ONBİNLERCE KÜRT ROJEVA YOLUNDA…
Ortaçağ çapulcu siyonit-haçlı ordusunun günümüzdeki karşılığı olan uluslararası siyonist-haçlı ordusu işid çetelerinin Kürdistana saldırıya geçmeleri karşısında on binlerce Kürt Kobanê sınırına akın etmeye başladı…
IŞİD çetelerinin Rojava’nın Kobanê kentine yönelik saldırılarına karşı Kuzey Kürdistan’dan Kobanê sınırına insanların akını devam ediyor. Hakkari’den, Mardin’in birçok ilçesinden, Van’dan halk, Kobanê sınırına gitmek için hareket etti. Van’dan giden 4 otobüs Edremit ilçesinde polisler tarafından durduruldu. Kitlenin geçişine izin verilmeyeceğini belirten Türk yetkililer, “Bu merkezi bir karardır” dedi. Van’dan gidişlerin engellenmesini protesto eden kitle ise, “Yaşanan bir hukuksuzluktur, direneceğiz ve Kobanê halkının yanında olacağız” dedi.
Kuzey Kürdistan’dan Kobanê sınırına gitmek için birçok merkezden binlerce kişi yola çıktı. IŞİD çetelerine açıktan cephane, lojistik ve çetelerin geçişi konusunda destek veren AKP hükümeti, Van’dan yola çıkan kitleyi engellemek istiyor. ANF’ye konuşan DBP Van İl Yöneticisi Uğur Özlü, polislerin araçlara el koymak istediğini, “Evlerinize geri dönün, bu merkezi bir karardır, kesinlikle izin vermeyeceğiz” biçiminde söylemlerde bulunduğunu belirtti.
Buna karşı direneceklerini söyleyen Özlü, “Şu anda milletvekillerini bekliyoruz, olay yerine gelecek ve bazı görüşmeler yapacak. Yapılan hukuksuzluktur, seyahat hakkımız engellenmektedir, biz bu hukuksuzluğa karşı direneceğiz ve Kobanê halkının yanında olacağız” dedi.
HAKKARİ’DEN ÇOK SAYIDA ARAÇ YOLA KOYULDU
Hakkari’den de çok sayıda araç Suruç sınırına geçmek amacıyla Hakkari Kent Meclisi öncülüğünde yola koyuldu. Hakkari Belediyesi toplanan grup içerisinde HDP, DBP il eş başkanları ve yöneticileri, Hakkari Kent Meclisi, DÖKH bileşenleri, Barış Anneleri Meclisi üyelerinin yanı sıra kalabalık bir kitle yer aldı.
Geçen aylarda Kobanê'de IŞİD çeteleri ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren YPG Kobanê komutanlarından Fazıl Kapalak'ın (Kendal Dewran) ailesi de sınıra hareket eden grup içerisinde yer aldı. Baba Hacı Kapalak, "Çocuğumun bize devrettiği mücadele çizgisini sınırlarımızı çetelerden biz koruyarak göstereceğiz. Kobanê halkı yalnız değildir ve yalnız olmadığını tüm dünya bilmelidir" dedi.
Hakkari Kent Meclisi Eş Sözcüsü Perihan Karaman ise Kobanê ve Rojava devriminin öncüsünün kadınlar olduğunu, devrimi koruyacak olanların da kadınlar olacağını ifade etti. HDP İl Eş Başkanı Rahmi Temel de "Kesinlikle Rojava devriminden korkarak çetelere müsamaha gösterenler çetelerin başlarına ne kadar büyük bir bela olduğunu şu anda ayrımında olmasa bile gelecekte bunu net olarak göreceklerdir. Tarih Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ı haklı çıkardığı gibi bizler de Kobanê'nin savunulması çağrısı uyarınca sınıra hareket ediyoruz" diye konuştu.
Açıklamanın ardından, "Kobanê halkı yalnız değildir", "Bijî berxwedana Kobanê/Rojava", "Bijî Serok Apo" sloganları atılırken, alkış ve zılgıtlar eşliğinde araçlar sınıra gitmek üzere harekete geçti.
Mardin il ve ilçelerinden de kitle Suruç'a hareket etti. Yarın ise Nusaybin, Kızıltepe, Dargeçit gibi birçok ilçeden Kobanê sınırına akın etmek için hazırlandıklarını ifade eden DBP Mardin İl Eş Başkanı Musa Alkan, "Tüm halkımıza sesleniyoruz; Kobanê halkına destek direnişine katılma günüdür. Rojava halkımızı yalnız bırakmayalım. Barbar IŞİD çetelerine karşı birlik olma günüdür. Eğer Kobanê halkına destek vermesek biz kaybederiz" çağrısında bulundu.
