TÜRKİYE’DE SEÇİM DEĞİL BÜYÜK BİR SAVAŞ YAŞANIYOR..
2002 Yılından günümüze Ak Parti iktidarından günümüze son 17 yıldır her seçimde seçim değil büyük bir savaş yaşanmaktadır..
Bunu biraz geriye götürürsek Osmanlı yıkıldığından beri son bir yüzyüzyıldır Ortadoğu Merkezli büyük bir dünya savaşı kesintisiz şiddetlenerek sürmektedir..
Kürtler açısından analiz ettiğimizde Golan Tepelerinden Kafkasyaya Ermenistana, buradan Pakistan-Hindistan Sırlarından (Beluciler-Peştunlar.Gorciler, Çeçenler..) Doğu Avrupa (Yunanistan-Bulgaristan) sınırlarına Kürtler en az 25-30 parçaya bölünmüşlerdir.
Osmanlı yıkıldığında Küresel soykırımcı firmalar yüzyıldır kesintisiz bütün Kürdistan petrollerini, yer altı ve üstü tüm kaynaklarını ele geçirmekle yetinmdiler. Akraba nüfus yapılanmsıyla yarım milyarı aşan Kürt nüfusunu Mezopotamya merkezli kurdukları diktatörlüklerle , günümüzde ise terör ordu-örgütleriyle soykırıma uğratarak dünyadan silmeye çalıştılar, halada bu proje, bu soykırım savaşı bütün şiddetiyle sürmektedir.. Bu savaş Rusya-Çin, Hindistan-Paksitana da sıçradığından.. nükleer savşa kadar da gidecektir.. Bir başka ifadeyle trörist israil var oldukça dünya sürekli yok olma tehdinden ve modundan çıkmayacaktır..
Kürtlerin petrol ve doğal kaynaklarını, yer altı-üstü zenginlikleri soykırım başta olmak üzere ele geçiren katil soykırımcı firmalar kurdurdukları terörist işgalci israil devletini kullanarak bir taraftan Irak Kürdistanında kök salmaya kripto aile ve ajan yapılanmasıyla Kürtleri kürt kılığında yok etmeye çalışırken, diğer yandan terörist israil eliyle aynen ırak kürdistanında olduğu gibi suriye kürdistanındaki Golan Tepelerini de işgal ederek ..
Bölgenin asli unurları olan Kürtlerin Arapların, Türklerin, Farsilerin hakkını hukukunu dehşet veren bir derecede açıkça gasp-soykırım ve işgalle bütün ortadoğuya soykırımı, bölgenin bütün halklarına ölümü, köleliği ve faşizmi kısacası soykırımı dayatmış bulunmaktadırlar..
Burada asl olan bütün dünya milletleridir. Bütün insanlık kölelştirilşmeye ve düşürülmeye çalışılmaktadır. Küresel soykırımcılar en az yarım milyar yıldır dünya üzerinde var olan insanlığı 10-20 binyıllık uyduruk bir tarih ve zaman dilimine haps edip düşürmeye çalışırken, diğer yandan insanın uzaya açılma belgelerini de içinde barındıran Kürdistandaki tüm tarihi meteryalleride ele geçirip insanlığı düşürme yönünde kullanmaktdlar, Urfa Göbekli tepe yapılan günümüzdeki kazılarda çin-rus-abd vb. her ülkenin bilimadamı olması gerekirken sadece kraliçenin arkeologlarının olması dünyanın, insanlığın nasıl aptallaştırıldığınında en büyük işaretlerden biridir.. İsrail projesi başarıya ulaşırsa, Kürdistana sızma ve yerleşmeleri tamamlanırsa kürtler başta olmak üzere tüm halklar düşürülme, köleleşme bitme.. Çin ve Rusya haritadan silineceği gibi bütün dünya insanlığı da köleleşip düşecektir..
Sürekli Kürt olgusuna vurgu yapmamızın temel nedeni yukardaki gerçekler başta olmak üzere ırkçılık-kürtçülük-türkçülük vb. değil iki ana nedenden dolayı bu vurguyu sık-sık yapıyoruz:
1. Kürtlerin tüm kurumlarına siyasal yapılanmalrına, yönetim kadrolarına Kürtlerden çok ajanlar, kriptolar, mosad, cia ajanları yerleşmiştir. Kürt halkını sürekli kandırıp kullanma, soykırıma çekmede dünyanın en uzman terör ve ajan yapılanmsı Kürt örgütlerinin ve kürtlerin içine hücrelere kadar sızmışlardır..
Örneğin yüzyıldan fazladır Iraktaki Kürt petrollerini, gasp eden soykırımcı aile ve firmalar, şimdi de Golan Tepeleri başta olmak üzere Suriye’deki Kürt petrolleri ve kaynaklarına işgalle konmaya başladılar. Iraktaki Barzaniden, Türkiyede Kürtleri temsil ediyoruz diyen tüm siyasal kürt yapılanmalarına bakın Golan tepelerine, kürdistana sızan bu ajan-soykırımcı işgalci yapılanmaya birtek kelime ile dokunmazlar. Bu can alıcı gerçekler birtek kelime ile bile Kürt halkına taşınmamaktadır.. Bir başka ifadeyle Kürtler tepeden derinden işgale uğradıklarından yenilgi üstüne yenilgi, hezimet üstüne hezimet yaşamaktadırlar..
