'Savcıyı Vur' Emri Avrupa Gladio'sundan'...
Dünya'daki tüm Terör Örgütlerinin piramidinin tepesi Dünyayı dizayn eden baronlar ve firmaları. Bu baronlara bağlı aile firmaları. dhkp-c terör örgütü bu piramidin Avrupa Gladiosuna bağlı bir alt birim.
'Savcıyı Vur' Emri Avrupa Gladio'sundan'...
Dünya'daki tüm Terör Örgütlerinin piramidinin tepesi Dünyayı dizayn eden baronlar ve firmaları. Bu baronlara bağlı aile firmaları. dhkp-c terör örgütü bu piramidin Avrupa Gladiosuna bağlı bir alt birim. NATO'nun bu alt gladiosu sabancı suikastında da kullanılmıştı. Savcı rehin alındığından vur emrinin Yunanistan'daki gladio şubesinden geldiği açıklandı.
Avrupa medeniyetinin giderek çürümesi, düşmesi sonucu Yunanistan ekonomik krizle düştü. Karşılığı olmayan doların sahibi baronlar kullandıkları tüm terör alt yapı ve birimlerini ekonomik krizle boğuşan Yunanistana konuşlandırdılar. Bu anlamda Yunanistan Avrupa gladiosunun ana merkez üslerinden birine dönüştü. Avrupa ve Türkiye'deki yoksul insanları, köylü çocuklarını karşılığı olmayan yeşil dolarlarla avlayan gladiolar onları dilediği gibi kullanıp harcayabiliyorlar. Ak Parti Kartal binasına giren bir terörist'de gladionun kullandığı yıldızlı kılıç simgeli bir bayarak asarak efendilerine mesajını verdi...
Adliyedeki kanlı rehine olayının ardından Davutoğlu, teröristlerin yurt dışı ile telefon bağlantısı kurduklarını açıkladı. Emniyet yetkililerinin açıklamalarına göre bu ülke Yunanistan.
Adliyede şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın cenaze töreninden sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı bir açıklama dikkat çekti. Davutoğlu açıklamasında, "Bu rehin alma esnasında bu teröristler yurt dışı bazı görüşme yaptı. Bazı odaklarla temas halindeydiler. Bütün bunları takip ediyoruz. Bu olayla ilgili kim nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun, operasyon yapma talimatı verdik" sözlerini kullandı. Davutoğlu'nun bu açıklamasından sonra, teröristlerin hangi ülkede ve kimlerle telefon görüşmesi yaptığı sorusu gündeme geldi.
ABİSİ YUNANİSTAN'DA
ADLİYEDE REHİNE OPERASYONU, GELİŞMELER İÇİN TIKLAYIN
Vatan'ın ulaştığı emniyet yetkilileri bu ülkenin Yunanistan olduğunu söyledi. Yetkililer, bu adresi gösterirken iki noktaya dikkat çektiler. Birincisi DHKP-C örgütünün başta şu anki lideri olarak kabul edilen Hüseyin Fevzi Tekin olmak üzere diğer üst düzey yönetiminin Yunanistan'da olması.
TÜRKİYE'YE GEÇMEK İSTERKEN YAKALANDI
İkinci neden ise teröristlerden Şafak Yayla'nın abisi Mehmet Yayla, 19 Mart 2013'te Ankara'da Adalet Bakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi'ne lav silahları ve roketatarlarla saldıran iki kişiden biriydi. Yayla, saldırının ardından Hatay üzerinden Suriye'ye oradan da Yunanistan'a geçmiş, tekrar saldırı yapmak üzere Türkiye'ye geçmek isterken yakalanmıştı.
Yayla şu an hala Yunanistan'da tutuklu bulunuyor. Bu durum teröristlerin Yunanistan bağlantısını kuvvetlendiriyor. Emniyet yetkilileri telefonda özellikle Tekin ile bağlantılı kurulmuş olabileceği ihtimaline dikkat çekiyor.
