YENİ TÜRKİYENİN DOĞUM GÜNÜ
Bölgemizden temsilcilerimizinde katıldığı kongrede Ahmet Davutoğlu Genel Başkan seçildi. Türkiye ise halkın onayıyla başkanlık sistemine geçti. Eskidiktatör Türkiyenin özlemcileri, bekçi ve savunucuları herne kadar istemesede hukuka uymuyor diye nara atsalarda Türkiye, halkın onayıyla başkanlık sistemine geçmiş bulunmaktadır...
Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıkmadan önce Ak Parti Olağanüstü Kongresi’nde, bir veda konuşması yaptı. "13 yıldır gururla taşıdığım Ak Parti'nin genel başkanlık vazifesini artık sizlere teslim ediyorum. Yarın da bu dava sancağı asla düşmeyecek" diyen Erdoğan, Ak Parti'de kendisinden sonraki döneme ilişkin uyarılarda da bulundu. Erdoğan övgüyle söz ettiği genel başkan ve başbakan adayı Ahmet Davutoğlu'nun "emanetçi" olmadığını söyledi.
ERDOĞAN SADECE Davutoğlu VE BABACAN'I ANDI
Konuşması boyunca Erdoğan halefi ilan ettiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dışında bir tek hükümet üyesinin adını ağzına aldı. O da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan oldu. Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan olacağı yeni hükümette ekonominin başına kimin geçeceği merak edilirken Erdoğan'ın bu sözleri Babacan'ın ekonominin dümeninde kalacağına dair bir işaret olarak algılandı.
İşte Erdoğan'ın kongrede yaptığı tarihi konuşma;
"13 yaşındaki Ak Parti teşkilatı her türlü övgüyü hak ediyor. Teşkilatımızda görev yapmış ama bugün aramızda bulunmayan ahirete göç etmiş arkadaşlarımı minnetle yad ediyorum.
Yarınlarımız olan, geleceğimiz olan, umudumuz olan gençler, istikbalin siyasetçileri, bugün sizi çok farklı, çok samimiyetle selamlıyorum. Buradan sınır karakollarında gönlünü namlunun ucuna koyan genç Mehmeçiklerimizi selamlıyorum, Allah hepsinin yar ve yardımcısı olsun diyorum.
TEŞKİLATA TEŞEKKÜR
10 Ağustos'ta bu teşkilat tarih yazdı. Dağ, tepe demediniz her yere ulaştınız. Bu tarihi hadiseyi siz kendi ellerinizle inşaa ettiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin halk oyuyla gelmiş ilk Cuhmurbaşkanını sizler seçtiniz. Gayretleriniz, alın terleriniz için sizlere teşekkür ediyorum. Şahsımı aday gösteren grubumuza teşekkür ediyoruz. Tarihimizde ilk kez Cumhurbaşkanını halk seçti. İlk turda sizler bu kardeşinizi seçtiniz.
"VAZİFEYİ SİZLERE TESLİM EDİYORUM"
Bugün bu olağanüstü kongreye 13 yıldır gurula taşıdığım Ak Parti genel başkanlık vazifresini artık sizlere teslim ediyorum. 14 Ağustos 2001 tarihinde başlayan genel başkanlık vazifem 13 yıl 13 gün sonra nihayete eriyor. Yarın inşallah saat 14.00'te TBMM'de mazbatamızı teslim alacağız ve yemin ederek Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı görevini üstleneğiz.
"DEĞİŞEN SADECE İSİMLER"
Bugün değişen sadece şekildir. Bugün öz değişmiyor. Bugün partimizin misyonu, hedef ve idealleri değişmiyor. Bugün sadece isimleri değişiyor. Ak Parti 13 yıllık bir siyasi parti olsa da asırlar önce başlamış kutlu bir yürüyüşün sorumluluklarını taşıyan bir partidir.
