AMERİKA BÜYÜK – DÜNYA KÜÇÜK

Obama başkanlığa ilk seçildiğinde dünya genelinde büyük bir sevinçle karşılanmış, bizim Wan’da Kürdistanın bir çok ilinde ise kurban kesilerek kutlanmıştı.
Bu haber 2014-10-18 22:18:17 eklenmiş ve 787 kez görüntülenmiştir.

AMERİKA BÜYÜK – DÜNYA KÜÇÜK

 

Obama başkanlığa ilk seçildiğinde dünya genelinde büyük bir sevinçle karşılanmış, bizim Wan’da Kürdistanın bir çok ilinde ise kurban kesilerek kutlanmıştı. Kürtçe deyimiyle OBO’nun seçilmesini (Zenciler ezilme ve sömürgecilik açısından Kürtlerin amca çocuklarıdır) dünya yeni bir Amerika yeni bir dünya inancıyla karşılamıştı…

 

Fakat Türkiye’de uzun yıllar “Ak Parti’nin iktidar  fakat muktedir olamaması”  durumunu Amerika’da seçilen Obama’da yaşadı. Bu durum İŞİD’in ortaya çıkmasına kadar sürdü.

 

Uzun bir süredir devam eden derin Amerika ve Gerçek Amerika arasındaki savaş giderek kızışmaya başladı. Amerika’da derin Amerika ve gerçek Amerika büyük bir savaşa girişti.  Bush döneminin kirli soykırımcı, işgalci, siyonist Amerikasına karşı Amerikan halkının tüm dünyayı insani değerleri hayata geçirmesi için başkanlık vizesini Obama’ya verdi.  Obama, geçte olsa sadece Amerikan halkının değil dünya halklarının kendisinden neler beklediği yönündeki beklentileri kavramaya başladı. Derin Amerikanın hem ABD ve hemde bütün bir dünya için büyük bir tehdit olduğunu kavramaya başladı. İŞİD terörü ile derin Amerikanın kendisine attığı kazığı itiraf  ederek  seçildiğinden beri yanlış yönlendirildiğini de kabul etmiş oldu…

 

Derin Amerika ile günümüz ABD’si arasındaki savaşı, kirli çıkarları için hertür kirli oyunun döndüğü, kirli kuralların tüm dünyayı sardığı politikalar  değil, tüm dünya insanlığını ve değerlerini gözeten Amerika giderek kazanmaya başladı.

 

Amerikan devleti siyonist firamları-siyonizmi çözdükçe, Amerika bunların kontrolunden çıkmaya başladıkaça da ağır sadırılar  da doğal olarak Amerika’ya yönelmeye başladı. Bu saldırıların başında şu anda Ebola virüsü gözükmektedir. Amerika İŞİD oyununu bozmaya başladığından beri ABD’de EBOLA yayılmaya başlandı. Katil-Kapital firmaların derin labratuvarından çıkan bu tür virüsler İlaç firmalarının en büyük silahı. Bu firmalar aynı zamanda dünya savaşlarının da baş senaristleri…

 

Sadece Amerika değil, dünya devletleri bu konuda bu büyük firmaları kontrol etmezse, İsrail gibi terörist devletler kontrol dışı bırakılırsa bu virüsler insanlık için gerçekten büyük bir kıyametin habercisi olmaya çoktan başladılar bile. Yazmaya bile korktuğumuz örnekleri yazmadan sadece bir iki basit gerçeği sıradan  insanların algılayacağı bir örneği verelim. Labratuvarda üretilen zehirin, mikrobun panzehiri yine labratuvarda üretilir. Ama bu virüslerin değişik maddelerle irtibatının ne sonuçlar doğuracağını üretenler dahi bırakın bilmeyi hayal bile demezler…

 

Amerika’da ki değişim dönüşüm, derin kanadının organize ettiği İŞİD karşısında da kendisini göstermeye başladı. On yıllardır İslam dünyasında “Hilafet Makamı”  kullanılarak  derinden organize edilen terörizm ABD’nin sağlıklı ve sağlam duruşu ile kısa bir zamanda deşifre olmaya zayıflamaya başladı. Fetullahların, moon tarikatlarının, evangalizm vb.lerinin neden Amerikada daha da  büyüdüğü ve tüm dünyaya yayıldığı da insanlık tarafından anlaşılmaya başlandı…

 

Amerika, derin Amerikayı tam çözmek ve çökertmek istiyorsa 2001 saldırısında nükleer yıkım düzeneğini patlatarak  New York’ta ikiz kuleleri indiren ve Amerikayı tüm dünyaya saldırtan derin yapıyı muhakak çözmek zorundadır.

