KOBANİDE KIYAMET KOPUYOR…

KOBANİDE KIYAMET KOPUYOR…

Kobani'den gelen son dakika haberleri büyük savaşın başladığını haber veriyor. IŞİD tüm gücüyle kent merkezine saldırı başlattı YPG direniyor. KCK  Türkiye’ye ağır suçlamada bulundu. Türkiye istediği için İşid Kobaniye saldırıyor diye açıklama yaptı…

Kobani ve bölgede terör çetelerinin tarihi anlamda T.C vatandaşı insanları katletmesi büyük devlet iddiasında, Osmanlı mirasçısıym diyen Türkiyenin karizmasını kötü çiziyor. Bu söylem ve iddiaları yalanlıyor. Türkmenler-Kürtler-Araplar kırılan kırılana. Terör çetleri halkları tavuk gibi kırıyor. Büyük devlet türkiye Öküzün trene bakması gibi durup seyrediyor. Böyle sürerse tüm öfke ve olaylar Türkiyenin içine akacak, halklar  kendisine yönelecek. Türkiye bu inanılmaz tutumuyla adeta istikrarsızlığı ve yıkımı bütün gücüyle içeriye davet ediyor, Türkiye'yi bir bütün olarak hedef tahtasına koyuyor...

KOBANİ'de bugün beklenen kıyamet koptu, IŞİD kent merkezine saldırınca PKK'nın Suriye'deki kolu YPG ile büyük savaş başladı.

IŞİD, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Kürt kenti Kobani'ye kuşatma başladığından bu yana en büyük saldırıyı düzenliyor. Kentten yükselen dumanlar Türkiye'den de görülüyor.

Kobani'de IŞİD militanları ve PYD güçleri arasında şiddetli bir sokak savaşı başladı. Bugün 19. gününe giren savaşta Kobani için kritik bir gün. Kentin dış mahallelerini ele geçiren IŞİD kent merkezi için büyük saldırıyı başlattı. IŞİD ağır silahlarla saldırıyor.

17.05

EN BÜYÜK SALDIRI

IŞİD, Kobani'ye kuşatma başladığından bu yana en büyük saldırıyı düzenliyor. Kentten yükselen dumanlar Türkiye'den de görülüyor.

16.45

30 YPG'Lİ GEÇTİ İDDİASI

Al Jazeera'nın iddiasına göre, 3'ü kadın 30 kişilik bir grup, Türkiye'den Kobani'ye kaçak yollardan geçiş yaptı. YPG destekçisi oldukları iddia edilen grubun YPG'nin kontrolündeki bölgeye geçtikleri ileri sürüldü.

14.50

KOBANİ'Nİ DOĞUSUNDA ÇATIŞMALAR YOĞUNLAŞTI

Kobani'deki çatışmalar şehir merkezinde yoğunlaşıyor. IŞİD'in kent merkezine yönelik bombardımanını sürdürüyor. Kentin doğu girişinde de şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Bombardıman sırasında bir yakıt istasyonu veya yakıt deposunun hedef olduğu, depoda büyük bir yangının çıktığı da gelen bilgiler arasında. 

 14.00 

STRATEJİK TEPE IŞİD'İN ELİNDE :

* IŞİD, Kobani’nin merkezine 7 kilometre mesafede bulunan Tel El Münteze Tepesini (Park Tepesi) ve buradaki YPG savunma noktasını ele geçirdi. YPG güçleri bu tepeyi kaybettikten sonra iki kilometre geriye çekilmek zorunda kaldı.

*Stratejik öneme sahip tepe, çatışmalardan önce lunapark ve bahçe olarak kullanılıyordu.

*Üç taraftan Kobani'yi kuşatan IŞİD'in kent merkezine girmesinin çok yakın olduğu söyleniyor.

*PKK Kobani için seferberlik ilan etti.

 13.00 

Yerel kaynaklar, Mıktel Mahallesi'nde yakıt varillerinin bulunduğu alana havan mermisinin isabet ettiğini belirtti. Patlama sonrası bölgeden duman yükseldi.

kobani-işid-girdi.jpg

Yoğun top atışına maruz kalan Kobani'deki silahlı milislerin de IŞİD'e karşılık verdiği kaydedildi. Çatışma sesleri Suruç ilçesinden de duyuluyor.

