Hocalı'nın 613 kurbanı Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de ve Türkiye'de çeşitli etkinliklerle anıldı. Bakü'deki Hocalı Anıtı'ndaki törene Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanı sıra çok sayıda üst düzey yetkili katıldı. Cumhurbaşkanı Aliyev anıta çelenk sundu ve Hocalı'da hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulundu. Aliyev'in ardından Çavuşoğlu ve diğer katılımcılar anıta gül ve karanfil bıraktı. Resmi törenin ardından binlerce Azerbaycanlı, 613 kişinin anısına saygı duruşunda bulundu.
Bakü'de katliamın 23. yılında bazı sivil toplum kuruluşları ve gençlik örgütleri tarafından yürüyüş düzenledi. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Gençler Fonu'nun öncülüğünde sabaha karşı düzenlenen etkinlik, katliamın kurbanlarının anısına yapılan "Ana Feryadı" anıtının yanında başladı. Ellerinde Azerbaycan bayraklarıyla anıt önünde toplanan kalabalık, saygı duruşunda bulundu, 613 mum yakıldı.
"Ya Karabağ ya ölüm", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları ve marşlar eşliğinde başkentin sokaklarında yürüyen göstericiler, Hazar Denizi kıyısındaki Ulusal Park'ta toplandı. Burada da mumlar kullanılarak hazırlanmış "Justice for Khojaly" yazısı önünde saygı duruşunda bulunan grup, deniz kıyısında 613 dilek balonu uçurdu.
Gençler Fonu Başkanı Ferhat Hacıyev, yürüyüş sırasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Azerbaycan gençlerinin Hocalı'da yapılan katliamı hiçbir zaman unutmayacağını söyledi. Hocalı'da yaşananların Azerilerin hafızasına sonsuza dek yazıldığını vurgulayan Hacıyev, "Hocalı'da dökülen kanın yerde kalmayacağından eminim. Bir gün mutlaka Hocalı'ya, Hankendi'ne, Karabağ'a geri döneceğiz" diye konuştu.
Ankara'da Hocalı Özel Müzesi açıldı
Hocalı Katliamı nedeniyle Türkiye'de de anmalar yapılıyor. Ankara Kızılcahamam'da ise kurbanlar anısına bir müze açıldı. Hocalı Özel Müzesi'nin açılışına Kızılcahamam Kaymakamı ve Belediye Başkanı ile Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçiliği yetkilileri de katıldı. Belediye Başkanı Muhittin Güney yaptığı konuşmada, Hocalı Katliamının unutturulmak istendiğini söyledi. Konuşmaların ardından tören, müzenin açılışıyla sona erdi.
Hocalı'da ne oldu?
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Güney Kafkasya cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazandığı süreçte, Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın da dâhil olduğu Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etti. Şubat 1988 ile Mayıs 1994 arasında yaşanan savaşın en kanlı günü 26 Şubat 1992 tarihiydi. Ermenistan ordusu 25 Şubat 1992'den itibaren Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı'ya saldırmaya başladı. Ermenistan ordusu, bölgede bulunan Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise Hocalı Katliamı yapıldı. Hocalı Kentinde 613 kişi, Ermenistan güçlerince öldürüldü. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, 1275 kişi ise rehin alındı. Bunlardan 150'sinden bir daha haber alınamadı. Katliam, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de derinden etkilemişti.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
İstad Hocalı Soykırımını Kınadı
Üsküdar Bağlarbaşı Kültür merkezinde, İstanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği (İSTAD) tarafından düzenlenen Panel ve Fotoğraf sergisinde Hocalı'da 1992 yılında yaşanan katliam ve soykırım kınandı.
Fotoğraf sergisi ve panele ilgi yoğundu. Salonun tamamen dolu olduğu gözlendi.
Ermeniler kendilerinin soykırıma uğradığı yalan ile yıllardır dünya kamuoyunu kandırmaya çalıştı. Ellerine geçirdikleri ilk fırsatta,1992 yılının 25 Şubat'ı 26 Şubata bağlayan gece Rusların da desteği ile Azerbaycan'ın Hocalı şehrinde savunmasız sadece Türk oldukları için 613 çocuk, kadın ve yaşlı Azerbaycan Türkünü katlettiler. 2 binden fazlasını esir aldılar. Bu esirlerin çoğundan bugüne kadar haber alınamadı.