 

Bu derin yapı Ebola’dan nükleere çıkarına dokunulduğunda tüm dünyayı yok edecek kadar sapkın ve sapıtmış bir yapılanmadır.  Bundan dolayı ABD, Çin ve Rusya’da ki uzmanlardan Siyonizm konusunda önemli bir uzmanlığı bulunan Türkiye’den, bilim adamlarından da  yardım alarak  yüzyıllardır ABD’yi ve dolayısıyla tüm dünyayı yok etme riski ile karşı karşıya getiren derin terörist firmalarla yüzleşmek zorundadır. ABD’nin bu konuda en büyük silahı ise bu firmaların arkasında ki aileleri deşifresidir ki ahlaki değil ama bu firmalar insanlıkla oynadığında  elinde böyle güçlü kozlar olduğunu da unutmamalıdır.

 

Kobani’de, Filistin’de … dünyanın neresinde olursa olsun öldürülen masum çocukları binyıllar geçsede unutulmayacağını, hesabının muhakak sorulacağını bu katil-kapitalistler bilmelidir… Bu anlamda devletlerin varlığı bu katil yapılar için hem büyük bir nimet hemde koruma kalkanıdır. Bundan dolayı bu firmalar devletleri ne kadar kontrole alırsa alsın, bunların deşifrasyonunda devletlere karşı çıkma lüksleri yoktur…

 

Ortadoğu’da Türkiye Küçüldü, Amerika Büyüdü…

 

Buradan Ortadoğu’ya geldiğimizde kısa bir süre zarfında halkların güvenini kazanan bir Amerika karşımıza çıkmaya başladı. Üzülerek belirtmek gerekiyor, Yeni Amerika Türkiye’nin boş bıraktığı her alanı hızla doldurmaya ve bölgede en dinamik güç olmaya başladı. Giderek halkların kendisine yöneldiği, güven duyduğu bir yapılanmaya geçti. Bunun en bariz örneği KOBANİ, ve PYD olayında ortaya çıkmaya başladı. Erdoğan’ın Kobani Anakara, İstanbulu, Türkiye’yi neden ilgilendirsin… yönlü açıklamaları Türkiye’nin cihanşümul politikasına açısından büyük bir talihsizlik oldu... 

 

Bir başka deyişle diktatör ve Ceberrut T. C. Yapılanmasının mirasını, Kürt Korkusunu bir türlü üzerinden atamayan günümüzün Türkiye’si Türkiye’nin değişip dönüşmesinde çok başarılı sonuçlar almasına rağmen İŞİD terörü ile büyük bir zemin ve güven kaybına uğradı. Patlama noktasına gelen toplumsal yapıyı kavrayamadı. Kobani ile çok büyük bir fırsatı kaçırdı.

 

Halbuki basit Rambovari bir iki senaryoyla daiş terörünü geriletip başta Kürtler olmak üzere  tüm bölge halklarının kahramanı olacaktı. İşi hayal edemeyeceği kadar kolaylaşacaktı. Kobani bu büyük yıkımı yaşamayacak, toplumsal patlama açığa çıkmadan sönecekti. Olmadı. Rolü ABD kaptı. Bundan dolayı Türkiyenin herzamankinden çok Öcalana ve Kürtlerin güvenine ihtiyacı olacaktır. Kaybettiği bu güveni kazanması  ise (kanuni anlamda değil piskolojik anlamda) uzun bir zaman alacaktır…

 

Türkiye daiş çetelerinin yarattığı öfkeden sokakağa dökülen insanları, olayları baz alarak hukuki anlamda olumsuzluklar sergilerse tek kelime ile “Paralelin” tuzağına düşer.  (Wan’da cinayet olmadığı halde cinayetten tutuklanan insanlar…) Bundan dolayı kılı kırk yararak hareket etmek zorunda. Derinden örgütlenen “Gladio”yu çözmeye odaklanmalıdır. Öfkeyle sokağa fırlayan vatandaşa asla  yönelmemelidir…

 

Eğer yukarda değindiğimiz gibi ABD’de değişim dönüşüm derin Amerikaya karşıysa Türkiye açısından da  büyük bir kazançtır. Çünkü İslam dünyasını toparlayacak yegane güç Türkiye’dir.  ABD’de herhangi bir oyuna girmeden dünya barışı için Türkiye’nin önünü açmak zorundadır…

 

ABD Mısır’da ki diktatörlüğe yönelip demokrasinin önünü açabilirse, Ortadoğu’da içine girdiği durumu devam ettirirse insanlığın desteklediği tek süper güç konumuna hızla yükselme şansını elde eden yegane ülke olmaya başladı diyebiliriz. Gelişmeleri doğru okuduysak  bölgede Rusya, İran  ve Türkiye’ye nazaren çözüm üreten güç Amerika olmuştur. Ortadoğu’da cereyan eden son olaylar  Amerika’yı  Büyük, Dünya’yı küçük kılmıştır. Eski dünya sevdalıları ABD’ye Ebolayla saldırıya geçmişlerdir. Dünyanın Amerikaya-Amerikanında dünya insanlığına ihtiyaç duyduğu bir evreye geçilmiştir…

 

DOĞU MEDYA/ ANALİZ  /Y.SİT

info@dkmhaber.com

 

 

 

ETİKETLER :
Diğer DKM-Analiz haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA