GIDA BİR SİLAHTIR...
Tohum bereket olmaktan çıkıyor, kısırlaştırılmış tohum yıllık milyarlarca dolarlık ticaretin patentli ürünü haline geliyor.
Üstelik bu daha çok insanı beslemek, ilaçsız tarım, verimi artırmak iddiası ile yapılıyor.
Tecrübeler tersini gösteriyor.
“Yeşil devrim” kandırmacasıyla çiftçiyi borçlandıran Monsanto karına kar katmaya devam ederken, Hindistan’da her yarım saatte bir çiftçi intihar ediyormuş, ne gam.
Onlar zaten “kaybedenler” ve yaşamayı hak etmeyenler. Onlara göre, dünya nüfusu zaten çok fazla ve başarısız olanın yaşaması da gerekmiyor!
GDO’lu veya ilaçlı, hormonlu, katkılı gıdanın, kirlenmiş havanın suyun toprağın insanları hasta etmesi hiç de kötü değil, ilaç firmaları da kazanmalı!
Yeter ki aklını kullan köşeyi dön, işini bil, hakkınmış değilmiş, emeksiz kazanç veya mevki sahibi ol, kamu olanaklarından kişisel çıkar sağla, bal tut parmak yala önemli değil.
Çıkarın için başkalarının ayağını kaydırabilir, işgal savaşlarına, masumları öldüren teröristlere destek verebilirsin.
Kazananlardan olarak gösteriş yapmak sınırsızca tüketmek en doğal hakkın.
Dünyanın kaynaklarının tükenmesi, hava su toprak kirliliğiyle domuz ahırına dönmesi, diğer insanların yaşama hakkı, sonraki nesillere ne kalacağı önemli değil.
Allah’ın güçsüz kullarına yardım etmek yerine, gücün yettiğince, kendi standartlarını yükseltmek için ellerindekileri de alabilirsin.
Ülkemizde son 13 yıldır uygulanan tarım politikalarına ilişkin bir kaç noktayı hatırlatalım isterseniz.
Çiftçi ve köylünün tarlasını ekip biçmesi için en gerekli girdi maddesi olan mazottan alınan yüksek oranlı ÖTV’ler başta olmak üzere, yem ve gübre fiyatlarının oldukça pahalı tutulması, yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle köylünün toprağının birçok yabancı bankanın ipoteği altında olması, köylünün tarımdan tasfiye edilmesine neden olmuştur.
Uygulananan tarım ve hayvancılık politikaları, köylülerimizin ve çiftçilerimizin topraklarını elinden almasına yönelik olmuş, tarım ve çifçilik bitirilmiştir.
Yurt dışından ''saman '' ithal edilerek tarih yazılmıştır !
Yabancıların Türkiye’den toprak ve mülk alımının önünü açan mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesinin kaldırılması ve mülk satışının 183 ülkeye açılmasının ardından satılan alanlar, binlerce metrekareye ulaşmıştır. Gitti gidiyor.!!!
Suat İncedere- DKMDABER