SÜREKLİ BİLGİ VERDİLER
Emniyet yetkililerin dikkat çektiği bir başka konu ise teröristlerle iletişim halindeyken, iletişim kanalları açıkken savcıyı vurmuş olmaları.
Yetkililer bu durumu şöyle açıklıyor:
"Teröristlerle yapılan görüşmeler sırasında, telefonla Yunanistan'a sürekli bilgi verdiklerini düşünüyoruz. Buradan talimat alarak hareket ettiler. Teröristlerle kurulan iletişimde bir sorun yaşanmadığı, tıkanmanın olmadığı anda böyle bir harekette bulunmaları onların telefondan 'vurun emri' aldıklarını gösteriyor. Yunanistan'dan vurun emri gelince de uyguladılar. Ortaya çıkan tablo bunu gösteriyor ve bu yönde araştırmalar devam ediyor."
"Savcı Kirazı Vur" Emrini DHKP-C Lideri Hüseyin Fevzi Tekin Verdi
Savcı Kiraz'ı şehit eden teröristlerin kullandığı cep telefonuyla ilgili çok önemli bilgiler elde edildi. Vur emrini DHKP-C lideri Tekin'in verdiği ortaya çıktı.
Polis, Savcı Kiraz'ı şehit eden teröristlerin, telefonlarını araştırdı. 8 saat boyunca görüştükleri yurt dışındaki hattın, Yunanistan'da olduğu tespit edildi. "Vur" emrini veren kişinin ise, DHKP-C'nin lideri Hüseyin Fevzi Tekin olduğu ortaya çıktı.
KANLI EMİR İNTERNET ÜZERİNDEN GELDİ
Çağlayan Adliyesi'ndeki hain saldırının emri uzaktan geldi. Terör örgütü DHKP-C'nin Yunanistan'da tutuklu bulunan sözde lideri Hüseyin Fevzi Tekin, Şehit Savcı Kiraz'ı rehin alan iki teröriste WhatsApp ve Viber adlı internet programlarıyla talimat verdi. Teröristler cep telefonları aracılığıyla ulaşan bu kanlı emir sonrası, hain olayı gerçekleştirdi.
BAŞBAKAN'IN SÖZLERİ DÜĞMEYE BASTIRDI
İki terörist, İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi'ne girdi. Berkin Elvan'ın ölümünü bahane eden iki terörist, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit etti. Peki terör örgütü DHKP-C üyesi olan Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'a emri kim verdi? Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Savcı Kiraz'ı şehit eden teröristlerin eylem sırasında yurt dışı ile görüşme yaptıkları tespit edildi" açıklaması üzerine istihbarat birimleri düğmeye bastı. Teröristlerin telefonlarından arananların adres ve kimliklerinin belirlenmesi için GSM şirketinden rapor istendi. O rapor sonrasında kalleş emrin terör örgütünün sözde lideri Hüseyin Fevzi Tekin tarafından verildiği tespit edildi.
EMİR YURT DIŞINDAN GELDİ
Buna göre ekipler ilk olarak adliyenin kameralarını izledi. İncelemede terörist Şafak Yayla'nın (24) avukat cübbesi ve sahte kimlikle adliyesinin C kapısından girdiği belirlendi. Terörist Bahtiyar Doğruyol'un (28) da yine C kapısından normal vatandaş kılığıyla adliyeye giriş yaptığı gözlendi. Ardından teröristler 10 dakika arayla binanın 6. katına çıktı. Kendilerini avukat olarak tanıtıp Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın odasına girdi. Savcıyı rehin alan hainlerden biri müzakere heyetiyle temastayken bir diğeri de telefondaydı. Kanlı emir de bu telefon üzerinden geldi. Operasyondan sonra teröristlerin cep telefonları incelendi. Yapılan incelemede terörist Yayla'nın kullandığı cep telefonuna yurt dışından talimat geldiği tespit edildi.
