DÜNYA-TÜRKİYE –KURDİSTAN ÖNE ÇIKAN HABERLER..
ÇİN ORDUSU DÜNYAYI DEHŞETE DÜŞÜRÜYOR..
Ulus Devlet Faşizmi gezegen çapında sonlandırılmasa, ABD, İngiltere vb. kapitalist merkezler yüzyıllarboyu nasıl dünyayı dizayn ettiyseler, şimdi de İngilterenin ve ABD’deki Siyonist-kapitalist sermaye ve holdinglerin, küresel soykırımcı firma -küresel terör çetelerinin perde arkasından dizayn ettikleri Çin devleti dünyayı işgale hazırlanıyorlar.. İnsanlığın bu kısır döngüden çıkışının tek yolu data (bilgi) ve paranın tüm insanlık tarafından kontrol edildiği bir dünya konfederasyonu. Aksi Putin’in de ifade ettiği gibi içine girdiğimiz süreç insan uygarlığının sonu alacak..
Son seçim anketinde büyük sürpriz! İYİ Parti, CHP ile aradaki farkı 6 puana indirdi
İlk defa milliyetçi tavandan gelen bir partinin sol cenahla benzer düşünmesi, Kurd sorunu başta olmak ülke sorunlarının bilindik yöntemlerle çöülemeyeceğini beyan etmesi.. İyi partinin yükselmesini.. Bilindik klişelerle yürüyen MHP’nin ise düşüşünü beraberinde getirdi.. Tüm anketlerde değişmez bir gerçek ise vatandaşın ve halkın iktidar ve muhalefetiyle siyasete güvenin giderek düşmesi ve her geçen gün ülkemizde kararsızların giderek artması..
Anketler İyi Parti cıvıtıp saf değiştirise anında çökeceğininde güçlü emarelerini içinde taşıdığı gibi.. AKP-MHP kanadının ise yüzyıllık TC rejmini değiştirip-dönüştürme; ırk-dil-din-mezhep üstü bir siyasal yapılanmaya kayma.. Anır-ahır kabirlerin ve yüzyıldır türk ırkçılığı adı altında süren bu yalan-dolan düzeninin yani tc nin çöpe atılması, PKK başta olmak üzere dinli-dinsiz terörün bitirilmesinin tek çaresi gerçek anlamda ırk-dil-din-mezhep üstü bir demokrasi, bir siyasal yapılanma bu olmasa olmazdır..
Aksi akp 1. Parti de olsa bir sonraki seçimde önceki iktidarların akibetine uğramaktan kurtulmayacaktır.. Özetle AKP’nin tekradan iktidarda olmasının yegane yolu TC’yi çöpe atamakla mümkün.. Bunu başarmasa AKP çok kötü düşecektir.. Anket detayları..
https://www.haberler.com/son-secim-anketinde-buyuk-surpriz-iyi-parti-chp-13987901-haberi/
Uğur Dündar: "Türkiye çok büyük bir beladan döndü"
Usta gazeteci ve televizyoncu Uğur Dündar, yıl dönümünde 1 Mart tezkeresiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü Gazetesi'nden Mert Öz'ün haberine göre sık sık röportaj yaptığı emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın tüm öngörülerinin doğru çıktığını vurgulayan Dündar, şunları söyledi:
* Bazılarının söylediklerinin aksine Amerika Birleşik Devletleri ile imzalanması düşünülen mutabakat muhtırasında Irak topraklarına girecek ve 40 KM’lik bir derinlikte bir koruma kalkanı oluşturacak olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’yı imha etme fırsatını kaçırdığını öne sürüyor, bazı 1 Mart tezkeresi lehine konuşanlar.
* Bunlar arasında eski genelkurmay başkanlarından sayın Hilmi Özkök de var. Bu mutabakat muhtırası görüşmelerini yapan sayın Deniz Bölükbaşı da aynı düşüncedeydi.
