İDAM'DAN MİLLETVEKİLİĞİNE HÜDA KAYA

HDP'nin belki de Türkiye'nin en ilginç vekil adaylarından birisi ülkücülükten İslamcılığa, türban eylemlerinden Kandil'e uzanan bir politik çizgiye sahip Hüda Kaya.
Bu haber 2015-04-07 10:06:15 eklenmiş ve 656 kez görüntülenmiştir.

Yaklaşan genel seçimlerde HDP'nin yaptığı, yapacağı stratejik tüm hatalar sadece Kürtlerin değil, tüm dünya halkları için, özgürlük, adalet, kardeşlik isteyen çağımızın yetiştirdiği en büyük lider ve deha olan Abdullah Öcalan'ın müdahalesiyle bitirildi.

 

HDP tabanında değil tavanında yer alan, Kürt halkının yaşam biçimi, gelenekleri, inancı ile alakası olmayan dünya siyonist-baronizminin halkları ve toplumları düşürmek için ürettiği, kullandığı terimler olan izimlerle (Marksizm, kominizm, maoizm... genelde salak solcu, ve ajan solculuğun kullandığı halkları düşürme ideolojileri) hareket  eden ve Kürtleri isyan ettiren yapının seçimlere girmeden oynanan oyunları bozuldu.

 

HDP içinde Kürtleri isyan noktasına getiren Altan Tan vb. Muhafazakar, Müslüman kimlikleri ile öne çıkan isimlerin vekil gösterilmeme söylemleri deyim yerindeyse HDP nereye çekiliyor soru işaretlerine neden oluyordu.  Kürtlerin ve tüm örgütlerinin gerçek lideri Abdullah Öcalan'ın müdahalesi ile bu komediler giderildi. HDP Türkiyelileştiği gibi, tüm Türkiye'yi anlayış olarak kapsayan bir çizgiye oturdu...

 

İsrail siyonizminin, siyonist soykırımcı baronizmin emir eri olan 28 şubat darbesi sürecinde  3 kızı ile birlikte idama mahkum ettiği  Ülkücülükten gerçek İslam'a geçiş yapan ve bu anlamda cunta ve faşizme boyun eğmeyen, Türkiye'nin mücadele anlamında sembol isimlerinden biri olan Hüda Kaya  gibi bir çok insan artık HDP'de milletvekili adayı. Seçim sürecinde, puslu havadan faydalanarak, salak solculuk ve sağcılığı halkların kurtuluş umudu olan HDP'ye gömlek olarak giydirmeye çalışan ajan anlayışlar kontrol altına alındı. HDP'ye yapılmak istenen salak sol-sağ,  ajan anlayışların boşa çıkarılması HDP'nin büyük bir sürpriz yapmasını da beraberinde getirdi. Türkiye'nin gerçek ana muhalefet partisi yine Kürt halk önderinin müdahalesi  ile rotasını buldu, Türkiye'nin gerçek muhalefeti HDP ile doğmaya başladı.

 

 

Basında Hüda Kaya

 

İDAM'DAN MİLLETVEKİLİĞİNE HÜDA KAYA

 

HDP'nin belki de Türkiye'nin en ilginç vekil adaylarından birisi ülkücülükten İslamcılığa, türban eylemlerinden Kandil'e uzanan bir politik çizgiye sahip Hüda Kaya.

 

7 Haziran genel seçimleri için yarın YSK'ya teslim edilmesi gereken milletvekili adaylarıyla ilgili listeler yavaş yavaş belli olmaya başladı. HDP'nin adayları arasında en dikkat çekici isimlerden biri olan Hüda Kaya'yı Radikal gazetesi haberleştirdi.

 

İşte o haber:

 

Seçimlerin kilit partisinin HDP olacağı konusunda herkes hemfikir. Sadece yüzde 10 oyla siyasi atmosferi derinden değiştirecek bir potansiyele sahip olmak, seçim tarihinde ender rastlanacak bir matematiksel denge olsa gerek.

