BALYOZ'DAN BERAAT EDEN ALANLI SESİZLİĞİNİ BOZDU
Askeri darbeler, faili meçhul cinayetler, e-muhtıralar, doğu-güneydoğu ve ülke genelinde asker aracılığı ile vatandaşa kurulan kumpaslar, cumhuriyet tarihi boyunca soykırıma varan vahşetlerin çoğu askeriye eliyle yapıldı... Bu olaylar halkın askeriyeyi üstten dizayn eden yerli ve yabancı ihanet şebekelerinin aracına dönüşen rütbeli yapıya karşı büyük bir nefretin birikmesini beraberinde getirmişti. On yılların birikimi olan bu psikoloji halkın, siyasetin vb. askere yapılan hukuksuzluklar karşısında tepki değil aksine iyi oluyor duygusuna itmiştir. Ki bu vahşet psikolojisi halen bitmemiştir. Daha bir kaç gün önce insan kurşuna dizemeyen bu katil ruh adeta cinnet getirerek Şırnak'ta dilsiz hayvanları kurşuna dizmişti, PKK'nın legalleşmesinden, çözüm sürecinden rahatsızlığını dile getirmişti...
Balyozdan beraat eden Balanlı ve hürriyet (ki logosunda hala Türkiye Türklerindir ırkçı zehri ile ülkeyi zehirlemeye, Türkleri kullanmaya devam eden siyonist bir yayın organı) işaret ettiğimiz bu ülke gerçeğine dokunmadan belirleme Erdoğan'ın "aldatıldık" söylemine vurgu yapmışlar. Paralel yapı bilerek yada bilmeyerek kurduğu kumpaslarla yaptığı oyunlarla Türkiye'nin neredeyse her alanda ve tüm kurumları ile nasıl derinden işgal edildiğinin vatandaşın hayatının nasıl çöpe çevrildiğinin somut ispatı oldu. Bir çocuk ve bir çoban kurşuna dizildiğinde vede vurulduğunda ödül ve para alan birsürü katili bu halk asla unutmayacaktır... Burada gerçek şuki kirlenmiş olanlar birbirlerine karşı saldırıya geçtiler, ülkenin bağırsakları temizlendi. Bu aşamada kuru ile yaş birbirine karıştı... (DKM/Analiz)
Balyoz'dan Beraat Eden Balanlı: Erdoğan'ın 'Aldatıldık' Sözü Bir Anlam İfade Etmiyor demiş, ardından 'Balyoz' davasından beraat edenlerin arasında yer alan Orgeneral Bilgin Balanlı, Erdoğan'ın "Komutanların tutuklanmalarına gönlüm razı olmadı. Aldatıldık" sözünü 'anlamsız' bulduğunu ifade etmiş...
'Balyoz' davasından tutuklanıp yıllarca hapis yattıktan sonra geçen hafta beraat eden komutanlardan Orgeneral Bilgin Balanlı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Aldatıldık" ifadesinin kendisi için çok anlam ifade etmediğin söyleyerek, "Kendisinin bu davaya objektif olarak bakmadığını değerlendiriyorum" diye açıklama yapmış.
TUTUKLANAN EN RÜTBELİ SUBAYDI
Bilgin Balanlı, 236 sanıklı Balyoz davasının tek muvazzaf orgeneraliydi. 2011'in Mayıs'ında Harp Akademileri Komutanı'yken tutuklandığında, o tarihten iki ay sonra yapılacak YAŞ toplantısında Hava Kuvvetleri Komutanı olarak atanması gerekiyordu. Kariyerinin finali Balyoz'a takıldı, tutuklanan en yüksek rütbeli subay oldu. Balanlı, orgeneralliğinin 2 yılını Hasdal Cezaevi'nde geçirdi ve emekli oldu. 2014 Haziran'ında serbest kaldı ancak suskunluğunu bozmak için beraatını bekledi.
Balyoz Davası en rutbeli subayı Balanlının Hürriyet'teki o röportajdan ilgili bölüm şöyle:
"BU KOMPLOCULARA ÇOK GÜVENDİLER"
– Hükümette bu davadan siyasi bir menfaat elde edebileceği gibi bir kanaat oluştuğunu söyleyebiliriz. Belki de hem böyle bir kanaat oluştu hem de gerçekten bu komplonun içinde kendilerine verilmiş olan bilgilere inandılar. Bu komploculara çok güvendiler.
"TÜM KURUMLARIYLA DEVLETİN BÜYÜK BİR ZAFİYETİ"
– Şimdi aldatıldıklarını söylüyorlar. Dünyanın 17. büyük ekonomisi, NATO üyesi, AB'ye aday, 1923'te Cumhuriyet'i kurmuş, 50'li yıllarda demokrasiyi getirmiş bir ülkenin 2010'lu yıllarda devlet mekanizmasının bu derece aldatılabilir olması çok kabul edilebilir bir şey değil. Belki bir muz cumhuriyetinde bunu düşünebilirsiniz. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nde bunun gerçekleşmiş olmasını ben kabullenemiyorum. Hâlâ içime sindiremiyorum. Bu devletin büyük bir zafiyetidir, tüm kurumlarıyla birlikte…
"ERDOĞAN'IN 'ALDATILDIK' DEMESİ BİR ANLAM İFADE ETMİYOR"
– (Erdoğan'ın Harp Akademileri'nde "Komutanların tutuklanmalarına gönlüm razı olmadı. Aldatıldık" demesi) Benim için çok büyük bir anlam ifade etmiyor. Ben sadece konuşmalara bakmıyorum, davranışlara da bakıyorum. Bu davanın kendisine anlatılmış olduğunu çok iyi biliyorum. O günlerde kullanmış olduğu bazı ifadeler ve davranışlarıyla birlikte bu davaya gösterdiği reaksiyon beni üzüyor. Bu konuda herhangi bir uygun girişiminin olmadığını düşünüyorum. Kendisinin bu davaya objektif olarak bakmadığını değerlendiriyorum. Keşke biraz daha sorgulayabilseydi ve bazı şeyler yapmış olabilseydi, o zaman daha inandırıcı olurdu.
– (Erdoğan ve hükümetinin öyle bakmamasının nedeni, 'Bu dava askeri vesayeti geriletecek bir araçtır, çok da kurcalamayalım' yaklaşımı…) Bu duygu da olabilir. Bundan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin büyük bir menfaat sağladığını düşünüyor olabilirler, Avrupa'daki bazı kuruluşların 'Siz buna devam edin' gibi bazı telkinleri de olabilir. Ama bu neticede devletin bir zafiyetidir. Olmaması gereken, içimi yaralayan bir husustur.