* O muhtıranın 7. maddesinde Türk askerine bir meşru savunma zorunluluğu doğmadan, oradaki direnişçilere yani Saddam yanlılarına ve terör örgütleri mensuplarına yönelik operasyon yapma yetkisini kesinlikle vermiyor.
“TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK BİR BELADAN DÖNDÜ”
Dündar, şöyle devam etti:
* Yani ‘Biz eğer 1 Mart tezkeresini kabul etseydik, PKK ile Irak topraklarında çok başarılı bir mücadele sergileme şansına kavuşacaktık’ şeklindeki düşünceler tamamen aldatmacaya dönük. Ama meclis bunu gördü. Tarihi bir duruşla 1 Mart tezkeresinin geçmesini engelledi.
* Oradaki yalan sayın Elekdağ’ın çabalarıyla ortaya çıkarılmış büyük bir gerçektir. Türkiye çok büyük bir handikaptan kurtuldu.
* Düşünün, Sabiha Gökçen Havaalanı’nda adeta bir İncirlik Üssü kurulacak. 20 bin Amerikan askeri Türkiye’de kalacak… Bunlar kısa vadeli de değil. 10 yıllık bir süreyle kiralamaya kalkmışlar Sabiha Gökçen Havalimanı’nı…
* Türkiye’nin güney ve doğu kentlerinde adı konulmamış bir Amerikan varlığı hep orada hayatiyetini sürdürecekti. Türkiye çok büyük bir beladan döndü. Gerçekten çok büyük bir beladan döndü.
* Ayrıca PKK’nın imha edilmesine Amerika’nın izin vermeyeceği, bugün Suriye topraklarındaki garnizon devleti kurma çabasından da net bir şekilde anlaşılıyor. Yani zaman, gerçekleri tescil eden bir süreç halinde işliyor.
“İSTANBUL’UN SORUNU KANAL DEĞİL DEPREM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘inadına yapacağız’ demesiyle tekrardan gündeme gelen Kanal İstanbul ile ilgili görüşlerini paylaşan Uğur Dündar, Türkiye’nin varını yoğunu büyük İstanbul depremine hazırlık için ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Dündar, şöyle konuştu:
* İstanbul’un sorunu Kanal İstanbul değil, beklenen büyük İstanbul depremine gerektiği gibi hazırlanmaktır.
* İstanbul hakikaten bilim insanlarının öngördüğü o büyük felaketi yaşarsa, Türkiye’nin bu konuda dünyaca saygın uzmanlarından profesör Celal Şengör’ün ifade ettiği gibi maalesef bağımsızlığını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
* Bu sorunun ne kadar büyük boyutlarda olduğunu gösterebilmek için bu sözleri ifade ediyorum. Zira İstanbul bir kar yağışında, kuvvetli yağışlı havalarda ulaşımın son derece zorlaştığı bir kent.
* Bu kentte o büyüklükteki bir depremin binlerce binayı yıkması, geçitleri kullanılamaz hale getirmesi, ulaşımın fevkalede zorlaşması, felaketzedelere yardımı da neredeyse imkansız hale getirebilecek, son derece çetrefilli sorunlarla dopdolu bir konu.
* Seyyar deniz iskeleleri yapılması lazım. Bu insanlara yiyeceklerin hangi yolla ulaştırılabileceğinin çok önceden hesaplanması lazım. Hepsinden önemlisi depreme dayanıklı bir İstanbul hazırlamak lazım.
* Türkiye’nin nesi var, nesi yoksa, böyle soyut, bir takım rant projeleri yerine, bilim insanlarının gelecek dediği o büyük depreme hazırlık için kullanılması gerekir. Bu ayrıca tarihi bir sorumluluk.
* Bunu ifa etmemek de Türkiye’yi yönetenleri tarih önünde son derece zor duruma düşürür. İnşallah bu deprem yaşanmaz. Ama bilim bunun adım adım yaklaştığını söylüyor. Bir saat bile kaybetmeden mutlaka en ciddi, en radikal doğrultuda önlemlerin alınması lazım.
