METHOD emlak ve şirketler grubu sahibi Sayın Abdurrahim Erol ile Önümüzdeki Haziran seçimlerine yönelik HDP’nin parti olarak seçime girmesi halinde neler olacağına dair ve HDP’nin seçim stratejileri hakkında konuştuk. Erol, Seçim stratejileri doğru kullanılır ve çalışmalar doğru platformlarda, siyasi arenalarda etkin kullanılırsa başarı kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
M. Medya: Sol Partilerin Bir Çatı Altında Birleşmesine Nasıl Bakıyorsunuz?
A. Erol: Öncelikle Türkiye’de sol denildiği zaman kamuoyu tarafından nasıl anlaşılıyor noktasında biraz mevzuyu açmak istiyorum. Örneğin CHP Türkiye’de sol parti olarak algılanıyor. Ama CHP’yi sol kavramının içinden çıkarmak istiyorum. Bu parti ulusalcı sol partiden çok ulusal bir parti olarak görev yapmaktadır. CHP’yi sol partinin dışında tuttuğumuz zaman Türkiye’deki sol partilerin bir çatı altında birleşmesi bence Türkiye’nin kaderi için çok önemli bir noktadır. Eğer bu çatı istenildiği gibi gerçekleşirse Türkiye ciddi anlamda hem ulusal hem de uluslararası bir yol alabilir. Sol partiler Türkiye’nin geleceği için tek çaredir diyorum. Solun birleşmesi noktasında aydın günlerin Türkiye’yi beklediği noktasında umutlarım var.
M. Medya: Çatı Partiyi Göz Önünde Bulundurduğunuz Zaman HDP’nin Parti Olarak Seçime Girmesini Nasıl Buluyorsunuz?
A. Erol: Bence isabetli bir karar alınmıştır. Bu fırsat yakalanan en önemli bir noktadır, fırsattır. Gelen bu fırsatı, şansı HDP’nin değerlendirdiğini düşünüyorum. HDP’nin bu noktada da başarılı olacağı noktasında umudum yüksektir. Seçim esnasında diğer partilerinde HDP ile yüksek bir performans gösterirlerse başaracaklarından hiç şüphem yoktur.
M. Medya: Parti Olarak Seçime Girmenin Risk Taşıdığını Düşünüyor musunuz?
A. Erol: Risk taşıdığını düşünmüyorum. Taşısa bile bu kahraman halkın bu riskin üstesinden gelebileceğini düşünüyorum. Bu halk kendilerine güveniyor ki liderler de böyle bir karar almış. Bu halk bunun güzel bir örneğini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkese gösterdi. HDP barajı aşamasa da, almaya çalıştığı yolu nihayetine vardıracaktır.
M. Medya: HDP Yöneticileri Barajı Aşmadıkları Takdirde Diyarbakır’da Kendi Meclislerini Kuracaklarını Belirtiyorlar. Bunun Hakkında Ne Söyleyebilirsiniz?
A. Erol: Yılların emeği ve barış çabalarını göz önünde bulundurduğunuz zaman isabetli bir karar olduğunu düşünüyorum. Bu saatten sonra HDP’nin barajı aşıp aşmamak gibi bir endişesi olmamalıdır. Bence bunu iktidar partisi düşünmelidir. Ama şu gerçek ki Kürt’ler kendi stratejilerini ve amaçlarını belirlemişler buna ulaşacaklarına da eminim.
M. Medya: Kulislerde Konuşulanlara Göre HDP ve AKP’nin Seçim Zamanı İttifak Yapacaklarını Söyleniyor. Sizce Bu Mümkün mü?
