İstibarat faciasının 3. yılı... Roboski'nin failleri hâlâ meçhul!
AHMET GÖRÇÜM - VAN
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) köyünde bundan 3 yıl önce yaşanılan katliamın üzerindeki sis perdesi hâlâ kalkmadı. Hayatını kaybeden 34 köylünün akrabaları, kapatılan dosyanın peşini bırakmamakta kararlı. Aileler, başta dönemin başbakanı Erdoğan olmak üzere, katliam kararını veren tüm sorumluların yargılanmasını istiyor.
Uludere’ye bağlı Roboski’de geçimlerini sınırda kaçakçılık yaparak kazanan 35 köylü, 28 Aralık 2011’de F-16 savaş uçaklarının bombardımanında hayatını kaybetti. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) “Bahoz Erdal’ın da aralarında bulunduğu PKK’lı grup sınıra yaklaşıyor” istihbaratı üzerine gerçekleştiği belirtilen bombardımanın, failleri henüz yargı önüne çıkmadı. Üstü kapatılan dosyanın peşini bırakmayan Uludereli aileler, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, katliam kararını veren bütün sorumluların yargılanmasını istiyor. Roboskili ailelerin sözcülerinden Ferhat Encü, “Erdoğan yargılanana kadar bu mücadelemiz devam edecektir. Talimatın dönemin başbakanı tarafından verildiğinden şüphem yok.” dedi.
Roboski katliamında ailesinden 11 kişiyi kaybeden Ferhat Encü, olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen aslında belli olan faillerin yargılanması konusunda en ufak bir adım atılmadığına dikkat çekti. Hükümetin ve AKP’nin tutumuna bakıldığında adalete olan umut kırıntılarının dahi kalmadığını dile getiren Encü, sözlerini şöyle dürdürdü: “AKP hükümeti, şu anki cumhurbaşkanı olan dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ‘Tazminatsa tazminat verdik. Daha ne istiyorlar?’ gibi sözlerle meseleye yaklaşıyor. ‘Bakmayın onların sivil olduklarına, aslında onlar sivil giyimli terörist’ demeleri, bu katliamın boyutunu açıkça ortaya koyuyor. Şimdi böyle bir zihniyet, yargıyı tamamen ele geçiren bir iktidar, bu katliamdan sorumlu olanları yargılar mı? Bu iktidarı kimi yargılayacak, kendisini mi yargılayacak? Bizim taleplerimizden biri Tayyip Erdoğan’ın yargılanmasıdır. Bunu yargılayacak mekanizmanın oluşmaması tabii ki adalete olan güvenimizi tüketiyor.”
Faillerin bulunup yargılanmasının, bir daha benzer katliamların yaşanmaması açısından da çok önemli olduğunu vurgulayan Ferhat Encü, toplumsal barışın sağlam temeller üzerine oturmasını talep ettiklerini söyledi. Encü, “Bu mücadelemiz Tayyip Erdoğan’ı yargılayana kadar devam edecektir. Talimatın dönemin başbakanı tarafından verildiğinden şüphem yok. Sadece başbakanı değil, o dönem Milli Güvenlik Kurulu’nda toplanan tüm siyasi, askeri kanatlar bu katliamdan sorumludur.” ifadelerini kullandı.
MEZARA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Katliamda hayatını kaybeden Mehmet Ali Tosun’un babası Zeki Tosun da, üç yıldır Roboski için ne hükümet ne de yargı tarafından hiçbir şey yapılmadığını ifade etti. “Ama bilsinler ki sessiz kalmayacağız, bu davanın peşinde mezara kadar koşturacağız.” diyen Tosun, dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in “Uludere’nin istihbaratını MİT verdi. TSK’ya kumpas kuruldu” yönündeki açıklamasına dikkat çekti. Tosun, “Bilerek yapılan bir katliamdır kesinlikle. Yoksa bilmeyerek veya şüpheyle yapılan bir katliam değil. O nedenle azıcık da olsa Türkiye’de bir adalet, bir hukuk varsa biz mağdur aileler olarak bekliyoruz. Biz halkımızı, Türk, Kürt, Alevi, Çerkes fark etmez, ‘insanım’ diyen herkesi Roboski’ye davet ediyoruz. Acımızı herkesle paylaşmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Roboski katliamının yaşandığı günden bu yana faillerin belli olduğunu vurgulayan Tosun, “Hem o dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan hem de MGK’ya katılan herkesi biz fail olarak görüyoruz.” dedi. Katliamdan yaralı olarak kurtulan 4 kişiden biri olan Hasan Ürek ise şu ana kadar herhangi bir fail ortaya çıkarılmadığı için yargıya güveni kalmadığını ifade etti. Ürek, tek dileklerinin, faillerin ortaya çıkması olduğunu dile getirdi.
‘KAÇINILMAZ HATA’ DENİLEREK DOSYA KAPATILDI
Bombardımanın ardından TBMM’de kurulan komisyon, hazırladığı raporda olayda kasıt olmadığını belirtti. Soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Haziran 2013’te görevsizlik kararı vererek dosyayı Genelkurmay Askerî Savcılığı’na gönderdi. Savcılığın devletin ilgili kurumlarına gönderdiği yazılara cevap bile verilmediği anlaşıldı. Askerî savcılık, Uludere dosyasını 7 Ocak 2014’te kapattı. Şüpheli askerler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. ‘Kaçınılmaz hata’ tanımlamasında bulunan askeri savcılık, TSK personelinin, kendilerine verilen görevleri yerine getirdiklerini, görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığını savundu. Mağdur avukatlarının söz konusu karara yaptıkları itirazlar reddedilince, yüzlerce avukat 17 Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı.
A A