 

Peki ne oldu da HDP bu kadar kısa sürede sandığın en etkili aktörü haline geldi? Elbette çok uzun bir liste yapılabilir. Ama siyasette güç bazen detaylarda gizlidir. İşte o detaylardan birisi de, Hüda Kaya'dır.

 

Kadınlığıyla, türbanıyla, işsizliğiyle, yoksulluğuyla, tek başına büyüttüğü 5 çocuğuyla, üç kızıyla birlikte cezaevi cezaevi dolaşmasıyla, idamlık davalarıyla, Filistin kamplarıyla, insan hakları savunuculuğuyla, göçmenliğiyle ve nihayetinde Kürtlerin mücadelesinde yerini almasıyla...

 

Bu ülkedeki tüm mağdurların bir parçasını kendi yaşamında barındırıyor. Hüda kaya'nın sıradışı yaşamı, Türkiye 'nin siyasi açmazlarının bir kesişim kümesi gibidir...

 

ÜLKÜCÜLÜKTEN İSLAMCI AKTİVİSTLİĞE...

 

İşçi bir babanın kızı Hüda Kaya. Ailesi Boyabatlı, kendisi İstanbul doğumlu. Anne ve babası küçük yaşta ayrıldı. 1980 öncesinde sıkı bir ülkücü. Üstelik sadece fikren değil, fiilen de. Ta ki, 18 yaşında ilk kez Kuran'ı eline alıncaya dek...

 

Çok etkilenir ve hayatına yeni bir yön çizmeye karar verir. Türban takar, çarşaf giyer. Iraklı bir Türkiye vatandaşıyla evlenir. Üç kızı, iki oğlu olur. Dokuz yıllık evliliğin ardından bitmek bilmez velayet davaları derken, tek tek tüm çocuklarını alır. Zorlu hayat koşulları onu Malatya'ya kadar sürükler.

 

Küçük bir mağaza açar ama aktivist ruhu yerinde durmaz. Bir yandan ailesini geçindirmek için çalışırken, diğer yandan tefsir, sosyal, kültürel, insan hakları, radyo programları çalışmaları yürütür. Yaşamının merkezine koyduğu siyasi ideal, başörtüsü yasağıdır. Bunu sadece bir inanç meselesi olarak değil, kadınların tercihine yönelik bir zincir olarak da görür. Dergilerde yazılar yazmaya başlar.

 

ÜÇ KIZIYLA BİRLİKTE İDAMLA YARGILANDI

 

28 Şubat geldiğinde ise Hüda Kaya için söz biter. Malatya'da İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin eylemlerinde ön saflarda yerini alır. "Ulusal Bir Heyecan Gecesi ve Başörtüsü" başlıklı yazısına açılan dava yüzünden işinden evine dönerken sokakta gözaltına alınıp tutuklanır. Bir gün sonra yanına Malatya'nın Akpınar Meydanı'nda gözaltına alınan 13 yaşındaki oğlu Muhammed Cihad da gelir. Ana-oğul düşünce suçu olarak bilinen 312. maddeden DGM'de yargılanırlar. Hüda Kaya 20 ay cezaevinde kalır.

 

Hapis günleri biter bitmez yeniden sokaklara döner. Bu eylemlerden birinde Malatya İHL son sınıf öğrencileri olan üç kızı da vardır. 1999'da 16, 17 ve 18 yaşlarındaki kızlar terörle mücadele ekipleri tarafından okul basılarak gözaltına alınırlar. Hüda Kaya bu sefer de 146. maddeden üç kızıyla birlikte idam istemiyle yargılanır. Bazılarından birlikte, bazılarından da ayrı ayrı cezalar alırlar.

 

Mağazasını kapatmak zorunda kalır. Yıllar sonra verdiği bir röportajında en çok da cezaevinden çıktıktan sonra Malatya'da kendilerine kiralık ev dahi verilmemesine içerlediğini söyler. Mecburen İstanbul'a döner ancak geçimini sağlayacak bir iş bulamaz. Hakkında daha onlarca dava vardır. Kızı İntisar'ın 312. maddeden yargılandığı bir davadan ceza alması üzerine ülkeyi terketmeye karar verir. Avrupa hem pahalı hem kapalıdır ona, karayoluyla Pakistan'a kaçar. Bir yıl kaldıktan sonra İstanbul'a döner.