"BU HAREKETTE MUSTAFA KEMAL'İN HAYALLERİ VAR"
Biz asırlardır yürüyoruz. Elimizin ulaşabildiği tüm mazlumları gözetmek için, dünyayı daha iyi bir yer yapabilmek için çalışıyoruz. Biz kökü olmayan ruhu olmayan, geçmişi ile irtibatlarını koparmış bir parti asla değiliz. Bu harekette Gazi Mustafa Kemal'in vizyonu ve hayalleri vardır. Bu harekette Necmettin Erbakan'ın da emeği vardır. Turgut Özal'ın da alın teri vardır.
"İSİMLERİN ÖNEMİ YOK"
İsimlerin hiç ama hiç önemi yoktur. Hz. Adem'den bu yana nice insanlar dünyaya geldiler. Mezarlıklarda ismi unutulmuş, topraktan geldiği gibi toprağa gitmiş bir sürü insan var. Ancak Hz. Adem'le başlayan iyinin ve kötünün savaşı devam etti. İsimler fanidir baki olan davadır. Dün bu büyük davayı başkası yapıyordu. Bugün o sancağı biz şerefle taşıyoruz. Bugünün gençleri bizlerden bu dava sancağını devralacak ve o sancağı taşıyacaklardır. Bu dava mensuplarına şeref verir. Ben yoksam dava da yok diyenler daha en baştan kaybetmiş olanlardır. Ben olmazsam dava ilerlemez diyenler kibir tuzağına düşmüştür.
"OKYANUS ÖTESİNDEN TELEFON GELDİ"
Bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır. Davasına ihanet edenlerin ne olduğunu tarih göstermiştir. Bizim içimizde de bunlardan çıktı. İşte onları hiçkimse hatırlamıyor hatırlamayacak. Okyanus ötesinden gelen telefonlarla istifa edenler, darbecilerin getirdiği haberlere inananları bugün kimse tanımıyor ve tanımayacaktır. Bu dava dimdik ayakta durmaya devam ediyor ve güçlenerek yoluna devam edecek. Safını cesaretten yana tutanlar buradalar, başkalarının oyuncakları olanlar ise çoktan unutuldu.
"PARA FONU SİYASETİ DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYORDU"
2002'de görevi devraldığımızda karabulutlar ülkemiz üzerinde dolaşıyordu. Para fonu gönderdiği müfettişleri sadece ekonomiyi değil siyaseti dizayn etmeye kalkıyordu. O zata şunu söyledim, 'Siz bize verdiğiniz borçların alımı için işinizi yapın. Bize siyasetle yol çizmeye çalışırsanız, Kusura bakmayın biz buna evet diyemeyiz. Bu görüşmeyi onların en tepesindeki zatla yaptım. Yanımda Ali Babacan da vardı. O zat sonra o görevinden alındı. Neden alındığını da söylemeyeceğim.
"TAKSİM MEYDANI'NDA ANIRMALARINI BEKLİYORUZ"
İktidara geldiğimiz ilk günlerde devlet, memurdan, işçiden borç alıyordu. Bütün bu utancı ortadan kaldırdık. Paradan 6 sıfır atıldığında Taksim Meydanı'nda anırırım diyen köşe yazarları vardı. Hala kendisinin anırmasını bekliyoruz. Kişi başı gelir 3500 dolardır şimdi 11 bin dolar. Ekonomik krizi aldığımız önlemlerle atlattık.
"BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜNÜ ORTADAN KALDIRDIK"
Siyasetin vesayetini kaldırdık. Devletle milleti barıştırmanın üzerinde durduk. Yaşam tarzlarına müdahaleleri kaldırdık. Başörtüsü zulmünü bu ülkede yaşadık. Devlet dairesine başörtülü giremez. Bu zulmü ortadan kaldırdık. Ne oldu ülke bölündü mü?
"77 MİLYONA ELİMİ UZATIYORUM"
Ak Parti sadece bir Türkiye Partisi değildir, aynı zamanda bir dünya partisidir. Başbakan olarak son günümde bizi sevsin ya da sevmesin bir kez daha musfaha için 77 milyona elimi uzatıyorum. Bunu şahsım için yapmıyorum. bunu partim adına, elimi uzatıyorum. Biz de sizlerin bizleri anlamınızı istiyoruz. Nasıl tahkir edildiğimizi, nasıl dışlandığımızı anlamanızı istiyorum. Biz gönüllerimizi sizlere açtık. Sizler de bizlere gönüllerinizi açın.
