HAYRİ DEMİR
DİYARBAKIR (DİHA) - Bölgenin kabusu olan barajlar bu kez Diyarbakır’da 3 köyün ulaşımını sağlayan karayolunu sular altında bıraktı. Sur ilçesinde yapımının tamamlanmasıyla su tutmaya başlayan Pamukçay Barajı’nın gölünün su seviyesi yükselmeye devam ederken, yolları su altında kalan köylüler, kara kara ne yapacaklarını düşünüyor.
Devletin doğa ve tarih katliamlarına yol açan baraj politikalarının yarattığı tahribat, özelikle Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak olan Hasankeyf’le gündeme gelirken, Diyarbakır’da bu kez baraj gölünün su tutmaya başlamasıyla birlikte 3 köyün ulaşımını sağlayan karayolu ve köprü tamamen sulara gömüldü. Diyarbakır’a 40 kilometre uzaklıkta köy arazileri üzerinde DSİ 10. Bölge Müdürlüğü’nce GAP eylem planı dâhilindeki Silvan Barajı Projesi kapsamındaki 7 adet depolama amaçlı sulama barajlarından biri olan Pamukçay Barajı’nın bir yıla yakın süredir su tutmaya başlaması ve su seviyesinin her geçen gün yükselmeye devam etmesinden dolayı göl çevresinde bulunan Tapêk, Yangıntepe ve Kızıltepe köylerine karayolu ulaşım da kesildi. Nüfusu bin 500’e yakın olan 3 köyün ulaşımını sağlayan köprü ve yolun suların altında kalmasının ardından 4 kilometrelik mesafeyi yaklaşık 20 kilometreye çıkaran alternatif bir yol bulunmasına rağmen yükselen su seviyesi yakında alternatif yolu da sular altında bırakacak. Buranın da sulara gömülmesiyle birlikte köylerin ulaşımı tamamen kesilecek.
Köylerinin dışarıyla bağlantısının kesilmesiyle birlikte köylüler, en ufak ihtiyaçlarını dışarıdan karşılayamayacakları gibi karşı karşıya kalacağı en büyük sorunlardan birisi de köylerinde sağlık hizmeti sunan kurumun olmaması. Yollarının suyun altında kalması ve birkaç gün içerisinde alternatif yollarının da suya gömülmesinin ardından insani ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelecek köylüler, ilgili kurumlara yaptıkları başvurulardan da şu an kadar herhangi bir sonuç alamadı.
‘İki aydır yolumuz suyun altında kalmış durumda’
Sur ilçesine bağlı olan köylerden Yangıntepe köyü sakini Recep Kırmızı, barajın bir yıla yakındır su toplamaya başladığını ve yollarının iki ayı aşkın süredir suyun altında kaldığını aktardı. Köylerde 100’ün üzerinde evin olduğunu belirten Kırmızı, suyun altında kalan köprüyü işaret ederek, “Yukarıda bir menfez var. Şimdi orayı kullanıyoruz. Ama 10-15 güne kadar orası da tamamen suların altında kalacak. Bu sorun DSİ’nin sorunudur. Onlar suların altında bıraktı buna da çözümü bulacak olanlar onlardır. DSİ’ye ulaştırılması amacıyla 6 ay önce dilekçe yazdık ama halen cevabı gelmiş değil. Büyükşehir Belediyesi Yollar Daire Başkanlığı’na verdik dilekçemizi onlar kayda aldılar. Ancak bu işin sorumlusu belediye değil DSİ’dir. Onlar gelip çözüm bulmak zorundalar” diye konuştu.
‘Köylünün helikopteri yok ki hava yolunu kullansın’
Köylerine ulaşım sağlayan bir yolun yapılmaması durumunda çeşitli eylemler yapmaya hazırlandıklarını da söyleyen Kırmızı, “Su yükseldikçe köyümüz bir ada olacak. Hiçbir yol yok. Köylünün helikopteri yok ki hastasını götürsün. Yetkililer bir an önce buna bir çare bulsun. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bir an önce gerekli yol ve köprü yapılmalıdır” dedi.
Yakında bir bütün ulaşımları kesilecek
Tapêk köyünde yaşayan İzzet Eker ise “3 köyde yaşayan yurttaşlarımız büyük bir mağduriyet yaşıyor. Bu mağduriyet birkaç gün sonra daha fazla üst seviyeye çıkacak. Alternatif olarak kullandığımız menfez de yakında suların altında kalacak’ şeklinde konuştu.