 

28 ŞUBAT'IN TÜM SABIKASI SANKİ ONA YAZILDI

 

Ne var ki, davaları bitmemiştir, peş peşe ceza yağar. Ağrı ve Malatya cezaevlerinde yatar. Kendisinin tahliyesinden bir ay sonra birbiri ardına kızları da Akşehir ve Bandırma cezaevlerine gönderilir. Kızlarından Nurulhak, tahliye edildikten kısa bir süre sonra trafik kazasında yaşamını yitirir.

 

2002'de AK Parti iktidarı ile 28 Şubat'ın uygulamaları hızla temizlenirken, sanki 28 Şubat'ın tüm sabıkası Hüda Kaya ve ailesine miras kalmıştır. Kapılar yüzüne kapanır. Herhangi bir iş bulamadığı gibi, kızları da o zor günlerde aynı yolda yürüdükleri 'patronlar' tarafından işten atılırlar.

 

Hüda Kaya için mağduriyet bir kader olmaktan çıkmış, artık bir tercih haline gelmiştir. Çünkü başörtüsü için verdiği mücadelenin daha geniş bir hak ve özgürlük mücadalesinin parçası olduğunu anlar, hedefinde 'dünün mağduru olan, bugünün muktedirleri' vardır. Mazlum-Der'e ilk üye olanlardandır. Yazılarıyla ve faaliyetleriyle seçimde zafere taşıdıkları iktidarı hedefine koyar bu sefer. Ve elbette sonucunu da kısa sürede görür.

 

2011'de barış aktivisti olan oğlu Muhammed Cihad, hiçbir delil olmadan bir PKK operasyonunda gözaltına alınıp tutuklanır. Uzun süren yargılamanın sonucunda beraat eder. Bu olay Hüda Kaya'nın yaşamında bambaşka bir kırılmanın fitilini ateşler.

 

RAMAZAN'DA KANDİL'E SEYAHAT...

 

Oğlunu da alıp 2013 yılının Ramazan ayında, Kandil'in yolunu tutar. PKK yöneticileriyle görüşür. Dağa çıkanların hikayelerini dinler ama en çok da PKK'ya katılan kadınlardan etkilenir. Döndükten sonra izlenimlerini uzun bir yazı dizisi olarak kaleme alır.

 

Ülkücülükten İslamcılığa, oradan Kandil'e kadar uzanan politik yaşamında Hüda Kaya için yazılabilecek daha çok şey var ama kısa bir CV dökümü, hayatta nasıl bir saf tuttuğunu göstermesi bakımından yeterli olur:

 

Pek çok kadın platformunu kurdu, aktif olarak çalıştı. İlmi, sosyal ve kültürel alanlarda farklı dernek ve vakıflarda faaliyet yürüttü. Yurtiçi ve dışında kadın, Filistin, barış, inanç vb. konularda konferanslar verdi. 2005'te Merve Kavakçı ile birlikte BM'de Türkiye'deki kılık kıyafet yasakları ve hak mücadelesi hakkında sunum yaptı. Ürdün, Sudan, Pakistan, İran, Keşmir, Lübnan ve Filistin mülteci kamplarında bulundu. Kardelen Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneğini kurdu, başkanlığını yürüttü. Uluslararası Müslüman Kadınlar Birliği üyesi ve Türkiye delegesi. Demokratik İslam Kongresi Şura Meclisi üyesi. Ve HDP'de de iki dönemdir MYK üyeliğini yürütüyor.

Şimdi de HDP'den milletvekili adayı.

 

Eğer Hüda Kaya Meclis'e girerse, bizatihi kendi yaşamında temsil ettiği mağduriyetlerin tümü de siyasette temsil edilecek bir bakıma. HDP'nin neden kilit parti konumunda olduğunun cevabı da biraz burada yatıyor aslında.

 

 

HDP, Altan Tan'a Yeniden Adaylık Teklif Etti

 HDPDEN BÜYÜK SÜRPRİZ

Kürt muhafazakar çevrelerinin tepkisinden sonra HDP'nin Altan Tan'a Diyarbakır'dan adaylık teklifi ettiği, Tan'ın teklifi değerlendirdiği öğrenildi.