Hocalı Soykırımı paneli açılışında ellerinde mumlar ve siyah balonlarla katliamı kınayan katılımcılar "NERDE İNSAN HAKLARI NERDE ADELET" Sloganları attı. Panel öncesinde Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynelov, İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu, Azerbaycan milletvekili Agil Abbas ve Azerbaycan Yeniçağ Gazetesi sahibi Agil Alesger Hocalı Katliamının Asrın Soykırımı olduğu yolunda açıklamalar yaptılar.
Fotoğraf sergisinde katliamın vahşetini gözler önüne seren fotoğraflar dikkat çekiciydi. Sergiyi gezen katılımcılar panelin düzenlendiği salona geçerek buradaki programı izlediler.
Katliamda şehit düşen soydaşlarımızın anısına saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasından sonra, Katliamın belgesel filmi gösterildi. Filmde bugün hayatta olan canlı tanıkların katliam gecesini anlatmaları izleyenlere duygulu anlar yaşattı.
Panel Sefer İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu'nun açılış konuşmasıyla başladı. Sefer Karakoyunlu yaptığı konuşmada
"Sözde çağdaş insan haklarına saygılı dünya kamuoyu ve Avrupa'nın gözü önünde işlenen bu soykırım cinayetini şiddetle kınıyoruz.
21. yüzyılın en büyük soykırımı Hocalı katliamının 23. yıl dönümündeyiz. Türk Dünyası 25-Şubatı 26 Şubat bağlayan gece can Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi Hocalı kasabasında en acı gününü yaşadı. Bir gecede binlerce soydaşımız yok edildi bunlardan 613 kişi korumasız çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşmaktaydı.
Bu gece tarihe kara bir leke olarak yazıldığı gibi, yüzyılın en kara günü olarak da bilinmektedir. Biz bu Soykırımın tarihin tozlu raflarına kaldırılmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bu dava bizim milli davamızdır. Ünümüz tutukça, gücümüz yettikçe ve sesimiz çıktıkça bu haksızlığı ve zulmü tüm dünya kamuoyunun vicdanına haykıracağız. Bu haksızlık karşısında gözü kör, kulağı sağır ve vicdanı yok olan insan hakları savunucularının suratına çarpacağız."
Karakoyunlu, Konuşmasında Sınır Kapısının Açılmasını İsteyenlere hitaben
"Ermeni açılımından ve sınır kapılarının açılmasından bahsedenlere seslenmek istiyorum. Kapıların açılması mümkün değildir önce kapıların neden kapatıldığına bakmak lazım o kapılar Türklere yapılan SOYKIRIM'dan dolayı kapatıldı. Kapatıldıktan sonra ne değişti? Karabağ terk edildi de bizim mi haberimiz yok ?
1,5 milyon Azerbaycan Türkü yerine yurduna döndü de bizim mi haberimiz yok ?
Şehit edilen ataşelerimizden özür dilendi de bizim mi haberimiz yok ?
1890' dan 1992'ye kadar Türklere tam 5 defa soykırım yapıldı tecrit ve göçe zorlanan ve katledilen 2 milyon Türklerden özür dilendi de bizim mi haberimiz yok?
Türkiye toprakların üzerinde hak iddialarından vazgeçildi de bizim mi haberimiz yok ?
Türk milleti olarak yeter artık diyoruz bu aymazlığa ve bu yanlışlara bir son verilmesi gerekiyor.
Kim barıştan hoşgörüden yana olmaz? Kim bölgeye istikrarın gelmesini istemez? Barış isteyenler önce kendilerine bir çeki düzen vermelidirler.
Gençlerine, "Karabağ'ı biz aldık Ağrı Dağını almakta sizin işinizdir'' diyerek yeni soykırımları hedef gösteren bir zihniyetle biz nasıl barış yapabiliriz? Kapıların açılması gündeme bile getirilemez. Biz sel olur akarız oraya.
Ermenistan derhal Azerbaycan topraklarını kayıtsız şartsız terk etmeli, mağdur olan Azerbaycan Türklerinin mağduriyeti giderilmeli, aynı zamanda Türkiye toprakları üzerinde hak iddialarından vazgeçilmelidir.