KILIÇDAROĞLU'NA YEMİN TÖRENİ ELEŞTİRİSİ
Yeni Türkiye'de kamplaşmayı, kutuplaşmayı bir kenara koyalım. Ama bakıyorsunuz ana muhalefetin başındaki zat, yarın halkın seçtiği yemin törenine katılmayacağını söylüyor. Yani oraya katılmamakla bize ne kaybettirir? Hiçbir şey. Ama kendisinin çok şey kaybedeceğini tekrar hatırlamak isterim. Çünkü biz bu yolda birileriyle yürümedik, milletimizle yürüdük, milletimizle de buralara geldik. Her türlü gerilim ve kamplaşma Türkiye'ye zarar verdi. Siyasetimiz, üslubumuz farklı olabilir ama biz bu toprakların evlatlarıyız.
"MUHALEFETİN KENDİSİNİ DEĞİŞTİRMESİ LAZIM"
Muhalefetin kendisini değiştirmesi lazım. CHP kendisiyle hesaplaşmalı. Türkiye düşmanı odaklarla birlikte hareket eden CHP milletle barışamaz. Milletin cumhurbaşkanın yemin törenine katılmayan CHP halkla bütünleşemez. MHP'de Türkiye'nin hiçbir meselesine eğilmemiştir. MHP yönetiminin çözüm sürecine karşı çıkmasının sebebi de oy devşirmesidir. HDP'de aynı durumdadır. Bağımsız hür demokrat siyaset yerine silahların gölgesinde yapmaktalar. HDP'de kan siyaseti yapmaktadır. Onlar da bu anlayışı bırakıp Türkiye partisi olması lazım.
"BUGÜN TÜRKİYE'NİN DOĞUM GÜNÜ"
Bugün yeni bir gün. Bugün Türkiye’nin özüne döndüğü gün. Bugün Türkiye’nin istikbalinin her zamankinden daha açık olduğu bir gün. Bugün Yeni Türkiye’nin doğum günü. Yeni Türkiye siyasetin vesayetten kurtularak özerkleştiği bir Türkiye’dir. Her sorunun çözüm aracı siyasettir. Her meselenin çözüm zemini TBMM’dir.
"17-25 ARALIK OPERASYONLARI DARBE GİRİŞİMİDİR"
Paralel yapı kamu gücünü kullanarak siyaseti tahrtip etmek istemiştir. Devlet kurumlarında elde ettiği etkinlikle siyaseti şekillendirmek istemiştir. Siyaset bu vesayet girişimine izin veremez. 17-25 Aralık operasyonları yolsuzluk kılıfı altında darbe girişiminden başka bir şey değildir. Ak Parti bu darbe karşısında cesaretle durmuştur. Türkiye'nin yaşadığı son 2 seçim paralel yapının ve destekçilerinin tasfiyesi olmuştur.
"SEN TÜRKİYE'Yİ SEVİYOR MUSUN?"
Bu ülkenin hakim ve savcıları vatanseverler haşhaşileri temizleyecek. Hukuk sistemi bir avuç haşhaşinin şantajına bırakılamaz. Vatanına ihanet eden bu yapıyla mücadeleyi sürdürecektir. Devlet içinde çetelere, mafyatik yapılanmalara izin verilmeyecek. Ey Pensilvanya'daki zat sen Türkiye'yi seviyor musun? Seviyorsan neden bu topraklarda değilsin. Neden Erzurum değil?
Bu yapıdaki tabandaki kardeşlerim bir sorgulama yapsınlar. Pensilvanya'daki zatı sorgulasınlar, Filistin davasına bakış açılarına bir baksınlar. Bu kardeşlerimiz..."