 

HDP, Altan Tan'a Yeniden Adaylık Teklif Etti

 

İmralı ziyaretinin ardından HDP'de aday listesi yeniden ele alınırken, Kürt muhafazakâr çevrelerde tepkiyle karşılanan Diyarbakır milletvekili Altan Tan'ın aday gösterilmemesi konusunda yeni bir gelişme yaşandı. HDP, Altan Tan'a yeniden adaylık teklif etti.

 

ALTAN TAN'A YENİDEN ADAYLIK TEKLİFİ

 

Milliyet'ten Namık Durukan'ın haberine göre Diyarbakır'dan adaylık teklifi yapılan Tan'ın bu teklifi değerlendirmeye aldığı öğrenildi. Tan'ın durumu bugün netlik kazanacak. Kürtlerin simge isimlerinden Leyla Zana'ya da Ağrı'dan adaylık teklifi yapılınca Zana ile de dün gün boyu görüşmeler yapıldı. Hatip Dicle'nin ise sağlık sorunu ve DTK Eş Başkanlığı görevi nedeniyle aday olmayacağı netleşti. KCK yöneticileri Zübeyir Aydar ile Remzi Kartal'ın ise güvence alınmadığı için aday gösterilmeyeceği öğrenildi.

 

HDP heyetinin İmralı ziyaretinden sonra komisyon tekrar aday listesini değerlendirmeye aldı. Aday gösterilmemesi muhafazakâr kesim tarafından tepkiyle karşılanan Altan Tan'a dün Diyarbakır'dan adaylık teklifi yapıldı. Bu teklifi değerlendirmeye alan Tan, komisyonla görüştü. Tan'a tekrar adaylık teklifi yapılmasında Öcalan'ın etkili olduğu belirtildi. Bu gelişme üzerine ısrarla Diyarbakır'ı isteyen Leyla Zana'ya Ağrı'dan adaylık teklif edildi. Ancak Zana, Ağrı'ya mesafeli yaklaştı. Komisyon ikna etmek için dün gün boyu Zana ile görüştü. Aday olmayacağını açıklayan Hatip Dicle'nin Öcalan'ın isteğiyle aday olabileceği belirtiliyordu. Dicle'nin hem sağlık durumu hem de DTK Eş Başkanlığı görevi nedeniyle zorlandığını belirterek kesin bir dille aday olmayacağını ilettiği belirtildi.

 

Kulislere yansıyan bilgiye göre, eski Diyarbakır Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş Diyarbakır'dan, İslami kimliğiyle öne çıkan Hüda Kaya İstanbul'dan aday olmak istediğini iletti. Ancak komisyonun dün yapılan toplantısında da Kaya'nın aday olacağı yerin belirlenemediği ifade edildi. Muhafazakâr kimliği öne çıkan bazı isimlerin de seçilebilecek bölgelerden aday gösterileceği ifade ediliyor. Bu isimlerden Ayhan Bilgen'in son dakikada Kars'a kaydırıldığı öğrenildi.

 

SİMGE İSİMLER GÜNEYDOĞU'DAN ADAY OLACAK

 

PKK'nın kuruluşunda yer alan simge isimlerden Kemal Pir'in yeğeni Ziya Pir'in Diyarbakır'dan, Mahsum Korkmaz'ın kardeşi Fehmi Korkmaz'ın Siirt'ten ve Mazlum Doğan'ın kardeşi Serap Mutlu'nun Batman ya da Siirt'ten aday gösterileceği belirtiliyor. Yurtdışındaki KCK yöneticileri Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal'ın tutuklanmama güvencesi olmadığı için aday gösterilmeyeceği kaydediliyor. Roboski'de yakınlarını kaybeden Ferhat Encü'nün Şırnak'tan aday gösterileceği ifade ediliyor.