“ERDOĞAN’IN SÖZLERİ HAFIZALARDA”
2004 yılında İstanbul’da merhum büyükşehir belediye başkanı Kadir Topbaş döneminde 11 üniversiteden 300 akademisyenin aylarca çalışmasıyla, 200 milyon TL harcayarak İstanbul Merkezi Planlama ve Ulaşım Master Planı’nı hazırladığını hatırlatan Dündar, şöyle konuştu:
* Buna göre İstanbul kuzey istikametinde gelişmeyecek. Kuzey istikametinde gelişmesi su kaynaklarının berhava olması anlamına gelecek.
* Hem de oradan geçebilecek 3. köprü ve otoyollarla tıpkı TEM otoyolunun çevresinde olduğu gibi zamanla büyük bir yapılaşmaya ve kentleşmeye yol açacak yeni bir nüfusu İstanbul’a getirerek, İstanbul’u adeta yaşanmaz hale döndürecektir diye endişeler ifade edildi.
* Onun için 3. havalimanının da Silivri’de yapılması öngörüldü. Başlangıçta Sayın Tayyip Erdoğan da bunu desteklemişti. Hatta belediye başkanlığı döneminde ‘İstanbul’un kuzey ormanlarına doğru açılması cinayettir’ ifadesi hepimizin hafızalarında canlılığını koruyor.
“AYAĞI YERE BASMAYAN SOYUT BİR PROJE”
Belediye meclisinde alkışlarla kabul edilen master planın daha sonra rafa kaldırıldığını hatırlatan Dündar, şu ifadeleri kullandı:
* İstanbul bambaşka bir istikamette gelişti. Şimdi bu kuzey yönündeki gelişmeyi artıracak olan, su yollarını da kesecek, İstanbul’un gelecekte büyük su sıkıntısı yaşamasına neden olabilecek Kanal İstanbul projesini çok absürt, Türkiye’nin bugünkü gerçekleriyle taban tabana zıt, hiçbir ayağı yere basmayan bir soyut proje olarak değerlendiriyorum.
* Bunun inatlaşmasının yapılmasının da büyük İstanbul depremine hazırlanmayı sekteye uğratacağını düşünüyorum.
* Hükümetin de bunu bütün gücüyle destek vermesi gereken, el birliğiyle çalışılmasını zorunlu kılan bir bilimsel gerçek. Bunda ısrarın Türkiye’yi yönetenlere tarih önünde çok büyük bir sorumluluk yükleyeceğine inanıyorum.
AKP'ye oy veren yurttaş çileden çıktı
Sokak röportajında AKP'ye oy verdiğini ve 'koyu sağcı olduğunu belirten bir pazar esnafının isyanı, sosyal medyada gündem oldu.
YOL TV mikrofonuna konuşan ve eskiden AKP'ye oy verdiğini belirten bir pazar esnafı "AKP'ye oy veren ellerim kırılsın. Şimdi olsa solcu ya da HDP'ye de oy veririm" dedi.
Ekonomik sıkıntılardan dert yanan esnaf, seçimlerin 2023 yılından erken yapılacağını düşündüğünü belirtti.
TÜRKİYE’DE AİLELER ŞEYTANIN AKLINA GELMEYEN YÖNTEMLERLE YOK EDİLYOR..
'Palu ailesi' davasında tüyler ürperten detaylar! Damat Tuncer Ustael tüm aileye ispirto içirmiş. Ajan tarikatlardan kripoto –ajan derin yapılanmalra kadar ülkemizde aileler insan aklının alamayacğı bir saldırı, abluka ve yok edilme kısakacı altında..
https://www.haberler.com/palu-ailesi-davasinda-tuyler-urperten-detay-13990061-haberi/
Çorumda Dehşet, Oğluyla Kavga Eden İki Ortaoukul Öğrencisini Kurşun Yağmuruna Tutarak öldürdü..