Mardin KESK Şubeler Platformu üyeleri de yarın saat 08.00'de Nusaybin ilçesindeki Barış Parkı önünden Kobenê sınırına hareket edecek. Dargeçit ilçesinden Kobanê sınıra gidecek yurttaşlar ise DBP ilçe binası önünden sabah saat 07.00'da kaldırılacak araçlarla sınıra gidecek.
Amed’in Hazro ilçesinden de Belediye Eş Başkanı Güler Özavcı Doğu ve belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu bir otobüs dolusu insan sınıra doğru hareket etti. İlçeden yarın kaldırılacak otobüslerle sınıra gidişler devam edecek.
YÜKSEKOVALILAR DA YOLA ÇIKTI
Yüksekova’dan da kitlesel bir şekilde Suruç’a doğru yola çıkıldı. Hareketten önce konuşan DBP Yüksekova İlçe Başkanı Fikret Turgut, Yüksekova halkını topyekun Kobanê'ye sahip çıkmak için sınıra davet etti. Turgut, "IŞİD çetelerinin vahşeti karşısında savaşan halkımızın yanında olmak için yola çıkıyoruz. Bizleri öncü gurup olarak kabul ediyor ve yarın Gever halkının sınıra akmasını bekliyorum. Gerekirse Kobanê'ye geçerek IŞİD katillerine karşı savaşacağız" ifadelerini kullandı.
BATMAN VE SİİRT’TE YÜRÜYÜŞ
Batman'da, DBP ve HDP il örgütleri ve Batman Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde Kobanê'ye dönük IŞİD çetelerinin saldırılarını kitlesel bir yürüyüşle protesto edildi. Batman Belediye Çay Bahçesi'nden başlayan yürüyüş Turgut Özal bulvarındaki Atatürk Parkı"na kadar devam etti.
Yüzlerce kişi IŞİD saldırılarına dönük tepkilerini "Kobanê İŞİD'e mezar olacak", "Bijî berxwedana YPG", "Şehîd namirin" sloganları ile ortaya koydu. Kitle Kürtçe eğitim vermek üzere açılan okulların kapısına mühür vurularak, anadilde eğitimin engellenmesini de yine attıkları sloganlar ve açtıkları pankartla protesto etti. Parka varılmasıyla yürüyüş son bulurken, kitle önce özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için okunan "Çerxa şoreşê" marşı eşliğinde saygı duruşunda bulundu.
Basın açıklaması yapılması öncesi konuşan Petrol-İş Şube Başkanı Mustafa Tekik, IŞİD çetelerinin vahşetiyle yüz yüze bulunan Rojava halklarının direnişini büyütmek için herkesi Kobanê halkının yanında olmaya çağırdı.
Ortadoğu'da küresel güçlerin besleyip büyüttükleri IŞİD çetelerinin halklara vahşice saldırmaya devam ettiğini dile getire HDP İl Başkanı Mahmut Çiftçi ise Şengal, Maxmur saldırılarıyla binlerce insanın ölümüyle, yüz binlerce insanın göçüyle yaşanılan insanlık dramının şimdi de Kobanê saldırılarıyla sürdüğünü ifade etti.
Çiftçi, bu saldırılara karşı Kobanê halkı ile birlikte IŞİD çetelerine karşı durmanın gerektiğini vurguladı.
Okunan açıklamanın ardından yarım saatlik oturma eyleminde bulunulmasının ardından içlerinde Batman Belediyesi Eş Başkanı Sabri Özdemir ve DBP İl Başkanı Serdar Atalay'ın da yer aldığı yüzlerce kişi, IŞİD çetelerinin saldırılarını boşa çıkarmak ve Kobanê halkına destek vermek üzere araçlarla sınır hattına doğru yola çıktı.
SİİRT’TE GENÇLERDEN MEŞALELİ YÜRÜYÜŞ
Siirt'te ise DBP Gençlik Meclisi üyeleri öncülüğünde IŞİD'in Kobanê'ye dönük saldırılar meşaleli yürüyüş ile protesto edildi. Ulus mahallesinde bulunan Kazım Karabekir İlköğretim Okulu önünde bir araya gelen gençlere DBP İl Başkanı Mehmet Ata İnan, Barış Anneleri, İHD yöneticileri, belediye meclis üyelerinin bulunduğu yüzlerce kişi de destek vererek yürüyüşe katıldı.
Kürt Halk Önderi PKK Lideri, PKK, KCK, YPG bayrakları taşıyan gençler, buradan "Öcalan", "Bijî Serok Apo", "Katil IŞİD, işbirlikci AKP", "Bijî berxwedan Kobanî", "Bijî berxwedana YPG, YPJ", "Botan dimeşe, dinya hiheje" ve "PKK halktır halk burada" sloganları atarak DBP İl Örgütü binası önünde kadar yaktıkları meşalelerle yürüdü.