Hep birlikte Yeni Türkiye
Büyük gün geldi Yeni Türkiye'nin temelleri atıldı. AK Parti, Başbakan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 13 yıllık tarihinde ilk kez olağanüstü kongreye gitti. Erdoğan Köşk'e çıkarken, Ahmet Davutoğlu geçerli oyların tümünü alarak partinin yeni lideri oldu. Verilen mesaj ise "AK Parti tek adam partisi değildir" oldu
Başkent Ankara dün tarihi bir güne sahne oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle yeni bir dönem başladı. 2001'de kurulan AK Parti, tarihinde bir ilk yaşadı. AK Parti'nin 1. Olağanüstü Büyük Kongresi, Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleşti. Türkiye'nin dört bir yanından yaklaşık 40 bin kişi, Erdoğan'ı Köşk'e uğurlamak ve yeni Genel Başkan'a "Hoşgeldin" demek için Ankara'ya akın etti. Salon dolup taştı. Kongreye önce Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte geldi. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ise daha sonra Arena'- daki yerini aldı. Tarihi kongre "Hep birlikte yeni Türkiye" konsepti üzerine kuruldu. "Ahmet Hoca" olarak anılan Davutoğlu, 1245 delegenin imzasını taşıyan dilekçe ile tek genel başkan adayı gösterildi.
İKİNCİ GENEL BAŞKAN
Dilekçedeki ilk imzayı Erdoğan attı. Bu parti içinde kriz çıkmasını bekleyenlere cevap oldu. Erdoğan ve Davutoğlu'nun konuşmalarının ardından seçime geçildi. Oylama saat 17.15'e kadar sürdü. Sandıkta ilk oyu kullanan isim Erdoğan oldu, onu Davutoğlu izledi. Oy sayım işlemlerinin ardından Divan Başkanı Haluk İpek, 1490 delegeden 1388'inin kongrede oy kullandığını, 1382 oyu alan Davutoğlu'nun genel başkan seçildiğini açıkladı. 6 oy ise geçersiz sayıldı. AK Parti'nin 2. genel başkanı olan Davutoğlu, Abdullah Gül ve Erdoğan'dan sonra Başbakanlık koltuğuna oturan üçüncü isim olacak.
Bugün Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak Köşk'e çıkacak olan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin başında çıktığı son kongrede tarihin, davasına ihanet edenlerin yok olup gittiği örneklerle dolu olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Okyanus ötesinden gelen telefonlarla istifa edenleri, darbecilerin tehditlerine boyun eğenleri, darbecilerin getirdikleri haberlere inananları kimse hatırlamıyor" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "AK Parti bir tek adam partisi değildir" derken, yeni Genel Başkan Ahmet Davutoğlu'nun da asla bir emanetçi olmadığını dile getirdi. Erdoğan, Davutoğlu'nun AK Parti Genel Başkanlığı'na seçilmesini "Bugün, Türkiye'nin özüne döndüğü gündür. Türkiye'nin istikbalinin, her zamankinden daha açık, daha aydınlık olduğu gündür. Yeni Türkiye'nin doğum günüdür. Yeni Türkiye, siyasetin vesayetten kurtularak özerkleştiği bir Türkiye'dir" sözleriyle anlattı.
REİS: DARGINLIĞI BIRAKALIM
Türkiye'nin 12'nci Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisine veda ettiği AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi'nde "Yeni Türkiye Manifestosu" konuşması yaptı. "Bugün Türkiye'nin özüne kavuştuğu, Yeni Türkiye'nin doğum günüdür" diyen Erdoğan, "Türkiye'de topluma rağmenciliğin sonu gelmiştir. Yeni Türkiye, çoğulcu bir Türkiye'dir. Milletin vesayete, velayete ihtiyacı yoktur" dedi. Erdoğan, konuşmasında şu çağrılarda bulundu:
HERKESE EL UZATIYORUM
Başbakan olarak son günümde, AK Parti'nin Genel Başkanı olarak son dakikalarımda, buradan, bizi sevsin ya da sevmesin 77 milyonun her bir ferdine bir kez daha musafaha (tokalaşmak) için elimi uzatıyorum. Partim adına, hükümetim adına, lideri olduğum hareket adına elimi tekrar uzatıyorum. Biz, sizi çok iyi anlıyoruz. Yaşadığınız tarihsel süreci biliyoruz. Sizin yaşam tarzlarınızı, değerlerinizi anlıyoruz. Sizin de bizi anlamanızı istiyoruz. Bizim nasıl badirelerden geçerek bugünlere geldiğimizi anlamanızı istiyoruz. Nasıl tahkir edildiğimizi, dışlandığımızı, nasıl zulümlere maruz kaldığımızı görmenizi, bilmenizi, anlamanızı istiyoruz.
