FİRMALAR “ALLAH, İŞBİRLİKÇİLERİ İSE “PEYGAMBER”…
Katil-Kapitalist-Siyonist firmalar “Allah” rolune, işbirlikçileri-piyonları “Peygamber” rolune soyunmuşken, yüzyıllardır kullandıkları milyonlar, devletler vb. ise piyon ve köleler olarak harcanan yığınlara dönüştürülmüşlerdir…
Batı (ABD-AB-İsrail) Körfez krizi, ikiz kule saldırsı, sağ –sol, kürt-türk-ırk oyunlarını kesintisiz yüzyıllardır bölgemizdeki yerli hain aktörlerle birlikte mükemmel oynamaktadır.
Dünya çapında oluşturduğu basını ise daha profesyonel bir şekilde bütün dünyada bir günde algı yönetimini başarıyla hayata geçirmektedir.
Aşağıda ki haberler
(Economist: Tezkerenin hedefi IŞİD mi yoksa Kürtler mi?
(FT: 'El Nusra ve IŞİD, ABD'ye karşı birleşiyor')
(ABD, Gaziantep ve Şanlıurfa'nın Karşısına Bomba Yağdırdı)
Batı’nın algı oluşturmada ne kadar dehşet derecede uzmanlaştığının kanıtı.
Haberlerin yarattığı algı:
---Kürtler bu tc değişmez, sizde değiştiremesiniz sizi kırmak için tezkere çıkardı.
---TC Kürtleri kırmak için tezekere, Cihad için yola çıkan kahramalar ise birleşmeye cihadı yükseltmeye gidiyor. Yani bir taşla 25 kuş vuruluyor.
TC hem radikal örgütlerin, hemde kürtlerin hedefine konuluyor. Bu örgütler de birbirinin amansız düşmanı yapılıyor… Bu da yetmiyor. “Kafir” Kürtler kırılmalıki bölgede Allahın (Batının-İsrailin bunu biraz daha indirgersek –Siyonist firmalar…) kanunları işlesin…
Bölgede Kürtlere karşı devletler yerine yüzyıl boyunca saldıracak yeni bir güç terör çeteleri oluşturuluyor…
Yaratılan boşluklardan (Müslümanların dünya genelinde nefessiz bırakılması-müslüman gençlerin intihara ve terör örgütlerine yem olması için hertür koşulun sağlanması, örneğin hiçbir diktatör, katil, terör örgütü bitmiyor. Kaos-terör hergeçen gün yükseliyor. devletler siyonist firmaların oyuncağı-işbirlikçisi...) ortaya çıkarılan nusra, el-kaide, işid, vb. tüm uzaktan kumandalı terör örgütleri ABD’ye karşı birleşiyor haberleri ile batı için oyuncak örgütler, ama bölge halklarını kırmada muazzam bir güç, yeni halkları kıran diktatör bir devlet temelini atıyorlar, oluşturuyaorlar…Yüzyıllardır, binyıllardır bu derin ve kirli savaş başta Kürtler olmak üzere bölgenin tüm halkları ve tüm insanlık ve dünya üzerinde oynanmaktadır. Herkes kendi kutsalı için savaştığını zanedereken kendini haşa –haşa “Allah”, yerli hain işbirlikçilerini ise “Peygamber” ilan etmiş siyonist katil-kapital firmalar tarafından ölümcül bir ablukaya alındığını, oyuncaklara dönüştürüldüğünü görmeyecek derecede derin bir bir ablukaya alınımıştır.
Bölgenin tüm halkları katil-siyonist firmaların bu (Allah-Peygamber) oyununu görmeli. Terör örgütleri içindeki saf-müslüman çocuklar kendine “Allah”, sahadaki oyuncularına peygmber rolu biçen bu firmaların oyunlarından bihaber Alla-Allah diyerek, birer oyuncağa dönüşerek, Allahın verdiği aklı kullanmayarak hem bu dünyasını, hemde öbür dünyasını kaybetmekte, harcanan birer piyon konumuna düşmektedirler…
Bundan dolayı Kürtler ve Türkiye devlet olarak atılan yemleri yememeli, bu derin ve ölümcül savaşı tüm bölge halklarına kavratmalı; Yüzyıllardır bölgemizde süren siyonist saldırıyı bertaraf edecek formuller üzerine yoğunlaşmalıdırlar…
İşte Siyonist Medyadan Profesyonel Algı Haberleri:
Economist: Tezkerenin hedefi IŞİD mi yoksa Kürtler mi?
İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında, Kürtlerin yoğun yaşadığı Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerin Türkiye'de hükümet ve PKK arasındaki 'çözüm sürecine nasıl bir etkisi olacağı' sorusunu irdeliyor.
Economist: Tezkerenin hedefi IŞİD mi yoksa Kürtler mi?
PaylaşTweetlePaylaşPaylaşGönder
İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında, Kürtlerin yoğun yaşadığı Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerin Türkiye'de hükümet ve PKK arasındaki 'çözüm sürecine nasıl bir etkisi olacağı' sorusunu irdeliyor.
Ankara ve Kandil menşeli yazıda, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık'ın, 'hükümetin çözüm sürecine ilişkin Eylül sonuna kadar adım atmaması üzerine ateşkesi bitirebilecekleri' yönündeki ifadelerine yer veriliyor ve hükümetin de 1 Ekim'de Abdullah Öcalan'ya yürütülen barış görüşmelerinin
takibi için bir yönerge öne sürdüğü hatırlatılıyor.
Economist, 'PKK'nın uzun soluklu talebinin karşılandığını ve ateşkesin 18 aydır devam ettiğini' belirtip "Ama ne kadar sürecek?" diye soruyor.
'IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırılarının devam ettiği bir dönemde bu sorunun giderek daha öncelikli bir mesele haline geldiğine' dikkat çeken dergi şöyle devam ediyor:
"Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, diğer bölgelerdeki muhalif gruplarla mücadelesine yoğunlaşabilmek için Suriyeli Kürtleri PYD'ye devretti."
"PYD ve silahlı kanadı YPG'nin, PKK'ya yakın bağları var."
"Bayık, Türkiye'nin İslam Devleti (IŞİD) savaşçılarına destek olduğunu çünkü Türkiye'nin, Suriyeli Kürtlerin 'kanatlanan' özerkliklerini 'ezmek' istediğini söylüyor. Türkiye bu iddiaları reddediyor."
"(…) Türkiye, sınırında başka bir Kürt varlığının oluşmasından büyük bir tedirginlik duyuyor. Bir de bunun üstüne, Türkiye'nin artık en büyük bölgesel müttefiki ve ticaret ortağı olan Irak Kürdistanı'nın aksine, Kürtçe'de Rojava olarak bilinen Suriye'deki Kürt bölgesi, Türkiye'nin en büyük düşmanı PKK'nın hâkimiyetinde."
Dergi, bölgede öngörülemeyen bu durumun AKP hükümetini Öcalan'la barış görüşmelerine kaldığı yerden devam etmeye ittiğini belirtiyor ve akademisyen Arzu Yılmaz'ın şu sözlerine yer veriyor: "Rojava'nın kaderi ve Türkiye'deki barış süreci birbirinden ayrılamaz." Yılmaz, Türkiye'nin planının, ateşkesin gelecek yaz yapılacak genel seçimlere kadar devam etmesini sağlamak olduğuna ve bunu Kürtlere yönelik ufak adımlar atarak yaptığına dikkat çekiyor.
'Kürtçe eğitim başlamadı'
Haberde, 'devlet okullarında seçmeli Kürtçe dersleri verilmesinin de bunlara dâhil olduğu fakat uygulamanın
başlamadığı' da belirtiliyor.
Dergiye konuşan HDP milletvekili Altan Tan, "Son üç yıldır çocuklarım Kürtçe sınıflarına yazılmaya çalışıyor fakat bize öğretmen olmadığını, yeterli talep olmadığını söylüyorlar" diyor.
Kürtlerin, Kürtçe eğitim veren okul açma girişiminde bulundukları fakat polisin bu okulları geçen ay mühürlediği, bunun üzerine kendilerini, 'PKK'nın genç kanadı' olarak tanıtan bir grubun 30'dan fazla devlet okulunu ateşe verdiği, bu durumun Kürtler dâhil sıradan vatandaşların tepkisini çektiği de Economist'in yazısında yer verdiği gelişmelerden.
Dergi şöyle devam ediyor:
"PKK, Türkiye'de ilerleme kaydedilmediğinden yakınsa da, AK Parti ile pazarlığın büyük bir bölümü Suriyeli Kürtler etrafında dönüyor. Türkiye PYD'ye Esad'la açıkça ilan edilmemiş olan ateşkesi sonlandırması ve Esad'ı devirmek isteyen muhaliflere katılması için baskı yapıyor."
"Aynı zamanda da, PYD'ye rakip Suriyeli Kürt gruplarla 'iktidar paylaşımına' gitmesi söyleniyor. Dahası, Türkiye PYD'nin PKK ile bağlarını koparmasını istiyor ve hatta belki de, mültecilerin barınması, muhaliflerin eğitilmesi ve donatılması için planlanan 'güvenli bölgenin' parçası olabilecek Kobani'deki kontrolünü de devretmesini istiyor."
Türkiye'nin 'uzlaştırıcı' adımlar attığına da dikkat çekilen yazıda, Kobani'deki şiddetten kaçan on binlerce Kürt mülteciye kapıların açıldığı, yaralı YPG savaşçılarının ilk defa Türk hastanelerinde tedavi görmesine izin verildiği de aktarılıyor.
Economist ayrıca, 'Türkiye'nin Batı'daki dostlarının PKK ile barış görüşmeleri, AK Parti'nin büyük başarısı olarak gördüğünü' de ifade ediyor.
Dergiye konuşan Nuray Mert, hükümetin 'PKK'nın silahsızlanması' gibi taleplerle yüklendiği ve işbirliğine fazla karşılık vermediği Öcalan'ın itibarını çökertme riski doğurduğuna, bu durumun da Öcalan'ın PKK üzerindeki kontrolünün zayıflamasına neden olabileceğine' dikkat çekiyor.
Economist ayrıca, AK Parti'den üst düzey bir yetkilinin "Türkiye'nin aynı anda hem İslam Devleti (IŞİD) hem de PKK ile savaşmasının 'kâbus bir sonuç' olacağı' yönündeki sözlerini aktarıyor.
Dergi, Yeni Şafak gazetesinin 'Süleymah Şah türbesini koruyan Türk askerlerinin IŞİD tarafından çevrelendiği' yönündeki haberini, uzmanların 'Türkiye önce cihatçılara karşı önleyici bir savaş yürüteceği' şeklinde yorumladığını yazıyor ve yazıyı şöyle noktalıyor:
"Her halükarda, Türkiye kendi adamlarının güvenliğini Suriye'ye müdahale etmek için bir mazeret olarak kullanabilir."
"Ama bu soru hala yanıt bekliyor: Ana hedefi İslam Devleti mi (IŞİD) yoksa Kürtler mi olacak?"
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
FT: 'El Nusra ve IŞİD, ABD'ye karşı birleşiyor'
Financial Times gazetesi, ABD hava saldırılarının 'El Nusra Cephesi ve IŞİD'i birleştirdiğini' ve cihatçı örgütlerin 'kendi aralarındaki çatışmalara son vermeyi müzakere ettiklerini' yazıyor.
Son güncelleme: 3 Ekim 2014 08:43 Mynet haber bugün 5.509.489 defa, bu haber 7.416 defa okundu.
Financial Times gazetesinde, ABD hava saldırılarının 'farklı cihatçı grupları ortak noktada birleştirdiğine' dair bir analize yer veriliyor.
Beyrut'tan bildiren Erika Solomon ve Washington'dan Geoff Dyer'in imzalarını taşıyan analizde, birbirlerinden farklı stratejiler benimseyen cihatçı grupların, 'kendi aralarındaki ihtilafı sonlandırıp güçlerini Esad'a ve Batı'ya odaklanmak üzere birleştireceklerini söyledikleri' yazıyor.
Radikal İslamcı grupların Batı'yı artık 'ortak düşmanları' gibi gördükleri belirtilen yazıda, Suriye'deki El Kaide bağlantılı El
Nusra Cephesi savaşçılarının IŞİD'le 'barış' müzakereleri yaptıkları belirtiliyor.
Analiz şöyle devam ediyor:
"ABD'nin hava saldırıları öncesinde, iki cihatçı grup farklı stratejileri ve kaynaklar için yürütülen rekabet nedeniyle, bir yılı aşkın süredir savaş halindeydi. Bu çatışmalar, Esad'ı devirmeye çalışan ılımlı muhalif güçlerin nüfuz sağlamalarına yardımcı oldu, fakat İslamcıların muhalefet üzerinde hâkimiyetlerini artırmaları üzerine bu nüfuzu da kaybettiler."
"ABD hava saldırılarının geçen hafta yalnızca IŞİD'i değil, Nusra'yı da hedef almaları üzerine, Nusra'nın savaşçıları ve bazı radikal İslamcı düşünürler 'İslam'a karşı savaş' olarak adlandırdıkları operasyona karşı aralarındaki bağları güçlendirmeleri çağrısı yaptı."
ABD'li uzmanlar: 'Aralarındaki kin büyük, birleşmezler'
Financial Times, El Nusra'nın liderliğine yakın bir kaynağın da şu sözlerini aktardı: "Çoğu Nusra savaşçısı, Esad ve Batı'ya tam olarak odaklanabilmek için IŞİD'le mücadeleye son verilmesini istiyor."
Gazete, ABD'nin 'ulusal güvenliğine doğrudan tehdit oluşturduğu' gerekçesiyle IŞİD'in yanı sıra Horasan adlı örgütü de hedef aldığını hatırlatıyor ve Amerikalı uzmanların IŞİD ve El Nusra arasında 'büyük bir kin olduğu' gerekçesiyle yakınlaşma olmayacağı görüşünde olduğunu belirtiyor.
Amerikalı uzmanlara göre, "El Nusra ve IŞİD arasındaki bölünme, ittifak oluşturamayacak kadar derin."
Gazete, El Nusra Cephesi'nin hava saldırılarına karşı ABD'yi tehdit ettiğini de hatırlatıyor. Yazıda, diğer örgütlerden ayrılıp IŞİD'e katılanların da sayısının arttığına dikkat çekiliyor.
Ahrar el Şam örgütünden bir savaşçı da "Her zaman IŞİD'e katılanlar olmuştur, fakat artık bu hızlandı,
duygusal bir akım yarattı" diyor.
Gazeteye konuşan Ahrar el Şam ve El Nusra, cihatçı örgütler arasındaki barışın ancak ABD öncülüğündeki hava saldırılarına karşı olabileceğini belirtiyor.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
ABD, Gaziantep ve Şanlıurfa'nın Karşısına Bomba Yağdırdı
ABD ve koalisyon jetleri, Şanlıurfa'ya komşu Telabyad ve Gaziantep'in karşısındaki Cerablus'taki IŞİD hedeflerini havadan vurdu. Türk vatandaşları tedirgin anlar yaşadı.
Asker, sınırda canlı yayına müdahale etti
Alman basını: Türkiye savaşa gidiyor
ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait jetler, Şanlıurfa'nın Akçakale İlçesi'ne komşu Telabyad ve Gaziantep'in Karkamış İlçesi'nin karşısındaki Cerablus'taki IŞİD hedeflerini havadan vurdu. Sınırda jetlerin gürültüsü heyecana ve tedirginliğe yol açtı.
BOMBA YAĞDIRDI
ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından Suriye'deki IŞİD hedeflerine karşı başlatılan operasyon kapsamında akşam saatlerinde Rakka'ya bağlı Telabyad ve Halep'e bağlı Esad Gölü'nün kuzeyindeki Cerablus'taki IŞİD hedefleri havadan bombalandı.
VATANDAŞLAR TEDİRGİN OLDU
Jetlerin gürültüsü Türkiye tarafından Akçakale ve Karkamış'ta heyecana yol açarken, vatandaşlar tedirginlik yaşadı.