Kısa cümlelerle özetlenemez bir hayatımız var artık. Bu nedenle anlatmakla bitmiyor.
Gelişmenin toplu halde olmaması halinde, duracağını, tükeneceğini ve daha sonrada tüketmeye başlayacak.
Bilmiyorum sizde nasıl yürüyor işler?
Ben devlet kurumlarındaki tıkanmayı tarif edemiyorum. Belirsizlik ve keşmekeş almış yürümüş durumda. Bazılarına göre ise, ben biraz mükemmeliyetçiymişim. İşler öyle veya böyle yürüyormuş.
Üç günlük dünya imiş, bir varmış, bir yokmuş, dünya masalmış !
Özel sektörde de durum hiç farklı değil artık.
Sözünü tutan, işini zamanında ve vaad ettiği kalitede yapan hiç bir şirket yok artık.
Buluyorsanız şanslısınız.
Herkesin elinde bir müşteri portföyü ve liste hep kabarık.
Ama iş disiplini tamamen yok olmuş ve has bel kader yürüyor işler.
Hepsinin ağzında da ortak bir cümle.
"Benim sizin gibi onlarca,yüzlerce,binlerce müşterim var."
Sanki her biri;
"MİLYONLARCA SEÇMENİM VAR, VERMEZSEN VERME"
der gibiler...
Hepsi kendini "ayrı bir gücün, parçası, sembolü" olarak görüyor durumdalar.
Neden mi?
Karşılarına çıkılabilecek, bir hukuk müessesesi yok.
İnanç tükenmiş durumda.
Ne kaleci yerinde, ne de topa vuran futbolcu.
İşte görüntüde ki gibi;
GÖKTEN DÜŞEN ELMA MİSALİ, TOP SAHADA BİR DAHA NEREYE DÜŞERSE ARTIK ?
Kimse bilmiyor, beklemiyor.
Darısı başınıza...
Suat İncedere-DKMHABER