TÜRKİYE ALEVİLERİ 27 YILDIR YAS TUTUYORLAR..

TÜRKİYE ALEVİLERİ 27 YILDIR YAS TUTUYORLAR..

Türkü-ye’de yaşayan Aleviler, devrimci-demokrat, gerçek müslümanlar.. Milyonlar Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması sonucu hayatını kaybedenlerin 27 yıldır kesintisiz yasını tutuyor. Türkiye geneli faşist-diktatör tc, cia-mosod ortak soykırımı olan madımak soykırımı, madımak cinyati devrimci-demokrat-müslüman kesimler ve aleviler tarafından lanetlendi.. Çeşitli etkinliklerle bu soykırım cinayeti lanetlendi..

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta gerçekleşen ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin toplanan yüzlerce gösterici tarafından yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yaşamını yitirmesinin üzerinden 27 yıl geçti.

Tarihe “Sivas Katliamı” diye geçen bu olayın 27'inci yıldönümü etkinlikleri kapsamında 1 ve 2 Temmuz tarihlerinde Avrupa ve Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde anma törenleri düzenleniyor.

Nüfusunun büyük bölümünün Kürt Alevi olduğu Dersim'de de Aleviler, Madımak Oteli'nde yaşamını yitiren 35 insanın anısına lokma dağıtıp, çerağ yaktıktan sonra deyişler söyledi.

Sivas Katliamı ile ilgili 27 yıldır herhangi bir hukuksal sürecin doğru dürüst yürütülmediğini ve suçluların korunduğunu belirten Dersimliler, “Alevilere yönelik baskıcı politikaların tarihten beri sürdürüldüğünü” düşünüyor.

Katliamla ilgili 124 sanık hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda 26 Aralık 1994'te açıklanan kararla 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası verilirken, 37 sanık hakkında ise beraat kararı verilmişti.

Son olarak Sivas Katliamı ile ilgili yargılamada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Ahmet Turan Kılıç'ın yaşı ve hastalığı gerekçesiyle affedilmesi de Alevi toplumunda büyük tepkilere neden olmuş durumda.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Musa Kulu, “farklı düşünen ve farklı ırktan olanlara yönelik baskıcı ve yok edici politikaların tarih boyunca devam ettiğini” söyledi.

Basına açıklamalarda bulunan DAD Eş Başkanı Musa Kullu, "27 yıl önce Sivas Madımak'ta şeriat isteyenler, başka düşünceleri tanımayan insanlar, bir Otel'de 35 canımızı ateşe vererek yaktılar. Aradan 27 yıl geçmesine rağmen bu canlarımızı yine anacağız çünkü onları unutmadık ve sahip çıkacağız. Yine sormaya devam edeceğiz, yine Muhlis Akarsu nerede, Asım Bezirci nerede Hasret Gültekin nerede ve siz neden bu insanları yaktınız diyeceğiz. Bu olayın ardından 27 yıl geçti hala bu olayda kimse ceza almadı ve mahkum da olmadı. Cumhurbaşkanı bu insanlara sahip çıkıyor. Suçlular ceza almadı ve mahkemede serbest bırakıldı. Sanıklardan biri hastalığı bahane edilerek serbest bırakıldı. Bu ilkede gazeteciler içerde, Kürtler içerde siyasetçiler içerde. Farklı düşünenlerin yaşamı Tayyip Erdoğan gibi Devlet Bahçeli insanların iki dudağı arasında" dedi.

Aleviler için önemli bir inanç yerine sahip olan Baba Mansur Ocağı Dedelerinden Baki Aydın ise, "Dünyada biliyor ki 35 insanımız, ozanımız ve kardeşlerimiz Sivas'ta yakıldı. Bu acı sadece Sivas'ta yaşanmadı, Abbasi, Emevi, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti zamanına kadar devam etti. Sürekli Ehlibeyte hakaret ettiler, öldürdüler ve yaktılar. Allahımız tektir, peygamberimiz tektir neden Alevileri  yaktılar, korkununuz yok mu? Bu katilliktir, herkes insandır farklı düşünebilir, dini başka olabilir.Bu edepsizlik ve cahilliktir" diye konuştu.

Mürşide Doğan da, "Biz bugün Sivas'ta hayatını kaybeden canlarımızı anmak için bir araya geldik, mum yaktık ve dua ettik. Onları unutmadığımızı göstermek istedik. Onların bedeni toprağa karıştı ama ruhu yaşıyor. Bu acı Kerbela'dan daha büyük bir acıdır" şeklinde konuştu..

KURDİSTANDA ALEVİ SUNİ SORUNU KÖKENLERİ..

Soykırımcı –siyonist kapitalizm Dünyayı işgal ve ilhak operasyonları planı çerçevesinde bütün dinleri yüzyıllardır kullanmakta.. İslamda aslı-astarı olmayan mezhepçilikle  yüzyıllar boyunca İran-osmanlı ile çatıştırılıp müslüman halklar güçten düşürülürken..

Dinler bazında da Osmanlı-Çarlığı ve Avrupayı yüzyıllar boyunca çatıştıran siyonizm, Asyada (Japonya) patlattığı atom bomboları ile bütün dünyayı kapitalist-kominst diye 2 blok yaparak esir aldılar..

Müslüman ülkelerin içerisinde de ne idiğü belirsiz bir sürü mezhep oluşturarak insanları yüzyıllardır birbirine karşı ötekileştirmekte, kırdırmaktadırlar..

Alevilik, şialık, sunilik mezhepleri islamı yaşamak, yada dini yaşamak için doğal süreçler olarak geliştiler. Fakat yüzyıllar içierisinde katil kraliçe, siyonist soykırımcılar, moso, cio gibi m15 gibi bir sürü ajan yapılanma hirisitiyanlığın-yahudiliğin  içine ettikleri gibi islam adaına ortaya çıkan mezhepleri de ele geçirip içine ettiler.. Günümüzde mezhepler daha bariz bir şekilde soykırımcı-siyonist kapitalizm tarafından kullanılmaktadırlar. Bu anlamda islam adına ortaya çıkan tüm mezhepler islam alimleri ve müslümanlar tarafından red edilmeli.. Mezhepçilikin kullanılması engellenmelidir. İslam dünyasının tümünde mezhepler kaldırılmalı ve bitirilmelidir.

Örneğin aliveler geçmişte yapılan soykırımları lanetlerken,  diktat-soykırımcı tc ve kemalizmi kutsamaktadırlar. Bir diğer mezhep ise çıkıp öncekileri kutsamakta.. Yani mezhepler islamın adaleti ve kurallarından ziyade siyonist-kapitalizmin kullandığı araçlara dönüştürülmüşlerdir.. Ve bunun sancısını Çinden afrikaya tüm islam dünyası çekmektedir..

Nasılki, ulus devlet faşizmi ve terör lejyonları (tc, pkk,suriye-ırak,iş-it) birbirinden beslenerek halkları kırıyorsa.. Mezheplerde birbirinden beslenerek halkı birbirine karşı ötekileştirmekte çatıştırmakta, kırmaktadırlar.. uyduruk diktatör  tc, terörist israil, siyonist iran rejmi, uyduruk arap rejişmleri  din-mezhepçilik üzerinden halkları kırıp kullanmaktadırlar..