 12.40 

*Kobani'de çatışmalar Meştenur tepesine kaydı. Savaşın en şiddetli olduğu yer şu anda bu bölge.

*Meştenur tepesindeki çatışmada ağır kayıplar verildiği haberleri geliyor. YPG şiddetli saldırıya karşı direnmeye çalışıyor.

*YPG son çatışmalarda 13 kişiyi kaybettiğini açıkladı. Ölenlerin isimleri de Kürt sitelerinde yayınlandı.

BUGÜNE KADARKİ EN BÜYÜK SALDIRI

kobani-savaşi.jpgIrak Şam İslam Devleti IŞİD, iki haftayı aşkın bir süredir kuşatma altında tuttuğu Kürt kenti Kobani'ye kuşatma başladığından bu yana en büyük saldırıyı düzenliyor. Saldırısı sırasında yükselen dumanlar, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden de görülüyor.

İKİ CEPHEDE KIYAMET KOPUYOR

Yerel kaynaklardan gelen son dakika haberlere göre, savaş kentin doğu ve güney bölgelerinde şiddetlenmiş durumda. Gece boyu devam eden sokak savaşı gün ışığıyla birlikte daha da şiddetlendi. Kent merkezinden dumanlar yükselmeye başladı.

kobani-savaşi-işid-ve-ypg.jpg

KOBANİ İÇİN KADER GÜNÜ

Kobani merkezindeki tüm sivil halk boşaltılmış durumda. 150 binden fazla Kürt Türkiye'ye sığındı. Kent merkezi YPG ile IŞİD'in savaş alanı oldu. 19. günde Kobani'nin kaderi için büyük bir savaş yaşanıyor. Kritik önemdeki çatışmaların sonucu kentin ve özellikle de Suriye Kürtlerinin kaderini etkileyecek.

İşte örgüte yakın hesapların sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar:

IŞİD'e yakın sosyal medya hesaplarının paylaştığı fotoğraflarda örgütün Kobani'ye bağlı dış mahalleleri aldığı görülüyor.

ŞEHRE GİDİŞ GELİŞLER DURDURULDU

Aralıklarla kent merkezine havan mermisi atan IŞİD militanları, sivillerin tamamen boşalttığı kenti ele geçirebilmek için saldırılarını akşam saatlerinde yoğunlaştırdı.

Bu arada, Türkiye tarafından geçişlerin durdurulduğu Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda akşam saatlerinde inceleme yapan askeri yetkililer, kapının güçlendirilmesi yönünde talimat verdi.

Türkiye tarafından Kobani'ye geçmek isteyen bazı Suriyelilerin sınır kapısında bekledikleri görüldü. PYD yetkilileri de Türkiye tarafından Türk vatandaşların girişlerine izin verilmemesini istediklerini belirtti.

KOBANİ KÜRTLER İÇİN NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

Türkiye'de PKK-devlet görüşmelerini kısmen Rojava'daki gelişmeler tetiklemişti; süreci bitirme riski taşıyan en önemli unsur da Kobani'deki savaş olabilir.

Suriye'nin Kürt bölgesi, uzun yıllar PKK terminolojisinde "Küçük Güney" ya da "Önderlik sahası" olarak adlandırılan ve Abdullah Öcalan'ın doğrudan siyasi örgütlenme çalışması yürüttüğü bir bölge.

Örgütün Rojava'daki siyasi çalışmaları da Abdullah Öcalan'ın 12 Eylül darbesi öncesinde Türkiye'den ayrılarak Kobani'ye geçmesiyle başlamıştı.

KARAYILAN'IN MEMLEKETİ

PKK'nın başında bulunan Murat Karayılan da Kobani bölgesi sınırında bulunan ve Rojava ile aynı kültürü yaşayan Konak köyünden.

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

PKK'dan Türkiye'ye şok IŞİD suçlaması

KCK Yürütme Konsey Üyesi Sabri Ok, Kobani saldırısının Türkiye’nin talebi sonucu başlatıldığını öne sürdü.