SİZ DE BİZE GÖNLÜNÜZÜ AÇIN
Biz sizlere her zaman gönlümüzü açtık; sizin de bizlere gönlünüzü açmanızı bekliyoruz. Biz, bizim yaşadıklarımızı hiç kimse yaşamasın istedik; sizin de bu hassasiyetimize hak vermenizi istiyoruz. Bugün, Yeni bir Türkiye kurulurken, Türkiye, 23 Nisan 1920'deki özüyle ve ruhuyla yeniden kucaklaşırken, eski küslükleri, dargınlıkları, gerilimleri, kamplaşma ve kutuplaşmaları bir kenara bırakalım diyoruz.
BUGÜN DEMOKRASİ BAYRAMI
Yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bugünü, demokrasinin, 91 yıllık Cumhuriyet tarihimizin bir bayram günü olarak görüp, 77 milyon kucaklaşmak, barışmak, istiyoruz. Her türlü gerilim, kamplaşma ve kutuplaşma, Türkiye'ye zarardan başka hiçbir şey vermedi. Üsluplarımız, yöntemlerimiz, siyaset tarzımız farklı olabilir. Ama hepimiz bu vatanın evlatlarıyız. Devletimiz bir, vatanımız bir, bayrağımız bir, milletimiz bir. Sandık, bu milletin takdirini kullandığı yerdir. AK Parti hükümetleri 77 milyonun hükümetleridir.
HOCA: VEDA DEĞİL VEFA
AK Parti'nin 1. Olağanüstü Kongresi'nde Genel Başkan seçilen Ahmet Davutoğlu, Tayyip Erdoğan'ın 12. Cumhurbaşkanı olarak Köşk'e uğurlandığı kongreyi "veda değil vefa kongresi" olarak nitelendirdi. Yeni dönemde yapacaklarını "Darbe girişimlerine karşı duruş, kültürel birlik ve çözüm sürecine devam, siyasi özgürlüklerde restorasyon, bürokratik restorasyon, paralel ile mücadele, ahlak restorasyonu, kültürel restorasyon, ekonomik restorasyon ve Türkiye'nin uluslar arası alandaki yeri" diye 9 maddelik manifesto ile açıklayan Davutoğlu, konuşmasında şu mesajları verdi: Hiçbir güç, hiçbir fitne bu saflara fitne sokamaya gücü yetmeyecektir. Son 12 yıl içinde büyük bir inşa yaptık. 600 yıl önce o zamanlar 100 yaşında olan devletimizin otoritesi parçalanmıştı. AK Parti hareketi yeni bir medeniyet ihyası için ayağa kalktı.
HAK YİYENİN ELİNİ KIRARIM
30 Mart'ta mitinglere çıkarken bir baba 10 yaşındaki çocuğunu yanıma getirdi, 'Çabuk büyü bize adam lazım' dedim. O küçük çocuk, 'Ben aradığınız adamım' dedi. O kardeşimizi 2053'te hayal ettim. Herkes adam gibi adamlar peşinde yürümek istiyor. Bizim iktidar olduğumuz Türkiye'de kimse ötekileştirilmeyecek. Eşit vatandaşlık kanunu benimsenecektir. Tüm özgürlükler AK Parti sorumluluğu altındadır. Bu millet ne zaman başı dara sıkışsa sandığı bekledi. Hiç ümitlenmesinler. Sandığın emanetine sahip çıkacağız. AK Parti'nin en büyük devrimi milli irade devrimidir. Yeni anayasa milletin önünü açacaktır. Sadakatimiz davamızadır. Bundan sonra musalla taşına kadar sürecek olan adresin adıdır AK Parti. Başbakan olarak tüyü bitmemiş yetimin hakkına uzanacak eli kardeşimiz olsa kırarız.