A. Erol: Bence bu tür duyumlar abestir. HDP’nin ve AKP’nin birleşmesi mezarda bile olamaz ve düşünülemez. Bu yakıştırmayı bile yapanlar utanmalılar. Bu abes iftirayı atan medya ve siyasetçilerdir ve attıkları kocaman bir iftiradır. HDP’nin AKP ile birleşme bir düşüncesi olmadı olamaz. Bir kere bu iki parti farklı ideolojilerde ve farklı kulvarlarda yarışıyorlar. Olsa bile bu birleşme HDP’ye ne kazandırır ki..
M. Medya: HDP’nin Türkiye ve Kürdistan Partisi olacağını Düşünüyor musunuz?
A. Erol: Evet. Kesinlikle bir Türkiye ve Kürdistan partisi olabileceğini düşünüyorum. HDP, Türkiye halklarının geleceğinin umududur ve bunu Türkiye kamuoyu görecektir. Çünkü HDP Türkiye’nin bütün renklerini bünyesinde taşıyor. Yapılan il kongresini inceleyecek olursanız kongre platformuna Türkiye’deki bütün dilleri simgeleyen insanlar orada mevcuttu. Orada bulunan yöneticiler, kendi dillerinde halkı selamlayıp ve kendilerini kendi dillerinde ifade ettiler. Bu da şunu gösteriyor ki bu çatı altında bütün farklılıklar özgür irade ile kendilerini var edeceklerinin göstergesidir. Bu pati eğer iktidarı eline geçirirse bitün farklı ırklar ve renkler belki de ilk kez kendilerini kendi dilinde ve kültüründe ifade etmiş olacak. Halkların tek ortak partisi bundan sonra HDP olacaktır.
M. Medya: Son olarak Polis kurşunuyla katledilen çocukları göz önünde bulundurduğunuz zaman ne söylemek istersiniz?
A. Erol: AKP iktidar ve zihniyeti süreçle ilgili kendilerine karşı yapılanları provokatörlük ve terör eylemi olarak basına lanse ediyorlar ama asıl provokatörlüğü yapan AKP zihniyetidir. Kürtlerin kendilerini ifade ettikleri bölgelerde örneğin; Cizre, Gever, Lice gibi yerlerde Kürt’ün etkinliğini kırmak için provokatörlüğü yaratmaya çalışıyor. AKP iktidar Rojava Kürdistan’nında özellikle Kobani direnişinde bu oyunu oynamaya çalıştı. Kürdistanlıların direncini Kobani’de kırmaya çalıştı ve başarılı olamadı. Bunu becermeyince kaleyi acaba içten fethedebilir miyim hesapları yaptılar. Bu iktidar oyunudur ve bu oyun hala Kürt’ün direncini kırmak için devam etmektedir. Ama Kürt’ler bu anlamda eskiye nazaran daha örgütlü ve birleştiriciler. Artık oyuna gelmeyeceklerdir. Kürdistanlılar iktidarın Kürdistan’a olan oyununu yerle bir edecektir. İktidar, ben Kürt’ü nasıl köşeye kıstırıp isteklerimi ve taleplerimi dayattırabilirim diye hesaplar yaparken Dünya’nın egemen güçleri de Türkiye üzerinde hesaplar yapmaktadır. Dünya güçleri de biz Türkiye’yi nasıl kıstırırız hesabına girmişler. Bu kirli oyunları bozmak ve bir daha bu tür ihanetçilere fırsat vermemek için bir çatı altında birleşmek lazım.
Artık bu hükümet Türkiye halkları için hayırlı bir hükümet değildir. Bu iktidar, adım adım Türkiye’yi kaosa sürüklemektedir. Bu kaosun başarıya ulaşmaması için önümüzdeki Haziran seçimlerinde halklar doğrular temelinde seçimini koymalıdır. HDP en azında barajı aşan bir parti konumunda olursa bu iktidar oyunları başarıya ulaşmamış olur. Böylece Türkiye hem ekonomik anlamda hem de dünyanın iktidar güçlerinin Türkiye üzerinde oynamaya çalıştığı oyun başarıya ulaşmamış olur.
DKM/MHA/İSTANBUL