan hukuk atmosferinde 80-90 milyon vatandaşın iradesi sandığı yansımadığı gibi demokrasi diye otokrasi ile güdülen sürülere çevrilmiş bulunmaktayız..
Ayhan Öztürk başkanımızın da belirttiği gibi ülkemizde STK olayının ciddi bir şekilde oturması, vatandaşın politik kültürünün yükselmesi, en büyük suçun ise vatandaşın vergilerini kaçırarak servetlerine servet katan hırsızlık ve namzluğun olması gerekmektedir.. Ülkemizde asıl suç alanı değil siyasal alanı fikir ifade vb alanları suç gösteren rejim 100 yıldır vatandaşı kırıyor, soyuyor, soykırıma uğratıyor; bu hilkat garibesi çürümüş rejmi bir an önce deişitirip dönüştürüp halkın rejmi yapmasak bizler için gelecek diye bir kavram olmayacaktır dediler..