HTS KAYITLARI ORTAYA ÇIKARDI
İşte 8 saat süren müzakereler boyunca kullanılan bu cep telefonuyla ilgili çok önemli bilgiler elde edildi. Ekipler, teröristlerin Yunanistan'daki bir telefon ile irtibatlı olduğunu belirledi. Bunun üzerine Yayla ve Doğruyol'un telefon konuşma kayıtları (HTS) incelendi. Araştırmada teröristlerin whatsApp ve Viber adlı internet üzerinden görüşme sağlayan programlarla emir aldıkları kaydedildi. Kanlı emrin ise terör örgüt DHKP-C'nin sözde lideri olan Hüseyin Fevzi Tekin'den gönderildiği ortaya çıktı. Yunanistan'da hapiste bulunan Tekin, whatsApp ve Viber üzerinden iki teröriste talimat verip tetiği çektirdi.
KOMŞU'DAKİ KATİL
Kanlı saldırının emrini veren DHKP-C'li terörist Hüseyin Fevzi Tekin, geçmişteki tüm karanlık olaylarda yer aldı. İstanbul doğumlu olan Tekin, Dursun Karataş'ın ölümünün ardından terör örgütü DHKP-C'nin sözde lideri oldu. Terörist Tekin, 1993'de 10 adet silahla yakalanarak tutuklandı. 1998'de tahliye oldu. 1999'da ise İstanbul Fatih'teki bir bombalı saldırının faili olarak yine hapse atıldı. Ancak hastalığı dolayısıyla tahliye edildi. Bu olaydan sonra kayıplara karışan terörist Tekin, 2014'de Yunanistan'ın başkenti Atina'da mühimmat dolu bir hücre evinde yakalanıp tutuklandı. Kanlı örgütte "Abi" olarak bilinen Tekin'in yanında Özdemir Sabancı suikastı sanıklarından olan İsmail Akkol, Murat Korkut ve Bilgehan Karpat da vardı. Ancak Yunanistan, Tekin'in Türkiye'ye iade edilmesini reddetti.
LAVRİON KAMPI
Hain saldırının emrinin Yunanistan'dan verilmesi, gözleri bu ülkeye çevirdi. Çünkü terör örgütü DHKP-C'nin Yunanistan'da Lavrion isimli bir kampı var. Atina'ya 100 kilometre uzaklıktaki kamp, adeta Türkiye'ye terörist "ihraç" ediyor. Terör örgütünün Yunanistan'da Kinesa ve Dileysi adlı 2 kampı daha bulunuyor. Herhangi bir aranması olmayan teröristler, legal yollardan İpsala Sınır Kapısı'ndan giriş çıkış yaparak kamplara ulaşıyor. Aranan teröristler ise göçmen kaçakçılarını kullanarak Meriç Nehri'nden botlarla bu kamplara ulaşıyor. 2013'de Ankara'nın ABD Büyükelçiliği'ne yönelik canlı bomba saldırısını gerçekleştiren örgüt elemanı Ecevit Şanlı da Lavrion'dan sahte pasaportla Türkiye'ye giriş yapmıştı. Öte yandan kanlı örgütün kamplarının bulunduğu diğer ülkeler de Bulgaristan ve Gürcistan.
4 İDDİA 4 CEVAP
Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesiyle ilgili ortaya atılan 4 iddia, dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yalanlandı.
1- KORUMA ÇEKİLMEDİ
Olayla ilgili ilk iddia, Savcı Kiraz'ın korumasının 10 gün önce geri çekilmesi oldu. Ancak savcının bizzat kendisinin koruma istemediği ortaya çıktı.
2- ARAMA YAPILMADI
Teröristlerin arandığı iddia edildi. Ancak savcılık açıklamasına göre teröristlerden biri elinde avukat cübbesi ve sahte avukat kimliğiyle üst araması yapılmadan adliyeye girdi.
3- OTOPSİ YAPILDI ŞEHİT
Kiraz'a otopsi yapılmadığı iddia edildi. Ancak Şehit Savcı Kiraz'a olayın yaşandığı gece otopsi yapıldı. Otopsi sonucuna göre Şehit Savcı'nın başına bitişik atışla ateş edildi.