USTA-ÇIRAK GÖNDERMESİ
AK Parti'nin yeni Genel Başkanı Davutoğlu, kongrede Erdoğan'a Hat ustası Mustafa Cemil Efe'ye ait Necip Fazıl'ın "Utansın" şiirinin dizelerinin yer aldığı eserini armağan etti. Dizelerdeki "Usta, çırak" göndermesi ise dikkat çekti.
BİR AVUÇ HAŞHAŞİ
Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu konuşmalarında paralel yapıyla mücadeleye önemli yer ayırdı. Erdoğan "Hukuk sistemi bir avuç Haşhaşi'nin şantajına mahkum bırakılamaz. Vatansever hakim ve savcılar Haşhaşileri temizleyecektir" derken, Fethullah Gülen'in beddualarına da dua ile yanıt verdi. "Allah zihinlerini, gönüllerini açsın; paralel yapının tabanındaki kardeşlerimizle kardeşliğimizi yeniden tesis etsin" sözlerinden sonra salondakiler "Amin" dedi.
BÜROKRATİK VESAYET
Erdoğan, "Paralel yapı, tipik bir bürokratik vesayet girişimidir. CHP ve MHP'nin paralel yapıyla işbirliği yapmaları, eski Türkiye özlemlerinin, ve bürokratik vesayette aynı istikamete bakıyor olmalarının sonucudur" dedi. Davutoğlu ise "Paralel devlet yapısı fetret isteyen bir yapıdır. Yargı vicdanını kaybettiyse, adalet dairesinin dışına çıkmazsa ülke için yanlış yolların önünü açar. Devletin sırlarına sızılmaya çalışıldı. İş adamları, sanatçılar, siyasiler dinlendi. 12 Ekim'deki HSYK seçiminde tek bir çevreye ait HSYK oluşturursak demokrasinin karşısında kılıç olur" diye konuştu.
BEYAZ DEDiLER
Salonda Erdoğan ve Davutoğlu yan yana oturdu. Liderlerin giyimi ise benzerlik gösterdi. Erdoğan ile Davutoğlu'nun koyu renk takımları ve kırmızı kravatları gözden kaçmadı. Emine Erdoğan ve Sare Davutoğlu'nun beyaz ceket giymesi ise dikkat çekti.
SICAK ATMOSFER
Tarihi kongreye aşırı sıcak damga vurdu. Salondaki klimalar yetersiz kaldı. Ceketini çıkartan Erdoğan ve Davutoğlu, sıcaktan etkilenip mendille yüzlerini sildi. Emine Erdoğan'ın da bir ara elindeki yelpaze ile eşini serinletmeye çalıştığı görüldü.
HEDİYE YAĞDI
AK Parti gençlik kolları, belediye başkanları, il başkanları ve milletvekilleri Erdoğan'a hediyeler verdi.
Altın veren kızı hatırlatan bir çocuk, Erdoğan'a "Altınım yok sevgim var. Kabul eder misiniz?" dedi.
CHP GELDİ MHP YOK
Kongrede, CHP'yi Genel Sekreter Gürsel Tekin temsil ederken, Saadet Partisi'nden genel başkan yardımcıları Yaşar Canbay ve Tacettin Çetinkaya, BBP'den Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Eren, kongreye iştirak etti. Kongrede DSP, HÜDAPAR ve Anavatan Partisi'nden de temsilciler yer aldı. MHP'den ise hiçbir temsilci kongrede yer almadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de AK Parti Birinci Olağanüstü Büyük Kongresi'ne bir telgraf göndererek, kongrenin hayırlı olmasını diledi.
SALON AĞLADI
Kürsüye çıkan Erdoğan konuşmasını tamamlayıp salonu selamlarken, duygusal anlar yaşandı. Birçok kişi gözyaşlarına hakim olamadı.