Konyada, Küçükbaş hayvanlara Biyolojik Saldırı..
https://www.haberler.com/arazide-otlayan-26-koyun-oldu-olum-nedenlerinin-13987280-haberi/
BURSA’DA TIR DEHŞETİ.. Bursa’da Kontrolden çıkan tır, önüne çıkan herşeyi biçti geçti..
Akıllı araçlar, yazılımlar, uydu ve yerlerden kontrol mekanizmaları ile bir aracı (tır, kamyon, taksi, minbüe, otobüs.. vb. ) intihar komandosuna çevirebilirsiniz.. Gelişmiş ülkelerde pek rastlanmayan böyle vakalar TC gibi geri kalmış ülkelerde adeta vatandaşı imha aracına dönüşmüşlerdir..
Son yıllarda helkikopter, araba vb. kazalarında çok dğerleri asker-polis –vatandaş yüzlerce kendi dallarında uzman vatandaşlarımız imha ettiler..
https://www.haberler.com/tirin-20-araci-bictigi-zincirleme-kazada-yarali-13990321-haberi/
Mağarada cinsel ilişkiye giren çifti basan şahıslar, kadına tecavüz etmek istedi
Diyarbakır’da Newroz deklarasyonu açıklandı
Bahar Newroz’u, Newroz direnişi, direnişin de özgürlüğü getirdiğini belirten Aydeniz, “Her Newroz’da Kürt milletinin özgürlük mücadelesi daha fazla canlanıyor ve güçleniyor. Newroz Kürt halkına bir armağan, dünyadaki tüm mazlum halklar ve ezilenler için özgürlüğün ve haksızlık ve zorbalık karşısında mücadele etmenin tarihi bir sembolüdür” dedi.
https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/120320217
PKK’YA TC DEKİ KURTLERİ KIRMAK YETMEDİ.. ŞİMDİ DE IRAK KUTRDİSTANINDA KURTLERİ KATLETMEYE BAŞLADILAR..
Elindeki rehinleri bile katledecek kadar canileşen, kurd kültürü ve yaşayışıyla bir bağı olmayan çünkü kurdler düşlmanı da olsa canını verir savunmasız insanı katl etmez. Ama PKK vb. terör lejyonları, TC gibi soykırıcı rejimler kana doymuyor. Diktatör soykırımcı rejimlerle terör lejyonları yüzyıllardır kurdleri birlikte kırıyorlar.. Bu sefer Bakurda PKK'lilerin döşediği mayın Peşmerge aracının geçisi sırasında patlatıldı..
Birbaşka deyişle pkk ve tc nin politikalkrına bakıldığında siyonist yahudilerin altlarında gölgelenebilecekleri bir ağaç kalmayıncaya kadar kurdistanı yakıp yıkın politikasını ulus devlet faşizmiyle terör lejyonları birlikte başarıyla hayata geçiriyorlar.. Aynı planın bir sonucu olarak Suriye Ve İranda da Rejim ve terör lejyonları saldırılarıyla onbinlerce kurd aile ve aşiret sistematik bir şekilkde imha edildidiler.. Terörist israil abd ve ab de kümelenen siyonist kapitalist katillerin, siyonist küresel firmaların patronu olduğu Ulus Devletle t5erör lejyonları ile kurdler kırlmaya imha edilmeye yüzyıllardır devam ediyorlar..
https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/120320218
Emekli Tuğamiral Türker Ertürk'ten Gara operasyonu hakkında bomba açıklamalar
Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, TSK'nın 13 Türk vatandaşının şehit olmasıyla sonuçlanan Gara operasyonuna ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Beki: PKK’lı Sakine Cansız’ın ardından attığı tweet
Kaftancıoğlu'nun terörist yapıyorsa,
o gün attığı manşetler, iktidar medyasını ne yapmaz!