PKK'dan Türkiye'ye şok IŞİD suçlaması PKK'dan Türkiye'ye şok IŞİD suçlaması PKK'dan Türkiye'ye şok IŞİD suçlaması

KCK Yürütme Konsey Üyesi Sabri Ok, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik politikaları sürdükçe barış sürecinin devam edemeyeceğini ifade etti. Sabri Ok, Rojava’daki Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırılarının Kürtlerin statüsü ve varlığını tanımayan güçlerin konsepti olduğunu öne sürdü.

KÜRTLERİN STATÜSÜNÜ TANIMAYANLAR IŞİD'E DESTEK VERİYOR

Özgür Gündem gazetesinden Ender Öndeş’e konuşan Sabri Ok, IŞİD’in Kobanê ve Rojava’nın diğer bölgelerindeki saldırıları, Türkiye’deki barış sürecinin geleceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.

IŞİD ile çatışmaların Kobani ve Rojava ile Şengal arasındaki hatta yoğunlaştığına dikkat çeken Ok, bu ortamda IŞİD’in görünen hedef olduğunu ancak Kobanê ve Rojava üzerinden bir konsept uygulandığının farkında olduklarını söyledi.

AK PARTİ KÜRTLERE KARŞI IŞİD'LE İLİŞKİ KURDU

Kürtlerin statüsünü ve özgürlüğünü tanımayan güçlerin IŞİD’e destek verdiğini iddia eden Ok, AK Parti’nin de bu temelde IŞİD’le ilişkili olduğunu kaydetti. Kobanê saldırısının Türkiye’nin talebi sonucu başlatıldığını iddia eden Ok, “Kobanê son bir buçuk yılda Kürtlerle IŞİD’in savaşında en kapsamlı saldırıyla karşı karşıya. Amaç, Kobanê’nin düşürülmesi, Rojava’nın statüsünün yok edilmesidir. Bunu herkesten çok Türkiye istiyor. Eğer öyle değilse, Türkiye o zaman açıklama yapsın veya pratikte böyle olmadığını göstersin. Türkiye bir tarafta Rojava’ya dönük düşmanlık yaparsa, Kürtlerin kendi mücadeleleriyle kazandığı statüyü yok etmeye çalışırsa, öbür yandan da süreç konusunda iradeliyiz, kararlıyız derse bununla kimseyi kandıramaz. Ayrıca, bize göre zaten bitmiş olan sürecin devam edeceğini söylüyorsa bunun bir yolunun da Rojava’dan geçtiğini Türkiye artık bilmek zorunda” dedi.

BARIŞ SÜRECİ YÜRÜMEZ

Rojava’ya yönelik Türkiye’nin politikalarını sürdürmesi durumunda barış sürecinin yürütmeyeceğini ifade eden Ok şunları söyledi:

“Türk devleti böyle devam ederse, bu daha iyi görülecek ve herkes görecek. Karakolları da aşan, daha önemli ve kapsamlı bir durum çıkar ortaya. Bundan vazgeçmesi gerekiyor; Kürtlere düşmanlık yapmayacaksa, Rojava’nın statüsüne saygılı olacaksa, sürecin ilerlemesini istiyorsa; bunu açıkça ifade etmesi gerekiyor. Zaten Kuzey’de yürümeyen ve tıkanan bir süreç var, Kuzey Kürtleri statüsüzdür, iradesi tanınmamaktadır; Kürtlerin dili, kimliği, özgürlüğü yok sayılmaktadır. Talep ettikleri demokratik özerklik kabul edilmemektedir. Bütün bunların üstüne Rojava’da da bu durum olursa bu Kürt düşmanlığıdır, her yerde Kürt irade ve özgürlüğünü tanımamaktır.

İki haftayı aşkındır Rojava’da YPG / YPJ güçleri ve Kobanê halkı çok kuvvetli ve onurlu bir direniş sergiliyor. Büyük bir onurla söylüyorum, herkesin de bilmesi lazım, Kobanê halkı ve YPG / YPJ güçleri yerinde kim olsaydı, 17 gün değil beş gün içinde on beş kere yenilmişti. Ama Kobanê yenilmedi ve yenilmeyecek. Son derece eşitsiz koşullara rağmen, Türk devletinin desteğine ve IŞİD’in bütün gücüne rağmen direniyor, direnecek ve IŞİD kazanamayacak. Kürtleri böyle sürekli savaş içinde tutarak, yıpratarak düşürmek istiyorlar ama bu yaptıkları Kürtleri daha çok güçlendiriyor.”