Yürüyüş sonrası DBP Gençlik Meclisi üyesi Mücahit Tas tarafından yapılan açıklamada, "Uluslararası ve bölgesel statükocu güçler tarafından desteklenen, büyütülen ve Kürtlere saldırtılan çete örgütü olan IŞİD'e dönük öfke dile getirildi.
Özellikle Kobanê Kantonu'nda yoğunlaştırılan çete saldırılarının esasen özgür Kürt'ün iradesini kırmayı hedeflediği ve bu saldırıları sadece IŞİD ile sınırlandırmanın en büyük yanlış olacağını dile getiren Taş, "Başta faşist Türk devleti olmak üzere Ortadoğu'da özgür Kürt ve Kürdistan'ı istemeyen tüm gerici güçler, bu saldırıları halkımıza karşı örgütlemektedirler. Bu saldırı bu çerçevede tanımlayıp kahraman YPG ordusuna katılım temelinde bertaraf etmeliyiz" diyerek tüm Kürdistan gençliğini Kobanê'de YPG-YPJ saflarında direnişe davet etti.
Yapılan konuşmalar ardından gençlerin meşaleli eylemi atılan havi fişekler ile sona erdi.
İŞİD’DE 2000 Özel tim iddiası
HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında IŞİD'in savaşan gücünün ağırlıklı olarak, 1990'lı yılların kulak kesen, burun kesen Türk özel timcilerinden oluştuğunu ve sayılarının 2 bin civarında olduğunun söylendiğini belirtti.
HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, IŞİD'in savaşan gücünün ağırlıklı olarak, 1990'lı yılların kulak kesen, burun kesen Türk özel timcilerinden oluştuğunu ve sayılarının 2 bin civarında olduğunun söylendiğini belirtti.
Yüzyıllar önce devletler birbirleri ile savaşırken, şimdi onların taşeron örgütlerinin birbirleriyle savaştığını belirten Çelik, "Ortadoğu coğrafyasında savaş kader değildir, kader olmaktan çıkarılmalıdır. Emperyalist güçler bunu bize kader olarak dayatıyor" dedi.
Demir Çelik, bugün kimin dost, kimin düşman olduğunun belli olmadığını; bu karmaşık, çıkara dayalı ilişkilerde, bugün dost olanın yarın düşman olabileceğini ifade ederek, "Bu karmaşık yapı içinde Türkiye kirli savaşın bir tarafı. ABD, 4 yıldır Suriye'de olup bitene seyirci kaldı, IŞİD vahşeti kontrol edilemez noktaya gelince bir şeyler yapmaya başladı. Ancak Türkiye'nin hala sessiz kalması izaha muhtaçtır. Bu suskunluğun, sessizliğin nedenini öğrenmek istiyoruz. Bize bir kısım güvenilir kaynaklardan gelen bilgiler, bize AKP'nin anlatmak ve aktarmak istediğinin aksine bir durumun yaşandığını ortaya koyuyor" dedi. Çelik, şöyle konuştu:
"Temmuz ayında Musul konsolosluğunun basılması ve alıkonulan 49 rehineden hala bir haber alınamamasının altında başka gerekçelerin olduğu söylenmektedir. Bunların başında da özellikle Aralık operasyonlarından sonra, kimi tırların alıkonulup deşifre edildiğinden de anlaşılacağı üzere, Suriye'de savaşa ve çatışmaya heveslenen AKP, gizli birtakım işlere bulaşmış gözükmektedir. IŞİD olarak bize pazarlanan, sadece ve tek başına cihatçı militanlardan oluşmamaktadır. IŞİD'in savaşan gücünün ağırlıklı olarak, 1990'lı yılların kulak kesen, burun kesen Türk özel timcilerinden oluştuğu ve özel timlerin Musul'da aylardır konumlandığı, otellerde ya da daha güvenlikli alanlarda misafir edildiği, Musul'un işgalinden Mahmur'a, Mahmur'dan Şengal'e, Kobanê kuşatmalarının bizatihi akıl hocaları ve komutanlarının bu özel timler olduğu, sayılarının da 2 bin civarında olduğu söylenmektedir.
Türkiye Suriye hattında bir demiryolu hattının olduğunu hepimiz biliriz. O demiryolundan bu özel timler için tanklar, toplar ve füzelerin aktarıldığını bize yine ilgili kaynaklar söylemektedir. Türkiye'nin IŞİD'e karşı operasyona katılmasındaki isteksizliğinin altında yatan esas gerekçe, Rojava devrimini baltalamak, engellemek, her ne kadar ülke içinde demokratik çözümden yana gözüküyorsa da Kürt sorununu askeri yöntemlerle çözmektir."