ERMENİLER TÜRKİYEYİ DEĞİL KÜRDİSTANI BÖLÜYORLAR...
Faşist, faşist olduğu kadar da diasporanın etkisinde kalan Ermeniler kafaları estikçe Kürdistanı bölüyorlar.
ERMENİLER TÜRKİYEYİ DEĞİL KÜRDİSTANI BÖLÜYORLAR...
Faşist, faşist olduğu kadar da diasporanın etkisinde kalan Ermeniler kafaları estikçe Kürdistanı bölüyorlar. Basında bu durumu "Ermeniler Türkiyeyi yine böldü" şeklinde vererek kamuoyunu yanıltıyor. Faşist Ermeniler, Kadim kürt coğrafyası ve ülkesini, dağlarını babalarının bir mirasıymış gibi gösteriyorlar. Bu durumda Kürtleri feci şekilde rencide ediyorlar...
Örneğin Ani Harabeleri İnsanlık tarihi bilindiğinden beri kadim bir Kürt şehri. Tarihin bir diliminde Ermeniler yerleşmiş. Ani'deki Ateş Tapına'ğı ki en az on bin yıllık dev sutunlarıyla Ateşi Kutsal sayan Aryen kökenli halklar (Kürtlerin Ataları)ın kadim medeniyetini, Aryenler olmadan medeniyetin olmadığını ortaya koymaktadır...
PKK hariç Kürtler adına ortaya çıkan parti ve örgütler bu konularda kör ve sağırları oynuyorlar. Vatan ve toprak namustur. yüzyıllardır bir sürü soykırımcı, namussuz gözünü Kürdistana dikmiş tüm değerlerimizle oynuyor. Hiç bir Kürt örgütü siyonizmi ve diasporaları, katil, kapital firmaları Kürt halkına taşımıyor. Kürt örgütlerinde derin bir ihanetçi yapı Kürtleri bu konularda uyutuyor. Kürt örgüt ve partilerinin muhakak bu derin ihanetçi yapıyı deşifre edip, aynı zamanda bir bilim komisyonu kurup bilimsellik adı altında Kürdistan üzerinde oynanan oyunları çözmeleri Kürtlerin kendi gerçek tarihlerini öğrenmeleri, bu tarihlerini tüm dünyaya öğretmelerini sağlamalılar...
Kürt parti ve örgütlerinin Azeriden Ermeniye, Ermeniden Araba, Araptan Türke Kürdistan coğrafyasında buralar babamızın toprağıdır hafifliğine son verecek bilimsel gerçekçi bir çalışma yapmaları şarttır. Siyonizmin güdümünde diasporaların, bilim adı altında Kürtlere dayattıkları soykırımı palavraları deşifre edip, Kürt Tarihini bilimsel bir şekilde ortaya çıkarmaları Kürt halkının bölge halklarının geleceği açısından hayati önemdedir. Katil-kapital Siyonizm ortaya çıkardığı palavra tarih, palavra din, palavra ekonomiz... ile Hz İbrahim gibi Kürt kökenli peygamberleri dahi Yahudi olarak göstermek için tüm dünyayı kandırmaktadırlar...
Yukarda vurguladığımız gerçekler ortaya çıkmasın diye yüzyıla yakındır Kürdistanda ne kadar yazılı sözlü eser varsa dağ taş dinlemeden tahrip etmeye yakıp yıkmaya çalıştılar...
Her kadim Kürt şehrinin altında 7-9 şehir yatmaktadır. Bir başka deyişle Amed'in altında 9 Amed, Riha'nın altında 9 Riha vardır. Buralara inip gerçek tarihimizi gün yüzüne belgeleriyle çıkarmalıyız... Ama bugün Kürtlerden geçmiş medeniyetlerinin dilini bilen bir tek uzman bile yetişmemiştir. Bilimsellik alanında parti ve örgütlerimiz bol bol nal topluyor. Kürtler bu açıklarını acilen kapatmalıdır. Yoksa başkaları palavralarla bol bol dolduruyor...