UZUN SÜRE DİRENİŞ OLACAĞINA KİMSE İNANMIYORDU

Rojava’daki statüye karşı olan güçlerin Kobani’ye saldırdıktan sonra şehrin kısa bir sürede düşmesini beklediğini belirten Ok, şunları ifade etti:

“YPG’nin, YPJ’nin böyle uzun bir süre direnebileceğine gerçekten kimse inanmıyordu. PKK için de defalarca kefen biçtiler, ömür biçtiler. PKK de hep şaşırtageldi. O tür düşüncelerin hiç gerçekle alakaları olmadığı gibi pratik sonucu da olmayacaktır. Kürtlerin, PKK’nin, Rojava halkının iradesi, direnişi gücü böyle bilinmeli. Biz kendimizi abartmıyoruz. Dünya bizden sorulur, demiyoruz. Böyle bir derdimiz, böyle bir aymazlığımız da yok. Ama biz Kürt halkının direnen iradesinin önemli olduğunu, Kürtlerin olduğu yerde bu iradeye rağmen hiçbir şeyin tutmayacağını açıklıkla söylüyoruz. Olması gereken şey herkesin Kürt halkının kendi iradesiyle meşru şekilde oluşturduğu kendi demokratik özgür statüsüne saygı duymalarıdır. Bunun üstünde bir şey istemiyoruz. Bunu istemek fazla bir şey de değildir. Ama bunun dışında Kürtlerden, bizlerden bir şey istenirse bunu da bir haksızlık kabul ederiz, reddederiz.”

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Çetecilerle Askerler İş Birliği İçinde…

Askerler ve çeteler arasında işbirliği!

URFA - DİHA

Güncellenme : 03.10.2014 16:25

Karaca Karakolu'na bağlı Türk askerleri ile IŞİD çeteleri arasında dün gece sınır bölgesinde görüşme gerçekleştirildiği iddia edildi. Duruma şahit olduklarını anlatan Boydê köyü sakinleri, çetelerin araçlarla geldiği ve askerlerin bu kişilere bir şeyler verdiğini ileri sürdü.

Türk askerleri ile IŞİD çeteleri arasında canlı yayına yansıyan işbirliğinin bir örneğinin de dün gece Kobanê sınırındaki Boydê köyünde yaşandığı iddia edildi. Türk askerlerinin IŞİD çeteleri ile görüşmelerini daha rahat gerçekleştirmek için Kobanê tarafından sınırı geçmek isteyenlere saldırdığını anlatan köy sakinleri, aynı gece sınır hattında sıklıkla görülen siyah camlı, beyaz renkte bir minibüsten inen şüphelilerin Türk askerleri ile görüştüğünü öne sürdü. Olaya şahit olan köy sakinlerinden Fuat Tilgen, akşam saatlerinde birkaç el silah sesi duyduktan sonra dışarı çıktıklarını ve hayvanlarını Türkiye'ye geçirmeye çalışan Kobanêlilerden 2'sinin Karaca Karakolu'na bağlı askerler tarafından yakalanarak saatlerce dövüldüğünü söyledi.

Gece saat 00.00 sıralarında yine bir hareketlenmenin başladığını anlatan Tilgen, zırhlı araçların Kobanêlilerin yanlarında durduğu sırada yine siyah camlı, beyaz renkli sivil bir aracın hızla telleri aşarak mayın tarlasında bekleyen Kobanêlilerin arasına daldığını söyledi ve "Yaklaşık 15 kişi indi araçların içerisinden. Zaten bu renkteki araçlar bir haftadır hep sınırda görülüyor. Arabadan inen kişiler insanlara saldırmaya başladı. Birkaç el silah sıkıldı. Bunların hepsi doğuya, fıstıkların olduğu bölgeye kaçtı. Köyün ilerisine gittik ne oldu diye merak ettik. Bu taraftan bir araba daha girdi insanların içerisine. Bağrışmalar başladı sonra. Yarım saat çığlıklar susmadı" diye konuştu.