4- TERÖRİST KURŞUNU
Savcı Kiraz'ın bedeninden çıkan kurşunların polise ait olduğu iddia edildi. Ancak 5 kurşunun da 7.65 Fransız onlusu diye tabir edilen, teröristlerin kullandığı silaha ait olduğu belirlendi.
Ayrıca odadan peş peşe silah seslerinin gelmesi üzerine güvenlik güçlerinin yasal müdahalede bulunduğu ve teröristlere karşılık verdiği belirtildi.
AVRUPA GLADİOSUNUN SALDIRISI 600 MİLYON DOLARI GEÇTİ...
Türkiye Savcıya Yapılan Saldırı ve Elektirik kesintileri İç ve Dış ihanet Şebekelrinin Ortak Saldırısı, Operasyonu, Elektirik Kesintilerinin Türkiye’ye faturası 600 milyon $ gibi korkunç bir rakamın üstünde gerçekleşti.
Elektrik kesintisi nedeni ile dün 6 saat karanlığa gömülen Türkiye’nin 600 milyon doları buhar oldu. Kesinti en fazla sanayiyi etkiledi.
Sayime Başçı- Türkiye genelindeki gerçekleşen elektrik kesintisi ekonomide büyük zarara yol açtı. TÜİK tarafından dün açıklanan rakamlara göre, Türkiye’nin 2014 yılı GSMH’si 800 milyar dolar oldu. 1 yılık milli gelir üretimi üzerinden yapılan hesaplamaya göre, elektrik kesintisi ile üretimi duran Türkiye, 1 saatte yaklaşık 100 milyon dolar zarar etti. Türkiye’nin ortalama 6 saat elektriksiz kaldığı dikkate alındığında ortaya çıkan zarar 600 milyon dolara ulaştı.
SANAYİYE MALİYETİ 300 MİLYON TL
Burada en büyük kaybı ise sanayici yaşadı. TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin milli gelirine sanayi üretiminin katkısı 2014 yılında cari fiyatlarla 421 milyar 342 milyon TL’ye ulaştı. Bu, sanayinin 1 yıllık üretim değerini oluşturuyor. Basit bir hesapla TÜİK’in baz aldığı 421.3 milyar lira 365 takvim gününe böldüğümüzde Türkiye sanayisinin 1 günlük üretim değerini rakamı ise 1.1 milyar TL civarında. Bu hesaplama ile sanayinin elektrik kesintileri nedeni ile 6 saat boyunca duran üretim sektörde yaklaşık 293 milyon TL’lik zarara mal oldu.
EMO: Para yatırıma değil yandaşa gitti
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), sorunun dağıtım sistemlerinden değil iletim sisteminden kaynaklandığına dikkat çekti. EMO’dan yapılan açıklamada, tarife değişikliklerinin sübvanse edildiğine dikkat çekilerek, “Tarifede yapılan değişiklikle faturadaki diğer kalemlerde artış yapılırken, iletim bedelinde düşüş gerçekleşti. Kamuya ait olan iletim ağları için tahsil edilen bedelden yapılan indirim, faturadaki diğer kalemlerde yapılan artışla özelleşen dağıtım şirketlerine aktarıldı. Dolayısıyla iletim sisteminde bakım eksiklikleri nedeniyle büyük çaplı bir arıza meydana gelmiş olabilir” ifadeleri kullanıldı.
Sanayi bölgelerinde tüm makineler sustu
Elektrik kesintisi nedeniyle en büyük kaybı ise organize sanayi bölgeleri (OSB) yaşadı. Türkiye genelinde bulunan 289 OSB içindeki binlerce tesisin üretimi durdu. Sanayi bölgeleri, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Denizli, Manisa gibi yerlerde fabrikalar üretime ara verdi. Bazı fabrikalar jeneratörlerle belli ünitelerini çalıştırırken, üretim büyük ölçüde aksadı. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Cahit Nakıboğlu, elektrik kesintisinin üretimi engellediğini kaydetti. Nakıboğlu, “Sanayiciler beni arıyor, başkanım elektrikler ne zaman gelir’ diye bana soruyorlar” dedi.