Ateş Tapınağı Ani/Kürdistan
Kürdistanın tüm şehirleri ile ilgili bir sürü palavra tarih geliştirilirken, Ani gibi bir diğer palavrada Ağrı Dağı ki gerçek adı Agiri'dir. ((Kürtçe Lav (volkan patlaması sonucu oluşan eriyik) manasına gelir)). Bu ad bile binlerce yıl önce Ağrı Dağ'ının oluşumundan binlerce yıl önceden Kürtlerin burada yaşadığının en somut ispatıdır.
1. ve 2. Dünya savşını planlayan Katil-Kapital firmalar, 20. Yüzyılın başında Ermenileri büyük bir gaza getirip Kürdistan'ı işaret ederek "Aha buralar babanızın toprakları, Kürtleri ve Müslüman nufüsu kırın yerleşin" dediler. Ermeniler de bu gazı yiyerek yüzyıllardır üzerinde yaşadıkları Kürdistan coğrafyasına ve Kürtlere ihanet ettiler. Farkına bile varmadan yüzyıllardır birlikte yaşadıkları Kürtlere soykırımı dayattılar. Ama Kürtler bu ihanete rağmen soykırım yapmadı, Ermenileri soykırımdan kurtarmak için oğullarına kızlarını verdi, kızlarını oğullarına alıp soykırımdan milyonlarca Ermeniyi kurtardı...
Bilimsel ve gerçekçi bir şekilde Kürdistan tarihi incelendiğinde bugün ermenilerin üzerinde yaşadığı devlet ve coğrafyada Kürtlerin topraklarıdır. Fakat siyonist karekterli bir diaspora sürekli tüm dünyanın, Ermenilerin ve Ermeni halkının kafasını ve beynini bulandırarak her bakımdan Kürtlerle akraba olmuş, iç içe geçmiş Ermeni halkını Kürtlerle çatıştırmak için çok sinsi ve derin oynamaktadır. Bugün Ermeni diasporasının soykırımcı gazını yemeyip, Müslümanlığı kabul etmiş, doğal bir şekilde Kürtlere karışmış doğal olarak Kürtleşmiş milyonlarca Ermeni var. Ermeniler için ise tek gelecek Kürdistanla arasında ki sınırı kaldırıp Kürdistan ve Türkiye ile eyalet olarak birleşmeleri. Türkiye ve Kürdistanı kast ederek buralar Ermenistandır hafiliğinden kurtulmaları gerekir. Bir kürt-türk nasıl istanbul ve ankarda yaşıyorsa aynı şekilde bir ermenide yaşama hakkının olduğunu kavramalı, siyonist karekterli diasporalrın gazını çözmelidirler...
Bunun dışında üzerinde yaşadıkları devlet dahil olmak üzere Kürt topraklarını işaret ederek "Aha buralar babamızın toprağı" hafifliğini, gaflet ve ihanetini, tarihin en büyük palavrasını Kürtlere dayatıp durursalar bugün olmaz yarın, yarın olmaz yüzyıl sonra bu palvra ve insanlık dışı tutum bu yönlü çıkış yapan tüm Ermenilere soykırımdan bşaka birşey kazandırmayacaktır.
Ermeniler, Azeriler vb. bölgenin tüm halkları diasporalar ve siyonizmin bir an önce etkisinden çıkarak Kafkaslardan Türkiyenin batı sınırlarına kadar yaşayan tüm halkların kan ve gen olarak akraba ve kardeş halklar olduğunu kavramalı, bu devasa coğrafyanın da iki adı olduğunu: Mezopotamya (Kürdistan) ve Anadolu olduğunu burada yaşayan tüm halklarında akraba olduğunu burada yaşayan halkların Kafkaslardan Türkiyenin batı sınırlarına bu devasa coğrafyanın gerçek sahipleri olduğunu kavramalılar... Hatta tarihsel, sosyolojik gerçekler baz alındığında bu kervana Yunanistanın da katılması gerektiğini bir an önce kavramalılar. En basitinden Ermeni gitsin kendini labratuvara koysun makinanın öbür tarafından bir Kürt olarak çıktığını görecektir...
Bazı Ermeni faşistlerin sürekli Kürdistan coğrafyasını, şehirlerini, dağlarını "aha babmızın malı diye göstermeleri biz kürtleri kötü bir şekilde rencide ettiğini bugün olmazsada yarın bunun çatışmaya dönüşeceğini Ermeni halkının bilmesi ve görmesi gerekiyor.