Duygu selinin yaşandığı kongrede güvenliği sağlamak için toplam 4 bin polis görev aldı. Binalara keskin nişancılar yerleştirildi. Polis helikopterleri de havadan destek verdi.
İşte 9 maddelik Davutoğlu manifestosu
Ahmet Davutoğlu, Kongre'de yaptığı konuşmada, "Davutoğlu manifestosu" olarak nitelenebilecek hedefler koydu.
İşte 9 maddelik Davutoğlu manifestosu
Siyaset 27 Ağustos 2014, Çarşamba
Gönder Yazdır Yorum
Etiketler: Ahmet Davutoğlu , ak parti kongre , manifesto
önceki haber
sonraki haber
AK Parti öncesi dönem için "fetret devri" benzetmesi yapan Davutoğlu, AK Parti'nin altyapısının 9 unsura dayandığını söyledi.
1- ÖZGÜVEN DARBE GİRİŞİMLERİNE KARŞI DURUŞ
Davutoğlu, özgüvene örnek olarak da Erdoğan'ın Davos'taki 'one minute' çıkışını gösterdi. Gezi olayları ile, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını da bu özgüveni yıkma çabası olarak nitelendirdi.
2- SOSYO-KÜLTÜREL BİRLİK VE BÜTÜNLÜK-ÇÖZÜM SÜRECİNE DEVAM
Devlet ve milletlerin ancak "aidiyet" duygusuyla ayakta durduğuna dikkat çeken Davutoğlu, sosyo-kültürel birlikten "çözüm sürecini" kastettiğini de vurguladı. Davutoğlu, "AK Parti iktidarlarının en büyük başarısı, bütün bir ülkeyi tek bir yürek haline getirmiş olmasıdır. Çözüm sürecini başarıya ulaştırana kadar bize uyku haramdır" dedi.
Davutoğlu,
3- SİYASİ ALAN - ÖZGÜRLÜKLERE YENİ AHLAKI FORMASYON
Bu alanı, "insan onurunu korumak" olarak açıklayan Davutoğlu, özgürlük-güvenlik dengesine vurgu yaptı. "Türkiye'de ifade, girişim, inanç özgürlükleri AK Parti iktidarının güvencesi altındadır" dedi.
Ancak Davutoğlu, "her özgürlük de bir sorumluluk gerektirir" diyerek ," basın özgürlüğü basın ahlakını gerektirir, girişim özgürlüğü helal rızkı gerektirir. İnanç özgürlüğü diğer inançlara saygıyı gerektirir. Biz tüm özgürlükleri yeni bir ahlaki formasyonla buluşturacağız."
4- DEVLETİN VE BÜROKRASİNİN RESTORASYONU - PARALEL İLE MÜCADELE
Koalisyon hükümetinin her bir bakanlığını, "farklı bir beylik gibi davranmakla" eleştiren Davutoğlu, AK Parti ile "fetret devrinin sona erdiğini" söyledi. Paralel yapının "fetret devri" istediğini söyleyen Davutoğlu, "Buradan söylüyorum; hiçbir şekilde, kim ve ne niyetle olursa olsun, devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz. Bürokraside aranacak tek nitelik liyakattir" dedi. Davutoğlu, bürokraside yer alarak, siyasi otoriteye şantaj yapmanın "ihanet olduğunu" kaydetti. "Bunlar, hiçbir şekilde devletimize nüfuz edemeyecekler" dedi.
5- AHLAK RESTORASYONU - SİYASİ AHLAK- YOLSUZLUKLA MÜCADELE
Siyaseti "erdem ve ahlak vesilesi" olarak gördüklerini kaydeden Davutoğlu, "Siyasetimizin ahlakı, Şeyh Edebali'nin ahlakıdır. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın ahlakıdır" dedi.
AK Parti hareketinin "Musalla taşına kadar sürecek bir birlik" olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Yolsuzluklara karşı da en çetin mücadeleyi AK Parti vermiştir, vermeye devam edecektir.
Milletin hakkına uzanacak eli kardeşimiz olsa koparırız. AK Parti kadroları, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele konusunda töhmet altında bırakılamaz" dedi.