'Alışveriş sırasında yoldaki lambaları söndürdüler'

Sivil minibüsün Kobanêli aileleri sınırın doğu tarafına doğru sürükleyerek uzaklaştırdıktan sonra, yeni bir minibüsün askerlerin yanına yaklaştığını aktaran Tilgen, şunları söyledi: "Kobanêlilerin ilk durdurulduğu yerden bir tane araba geldi askerlerin yanına. Askerler biraz uzaklaştı ancak sonra 'asker asker' diye seslediler. Askerler geri gelerek sivil araca yanaştılar. Bir şeyler konuşmaya başladılar, çok fazla anlayamadık. Son bir araba daha geldi ve bir şeyler aktarmaya başladılar. Yoldaki lambaların iki tanesini söndürmüşlerdi zaten. Araca aktarılanların çok ağır şeyler oldukları çok belliydi. Poşet falan değildi, sanki büyük bidonlara benziyordu. Sonra minibüs ayrıldıktan ve tren yolunun öbür tarafına doğru gitti."

'Kobanêli çocuğa sabaha kadar işkence yaptılar'

Tilgen, alışverişin ardından Türk askerlerinin Kobanêlilere saldırısının sürdüğünü ve yakaladıkları bir çocuğa saatlerce işkence yapıldığını gördüklerini belirtti. Tilgen, "O çocuğa vurdukları her sopanın sesi bize kadar geliyordu. Çocuğu ayağından kaldırıyorlardı ve çocuğa vurduklarında 'Yek Türkiye, dû Türkiye, sê Türkiye' dedirtiyorlardı. Sonra el fenerini oraya doğru tuttuk. Askerler çocuğu bıraktı, panzer de gitti. Artık sabah 5.00'e doğru olaylar bitmişti" diyerek, tanık olduğu işkenceyi anlattı.

'İşkenceden ölü numarası yaparak kurtuldum'

Türk askerlerinin işkencesine maruz kalan Kobanêli Mahmud İbrahim ise "Türkiye'ye geçmek isterken askerler bize silah dipçikleri ve coplarla saldırdı. Dayak attıktan sonra beni ve birkaç kişiyi dikenli tellerin arasına attılar. Beni tellerin arasına atmadan önce ağzımdan tutup boğmaya çalıştılar. Çırpındım ama bırakmadılar, ben de ölmüş gibi yaptım ve beni tellerin arasına atmak zorunda kaldılar. Daha sonra sürünerek tellerin altından Boydê köyüne kadar geldim."

'Zırhlı araca bağlayıp mayınlı arazide sürüklediler'

Kobanêli Şergo Şexo da gece saatlerinde ekmek almak için sınırı aşmak istediği sırada biraz daha önünde olan bir aileyi askerlerin fark ettiğini ve aileden bir kadın ve erkeğin askerler tarafından yakalandığını söyledi. Şexo, yaşlı ve çocukların da askerler tarafından saatlerce dövülüp, araçlarının parçalandığını belirterek, "Askerler yakaladıkları kadın ve erkeği zırhlı aracın arkasına bağlayıp mayınlı arazide metrelerce sürüklediler" iddiasında bulundu.

'Türkiye tarafından gelen bir araçtan sandıkları yüklediler'

Sınırda ilk olarak, IŞİD çetelerine ait bir aracın Til Şêar tarafından gelerek tren hattını aştığını kaydeden Şexo, "IŞİD'liler ailelere araçlarını çekip o bölgeden ayrılmalarını söylediler. İnsanlar gitmeyip direnince silah çekip öldürmekle tehdit ettiler. Kobanêlileri oradan zorla kovduktan sonra Türkiye sınırına geldiler. Sonra Türk karakolundan bir araç gelerek onlarla konuştu. IŞİD'lilerden Türkçe konuşan biri askerlere tercümanlık yaptı. Kısa bir konuşmadan sonra, Türkiye tarafından gelen araçlardan sandık olduğunu düşündüğüm bir şeyler indirerek IŞİD'lilerin aracına yerleştirdiler" dedi.

 xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Kobanê düşerse süreç biter

DİHA

Kobanê kuşatması, sadece Kürt halkının demokratik kazanımlarını hedeflemekle kalmayıp Türkiye’yi de yeni bir darbe sürecine sokacaktır.

Kobanê’deki katliam girişimi amacına ulaşırsa hem süreci sonlandıracak, hem de yeni ve uzun sürecek bir darbenin temellerini atacaktır.

