BEYKOZ'DA BAYRAMLAŞMA AK PARTİ’DE SÖNÜK, CHP’DE İSE COŞKULU GEÇTİ...
Bayramlaşma nedeniyle Beykozdaki siyasi partiler, belediye ve birçok stk bayramlaşma töreni düzenlediler.
BEYKOZ'DA BAYRAMLAŞMA AK PARTİ’DE SÖNÜK, CHP’DE İSE COŞKULU GEÇTİ...
Bayramlaşma nedeniyle Beykozdaki siyasi partiler, belediye ve birçok stk bayramlaşma töreni düzenlediler.
Ak Partinin Belediye binası önünde icra ettiği bayramlaşma törenine deyim yerindeyse halktan, STK’lardan katılım olmazken, çok az bir katılımla sönük geçerken, Belediye başkanı geleneksel hale getirdikleri bayram kutlaması nedeniyle kısa bir konuşma yaptı. Halkın bayramını kutladı.
DİLMAÇ GİTTİ, BEYKOZ AK PARTİ ÇÖKÜŞE GEÇTİ...
Beykoz Ak Parti ileçe ve belediye artık ortak yaptıkları etkinliklerde bile halk yok. Halk, kurucular, beykozun önde gelenleri yok. Yaptıkları her etkinlik çok cılız ve sönük geçiyor. Beykozda ki bu gerilemenin siyasetin ayak oyunları sonucu Bşk Yrd. Hanifi Dilmaç uzaklaşması, dilmaç'ın ne kadar önemli bir kişilik olduğunu, ve Beykoz'da ne derece önemli bir siyasi aktör olduğunu ortaya koymaktadır. Beykoz Ak parti hergeçen gün kötü kan kaybetmektedir...
STK’lardan ve halktan katılımın çok az olduğu belediye kutlamasında Beykoz Ardahanlılar derneği başkan ve yönetimiyle tam katılım gösterip hazır bulundular...
CHP ilçe binasında yaptığı bayramlaşma ise yoğun bir katılımla coşkulu geçti.
CHP Beykoz İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programına katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi, Myanmar Devleti’nin Arakanlılara uyguladığı sorunun çözümüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Ve Arakanla ilgili “Bazı Aileleri Türkiye almalıdır dedi.
Hamzaçebi Yaptığı açıklamda :
“Bu çağrıyı Beykoz’dan hükümete yapıyorum. Hükümet bu adımı atmalıdır”
Arakan’da yaşanan olay Suriye’de yaşanan olayla paralel değerlendirilebilecek bir olaydır. İnsan hakları hiçbir zaman sadece bir ülkenin iç meselesi değildir. İnsan hakları, bütün toplumun, dünyanın meselesidir. Dolayısıyla oradaki olaylara dünya seyirci kalamaz. Bu konuda Türkiye bir adım atmalıdır. Türkiye oradan bir grup aileyi alabilir. Kitleler halinde bir göçten söz etmiyorum. Bunu bütün Avrupa ülkelerinin bu yükü omuzlaması konusunda bir adım olarak değerlendirmek gerekir. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler de Türkiye’nin yaptığına benzer bir şekilde çeşitli gruplar halinde aileleri kabul etmelidir; böyle bir adım atılabilir. Böyle bir adım atılırsa, bu oraya Avrupa’nın ve dünyanın doğrudan müdahalesi demektir. Oradaki vahşete son verme çağrısının uygulamaya geçmesi demektir. Çok ciddi bir yankı olacaktır. Bu çağrıyı Beykoz’dan hükümete yapıyorum. Hükümet bu adımı atmalıdır. Dünyaya da böyle bir çağrıyı yapmalıdır.”