Dünyamızın barışa, sevgiye ve kardeşliğe en çok ihtiyacı olduğu günümüzde hakkın, adaletin ve barışın yanında yer alanları, yapılan bu haksızlıkları kınamaya ve hukuk çerçevesinde var gücümüzle çalışmaya ve bu milli meseleye destek olmaya davet ediyoruz."dedi
Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynelov Ermenilerin Hocalı'da yaptıklarının SOYKIRIM olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: 1948 yılında BM 'nin soykırımını önleme hakkında kabul ettiği kararda "Soykırım" tanımlamasına uygun olarak Hocalı'da Ermenilerin yaptığı bir soykırımdır. Burada katledilenlerin tek suçu onların Türk olmalarıydı. Etnik Kimliklerine göre yok edildiler. En kadim bir Türk toprağı Türk şehri yeryüzünden silindi. Bizim işgal edilen topraklarımızın kurtarılmasından başka bir talebimiz yoktur."
Konuşmasında Türklerin insancıl yaklaşımının Ermeniler tarafından suistimal edildiğine de değinerek şöyle devam etti:
Ben burada Azerbaycan Başkonsolosuyum ama bir Türk olarak da buradayım. Biz Sefer Karakoyunlu beyin bahsettiği gibi humanist bir milletiz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik geleneklere saygılı bir devlettir. İnsan haklarına saygılı, parlementer bir devlettir. Burada hiç kimsenin etnik ve dini mensubiyetine göre bir ayrılık yoktur. Türk halkı da diğer etnik kesimler de aynı haklara sahip yaşıyorlar.
Hasan Sultanoğlu Zeynalov Türkiye'de yaşayan Ermenilere de seslenerek: Sözde soykırımı Türklere dayatmak yerineTürkiye'de yaşayan Ermenilere Türklerin gösterdiği ilginin alakanın birazını da onlar gösterseler, karşılığını verseler, Soykırım olmayan ki olsa biz burada (Ermeniler) nasıl yaşıyoruz. Dünya kamuoyuna, Ermenistan Cumhurbaşkanına muracat edip deseler biz burada her hakka sahibiz. İstediğimiz gibi rahat yaşıyoruz deseler. Dünyada yaşayan Ermeniler daha rahat yaşayacak. Dedi.
Azerbaycan milletvekili Agil Abbas yaptığı konuşmada kendisinin Karbağlı olduğunu , Ağdam şehrinde doğduğunu bu olayların içinde birebir yaşadığını , Hocalı'da yaşanan katliamdan kaçanları üstü başı kan içinde karşıladığını söyleyerek şöyle devam etti: Ben soykırımı gören ve yaşayan biriyim, herkes diyor barış olacak AB,ABD Fransa..Rusya ne kadar kertenkele varsa hepsi sulhdan danışır. Ama ben diyorum savaş olacak. Kuran okumakla domuz darıdan çıkmaz. Bugün Azerbaycan ordusunun bu savaşı götürecek gücü var. Biz Türkiye'den ne silah, ne asker istiyoruz, biz Türkiye'nin elinin küreyimizde (Sırtımızda) istiyoruz. Hoşluk, sevgi, destek istiyoruz.
Ermeniler 100 yıl kendi olmayan soykırım yalanlarını yaymak için çalıştı
Azerbaycan Yeniçağ Gazetesi Sahibi Agil Alesker ise: Hocalı sadece bir soykırım değil, Hocalı Türke tarihi unuttuğu için verilen bir cezadır. Biz 1905,1915,1918 tarihi katliamları unutmasaydık Hocalı soykırımı yaşanmazdı. Maalesef unuttuk ve tarih bize çok ağır bir bedel ödetti.Bundan sonra tarihimizden ders çıkarmalıyız.
Ermeni 100 yıl kendi yalanını, olmayan cesetlerini elinde belge ederek, kendisi için bir yol açtı. AB parlamentoları, ABD Parlamentoları, her tarafta kendi yalanını üretti. Ermeniler kendi yalanı için 100 yıl çalıştı. Biz gerçek soykırımımızı tanıtmak için gerekirse 100 yıl, gerekirse bin yıl çalışmalıyız.adedi.
Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek oturum başkanlığında başlayan panele konuşmacı olarak Azerbaycan Milletvekili Sabir Rüstemhanlı ve Azerbaycan Milletvekili Prof.Dr Fezail İbrahimli katılarak Hocalı soykırım konusunda tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ettiler.
Panel sonunda Prof. Dr. İbrahim Öztek'in yazdığı "100.YILINDA ERMENİ SORUNU" adlı kitabı katılımcılara dağıtıldı.
Panele çok sayıda basın mensubu ve seçkin davetli katıldı. Panelde Metin Yıldırım'ın yeni çıkan kitabı "ÖLÜM ÖTESİNE KAÇIŞ"da tanıtıldı.
Burhan GÖRKEN/ Üsküdar/ Doğu Medya