Türkiye’de sürecin ve demokrasi yolculuğunun çökmesini istemeyen herkesi Kobanê’ye gereken ciddiyetle sahip çıkmaya çağırıyorum.

Bıçak sırtı günlerden geçmekteyiz. Büyük fedakarlıklarla bu noktaya getirmeyi başardığımız sürecin geleceği hızla atılacak adımlara bağlıdır.

Herkesi insanlık mücadelemizi sahiplenmeye çağırıyorum

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile önceki gün İmralı’da 5 saatlik bir görüşme gerçekleştiren HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP Eşbaşkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder’den oluşan HDP heyeti görüşmenin ayrıntılarına ilişkin bün yazılı açıklama yaptı. Heyetin aktardığı Öcalan’ın mesajı şöyle: “Son derece ciddi gelişmelerin yaşandığı kritik bir dönemdeyiz. Sadece bölge açısından değil, insanlığın geleceği açısından da bıçak sırtı olarak tanımlanabilecek günlerden geçmekteyiz. Burada dar anlamda yürütülen görüşmelerden, müzakere yanı ağır basan bir kararlılık ortaya çıkmış ve bu düzeyde mutabakata varılmıştır. Gelinen noktada yol haritasının eylem planı da ortaya çıkmış bulunmaktadır.

IŞİD, Ortadoğu’nun JİTEM’i

Artık birincil öneme haiz olan şey bu yol haritası ve eylem planının anlamlı bir ilkeler bütünlüğü ile çerçevelenmesidir. Çünkü en ideal eylem planı bile ilkesel bir bütünlükle ele alınmazsa kuru bir metin olmaktan öteye geçemez. Bu ilkelerin belirleneceği zemin ise, başta kurullar ve komisyonlar olmak üzere müzakere organlarının oluşmasıyla mümkündür. Bu çerçevede, bakanlar kurulu kararı haline gelen müzakere iradesinin pratikleşmesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Resmileşen bu metin doğrultusunda ve metnin içeriğine uygun olarak resmi müzakerelerin zaman kaybetmeksizin başlaması oldukça önemlidir. Ciddiyetle ve büyük fedakarlıklarla bu noktaya getirmeyi başardığımız sürecin geleceği ve selameti atılacak adımların hızı ve ciddiyetiyle doğrudan bağlantılı hale gelmiştir. Nitekim, Ortadoğu’nun JİTEM’i olarak da ifade edebileceğimiz IŞİD gibi vahşi bir örgütün neler yapabileceğine bütün dünya tanıklık ediyor. Kobanê kuşatması sıradan bir kent kuşatması olmanın çok ötesinde, sadece Kürt halkının demokratik kazanımlarını hedeflemekle kalmayıp Türkiye’yi de yeni bir darbe sürecine sokacaktır. Bu katliam girişimi amacına ulaşırsa hem süreci sonlandıracak, hem de yeni ve uzun sürecek bir darbenin temellerini atacaktır.

Kobanê’yi sahiplenme çağrısı

“Kobanê ve Rojava meselesini doğru anlamak isteyen herkes bu gerçekliği iyi kavramalıdır. Türkiye’de sürecin ve demokrasi yolculuğunun çökmesini istemeyen herkesi Kobanê’ye gereken ciddiyet ve sorumlulukla sahip çıkmaya çağırıyorum. Devlet içinde de halen çözüm odaklı davrananlarla imha sığlığından medet umanlar arasında bir gel git yaşandığı gözlenmektedir. Çözümden yana olanların sürece ve sorunlara zamanında ve aktif müdahaleler geliştirmesi hayati önemdedir. Bu itibarla Kobanê gerçekliği ile sürecin ayrılmaz bir bütün olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatarak, herkesi büyük bedellere mal olan bu demokratik yolculuğumuz ve insanlık mücadelemizi sahiplenmeye çağırıyorum. Kobanê başta olmak üzere Şengal, Cezaa, Rabia ve Mahmur’da vahşi IŞİD saldırılarına karşı büyük bir direniş gösteren tüm halkımızı, yine ülkenin dört bir tarafında bu direnişle dayanışma ve destek tutumunu ortaya koyan tüm çevreleri selamlıyorum.”