"Eğer bir takım dosyaları sadece ve sadece AK Parti'yi yıpratmak için tam da üç seçim öncesinde ortaya atarsınız, bunun adına "yolsuzlukla mücadele" değil, "siyasi operasyon" denir"
6- ADALET VE YARGI ALANI - YARGIDAKİ PARALEL YAPININ TEMİZLENMESİ
Yargı mensuplarının siyaseti kontrol etmek için devreye girdiklerinde, tarihte büyük felaketler yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, buna örnek olarak da Abdülhamid dönemini, fetvalarla işten el çektirmeyi gösterdi. "Bu yargı idi, ama adalet değil" dedi.
12 Eylül adaletini de olumsuz örnekler arasında sayan Davutoğlu, "eğer yargı, vicdanını kaybetmişse, temel adalet terazisinden sapmışsa, bir hak ve adalet aracı olmaktan çıkar" dedi.
HSYK seçimlerine atıfta bulunan Davutoğlu, bunun "cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bile önemli gösterilmesini" eleştirdi.
HSYK seçimlerinde oy kullanacak hakim ve yargıçlara da seslenen Davutoğlu, "HSYK seçimlerine girecek vicdan yüklü, yüreği adaletle çarpan yargı mensuplarına yargının tek bir mahfilin otoritesi altına girmesine izin vermeyin" çağrısı yaptı.
7 - KÜLTÜREL VE MEDENİYET RESTORASYONU - HİÇBİR KÜLTÜR ÖTEKİLEŞTİRİLMEYECEK- DİKEY DEĞİL, YATAY MİMARİ
Davutoğlu, Anadolu'nun tarihteki tüm önemli kültürlerle iletişim içinde olduğunu belirtti. Anadolu'da yaşamış ve yaşayan "hiçbir kültürün ötekileştirilmeyeceğini" vurgulayan Davutoğlu, "kadim şehirlerimizde dikey değil, yatay mimariyi geçerli kılacağız" sözü verdi .
8- EKONOMİK RESTORASYON- EĞİTİM VE AR-GE ATILIMI- AFRO-AVRASYA'NIN ÜRETİM ÜSSÜ TÜRKİYE OLACAK
Ekonomik alanda Türkiye'nin öne çıkması için eğitim reformu ve Ar-ge atılımı yapılacağını anlatan Erdoğan, "her ulaştırma koridoru, her enerji koridoru, Anadolu'ya selam verip gidecek" dedi.
Türkiye'nin "Afro-Avrasya'nın en önemli üretim üssü haline geleceğini" söyleyen Davutoğlu, "Makro ekonomik istikrarı sağlarken, reel sektörü de güçlendireceğiz" dedi.
9- TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI ALANDAKİ YERİ - ANKARA MERKEZLİ DIŞ POLİTİKA
2002 yılında Türkiye'de "dış politikanın" anlaşılanın "dış ilişkiler" olduğunu, tüm dış politikanın ise "Kıbrıs, Ermeni meselesi ve birkaç defansif konu" olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Dış politikada temel ilkemiz, politikanın Ankara merkezli olmasıdır" dedi.
Çok boyutlu dış politikanın da süreceğine dikkat çeken Davutoğlu, "Kimse Türkiye'yi Avrupa ile Asya kıskacına almaya çalışmasın dedi.
AB üyelik hedefinin "stratejik" olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, "Türkiye'nin AB hedefi stratejik bir hedeftir ve kararlılıkla devam ettirilecektir" dedi.
Davutoğlu, ilk bakan olduğunda söylediği "hattı diplomasi yoktur, sattı diplomasi vardır" sözünü de yineledi.
Dış politikanın sadece "reel politika olmadığını", "insani ve vicdani diplomasiye dayalı" dış politika izleneceğini söyleyen Davutoğlu, "Allah bize, nerede bize yardım eden yok mu diyene yardım etme kudreti versin" diye konuştu
Zübeyde YALÇIN - Mehmet Ali BERBER - Eda IŞIK - Ahmet TOPAL - Ali EKEYILMAZ - Mehmet ACAR