Saddam katil ve diktatörü ve bir çok diktatör Kürt coğrafyasına kürt halkının köy ve topraklarına bir sürü başka nufüs yerleştirdi. Kürtler ne olursa olsun doğal olmayan bu yerleşimlerin hepsine oralardan sökülen nufüslarını tekrardan yerleştirecektir. Günü geldiğinde bu diktatör ve katilleri arkalarındaki güçlerden muhakak hesabını soracaktır...
Basından Ermeniler Türkiyeyi bölüyor haberlerine bir örnek...
"BÜYÜK ÇATIŞMALAR ÇIKACAK"
Ermenistan'da 5 Aralık'ta yayınlanan haberde 29 Kasım'da İmralı'ya giden HDP heyetinin açıklamasına da atıfta bulunuldu; Öcalan'ın 4-5 ay içinde çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu ifade ettiğine, bunu sağlayacak kararlılığın gösterilmemesi durumda Türkler ve Kürtler arasında yeniden büyük çatışmaların çıkacağı uyarısında bulunduğuna yer verildi.
Cnn Türk'te yer alan habere göre, Türkiye'de "Öcalan'ın 4 aşamalı planı" olarak adlandırılan açıklamayı "tehdit" olarak niteleyen haber içeriği de şu ifadelerle duyurdu:
"1- Ankara Kürtlere karşı bütün suçlamaları affedecek ve tüm PKK'lılara af çıkartacak.
2- Kürtler dillerini öğrenme ve kültürlerini yaşatma hakkına sahip olacak
3- 2015 Meclis seçimlerinde Parlamento'da bağımsız temsil olacak
4- Tarihte Türk ve Kürtlerin ilişkileri yeniden yazılmalı. Kürtler terörist olarak gösterilmemeli ve Türkiye sadece Türklerin anavatanı olmamalı çünkü Kürtlerin de otoriteye sahip olması ve ülke yönetiminde eşit hakkının olması gerekli"
2015 seçimlerine uzun zaman kalmadığı belirtilen haberde, Türkiye, Öcalan'ın taleplerini kabul edecek gibi göründüğü de savunuldu. Haberde, "Ama eğer bütün talepleri kabul edilirse "de facto" Kürt bölgesi "de jure" olarak Kürtlerin yönetimine geçecek. Türkiye'nin doğusundaki bu bölgeler aynı zamanda Batı Ermenistan topraklarıdır" denildi.
Kentron TV'de Nairi Hokhikyan imzalı haberde bölge hakkında da, "Bugün 12 milyon Kürt, 3 milyon Türk ve Alevi-Zaza ve yaklaşık 4 milyon Ermeni yaşıyor" bilgisi verildi.
Kentron TV'nin sahibi olan multimilyoner oligark Gagik Tsarukyan, hükümet koalisyonunda yer almasa da kendini "muhalefet" olarak tanımlamayan Ermenistan Parlamentosu'nun en büyük ikinci partisi olan "Müreffeh Ermenistan"ın da lideri.
"MÜSLÜMANLAŞTIRILMIŞ ERMENİLER"
Anadolu'da Ermeni sayısı Kentron TV'nin haberinden önce, "Müslümanlaştırılmış Ermeniler" konferansında gündeme gelmiş, öğretim üyesi Ayşe Gül Altınay, şu anda Türkiye'de bir kaç milyon kişinin Müslümanlaştırılmış Ermenilerin çocukları, torunları, yeğenleri, gelinleri, damatları olarak hayatlarını sürdürdüğünü söylemişti.
"Kılıç Artıkları" kitabının yazarı Laurence Ritter da Agos gazetesine verdiği röportajda Müslümanlaştırılmış Ermeni sayısının net olmadığını ifade etmişti: "Buna dair bir şey söylemek istemiyorum. Zira büyük bir soru işareti bu. Kimi sayıyoruz? Büyükannesi Ermeni olanı mı? Onun torunlarını mı? Yoksa gizli Ermenileri mi? Bilmiyorum, ben sayamıyorum. Hem benim için önemli olan bu değil. Ben daha çok bu insanların kendilerini nasıl tanıttıklarına bakıyorum. Hrant Dink bir ilâ üç milyon arasında insan olduğunu varsayıyordu. Eğer büyükanneleri ve onların torunlarını sayarsak elbette haklıydı."