 

HEYET MECLİS'E

 

İmralı heyetindeki isimlerden Pervin Buldan İstanbul 3. bölge 1. sıra, İdris Baluken Bingöl, Sırrı Süreyya Önder Ankara 1. bölge 1. sıra, Ceylan Bağrıyanık ise Siirt'ten aday olacak. Heyetten sadece Dicle aday olmayacak.

 

BATI'DA SOL KÖKENLİ ADAYLAR

 

HDP listesinde batıdan aday gösterilecek adaylar ise sol kimliğiyle öne çıkıyor. Yazar Eşber Yağmurdereli ve sanatçılar Pınar Aydınlar ve ile Suavi'nin İstanbul'dan aday olacağı konuşuluyor.

 

Eş başkanlar Selahattin Demirtaş'ın da İstanbul 1. bölge, 1. sıradan aday olacağı, Figen Yüksekdağ'ın ise memleketi Adana'dan aday olacağı ifade edilse de Van'a kaydırılabileceği belirtiliyor.

 

Bu durumda Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Mersin'den Adana'ya aktarılabileceği ifade ediliyor. HDP ile ittifak yapan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ile sosyalist kimliğiyle öne çıkan Ertuğrul Kürkçü'nün İzmir'den aday olacağı konuşuluyor. Akademisyen kökenli Mithat Sancar'ın ise İstanbul ya da Mardin'den aday olacağı kaydediliyor.

 

AZINLIKLAR DA LİSTEDE

 

HDP ile seçim öncesi ittifak yapan ve destek açıklaması yapan Alevi dernekleri, azınlıklar ve diğer bileşenlere 25 adaylık ayrıldığı belirtiliyor. Eski Avrupa Parlamentosu milletvekili olan ve Ezidi kökenli Feleknas Uca'nın Batman'dan, HDP MYK üyesi Garo Paylan'ın İstanbul 2 ya da 3. bölgeden, Süryani Erol Dora'nın tekrar Mardin'den aday gösterileceği dile getiriliyor. Alevi örgütleriyle yapılan görüşme neticesinde Turgut Öker'in de İstanbul 2. bölgeden aday gösterileceği belirtiliyor. Pir Sultan Derneği Başkanı Müslüm Doğan'ın İzmir'den aday olacağı konuşuluyor.

 

DTK Eş Başkanı Selma Irmak'ın Hakkâri, eski CHP'li Belediye Başkanı celal doğan'ın Gaziantep'den aday olacağı belirtiliyor. Nursel Aydoğan'ın Diyarbakır'dan aday olacağı kesinleşirken, eski RTÜK üyesi Ahmet Yıldırım'ın muş'tan aday olacağı belirtildi. Gazeteci Günay Aslan'ın ise Van'dan aday gösterilmesi bekleniyor.

 

TUNCELİ'DE İKİ VEKİL HESABI

 

Tunceli'de CHP ile yarışacak olan HDP bir süredir etkili bir aday arayışındaydı. Seçim komisyonu Paris cinayetinde hayatını kaybeden PKK yöneticisi Sakine Cansız'ın kardeşi Metin Cansız'ın 1. sıradan adaylığını değerlendiriyor. HDP, CHP'nin Tunceli adaylarının profiline göre buradan iki sandalye almayı hesap ediyor. İkinci sıra adayın ise kentte güçlü bir geleneği bulunan Demokratik Haklar Federasyonu'na ayrılabileceği belirtiliyor.

 

SAKIK'I VAZGEÇİREN MESAJ

 

Mmş Milletvekiliyken Ağrı'dan belediye başkanı seçilmesi nedeniyle milletvekili görevi son bulan Sırrı Sakık, tekrar aday olmak istedi. Ancak Öcalan'ın, "'Sırrı benim yüreğimin en büyük vekilidir. Bir dönem orda kalmalıdır, barış dönemine katkı sunmalıdır. Ne zaman dönerse adayımızdır" dediği öğrenildi. Sakık'ın bunun üzerine adaylıktan vazgeçtiği öğrenildi. Sakık, adaylıktan vazgeçmesini, "Halkın ilgisi artınca, belediye başkanı olarak görevimi sürdürmeye karar verdim" sözleri ile açıkladı.

ETİKETLER :
Diğer DKM-Analiz haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA