ARDAHAN KÜLTÜR EVİ NEDEN TESLİM EDİLMİYOR…?
İstanbul genelindeki Ardahanlıların malumu olduğu gibi Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde derneklerimizin rayına oturmayışı, iş-stk-siyaset basının zayıflığının temel nedeni bölgemiz yada derneklerimiz adına ortaya çıkan zübükzadeler. Toplum adına ortay çıkan toplum mühendislerinin bırakın mühendis olmayı bir çıraktan öte bir stratejiye ve stratejik akla sahip olmamaları…
Ardahanlılar-Karslılar Esenyurtta 1. Nüfus olmalarına rağmen bugüne kadar birliklerini sağlayamadılar. Onları yürütyecek kadrolar oluşmadı. Bundan dolayı bu alandaki boşluğu siyaset zübükzadeleri kapladı...
Bunun durumun birçok nedeni var ama en bariz nedeni toplum adına ortaya çıkan derneklerin, kanaat önderlerinin stratejiden yoksun olmaları. Özellikle yerel yönetimler söz konusu olduğunda derneklerin bir araya gelip birlikte bir program ortaya koymadıkları bilinen bir vak’a. Durum böyle olunca çok başlılık- parçalı yamalı, darmadağınık bir yapı ortaya çıkıyor. STK-Basın, Kanaat önderlerinin bu geriliği ise bol bol zübükzade üretiyor.
Bazı dernekler partilerden daha partizan olabiliyor. Siyaset üstü konumunu yerle bir ederek hemşerilerimizin haklarının çöpe gitmesini sağlıyor. Öbür taraftan toplumun kanaat önderleri olarak ortaya çıkanlar o kadar geridirler ki neyi nasıl yapacaklarını bilmedikleri gibi, “ bizim toplumdan adam olmaz” gibi aşağılık komplekslserine kapılıp kendi geriliklerine bahane üretmede ustalaşmışlardır..
Bugün esenyurtta kanaat önderliğine oynanlar Ardahan Federasyonuna, Hoçvan Federasyonuna, bölge iş adamları derneğine (KAİSİAD) ve basına yaklaşımlarına baktığımızda ortada koskoca bir sıfır var. Ne kendileri toplumu yürütecek bir stratejiye sahip, nede kendilerini gerçek anlamda yürütecek insan, beyin ve basınla doğru dürüst ilişkileri var. Bir kördövüşü savaşı yaparak yenilgi üstüne yenilgi, hezimet üstüne hezimet yaşamaktadırlar....
Doğu Medya olarak stk-basın alanındaki açıkları kapatmak için yıllardır yoğun bir çaba sergilememize rağmen toplum adına ortaya çıkan mühendisler çıraklıklarından dolayı ne yapmak istediğimizi anlamadıkları gibi, gram da destek sunmayarak , gelişen hemşerilerimizin firmalarımızın önünü tıkmaya çalışarak … hezimete üstüne hezimet yaşadıkları gibi toplumsal alanın da önünü tıkayarak toplumu da kendilerini de çürütmektedirler…
Bütün bu gerilikler üstüste yığılınca, Toplumsal anlamdaki gücümüzü kullanmayı becermeyince, Esenyurttaki Ardahanlı Zübükzadeler her geçen gün güçlenerek Ardahanlılara darbe üstüne darbe vurdular. Bundan dolayı yıllardır Esenyurtta Ardahan Kültürevi ve Ardahan Dernekleri için yapılan bina Ardahanlılara teslim edilmiyor. Aksine Ardahan Kültürevi teslim alınmaya çalışılıyor...
Kültür Evi Başkanı Tuncer Dağ yaptığı basın açıklamasında bazı zübükzadeleri kamuoyuna teşhir etmişler. Bu teşhir geç kalınmış, çok önceden yapılması gerekiyordu...
Aşağıdaki linkte Kültür evinin neden teslim edilmediği kimlerin Ardahan adına bu zübükzadeliği yaptığı teşhir edilmiştir…
http://www.dkmhaber.com/haber/15217/dag-ardahan-kulturevi-teslimi-engelleniyor.html
Benzer Oyunlar Beykoz Ardahanlılar Derneği içinde oyndığından dolayı aşağıdaki linkte yer alan “Zübükzadeler bir taşla birçok kuş vurmaya çalışıyor” haberini yapmıştık
http://www.dkmhaber.com/haber/14845/zubuk-zadeler-bir-tasla-iki-kus-vurmaya-calisyor.html
Bölge genelinde lobileşmenin ortaya çıkmaması içinde Kaisiad’ı dört koldan ablukaya aldılar. Baskılara, oyunlara dayanamayan çinik istifa etmek zorunda kalmıştı… haberin detayları için linke tıklayınız…
http://www.dkmhaber.com/haber/14761/sureyya-cinikten-sok-istifa-karari.html
Burada son yerel seçimlerde hepimizin destek verdiği Togay Çoban’da aynı katagoriye girerek Ardahanlılarla oynamada hızla ilk sıralara yükselmeyi başaran bir hemşerimiz oldu. Çoban, Esenyurtta Partisini hemşerilerimizden üstün tutmakla yetinmeyerek, Ardahan Dernekler Federasyonunun zayıf bir yönetimle ortaya çıkması içinde büyük bir çaba sarfetmişti. Kendisi gibi bir anda devrimci kesilenlerle Ardahan Federasyonu 3 yılını kaybetmesine neden olan bir aktör de o olmuştu. Esenyurttaki Ardahanlılar bir sonraki yerel seçimde bu tür kazıkları yememeleri için dernekleri işler hale getirmeli, siyaset zübükzadelerine artık geçit vermemelidirler… Aşağıdaki linkte detaylı bilgi mevcut…
http://www.dkmhaber.com/haber/14532/ardafede-devrimci-yonetim.html
Özellikle Ak Parti içinde kümelenen birçok Ardahanlı, STK-Dernekler söz konusu olduğunda hemşerilerimizin değil kendi çıkarlarını öne çıkarmak için binbir oyun, binbir takla atmaktadırlar. Bu durumuda Ak Partiye çalıştıkları izlenimini vererek yapmaktadırlar. Halbuki bu tür insanlar için partileri de önemli değil, kişisel çıkarları herşeyin üstündedir…
Esenyurtta benzer bir sıkınıtıyı hata daha ağır bir sıkıntıyı Beykoz’da da yaşamaktayız. Burada da Başkan olarak Ak Partiye üye olmamıza rağmen (Hani Tuncer Dağ CHP Üyesi diye ablukaya alınıyor örneğini çürütme babından söylüyoruz) Ak Parti içinde kümelenen hemşerilerimiz başta olmak üzere zübükzadeler Ardahan Derneğine gram destek sunmadıkları gibi yerle bir etmek için büyük bir uğraş vermekten, derneği nasıl ele geçiririz, kullanırız mantığı ile hiçbir zaman geri durmamaktadırlar. Ardahanlıların örgütlenmesini, bir çatı altında toparlanmasını engellemek için hertür oyuna başvurmaktadırlar…
Bir başka deyişle sözkonusu olan Ardahanlıların bir partiye mensup olup olmadıkları değil, toplumsal yarar ve çıkarı engellemek, örgütlülüğü bitirmek, derneklerin kullanılabilen, birilerinin koltuğunda karpuz olan, derneklerden ziyade oyuncaklar istenmektedir…
Bu durumu engellemenin yolu ise iş-stk dünyasının partilerüstü örgütlenmesi ile doğrudan bağlantılı. Kanaat önderi olarak oartaya çıkanlar iş dünyasının örgütlenmesi için hiçbir çaba sarf ettiğini gören oldumu…? Örneğin Esenyurtta Çapanlar Kaisiad’a kaç üye verdi. Kaç üye taşıdı. Kaç insan yönlendirdi. Basın olarak Kuzeydoğu Anadolu, İstanbulu kapsamamıza rağmen, Stratejik boşlukları kapatmak için 7-24 saat çalışmamaıza rağmen neden bir gram destek olmadılar, birbirimize sağlayacağımız desteklere neden zemin açmadılar, neden dinleme zahmetinde bile bulunmadılar...
Dürüst-samimi insanlarımızı tenzih ederek belirtleim: İş adamı, kanaat önderi, temsilci, meclis üyesi, dernek başkanı, yönetici… bu konumda olan birçok hemşerimiz aşırı dercede geri. Ne ülkesini, ne dünyayı tahlil edecek bir bilgi-birikimi var; nede toplumun çürüme kanallarını tıkayabilecek altyapısı. Nede toplumu örgütleyebilecek, plan-proje, strateji sunacak altyapısı. Bu anlamda kendisini dev aynasında gören yüzlerce balon ortralığı kaplamıştır. Bu balon yapılanmadan dolayı sürekli başaşağı düşüyor, düşürülüyoruz…
Örneğin Doğu Medya olarak abartısız bir şekilde maddi anlamda birçok firmaya onbinlerce lira reklam katkımız oluyor. Hemşerilerimizi tanıtmak önlerini açmak için 7-24 saat çalışıyoruz. Doğuanadoludan İstanbula alanda her gün 20-25 temsilcimiz var. Mükemmel bir güç orataya çıkardık.
Doğu Medya gibi bir basın başka bir bölgede ortaya çıksa en fazla 3 ay içinde tüm altyapısı döşenir, ayda iki kez yaptığımız çalışmalar, belirlemeler herkesin masasında gazete-bülten olarak yer alırdı. Toplumsal anlamda herkes eksik ve aksaklıklarını daha iyi görürdü. Toplumumuz adına ortaya çıkanlar bizleri geliştirmek yerine nasıl batırırız hesabı güden bir sürü balonla dolmuş…Hani hemşerilerimizi geliştirmek, firmalaşmalrını büyümelerini sağlamak için yola çıkmıştık…
Bu örnekler birilerinin zoruna gitmemeli. Herkes kendini sorgulamalıdır. Bir toplumun bilgi ve kültür kanalları tıkalıysa çürür. Oyuncak olmaktan kurtulmak istiyorsak, örgütlenme ve stratejiyi bilmek zorundayız. Kendi ülkemizde özne olmayı becermediğimiz için ülkemiz okyanus ötelerinden dizayn edilmeye, hepimizin yedi sülalaesiyle oynanıyor, yüzyıldır Anadolu-Mezopotamya halkları soykırım çemberlerinden çıkamıyor. Terör-Kaos, yoksulluk-yolsuzluk ülkemize-bizlere kader olarak dayatılıyor…
Bir dernek altyapısını oturtması yıllık 50 bin-100 bin gibi bir bütçeye ihtiyaç duymaktadır. İş adamlarının, kanaat önderlerinin, stratejik akıldan yoksun olmaları, apolitik oluşu, geri durumları, hangi derneğe, kime nerde, nasıl, destek sunacaklarını bilmeyişleri (bazen hava olsun diye toplumsal alanla ilgisi olmayan yardım reklamları gibi geri durumlar dışında) bölgemizde lobileşme başta olmak üzere stk’larında, basınında oyuncak gibi kullanılmasını berabaerinde getirmektedir…
Yapılamsı gereken en önemli şey derneklerin bir araya gelerek ortak ilkeler etrefında birleşmeleri, çalışma yapmaları, özellikle yerel yönetimlerde hangi patide olursa olsun başkan adayından meclis üyesine adayları derneklerin belirlemesi ortak tavır takınması, birlikte hareket etmeleri, iş dünyasınında bunu maddi-manevi desteklemesi gerekmektedir.
Dernekler bunu başarırsa toplumumuz adına orataya çıkan zübükzadeler üstlerinde suyu kesilmiş balıklar gibi ortada kalacaklar. Toplumu kullanma, kandırma zeminleri bitmiş olacaktır. Toplum nazarında teşhir olacaklardır…
Bugün Esenyurtta bir dernek başkanı yada basın mensubu olarak gittiğimizde yerel yönetimlerde Ardahanlılar adına ortaya çıkıp Ardahanlıları kişsel çıkarları doğrultusunda bitirmeye çalışan siyaset üçkağıtçıları, zübükzadeleri dışında muhatap alabileceğimiz tek Allahın kulu yok. Bu da Esenyurtta Ardahanlılar olarak utanılacak bir durumda, çok geri bir konumda olduğumuzun en bariz örneğidir…
Siyaset ve stratejiden yoksun birçok cahilin alim rolune soyunması, bir sürü balonun koltukları kapması, toplumumuzu-hemşerilerimizi kötü bir şekilde çürütmektedir. STK-Basın her alanda büyük bir darbe almaktayız. Yerel yönetimlerde dernekler atıl kaldıkça da bu durum zübükzadelerin lehine halkın-hemşerilerimizin alayhine hep böyle işleyecektir…
Ardahan’da festivaller derneklerden alındı, dernekler atıl hale getirildi. Ne oldu, festivaller bitti. Etkinlikler yerlere çakıldı, festivaller yerlerde sürünmeye başladı. Ardahan’a yönelen onbinler binlere düştü. Burada başta ekonomik alan olmak üzere Ardahan büyük bir kayıp yaşamaktadır…
Hayatın her alanında stk-dernekleşeme doğru oturtulmadıkça, iki gram beyni olmayan bir sürü baloncuk toplum adına koltukları kaparsa, işleri ehline vermezsek, örgütlenme, toplumsal yarar ve çıkarın olmayacağını, çürümenin giderek daha da derinleşeceğini herkes görmelidir…
30 yıla yakındır fosilleşmiş, dinazorlaşmış bir anlayış her alanda toplumsal gelişmemize, lobileşmemize büyük bir darbe vurmakta, toplumu çürütmektedir. Özelde Ardahanlılar olarak, genelde bu ülkenin vatandaşları olarak bu sorunları çözecek güç-biligi-birikim toplumuzda fazlasıyla vardır. Önemli olan toplumu yürütecek, öncülük edecek kadrolardır. Bu açıkları en kısa zamanda kapatmalı, özellikle bir sonraki yerel yönetim seçimlerinde Ardahanlılarla oynanmayı durdurmalıyız…
DOĞU MEDYA/HABER ANALİZ
ARDAHAN KÜLTÜREVİ AÇIKLAMASI
KİMSENİN HİMAYESİNE GİRMEDİK GİRMEYECEĞİZDE
Suat İncedere
2011 yılı Eylül ayında Esenyurt Belediyesi tarafından yapımına başlanan Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksut’un da katılımı ile temeli atılan ve şu an kullanılma aşamasına gelen her bir katı 680 metrekare olmak üzere beş katta oluşan ve 3400 metrekare kullanım alanına sahip İstanbul Ardahan Kültür Evi binası çeşitli bahaneler ile halen teslim edilememiştir.
Teslim edilmeme gerekçesi ise Esenyurt Belediyesinin Ardahan Kültür Evi yönetimini değiştirip kendine göre bir yönetim oluşturmak ve Ardahanlıları kendine bağımlı hale getirmekten kaynaklı olduğu bilinmektedir. 2012 yılında Esenyurt Belediyesi tarafından yönetim kurulunun dağıtılması yönünde girişim olmuş ve bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Akabinde 2014 yılı Mayıs ayında yapılan kongrede yine aynı girişim devam etmiş Esenyurt Belediyesi Meclis Üyesi Gürbüz Süleymanoğlu, Esenyurt Belediyesi Eski Meclis üyesi ve halen belediyede ücretli çalışanları Metin Karakoç, Serkan Kara, Esenyurt Belediyesi ücretli çalışanı İlyas Düz, Esenyurt Ak Partı Eski Yöneticisi Alican Gökçe’nin içinde yer aldığı gurup ikinci bir Ardahan Derneği kurmak yada mevcut olan Ardahan Kültür Evi yönetimini değiştirmek için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Bu girişimleri sonuç vermeyince Ardahan Kültür Evi binasının teslim edilmesini engelledikleri herkes tarafından bilinmektedir.
Adeta Ardahanlıları karşı karşıya getirmek için 18.09.2014 tarihinden yukarıda adı geçen kişiler tarafından organize edilen bir toplantı yapılmış toplantının gündemi ise Yeni bir Ardahan Derneği’mi kurulsun yoksa mevcut yönetimi değiştirerek mi yer verelim şeklinde olmuştur. Toplantıya katılan birçok duyarlı Ardahanlı bu iki gündem maddesine karşı çıkmasına rağmen yukarıda isimleri açıklanan kişiler adeta Ardahanlıları tek tipleştirmek ve bölmeye destek vermişlerdir.
Ardahan Kültür Evi Yönetimi 28 kişiden oluşmakta olup tüm Ardahanlıları kapsayan bir yönetime sahiptir. Her yöneticimizin bilgi, birikim ve kabiliyetleri herkes tarafından bilinmektedir. Hiçbir kişi veya kurumun yönlendirmesine izin vermedi vermeyecekte. Ardahan Kültür Evi olarak dört yıldır reklamını yaptıkları yerin teslimine karşılık taviz vermedi vermeyecekte.
Ardahan Kültür Evi teslimatının bir an önce yapılmasını bekliyoruz. Artık bizim daha fazla oyalanmaya tahammüllümüz kalmamıştır. Bizim amacımız kavga etmek olmadığı, sulh ortamının oluşması için girişimlerimiz olmuş ve olmaya da devam edecektir. Belediye kanadı tarafından istenen Yönetim Kurulu değişikliğine kesinlikle izin vermeyeceğimizi, Aynı bölgede kurulacak olan ikinci bir Ardahan Derneğinin kurulmasına müsamaha göstermeyeceğimizi, Bu mülkiyetin Ardahan Dernekleri Federasyonu, Hoçvan Dernekleri Federasyonu ve İlçe Derneklerimize verilmesinden rahatsızlık duymayacağımızı aksine memnun olacağımızı neticede bu kurumlarımızın da Ardahan’ı temsil ettiğini, Ardahan Kültür evi olarak bu güne kadar göstermiş olduğumuz duruşumuzu aynı şekilde devam edeceğimizi, hiç kimsenin himayesi altına girmeyeceğimizi ve gerekirse kendi hemşehrilerimizin öz kaynakları ile kendi mülkiyetimizi alabileceğimizi Ardahan Kamuoyunun bilmesini isteriz.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
ZÜBÜKZADELER TEŞHİR EDİLMELİ
Seleattin Kişkan
Ardahan Kültürevi’nin isim isim açıkladığı zübükzade takımına Ardahalılar dikkat etmeli. Bunlar bir yere talip olduklarında Ardahanlıların dernekleri, basını, kamuoyu bu zübükzadelerin bizleri temsil etmediğini açıklamaları lazım.
Kendileri kendi ilinin haini olmuş,basit çıkarları için toplumu bilinmeyen 600 oyu olan birine ezdirmeye çalışan yağdanlıklar o yağlarını kendi sırtlarına sürsünler ki birileri sırtlarını sıvazlarken nasır yağmasın , yalakaların,dümenini bir tarafa bırakalım ! Sayın Necmi KADIOĞLU Hanak derneğinin gecesinde 23 Şubat Ardahan'ın kurtuluşu olan gün kutlamalarla birlikte. Açılış yaparak teslim edeceklerinin sözünü vermişti, ancak o gecede olmadık şekillere girenlere hatırlatılır seçildiniz,sizler bu konuyu K,OĞLUNA Hiç hatırlattınız mı, veya " basın " 250 liraya gazete manşetlerine büyük puntolarla yazanlar, nerde ! Bu siyasi manevraların şoförlerinde yazın " yukarıda K.OĞLU'na sayın dedim diğerlerine diyemedim,çünkü Kadıoğlu haklı blr toplum kapısında köle olursa köle sahibine sayın denir çünkü. Kendileri sayın olacak kadar onurlu değiller,çünkü içlerinde ihanet var !