2. Kürt olgusuna sürekli vurgu yapmamızın ikinci ana nedei Kürtlerin derinden işgali gibi Kürdistan coğrafyası üzerinde yaşayan devletlerde uluslarda Kürtler gibi tepeden ve derinden işgal edilmişlerdir. Bu işgale son vermenin iki ana yolu var. Terörist israille tüm ilişkileri sonlandırma, onlara çalışan kripto yapılanmalar, firmalar, siyaset en ağır cezalarla kuşatma-ekarte etme.. Ve en önemlisi :
Türkiye –İran-Irak-Suriye derhal fiziki, ırk-dil-din sınırlarını kaldırıp acil yeniden din-mezhep-ırk üstü bir siyasal yapılanmaya gitmeleri terörist israilinde yıkılarak bu siyasal yapılanmaya dahil edilmesi bütün halklar ve dünya barışı için tek çıkış yoludur.. Bunun gerçekleşmesi içinde Rusya ve –Çin başta olmak üzere dünya devlet ve halkları harekete geçmelidirler..
SEÇMEN ÜLKENİN GENEL MENFAATLERİNİ ESAS ALARAK OYUNU KULLANMALIDIR..
Buradan Türkiyedeki seçimlere geldiğimizde Türkiye devleti Ak Parti iktidarı ile büyük bir değişim dönüşüm sürecine girereken, yukarda işaret ettiğimiz stratejik derin işgali kavrayamadığından.. Askeri alandaki başarıyı aynı şekilde siyasal alana taşımayı becermeyerek büyük alan kayıpları yaşamkatdır..
Yüzlerce kez ifade ettik Kürt realitesine sahip çıkacak yegane devlet Türkiyedir. Afrin terörden temizlenirken.. TR eski tc hastalığından kurtulamayarak yabancı güçlerin silah-dolar yığırak kazanmak için her oyunu yaptığı kürtlere karşı gericileşerek Kürt dili-edebiyatı, kültürüne sahip çıkacağına Türkiyede olduğu gibi asimilasyona girişti. Kendi ayağına kurşun sıktı..
Aynı şekilde Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayanın TR’deki Kürt belediyelerinde Kürtçe eğitim, kürt dili edebiyatı bölümleri vb. çıkışı nedeniyle az daha linç edilecekti.. Yani eski tcnin ırkçı kodlarından kurtulamayan ak parti 17 yıldır verdeiği dehşet savaşta Türkiyeye bir çivi çakamayan uyduruk muhalefete içine düştüğü ırkçı-gerici tutumdan dolayı büyük bir alan kaybı yaşmakta. Eski ırkçı-putçu tc varisçilerine mirasını kötü-ucuz çok ucuza kaptırmaya başladı..
Dünya giderek tek bir köye, devlete dönüşürken, TR’deki kürt-kürdistan vb. kelimelerden korkar hale gelen devrimci bir ak partinin eski ırkçı-putçu sisteme giderek teslim olması uyduruk-proje muhalefete büyük bir güç katmaktadır..
Seçmen bu seçimde partileri değil ülke menfaatlerini esas alan bir yaklaşımla oyunu kullanmalıdır. Yani oy verdiğinde hangi parti ülkeme daha iyi hizmet eder sorusunu sorarak oyunu kullanmalıdır.. İktidar muhalefet farketmez Etkin yetkin ajan ve kripto olmayan adaylara destek sunulmalıdır. Türkiyede az –çok demokrasi kültürü oturmaya başladı. İktidar muhalefet aynı yerde çatışmadan-savaşmadan yan yana seçim çalışması yapabilmekte. Eski tr de böyle bir foto görmek dahi hayaldi..
Ülke yararına bir örneği şöyle verbiliriz. İstanbulda Türkiyenin yol-ulaşım-iletişim bazında Mimar sinanı olan, ülke genelinde 2. Bir rakibi olmayan Binali Yıldırıma, Ankarada ise heryönüyle donanımlı olan Mansur Yavaş’a, Karsı dünyaya tanıtan , Karsı bir dünya şehri yapan Naif Alibeyoğluna.. terdüt etmeden oy verebilmelidir seçmen.. Siyasetin ayrıştırıcı rüzgarına kapılmadan.. aynı formulu bütün ülke geneline yayarak oy kullanılmalıdır. Kürdistanda ise hizmet ve liyakat esas alınmalıdır. Türkiye solunun kuyruğuna dönüşen, kürtleri kemalizmin arka bahçesine çeviren, ortaya koyduğu icraatlarıyla Kürdistandaki tarihi kültürel dokuya darbe vuran hdpden ziyade hizmet için iktidar adaylarına yönelme daha mantıklı ve kürtlere kazandıran bir formül olmaktadır...
Sonuç olarak sadece TR’nin değil, Ortadoğu, Mezopotamyanın beka sorunu vardır. Derin işgal sorunu vardır. Dünya büyük bir savaş ve yıkım tehdidi altındadır. % 90 bu konulara vakıf olmayan belediye başkanlarını bu ağır soruna dahil etmek etik ahlaki değildir. Seçmen hizmete ve liyakata bakarak adayları seçmelidir..