Karar gazetesi yazarı Akif Beki, "PKK’lı Sakine Cansız’ın ardından attığı tivit, Canan Kaftancıoğlu’nu terörist yapıyorsa... O gün attığı manşetler, iktidar medyasını ne yapmaz!" görüşünü savundu.
Beki yazısında, "Sakine Cansız ve arkadaşlarının Diyarbakır’daki kalabalık cenazesi, Sabah gibi gazetelerde 'Hepimiz Barışız'manşetleriyle verilmişti. Paris’te öldürülen PKK’lıların cenazesi için, 'Barışın gövde gösterisi tüm Türkiye’nin umudunu yansıttı' deniyordu. Spotlarda 'Binlerce kişi siyah yas kıyafetleri giydi, beyaz barış kaşkolları taktı, beyaz barış güvercinleri uçuruldu, kürsüden barış sloganları haykırıldı' yazıyordu. Oysa aynı cinayetler için sadece 'insanlık kaybetti' diye tivit atmıştı. Kaftancıoğlu, terör örgütü propagandasından ceza aldı. Hem de 6 yıl sonra. Hem de CHP İstanbul İl Başkanı olunca açılan soruşturma ve belediyeyi partisi kazanınca başlayan davada." düşüncesini dile getirdi.
Beki, "Kaftancıoğlu’nunki terörü övmek ve propagandasını yapmak suçuysa o manşetler nedir, Allah aşkına siz söyleyin. O manşetlere bir şey demeyen yargı, bu tivite bakarak ‘Bayan Canan’ı terör propagandasından suçlu buluyorsa... Siyasi irade, yargı yerine geçip kararı değiştiriyor, ‘Bayan Canan’ı o tivitten terör örgütü üyesi yapıyorsa... Aynı manşetler, suçsa buna kendileri de haydi haydi katılmamış gibi ‘Bayan Canan’ın mahkumiyetini yargısız infaz ediyorsa... Yargının siyasallaşmadığına...Medyanın özgür, mahkemelerin de bağımsız ve tarafsız olduğuna...İktidarınsa terörle mücadeleyi muhalefetle mücadeleye alet ve istismar etmediğine kim inanır?" ifadesini kullandı.
Beki, "Hukuk ve demokrasi reformu bekleyen yabancı yatırımcı mı kanacak, hadi canım! İktidar, demokrasi ve hukuk düzeltilmeden ekonominin düzeltilemeyeceğini biliyor da...Bizi bu siyaset, bu medya ve bu yargı pratiklerinin batırıp mahvettiğini bilmiyor mu? Kimse başka yerde aramasın, yoksullaşmamızın sorumlusu budur." ifadesini kullandı.
Savcı Sayan, Nuh Gemisi Şırnakta Diyenler Büyük yalan Yapıyorlar..
Şırnak şehri Nuh Peygamber tarafından inşa edilen ilk şehir. Ve geminin karaya oturduğu yer ise Agiri Dağıdır.. Agıri Kurdi lav kelimesinden gelmektedir. Bilimsel çalışmalar ve Ciya’ye Agıri (Ağrı dağının adından da analşıldığı gibi binlerce yıl önce volklanların patlamsıyla oluştuğu, ilimizin ve ülkemizin en yüksek yeri olduğundan tufanda canlıların ayak bastağı ilk kara parçasıdır.. Uzaydan çekilen görüntüler geminin yeri ve konumuna kadar herşeyi net ortaya çıkarmıştır dedi..
https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/120320213
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nden Demirtaş ve Kavala kararı
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Edirne F tipi cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için aldığı kararları açıkladı. Bakanlar Komitesi'nde Kavala için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na mektup yollaması kararlaştırılırken, Demirtaş için verilen AİHM kararıyla ilgili denetim sürecini de başlattı.
https://www.rudaw.net/turkish/world/120320214