Devletin, Öcalan'dan Sonra En Çok Görüştüğü PKK'lı: Sabri Ok.

Devletin, Öcalan'dan Sonra En Çok Görüştüğü PKK'lı: Sabri Ok

Hükümetin çözüm sürecinde Abdullah Öcalan'dan sonra en son Sabri Ok'la görüştüğü öne sürüldü.

Habertürk köşe yazarlarından Ecevit Kılıç, bugün kaleme aldığı köşe yazısında, devlet yetkililerinin Kürt sorununun diyalogla çözümünü savunan isimlerden biri olan Sabri Ok'la sık görüştüğünü iddia etti.

Kılıç, bunun gerekçelerini de kööşesinde şöyle açıkladı:

"NECMETTİN ERBAKAN DA ONUNLA GÖRÜŞTÜ"

"(....) Devlet yetkililerinin Öcalan'dan sonra en çok görüştüğü PKK'lı. Belki de onun kadar. Erbakan döneminde hükümet sorunu çözmek için harekete geçtiğinde ilk başvurulan kişiydi Ok. O dönemde PKK'nın tüm cezaevleri sorumlusuydu. Ancak görüşmelerde ilerleme sağlanamadı.

"DEVLET HEYETİ İLK GÖRÜŞMELERİ ONUNLA YAPTI, SONRA ÖCALAN'LA"

Ve bugünkü çözüm sürecinin ilk adımlarının atıldığı 2005 yılı. Sabri Ok, tam da o dönemde cezasını tamamlayıp serbest kalmıştı. Devlet heyeti, ilk görüşmeleri onunla yaptı. Sonra Öcalan'la. Örgüt de bir süre sonra da ateşkes ilan etti. Ama hakkında itirafçıların suçlamalarına dayanarak tutuklama kararı çıkartıldı. Yurt dışına çıktı. Oslo görüşmelerinde de vardı.

"ÖCALAN'IN BEYİN OLARAK KENDİNE EN YAKIN BULDUĞU İSİM"

Sabri Ok örgüt içinde herhangi bir yönetici değil. Farklı bir ağırlığı var. Cemil Bayık veya Murat Karayılan'dan da farklı. Öcalan'ın beyin olarak kendine en yakın bulduğu isim. Tam 20 yıl cezaevinde yattı. İmralı'ya hükümlü gönderilmesi gündeme geldiğinde Öcalan'ın istediği tek kişiydi. (...)" (Kaynak: Habertürk)

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Etyen Mahçupyan, Öcalan Dünya Çapında Bir Problemin Taşıyıcısı...

Öcalan, Kafkaslardan Doğu Avrupaya yüzyıllardır soykırım dayatılan halkların özgürlük ve birleşmesinin günümüzde somutlaşmış şeklidir...

NTV canlı yayınına konuk olan Başbakanlık Başdanışmanı Etyen Mahçupyan, "Öcalan'a bir şey verilmesine gerek yok, o alıyor zaten." dedi.

Başbakanlık Başdanışmanı Etyen Mahçupyan, çözüm süreci, Alevi Açılımı ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Mahçupyan, Öcalan'la ilgili ''İdeolojik olarak gerçekten bir rehber ve lider. Abdullah Öcalan'a bir şey verilmesine gerek yok, o alıyor zaten. Kendisini karizmatik hale getiriyor'' dedi.

MAHÇUPYAN, NTV CANLI YAYINDA SORULARI CEVAPLADI VE ŞUNLARI SÖYLEDİ:

Çalıştaylar Alevilere bir şey getirmedi ama Sünni dünyanın psikolojisini etkiledi. Alevilere hakların verilmesi konusunda Sünnilerin bakışını değiştirdi. Başbakan Davutoğlu birkaç ay daha istişare yapabilir. Çıkacak karar hükümetin Aleviler için aldığı karar olmayacak, Alevilerle birlikte aldığı karar olacak.

ÇÖZÜM SÜRECİ

İki tarafında da problemleri oldu. Hükümet PKK'nın nasıl davranacağını bilemedi ve kendisi de kısa vadeli taktiksel zarar görmekten kaçındı.

PKK ile ilgili 'ben ne olacağım' sorunu var. Son dönemde bu sorun öne çıkıyor.

ÖCALAN İDEOLOJİK OLARAK BİR REHBER VE LİDER

Abdullah Öcalan hakkındaki algının bu kadar kısa sürede değiştiği nadir insanlardan birisi. 10 sene önce neler deniyordu şimdi neler deniyor. Abdullah Öcalan'ın kendisi hakkında kaygısı olduğunu düşünmüyorum. İdeolojik olarak gerçekten bir rehber ve lider. Öcalan'ın çok geniş bir prestij alanı var oluştu. Bunu tabi ki kendisi de yarattı. Onun çok fazla kaybedeceği bir şey olmayabilir.

ÖCALAN SORUNU ÇÖZERSE...

Öcalan'a ne verileceğini çok somut küçük detaylarla ölçüyor insanlar. O dünya çapında bir problemin taşıyıcısı, lideri ve bu sorunu çözerse tarihe geçecek bir insan. Abdullah Öcalan'a bir şey verilmesine gerek yok, o alıyor zaten. Kendisini karizmatik hale getiriyor. Kandil'de kendisine savaşçı diyen insanların bile belki de hayatlarının yüzde 20'sini savaşarak geçirdiğini görürsünüz. Orada da başka bir ortam var. Ve o hayat bölgeye geri gelecek.

 Seçimlere girecekler ve olabildiğince çok milletvekili ve belediye başkanlığı kazanmak isteyecekler. Her birine HDP'den çok sayıda talip var.

Kandil'dekiler gelip de onlar da belediye başkanı olmak istediklerinde bu nasıl olacak. Kürt dünyasının içinde yaşananlar şu ana kadar hiç konuşulmuyor. Herkes kendisinin makbul durumda olduğunu düşünerek hayal ediyor geleceği. PKK'nın bir hükümranlığı var. Barış geldiğinde bu devam edebilecek mi? Normal hayata adapte olmak demek birden bire bir balonun sönmesi gibi olabilir ve bu bazı sıkıntılara da yol açabilir. Statüyü söylediğiniz an kendi toplumunuzla karşı karşıya geleceksiniz.

YOLSUZLUK İDDİALARI

Danışman olunca gerçeklik değişmiyor. Sırf danışman oldum diye bazı gerçekleri söylemeyeceğim sanılıyorsa öyle bir şey yok. Gerçeklerden kopuk bir Ak Parti'nin de olacağını sanmıyorum önümüzdeki dönemde. Ahmet Davutoğlu da öyle birisi değil.

Ahmet Davutoğlu somutu alıp kendi zihnindeki normatif dünyayla birleştirme yeteneği olan birisi. AK Partililer'de hem taban hem de milletvekillerinin büyük kısmı bu durumdan memnun değiller. Buraya bir kavga ortamından gelindi. Bu kavga ortamında Ak Parti'nin hazmedilememesi gibi bir şey yaşadık. Ak Parti de kendi gardını aldı. Bu dönemde kendisine yakın gördüğü bazı isimleri yanında tutmak istedi. Bu da istismar edildi.

KILIÇDAROĞLU'NUN TEŞEKKÜRÜ

Kemal Bey'in bana ihtiyacı olduğunu sanmıyorum kendi siyasetini üretmesi için. O yüzden söyleyecek fazla bir şey yok o konuda.